Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Aralık 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLERİ BİRLİĞİ

Sovyetler Birliği olarak da bilinen SSCB, dünyanın en büyük ülkesidir. 22.403.000 km2'lik yüzölçümüyle dünya top­raklarının yaklaşık yedide birini kaplar. SSCB'yi oluşturan 15 cumhuriyet, Kanada, ABD, Meksika ve Orta Amerika'nın topla­mından daha geniş bir alana yayılmıştır.
Tarım yapılabilecek topraklar bakımından çok zengin bir ülke olan SSCB'de 287 milyon­dan fazla insan yaşar. Çoğunlukla resmi dil olan Rusça'nın yanında kendi dilini de konu­şan 100'ün üzerinde değişik halk bulunur. En kalabalık topluluk Ruslar'dır. Rusya, 15 cum­huriyetin en büyüğüdür.
SSCB'nin hem Avrupa, hem de Asya'da toprakları vardır. SSCB'nin toplam yüzölçü­münün dörtte biri, toplam nüfusunun ise dörtte üçü Avrupa kesimindedir. Avrupa kesimindeki bu topraklar kuzeyde Beyaz De­niz ve Kuzey Buz Denizi'nden, güneyde Karadeniz'e ve Kafkas Dağları'nın hemen kuzeyine kadar uzanır. Kafkaslar ve İran-Türkiye sınırı arasında kalan topraklar Trans-kafkasya olarak bilinir ve bu bölge SSCB'nin Asya bölümündedir. SSCB batıda Norveç, Finlandi­ya, Polonya, Çekoslovakya, Macaristan ve Romanya ile sınır komşusudur.

SSCB'YE İLİŞKİN BİLGİLER

YÜZÖLÇÜMÜ: 22.403.000 km2.
NÜFUS: 287.800.000 (1989).
YÖNETİM: Federal sosyalist cumhuriyet.
BAŞKENT: Moskova


DOĞAL YAPI:


SSCB'de geniş iç ovalar vardır. Kuzey Ku­tup bölgesine açık olan bu ovalar, güneyde, batıda ve doğuda yüksek dağlarla kuşatılmıştır. Avrupa ile Asya toprakları Ural Dağları'yla birbirinden ayrılır. Afganistan ve Çin sınırında bulunan Tanrı ve Pamir dağları ile Karadeniz ve Hazar Denizi arasında kalan Kafkas Dağları'nda ülkenin en yüksek tepeleri yer alır. Başlıca akarsuları Obi, Volga, Neva, Lena, Amur, Yenisey, Dinyeper ve Don'dur. Hazar Denizi'nden başka Aral Gölü, Baykal, Balkaş, Ladoga ve Onega gibi gölleri vardır.


BAŞLICA ÜRÜNLER:


Buğday, arpa, yulaf, çavdar, seb­ze, mısır, üzüm, şekerpancarı, patates, pamuk, ke­ten, kenevir, ayçiçeği, tütün, balık, koyun, sığır, do­muz, keçi, at, kümes hayvanları; demir cevheri, fos­fat, potas, boksit, manganez, magnezit, çinko, bakır, nikel, asbest, kurşun; demir-çelik, çimento, gübre, sülfürik asit, et, şeker, kâğıt, konserve, balık, reçine, plastik, ham petrol ve petrol ürünleri, makine ve ulaştırma donanımları, doğal gaz, kereste ve kâğıt ürünleri.


ÖNEMLİ KENTLER:


Moskova, Leningrad, Kiev, Baku, Harkov, Gorki, Taşkent, Kuybışev, Novosibirsk, Sverdlovsk, Donetsk, Tiflis, Çelyabinsk, Odessa, Dnepropetrovsk, Kazan.


EĞİTİM:


7-17 yaşları arasında zorunlu ve parasızdır.


