Arama

Joseph Stalin - Tek Mesaj #4

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Ocak 2017       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

STALİN İosif Visaryonoviç CUGAŞVİLİ

Ad:  Joseph Stalin3.jpg
Gösterim: 776
Boyut:  59.3 KB

gürcü asıllı sovyet devlet adamı
(Gori, Tiflis ili, 1879 - Moskova 1953).

Bir kunduracının oğluydu. Gori din okulu'na devam etti. 1894'te Tiflis Ortodoks seminerine katıldı. Orada liberal, halkçı ve marxçı düşüncelerle tanıştı ve 1898’de gürcü sosyal demokrat örgütü Mesam Dasiye üye oldu. 1899'da seminerden ayrılarak RSDİP’in Tiflis komitesine girdi ve 1900’de Koba takma adıyla profesyonel gizli devrimci oldu; 1913’ten sonra Stalin (“çelik adam”) takma adını kullandı. RSDİP'in 1903'te kurulan Kafkas birliği'nin komite üyesi olarak, bolşeviklerin yanında yer aldı ve RSDİP’in aralık 1905'te Tammerfors'ta (Tamperel toplanan ilk konferansında hazır bulundu. Lenin’le orada tanıştı. Kafkasya bolşeviklerinin “savaş gruplarınca gerçekleştirilen "kamulaştırmalar"a katıldı ve Londra kongresi'nde hazır bulundu (1907). Vologda'da evinde gözaltına alındı (1908-1911); Lenin'in önerisiyle, ocak 1912'de RSDİP Merkez komitesi'nce komitenin Rus bürosu'nun üyeliğine seçildi. 1913’te yayımlanacak kuramsal bir yapıt olan Marksizm ve milli mesele'yi (Marksizm i Voprosy iazykoznaniya) gözden geçirmek için Lenin'le birlikte Kraköw'da çalıştı (kasım - aralık 1912). 1913'te tutuklanarak, 1916 sonuna kadar kalacağı, kutup dairesi yakınlarındaki Turuhansk’a sürüldü.

Resmi tarih, 20'li yılların sonundan başlayarak, devrim, iç savaş ve sovyet rejiminin ilk yılları boyunca “Lenin’in en yakın yardımcısı ve yandaşı" Stalin imgesini vermeyi zorla benimsetti. Oysa Stalin Petrograd’a Kamenev ve Muranov'la birlikte 12 (25) mart 1917’de döndü. RSDİP Merkez komitesi bürosu'na ve Pravda'nın yazı işlerine o tarihte girdi ve orada bolşeviklerin çoğunluğuyla birlikte, geçici hükümetin eleştirel bir biçimde desteklenmesini savundu. Ama Lenin'in dönüşünden sonra "nisan tezleri”ni benimsedi. Temmuz - ağustos 1917'de bolşevikler üzerinde yoğunlaşan tutuklamalardan kaçıp kurtuldu ve Lenin Finlandiya’ya gitmek zorunda kalınca, Sverdlov’la birlikte partinin yönetimini üstlendi. Ayaklanmayı hazırlamak üzere ekim 1917'de kurulan parti Poiitbürösuna girdi, ilk sovyet hükümetinin milliyetler halk komiserliğine atandı ve bu sıfatla, 1917’den 1922’ye kadar bolşeviklerin, uluslann kendi kaderlerini belirleme ve sovyet merkeziyetçiliği politikalarını hayata geçirdi, iç savaş sırasında, bolşevik yöneticilerin çoğuna olduğu gibi ona da askeri görevler verildi. Resmi tarih, özellikle Tsaritsin’de (temmuz 1918 - şubat 1919) strateji uzmanı olarak gösterdiği yetenekleri yüceltecek ve bu kente onuruna "Stalingrad” adı verilecekti (1925). 1919’da Lenin, ertesi yıl işçi ve köylü denetimine (ya da Rabkrin) dönüştürülen devlet denetim halk komiserliğini ona bıraktı. Nihayet, Stalin, nisan 1922’de, 30 yıldan fazla sürdüreceği parti genel sekreterliği görevine geldi.