Doğal Yapı


Alçak dağ sıralarından oluşan Urallar SSCB'nin Avrupa topraklan ile Asya toprak­larını birbirinden ayırır. Bu sıradağlar ülkenin uçsuz bucaksız ovalarını bölen başlıca enge­bedir. Asya bölümünde ise Pamir ve Tanrı dağları arasında, dorukları 6.700 metreyi aşan dört yüksek dağ bulunur. Bunlardan 7.495 metreye ulaşan Komünizm Doruğu SSCB'nin en yüksek noktasıdır. Si­birya ve daha doğudaki bölgeler 4.000 metre­yi bulan dağ sıraları ile Avrupa bölümüne göre daha engebelidir. Kafkaslar arasındaki Elbruz Dağı 5.633 metreye ulaşır. Bu dağlar­da 5.000 metreyi aşan başka doruklar da vardır. Ama alçak Ural Dağları dışında kalan tüm bu yüksek bölgeler SSCB'nin çevresinde yer alır.SSCB'nin Asya topraklarında Sibirya, Ka­zakistan, Orta Asya'nın ülke sınırları içinde kalan bölümündeki cumhuriyetler ve Trans-kafkasya bulunur. Sibirya Urallar'dan Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Sibir­ya'nın güneydoğusunda yer alan Orta Asya bölümü, doğuda Çin Halk Cumhuriyeti ve Moğolistan, güneyde Afganistan ve İran, batıda ise Hazar Denizi ile çevrelenmiştir.

SSCB'nin ırmakları ülkenin orta bölgelerinden doğarak kuzeye ve güneye akanlar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Güneye akanlardan sığ Ural Irmağı ile Avrupa'nın en uzun akarsuyu olan Volga (3.530 km) Hazar Denizi'ne dökülür. SSCB'deki tüm ırmaklar gibi, bu iki ırmağın da sularında bol balık bulunur. Dinyester, Bug ve Dinyeper Karadeniz'e dökülür. Don ise Karadeniz'in geniş ve sığ bir uzantısı olan Azak Denizi'ne ulaşır. Kuzeye akarak Kuzey Buz Denizi'ne dökülen ırmakların en önemlileri Sibirya'da Obi, Ye­nisey ve Lena'dır. Orta Asya'da kuzeybatıya doğru akan Amu Derya ve Sir Derya, Aral Gölü'ne dökülür. Ayrıca bölgede Balkaş Gölü'ne dökülen İli Irmağı ile çölün ortasında kaybolan sayısız akarsu vardır. Büyük Okyanus'a dökülen önemli tek ırmak Amur'dur. 4.444 km uzunluğundaki Amur Irmağı'nın büyük bölümü Çin Halk Cumhuriyeti ile SSCB arasında doğal sınır oluşturur.
Bu ırmakların yanı sıra SSCB'de büyük göller de vardır. Ladoga, Onega ve Peipus gölleri Baltık Denizi kıyısına yakındır. Orta Asya'daki Aral Gölü kapladığı alan bakımın­dan dünyada dördüncü, Sibirya'daki Baykal Gölü ise derinlik bakımından birincidir.

İklim


SSCB'nin değişken doğal yapısı iklimine de. yansır ve iklim Kuzey Kutbu'nun acı soğuğu ile Orta Asya'nın neredeyse tropik denebile­cek iklimi arasında değişir. Çok geniş bir alana yayılan SSCB topraklan, okyanus akın­tılarından ya da denizden esen rüzgârlardan etkilenmez.
Bu yüzden iklim ya çok sıcak ya da çok soğuktur. İç bölgelerde genellikle kış­lar çok soğuk, yazlarsa çok sıcak geçer. Sibir­ya'nın kuzeydoğusunda Verhoyansk ve Oymyakon, kışlan dünyanın insan yaşayan en so­ğuk (—68°C) yerleridir. Buna karşılık, Orta Asya'da Karakum Çölü'nde yazları sıcaklık 49°C'ye çıkar.
Yağışlar bölgelere göre değişir. Kafkaslar'da bir sağanakta, Orta Asya'nın susuzluktan çatlamış topraklarının bir yılda aldığı yağış kadar yağmur düşer. Kafkaslar'ın ve Büyük Okyanus kıyılarının bazı yerleri 1.500 mili­metreden fazla yağış alır. Kuzeybatıda yıllık ortalama yağış miktarı 450 milimetredir. Gü­neydoğuya gidildikçe bu miktar azalır ve kumluk topraklarda 125 milimetreye düşer.

Bitki Örtüsü ve Hayvan Varlığı


İklim ve yağışlardaki bu değişkenlik bitki örtüsünü de etkiler. Kuzey Kutup Bölgesi'n­de göz alabildiğine, ağaçsız, soğuk tundralar uzanır. Toprak, yüzeyin altında sürekli don­muş durumdadır. Asya'da tundralar kuru ve çoraktır. Batıya doğru yağış arttıkça yosun, liken, bodur çalılar ve bazı çiçekler görülür. Tundraların güneyinde taygalar başlar. İğneyapraklı ağaçlardan oluşan bu orman kuşağı Finlandiya Körfezi'nden Urallar'ın güneyine, buradan da doğuda Büyük Okyanus kıyılarına kadar düzensiz bir yol izler. Bu ormanlar SSCB'nin yaklaşık beşte ikisini kaplar.
Ad:  SSCB4.jpg
Gösterim: 1787
Boyut:  87.7 KB
Kuzeydeki ormanlar arasında bataklıklara, turbalıklara ve sığ göllere rastlanır. Bunun güneyindeki engebeli alanda dar bir kuşak biçiminde meşe ve dişbudak gibi geniş-yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar uzanır. Daha güneyde ise bozkır ya da step denen geniş ağaçsız ovalar başlar. Tarım yapılmayan yerlerde toprak göz alabil­diğine otlar ve çiçeklerle örtülüdür. Bu verim­li bozkırlar dünyanın en önemli tahıl üretim alanlarındandır.

Hayvan yaşamı da iklime bağlı olarak değişir. Kuzey Kutup Bölgesi'nde foklar, kutup ayıları ve tilkileri ile rengeyikleri yaşar. Taygada çok sayıda görülen samur, tilki, gelincik, mink ve sincap gibi kürk hayvanları­nın yanı sıra kurt, ayı ve yaban domuzu da bulunur. Orta bölgelerde tavşan, marmot, araptavşanı ve başka küçük hayvanlar çokça görülür. Ama tarımsal üretimin yaygınlaşması daha büyük hayvanların yerlerini terk etmelerine yol açmıştır. Bataklıklarda ördekler, kazlar gibi çeşitli yabanıl su kuşları barınır. Göllerde ve ırmaklarda bol balık vardır.

SSCB Halkları


SSCB'nin Avrupa'daki topraklarında, İÖ 1. yüzyıldan çok önce de insanlar yaşamıştı. Bunlar, Eski Yunan döneminde İskitler, İS 3. yüzyılda Gotlar ve 4. yüzyılda Hunlar gi­bi çoğunlukla göçebe topluluklardı. İlk kez 9. yüzyılda daha yerleşik bir halk olan Hazar­lar Volga ve Don ırmaklarının aşağı kesimle­rine gelerek kentler kurdular. Kuzeydeki ve batıdaki ormanlık alanlarda ise Finliler, Litvanyahlar ve Slavlar yaşardı.

Slavlar.


Slavlar Orta Avrupa halklarına, özellikle de Gotlar'a yakındılar. 6. yüzyılda güneye doğru yayılmaya başlayan Slavlar, 9. yüzyıla kadar kuzeyde Novgorod'a, güneyde ise Karadeniz kıyılarına ulaşmışlardı. Kültür­leri Avrupa halklarından çok geriydi. Genel­likle avcılıkla geçinen bu insanların çok küçük bir bölümü tarımla uğraşıyordu.

Ormanların açılması ve ticaretin gelişme­siyle birlikte kentler de kuruldu. Dinyeper Irmağı üzerindeki Kiev kenti bunların en önemlisiydi. Kiev dolaylanna Rus denilmek­teydi. 9. yüzyılda kurulan krallığa da aynı ad verildi. 10. yüzyılda Kiev Büyük Prensi I. Vladimir (Aziz) Hıristiyanlık'ın Ruslar ara­sında yayılmasını sağladı.