Stalin, komünist gürcü yöneticilerine ilişkin tutumunu kınayan (1922 sonu -1923 başı) Lenin’e karşın, parti üzerindeki otoritesini sağlamlaştırdı. Hasta olan Lenin, aralık 1922 - ocak 1923'te, genellikle “vasiyet"i olarak adlandırılan notları yazdırdı. Troçki ve Stalin’i "şu anki merkez komitesinin iki seçkin önderi” olarak değer-’ lendirirken, arkadaşlarına, fazla kaba olan Stalin’i genel sekreterlik görevinden uzaklaştırmanın bir yolunu bulmalarını önerdi. Merkez komitesi mayıs 1924'te “Lenin’in vasiyeti”ni öğrendi ve Kamenev ile Zinov- yev'in savundukları Stalin'i uzaklaştırmayı reddederek, XIII. parti kongresi delegelerine (1956’da Hruşçev'in “açıklayacağı") bu metnin içeriği konusunda bilgi vermemeye karar verdi.

Stalin partiye ve sovyet devletine tek başına egemen olmak için, 1924’ten 1929'a kadar, Lenin'in yerine aday olan herkesi safdışı bıraktı. NEP’in sürdürülmesini istemeyen solla sağı karşı karşıya getiren mücadelelerde, çeşitli hizipler arasında hakem rolünü benimsedi. Bununla birlikte, aralık 1924'te Troçki’nin ısrarla savunduğu sürekli devrime karşı olduğunu belli etti ve partiye "tek ülkede sosyalizm” tezini benimsetti (nisan 1925). Troçki'ye karşı koymak için önce Kamenev ve Zinovyev’e yaslanan Stalin, daha sonra yönettikleri örgütlerde onların düşünce ve eylemlerine karşı çıktı; Zinovyev ve Kamenev bu yüzden XIV. parti kongresinde (aralık 1925) işçi demokrasisinin yeniden kurulmasını isteyerek muhalefete geçtiler. Troçki, Zinovyev, Kamenev ve Şlyapnikov’u 1926'da yeniden bir araya getiren birleşik muhalefet, Stalin'in buna karşı partiyi ve GPU'yu seferber etmeyi başarmasıyla, 1927 sonunda kesinlikle yenilgiye uğradı. Troçki, 1929 başında SSCB'den sürüldü. Nihayet Stalin, 1927 kışından başlayarak büyüyen gıda maddeleri sorunu karşısında, parti içinde çoğunlukta olan sağcı akımla açıkça bozuşmadan, köylülerle ilgili zorlayıcı önlemler benimsetti. Nisan 1929’da, parti genel kuruluna Buharin, Rıykov ve Tomskiy’i mahkûm ettirmeyi başardı ve partinin sağıyla bozuşarak NEP'in terk edildiğini açıkladı.

Stalin, bundan sonra SSCB’yi kolektifleştirme ve yoğun sanayileşmeye dayalı topyekûn bir devrimin içine soktu. Birinci beş yıllık planın (1928/29-1932/33) iktisatçıları tarafından oluşturulan tedrici ilkelere bağlı kalmayarak, 1929 sonunda, derhal ve topyekûn bir kolektifleştirme projesini benimsetti ve ocak 1930'da "kulak’ ların sınıf olarak tasfiye edildiğini" ilan ettirdi. "Başarı sarhoşluğu” (mart 1930) adlı makalesinde, bazı aşırılıkları işaret etmekle birlikte, hızlandırılmış kolektifleştirme ilkesini sürdürdü. 1937'de sona erecek olan bu hareket, milyonlarca kulakı Gulag kamplarına süren GPU'nun sert tutumu sayesinde tamamlandı. Ağır sanayinin kurulması ve doğayı dönüştürmeye yönelik büyük çaplı çalışmalar, işçi sınıfının omuzlarına yüklenen disiplin önlemleri (cezalar, 1932’de başlatılan ve 1938'de genelleştirilecek olan çalışma karnesinin çıkarılması), sosyalist rekabet (ücretlerin yüksek memurlar, öncü işçiler, stahanovculuk ve emek kahramanları çıkarına, gittikçe artan bir biçimde farklılaştırılması) ve zorunlu çalışmayı birleştiren bir baskı sayesinde başarıldı. Stalin, toplumu dönüşüme uğratma iradesini zorla benimsetebilmek için, çok güçlü bir polis aygıtına dayanmak ve devlet kuruluşlarını güçlendirmek zorundaydı.