10. ve 11. yüzyıllarda doğudan sürekli saldırıya uğrayan Kiev, 1068'de Türk soyundan Kıpçaklar'a yenildi. Bundan sonra önemini hızla yitirdi. 1169'da Rostov-Suzdal Prensi I. Andrey'in eline geçti. I. Andrey başkenti Moskova'nın kuzeydoğusundaki Vladimir'e taşıdı. Ülke bu tarihten sonra Rusya olarak tanındı.
gelişmesini sürdürdü. 1380'de Moskova'nın önderliğindeki " Rus prenslikleri Moğollar'ı yendi. 16. yüzyılın sonunda Rusya yitirdiği topraklann tamamını geri almıştı.
Bugün SSCB nüfusunun yüzde 50'sini Rus­lar, yüzde 15'ini Ukraynalılar, geri kalanını ise Slav olmayan halklar oluşturur.

Slav Olmayan Halklar.


Bu grup içindeki en kalabalık topluluk Orta Asya'daki Türk kö­kenli halklardır. Aralarında Özbekler, Ka­zaklar, Kırgızlar ve Türkmenler'in bulunduğu bu grup, İran kökenli Tacikler'le birlikte Hazar Denizi ile Çin sınırı arasındaki bölgede yaşar. Kafkaslar'da yaşayan Gürcüler, Erme­niler ve anadili Türkçe olan Azeriler ikinci büyük grubu oluşturur. SSCB'nin batısında Slav olmayan çeşitli halklar yaşar. Bunlann arasında Romenler'le ilintisi olan Moldavyalı­lar ve Estonya, Letonya, Litvanya'daki Baltık cumhuriyetleri halkları, kuzeyde Karelya'daki Finliler ile daha az sayıdaki Polonyalılar ve Yunanlılar sayılabilir. Aynca Sovyetler Birliği'nin çeşitli yerlerine dağılmış 2 milyonu aş­kın Yahudi ile yaklaşık aynı sayıda Alman da vardır.


Tarım ye Sanayi


Ekime elverişli çok geniş topraklara sahip olan Rusya'da, tarım yüzyıllardan beri in­sanların başlıca uğraşlarından biri olmuş­tur. SSCB'nin güneyindeki bozkırlarda, "Ukrayna'nın verimli kara toprakları ile Don ve Kuban vadilerinin bereketli toprakları bulunur. Bozkırların başlıca ürünü buğdaydır. Ayrıca büyük miktarlarda çavdar, arpa, yulaf, mısır, şekerpancarı, soya-fasulyesi, keten, kenevir ve patates de yetişti­rilir. Kırım'ın güneyindeki ılıman bölge ile Orta Asya'nın ve Kafkaslar'ın bir bölümünde pamuk, çay, tütün ve meyve üretilir. Avrupa ve Orta Asya bölgelerinde sığır, domuz, koyun, keçi ve at beslenir.
SSCB'deki ormanlar ABD'nin yüzölçümünden daha geniş bir alanı kaplar. Dünya­daki ağaçların yaklaşık üçte birinin bulundu­ğu SSCB'de kereste çok boldur ve büyük bir bölümü dışarıya satılır. Ülkenin bir başka zenginlik kaynağı ise kürktür. Sincap, kutup tilkisi, mink ve ermin kürkleri dışarıya satılır. Balıkçılık da çok önemlidir. SSCB dünyada elde edilen balık ürünlerinin altıda birini sağlar.
Ülke yeraltı kaynakları bakımından da çok zengindir. 1917'den önce giderek artan mik­tarlarda elde edilen kömür, demir ve petrolün üretimi 1917 Ekim Devrimi'nden sonra bir süre yavaşladı. Nedeni ise uzun süren iç sa­vaşla sanayi yönetiminde ortaya çıkan aksak­lıklardı.