1929'dan başlayarak, yaptığı çözümlemede, SSCB’de sosyalizmin gelişmesinin, gerileyen sınıfların zorlu direnişine ve SSCB’yi kuşatan kapitalist dünyanın hırçınlanmasına neden olduğunu belirtti. Gerçek ya da hayali sayısız komplo ve sabotaj şebekesini ortaya çıkararak polis aygıtını güçlendirdi. 1934’te GPU’yu dağıttı ve devlet güvenliğini, Yagoda'ya bıraktığı NKVD çatısı altında yeniden örgütledi, Kirov'un öldürülmesinin (aralık 1934) ertesi günü başlayan ve Yejov’un NKVD'nin başına gelmesinden sonra (eylül 1936) doruğuna ulaşan büyük tasfiye hareketini gerçekleştirdi. “Halk düşmanları"nın izlerinin sürülmesi ve eski yöneticilerin çoğunun partiden, Komintern'den ve Kızıl Ordu'dan tasfiye edilmesiyle arındırma hareketi 1938’e kadar sürdü.

Stalin, ayrıca, 1929’dan beri SSCB’yi saran kapitalist kuşatmanın sürdüğünü, 1933’ten sonra da alman faşizmi tehdidini ileri sürerek, devletin güçlendirilmesini ısrarla savundu. SSCB 1934'te Milletler cemiyeti’ne kabul edildi ve 1936 Sovyet Anayasası devletin meşruiyetini onayladı. Batı demokrasilerinin kararsızlıklarını gören Stalin, Laval’le yaptığı ittifaka karşın (1935), Litvinov'un savunduğu kolektif güvenlik politikasını bıraktı ve Molotov’u Dışişleri bakanlığına getirerek (mayıs 1939) Alman-Sovyet paktfnın imzalanmasını istedi (ağustos 1939). Böylece SSCB, eylül 1939'dan ağustos 1940'a kadar Doğu Polonya’yı, Karelya’yı, Baltık devletlerini, Besarabya’yı ve Kuzey Bukovina’yı topraklarına katabildi. Stalin, mayıs 1941’de Sovnarkom başkanlığı görevlerini üstlenmeye karar verdi. Hitler saldırısının eli kulağında olduğuna ilişkin kendisine ulaşan bilgilere karşın, Almanya ile ittifakı sürdürdü.
Ad:  Joseph Stalin5.jpg
Gösterim: 1360
Boyut:  69.1 KB

22 haziran 1941'deki alman saldırısından sonra, başlangıçta tehlikeli olan durumu düzeltmeyi başardı. Haziran 194T de kurulan Devlet savunma komitesi'nin başkanı olarak, SSCB Silahlı kuvvetleri’nin başkomutanlığını üstlendi (ağustos) ve 1943’te mareşal oldu. Halkta, yanılmazlığı konusunda gerçek bir inanç uyandırmayı, geçmiş yılların kuşku ve kırgınlıklarını dağıtmayı ve işlenen hataların sorumluluğunu altında çalışanların üzerine atmayı başardı. Sovyet yurtseverliğine, rus milliyetçiliğine seslenerek, ödünler verip Ortodoks kilisesi ve sovyet müslümanlan ile uzlaşarak ve orduda geleneksel değerleri yeniden canlandırarak, sovyet halkını “büyük yurtseverlik savaşı" hizmetine seferber etti. Tahran (kasım-aralık 1943), Yalta (şubat 1945) ve Potsdam (temmuz-ağustos 1945) konferansları sırasında, SSCB'nin kazanımlarını ustalık ve inatla savundu.

Savaş, Stalin'in saygınlığını artırdı; Stalin kültü SSCB’de olduğu kadar halk demokrasilerinde de giderek artan bir yoğunlukla yüceltildi; anıtsal heykelleri dikildi, vatan evladı hayranlığını ve saygısını dile getiren yüceltici bir edebiyat yayıldı. Stalin otoritesini daha da güçlendirdi ve ülkeyi sadece birkaç yakınıyla yöneterek (Jdanov, Malenkov, Beria, Bulganin, daha sonra Hruşçev) politikasını yeniden sertleştirdi. SSCB’de savaş sonrasında, "vatan haini” ilan edilen herkesi etkileyen ve 1939-40’ta ilhak edilen bölgelerde yaygınlaşan yeni bir baskı dalgası kapladı. Doğu ve Orta Avrupa’da komünist rejimlerin yerleşmesini gerçekleştiren Stalin, amerikan tasarılarına karşı durmak için Kominform'u kurdu (1947).

Tito ile bozuştuktan sonra (1949) halk demokrasilerinde yoğun tasfiyeler yaptı. Giderek daha kuşkucu olan, komplo saplantıları içinde yaşayan Stalin, 1953’te bir yahudi yardım örgütüne bağlı “beyaz gömlekliler komplosu”nu ortaya attı. 5 mart 1953'te öldü.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 2 Ocak 2017 22:48
SİLENTİUM EST AURUM