SSCB'de kömür, demir, doğal gaz ve petrolün yanı sıra, zengin bakır, kalay, kurşun, nikel, krom, cıva, altın ve alüminyum elde etmekte kullanılan boksit yatakları var­dır. SSCB sanayi üretiminde ABD'den sonra dünyada ikincidir.
Moskova ve çevresi, Leningrad ve Ukray­na'da Krivoy Rog demir yataklarının bulun­duğu bölge en eski sanayi bölgeleridir (bak. leningrad; Moskova). Buralarda başlıca sana­yiler dokuma, çelik ve makinedir. SSCB'nin daha yeni sanayi bölgeleri Asya'da kurulmuş­tur. Ural Dağlan'nın doğu yamaçlarındaki Sverdlovsk, Çelyabinsk ve Magnitogorsk bü­yük sanayi merkezleridir. Bir başka büyük merkez de, Batı Sibirya'da Novosibirsk, No­vokuznetsk, Kemerovo, Belovo ve Leninsk-Kuznetski gibi sanayi kentlerini içine alan Kuznetsk kömür yatakları bölgesinde kurul­muştur (bak. Novosibirsk). Batı Sibirya'da Omsk ve Orta Asya'da Taşkent de büyük sanayi kuruluşlarının bulunduğu merkezler­dendir. En son kurulan sanayi bölgesi Sibirya' da İrkutsk'tur. Yakınında, Yenisey ve Anga­ra ırmakları üzerinde kurulu barajlarda dün­yanın en büyük hidroelektrik santralları bulu­nur. Buralarda elde edilen elektrik enerjisi çevredeki kömür, demir, boksit, asbest, mika ve öbür madenlere dayalı sanayiler için kulla­nılır. SSCB'de ayrıca çok sayıda nükleer ener­ji santralı da vardır.

İletişim ve Ulaşım


SSCB'de ulaşım ve iletişimdeki eksiklikler ülkenin daha hızlı gelişmesinin önündeki en­gellerden biridir. Yeni demiryolları yapılmak­la birlikte, yük taşımacılığının büyük bölümü­nün gerçekleştirildiği bu yollar yeterli olma­maktadır. Yenisey Irmağı'nın doğusunda, Doğu Sibirya'ya ve Büyük Okyanus kıyısına yolcu ve yük taşımacılığı Trans-Sibirya De­miryolu ile yapılır (bak. trans-sibirya demir­yolu).

BAM (Baykal-Amur Demiryolu) ise Lena ve Amur ırmakları arasında 3.200 km boyun­ca uzanır. Asya'nın kuzeyinde demiryolu azdır. Karayolları da çağdaş standartların altındadır. Ama özellikle yeni sanayi merkez­lerinde, ulaşım sorunları göz önüne alınarak yol yapımına hız verilmiştir. Moskova birçok yerle bağlantısı bulunan karayolları ağının merkezindedir. Büyük kentlerin çoğuna yolcu otobüsleri işler.

SSCB'de gemi ve mavnaların işleyebildiği ırmakların toplam uzunluğu 100.000 kilomet­reyi aşar. 1965'te açılan Baltık-Hazar Suyolu, kanallar aracılığıyla Karadeniz ve Hazar De-nizi'ni Baltık Denizi'ne ve Beyaz Deniz'e bağ­lar. Gemiler buzkıranların öncülüğünde, ku­tup buzlan ile kuzey kıyılan arasında dar bir geçit olan Kuzey Deniz Yolu'nu izleyerek, büyük Sibirya ırmaklannın ağızlarında kurul­muş limanlara ulaşabilir. Nükleer enerji ile çalışan buzkıranlar bu kuzey yolunu her yıl 160 gün ulaşıma açık tutmayı başarmaktadır. Hava ulaşımı çok önemlidir. Başlıca kentler arasında uçak seferleri yapılır. Moskova iç ve dış hatlarda büyük bir hava ulaşım merkezi­dir. Devlet havayolu işletmesi olan Aeroflot dünyanın en büyük havacılık kuruluşudur.

II. Dünya Savaşı'ndan (1939-45) önce SSCB'nin birkaç limanı vardı. 1940'larda yeni limanlar yapıldı. Bu limanlar savaştan sonra başka ülkelerle daha fazla deniz ticareti yapı­labilmesini sağladı. Kuzey Buz Denizi'nde Peçenga ve Murmansk limanlan buz tutmaz. Leningrad'ın dışında Baltık Denizi'ndeki limanlar da böyledir. Baltık limanlannın en önemlileri Tallinn (eskiden Revel), Riga, Klaipeda (eskiden Memel) ve Kaliningrad'dır (eskiden Königsberg). Asya kıyılarında Vladivostok limanı kışları buzkıranların yardı­mıyla açık kalır. En önemlileri Odessa ve Batum olan Karade­niz'deki limanlardan İstanbul ve Çanakkale boğazları yoluyla Akdeniz'e ulaşılır.
Doğal gaz ve petrol boruhatlan SSCB için çok önemlidir. Kuybışev yakınlarındaki Tuymazi petrol alanından doğuya doğru 6.500 km uzanan bir boruhattı İrkutsk'a ulaşır. "Comecon" boruhattı ise SSCB petrolünü Ukrayna' da Brody'den Polonya, Almanya, Çekoslo­vakya ve Macaristan'a taşır.

Toplumsal Yaşam


Eğitim.


Rusya'da çarlık döneminde eğitime önem verilmemişti. 1900'de nüfusun ancak üçte biri okuma yazma biliyordu. 1914'te ise okul çağındaki çocukların ancak dörtte biri okula gidebiliyordu. Ekim Devrimi'nin ilk yıl­larında iç savaş koşullan ve ülkenin coğrafya­sı, eğitimin hızla genelleştirilmesinin önünde­ki başlıca engellerdi. Seyrek nüfuslu Orta As­ya çölleri ile kutup yöresine ulaşmak çok zor­du. Moskova ve Leningrad gibi kentlerde öğ­retmen bulmak kolayken, uzak yerlerde so­run oluyordu. Devrimden sonra, çarlığın yıkıntılarından çağdaş bir toplum yaratmak için eğitim yay­gınlaştırılmaya çalışılmıştır. Ayrıca yeni yöne­timin kalkınmak için eksikliği duyulan mü­hendisleri, teknisyenleri, bilim adamlarını ye­tiştirmesi gerekiyordu. Devrimin ilk yılların­da eğitim alanında yeni deneyler uygulandıysa da, 1930'dan sonra sanayi alanında yapılan atılımlara paralel olarak artan eğitimli işgücü gereksinmesini karşılamak için yeniden klasik yöntemlere dayalı öğrenime dönüldü. Yetiş­kinler için başlatılan okuma yazma kampan­yasıyla 1939'a kadar okuryazar oranı yüzde 90'a ulaştı.

SSCB'de eğitim 7-17 yaşlan arasında zo­runlu ve parasızdır. Küçük çocuklar için kreş ve gündüz bakımevleri vardır. SSCB eğitimde mühendislik ve öbür bilim dallanna ağırlık verir. Ama güzel sanatlar, özellikle de bale ve müzik eğitimi de çok önemlidir. Sosyalizm ve ilkeleri okullarda ders programları çerçeve­sinde öğretilir. Spor çalışmaları da destekle­nir, gençler spor yapmaya özendirilir. Ülkede çok sayıda yetişkin yükseköğrenimini gece okullarında ya da mektupla sürdürmektedir. Eski Moskova, Leningrad ve Kiev üniversite­leri geliştirilmiş ve çok sayıda yeni üniversite açılmıştır.
Değişik gelenek, kültür ve dili olan 100'den fazla"ulusun yaşadığı SSCB'de eğitim her hal­kın anadilinde yapılır, ama okullarda resmi dil olan Rusça da öğretilir. Eğitim, azınlık gruplarından ve değişik uluslardan milyonlar­ca çocuğun SSCB yurttaşı olarak yetiştirilme­sini öngörür.

Din.


1917'den önce çarlık döneminde dev­letin resmi dini Ortodoksluk'tu. Devrimden sonra yeni yönetim din ve devlet işlerini birbi­rinden ayırdı. Okullardan din dersleri kaldı­rıldı. Rus Ortodoks Kilisesi'nin malvarlığına el kondu. Birçok kilise müzeye dönüştürüldü. Kilisenin gücü eskisine oranla azaldıysa da, etkinliklerini sürdürmesine izin verildi.

SSCB'de Litvanya'da Katolik, Estonya'da Protestan kiliseleri, başka Hıristiyan grupları, Museviler ve Asya kesiminde büyük Müslü­man toplulukları vardır.

Yemek.


Rus sofrasının baş yiyeceği "kara ekmek"tir. Öteki geleneksel yemekler arasın­da lahana çorbası şçi, tahıl çorbası kaşa, kü­çük kıymalı börek piroşki, gözleme Mini, kır­mızı pancar çorbası borç ile çeşitli krema ve yoğurt türleri sayılabilir. SSCB'nin değişik yörelerine özgü çok çeşitli yemekler vardır. Mersinbahğı yumurtası olan havyar, dünya­nın en pahalı ve ender yiyeceklerinden bi­ridir.

Spor.


Devrimle birlikte SSCB'de spora bü­yük önem verildi. Atletler gerek olimpiyatlar­da, gerek başka uluslararası yarışmalarda el­de ettikleri şampiyonluklarla kendilerini ka­nıtladılar. Devlet sporcular için pistler, çalış­ma alanları ve kapalı spor salonları sağlar. En sevilen sporlar atletizm, jimnastik, futbol, buz hokeyi, kayak ve buz pateni ile basketbol ve voleyboldur. Satranç, geleneksel bir masa başı oyunu olarak hem kapalı, hem de açık yerlerde oynanır. SSCB'li oyuncular dünya satranç şampiyonluğunda ön sıralarda yer alirlar.

Sanat.


Rus mimarlığının en çarpıcı örnek­leri, 17. yüzyıla kadar ülkenin en önemli yapı­lan olan kiliselerde görülebilir. İlk kiliseler ahşaptı. Bu ahşap kiliselerin kare zeminleri, çadıra benzer görünümleri ve soğan kubbeleri sonradan bazı taş kiliselerde de kullanıldı. Novgorod'da bu kiliselerden çok güzel örnek­ler vardır. Moskova'daki çok kubbeli Pok-rovski Katedrali dünyaca ünlüdür.

Ekim Devrimi'nden sonra mimarlık alanında Yapımcılık adı verilen yeni denemelere gi­rişildi. Yapımcılık, 20. yüzyıj başlarında SSCB'de ortaya çıkan yeni bir sanat ve mi­marlık akımıdır. Yapımcılar, insan yapımı ge­reçlere ağırlık vererek işlevsel, modern yapı­lar kurdular. Sonraları sıradan, ama özellikle Stalin döneminde bir hayli gösterişli yapılar yapıldı. Günümüzde mimarlar konut sorunu­nu kısa sürede ve en ekonomik biçimde çöz­mek için yalın ve işlevsel tasarımlar uygu­larlar.
15. yüzyıl dinsel resimleri ve ikonaları Rus resim sanatının özgün örnekleridir. I. Petrö'nun (Büyük Petro) Rusya'yı ba­tılılaştırma çabalan Ruslar'a özgü bu sanat dalının yok olmasına neden oldu. Daha son­raki ressamların büyük çoğunluğu farklı üsluplan benimseyerek Batı Avrupa ülkelerin­deki sanat akımlarını izlediler.

Ruslar'ın geleneksel halk müziği çok zen­gindir. 18. yüzyıldan beri bu müzik bir Rus telli çalgısı olan balalayka ile çalınır. 19. yüz­yılda Mihail İvanoviç Glinka (1804-57) bir konser müziği besteleyerek gerçek anlamda ilk batı müziği bestesini yaptı. Glinka'nın Ruslan ve Lyudmila operası ile Rus müziğin­de yeni bir dönem başladı. Peter İliç Çaykovski (1840-93), Mili Balakirev (1837-1910), Aleksandr Borodin (1833-87), Modest Mus-sorgski (1839-81) ve Nikolay Rimski-Korsakov (1844-1908) bugün dünyanın he­men her yerinde çalman ve dinlenen yapıtla­rıyla, klasik müzikte Rus geleneğinin önemli temsilcileridir.
20. yüzyılın önde gelen bestecileri ise, Ser­gey Rachmaninoff (1873-1943), Modernizm Akımı'nın en yetkin sanatçılarından biri olan İgor Stravinski (1882-1971) ve Sergey Prokofyev'dir (1891-1953). Modern SSCB bestecile­rinin en ünlülerinden biri de Dmitri Şostakoviç'tir (1906-75). Şostakoviç ve Prokofyev'in SSCB yönetimiyle sorunlan olmuş, ama Stalin' in ölümünden sonra düşün ve sanat yapıtları üzerindeki denetim büyük ölçüde kalkınca, her iki bestecinin yapıtları da yaygın biçimde çalınmaya başlanmıştır.

Çarlık döneminde kurulan ünlü Rus Çarlık Balesi (bugün Kirov Balesi) SSCB hüküme­tinden de gördüğü destekle başansını sürdür­mektedir. Bale tarihinin en yetenekli dansçılan arasında Anna Pavlova (1881-1931), Vaslav Nijinski (1890-1950) ve Galina Ulanova (doğumu 1910) sayılabilir. Sergey Diaghilev (1872-1929) zamanının en değerli dansçıları­nı, ressamlarını, besteci ve şarkıcılarını bir araya getirerek, tüm yaratıcılıklarını ortaya koydukları olağanüstü bale gösterilerini sah­neye koymuştur. Bolşoy Balesi ve Tiyatrosu dünyaca ünlüdür (bak. bale).

İlk büyük Rus yazarı Mihail Vasilyeviç Lomonosov'dur (1711-65). Lomonosov, Rus ko­nuşma dili ile daha önce yazı dili olarak kulla­nılan Eski Slavca'dan, yeni bir edebiyat dili yarattı. Rus düzyazı biçimi daha sonra tarihçi Nikolay Mihayloviç Karamzin (1766-1826) ta­rarından daha da sadeleştirilerek geliştirildi. Rus edebiyatının altın çağı 19. yüzyıldır. Bu dönemin ünlü şairleri Aleksandr Puşkin (1799-1837), Mihail Lermontov (1814-41) ve Fyodor İvanoviç Tyutçev'dir (1803-73). Oyun yazarlan arasında Aleksandr Sergeyeviç Griboyedov (1795-1829), Nikolay Gogol (1809-52), Aleksandr Nikolayeviç Ostrovski (1823-86) ve Anton Pavloviç Çehov (1860-1904) sa­yılabilir.

Rus yazarları içinde Avrupa'da ilk tanınan İvan Sergeyeviç Turgenyev (1818-83) oldu. Unutulmaz Oblomov'u ile İvan Gonçarov (1812-91), Savaş ve Barış, Anna Karenina, Diriliş, Kazaklar gibi romanlarıyla Lev Tols­toy (1828-1910), Budala, Karamazov Kardeş­ler, Suç ve Ceza adlı romanlanyla Fyodor Dostoyevski (1821-81) Rus edebiyatının ve romancılığının en önemli temsilcilerindendir. Çağdaş SSCB yazarları içinde Maksim Gorki (1868-1936), İlya Ehrenburg (1891-1967), Mihail Şolohov (1905-84), Osip Emilyeviç Mandelstam (1891-1938), Boris Pasternak (1890-1960), Aleksandr Soljenitsin (doğumu 1918) sayılabilir. Anna Ahmatova (1889-1966) ve Yevgeni Aleksandroviç Yevtuşenko (doğumu 1933) dünyaca tanınmış SSCB şairlerindendir.
SSCB'de sinema çok tutulan bir sanat dalı­dır. 20. yüzyılın başlarında Sergey Ayzenştayn, aralarında dünya sinema klasiklerinden sayılan Potemkin Zırhlısı'nm (1925) da bulun­duğu birçok film çevirmiştir.

MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 18:33
SİLENTİUM EST AURUM