Arama

Tütünün Tarihi - Tek Mesaj #4

perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
13 Ocak 2017       Mesaj #4
perlina - avatarı
Ziyaretçi
61276d1484251097 tutun yetistiriciligi tutun

Sınırlı bir kullanım alanına sahip olan deli tütün genellikle pipo, çiğneme ve enfiye tütünü olarak kullanılır. Bu her iki tür de ilk kez 1753’te Linnaeus tarafından tanımlanmıştır. Bu iki ana tür dışında N. attenuata, N. trigonophylla ve N. quadrivalvis gibi bazı tütün türleri de eskiden Kuzey Amerika Yerlilerince yakılarak içilirdi. N. sylvestris ve N. alata grandiflora gibi bazı türler ise alımlı çiçeklerinden ötürü süs bitkisi olarak yetiştirilir. Avustralya kökenli birkaç tür dışında Nicotiana türlerinin çoğunun Batı Yanküre’ye özgü olduğu sanılmaktadır.

Kristof Kolomb Amerika’yı keşfettiğinde yerli halk tütün yetiştiriyor ve kullanıyordu. Günlük yaşamlarında çok önemli bir yer tutan, hatta bazı özel törenlerin simgesi olan bu ürün için çeşitli tarım yöntemleri geliştirmişlerdi. Amerika’ya yapılan seferler sonucu tütün ilk kez 16. yüzyıl ortalarında Avrupa’ya getirilerek Fransa’da, Portekiz’ de, İspanya’da ve İngiltere’de yetiştirilmeye başlamış, oradan da tüm dünyaya yayılmıştır. Bu bitkilerin bilimsel cins adı, hasta olan Fransız kral naibesi Catherine de Medicis’ye ilaç olarak tütün tozu gönderen Fransa’nın Lizbon büyükelçisi Jean Nicot onuruna verilmiştir.

İlk kez nerede ve hangi tarihte yetiştirilmeye başladığı kesin olarak saptanamamakla birlikte Türkiye’de 17. yüzyılın başlarından beri tütün üretildiği bilinmektedir. Osmanlı döneminde üretimi genellikle Türkler,ticareti de yabancılar tarafından yapılan tütünün ekimi ile satışının denetimi ve işlenmesi hakkı 1884’te kurulan Reji verilmiş, Cumhuriyet’ten sonra da devlet tekeli altına alınmıştır (1932). Günümüzde tütün ve sigara üretimi ile ticareti önemli ölçüde Tekel'in denetim ve gözetimi altında yapılır.

Dünyada Şark tütünü adıyla tanınan tütünlerin başlıca üreticilerinden biri Türkiye’dir. l. ve II. Dünya Savaşı yıllarında bunalımdan olumsuz biçimde etkilenen Türk tütüncülüğü, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD kaynaklı Virginia tütününün hızla yaygınlaşması üzerine Şark tütünlerine talep azalınca daha da geriledi. 1960’larda yaygınlaşan mavi küf hastalığından da büyük zararlar gördü. Tüm bunlara karşın gene de genişleyen tütün ekim alanları 1950’de 125 bin hektarken 1974’te 376 bin hektara ulaştı. Tekel’in alımlanyla desteklenen üreticilerin tütün ekimini öteki bitkisel ürünlerin yetiştirildiği alanlara da kaydırması sonucunda tütün üretimi 1976’da 324 bin tona çıktı. Ancak 24 Ocak 1980’de Türkiye çapında alman ekonomik önlemler doğrultusunda destekleme alımları kısıtlanınca tütün alanları daralmaya, tütün üretimi de azalmaya başladı; 1981’de 177 bin hektara ve 168 bin tona, 1986’da da 170 bin hektara ve 158 bin tona kadar düştü. Bölgesel tütün çeşitlerinin durumunu dikkate alan Tekel, 1985’te Türk Tütünlerinin Kalitesini Geliştirme Projesi’ ni yürürlüğe koydu ve Amerikan grad sistemine göre alım yapmaya başladı.

Buna göre Ege Bölgesi’nde A grad, Karadeniz Bölgesi’nde B grad, Marmara Bölgesi’nde kapa, Doğu Anadolu Bölgesi’nde kapa kapa, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de kırık tütün alımları yapılmaktadır. Yaklaşık 500 bin ailenin tütün üretimiyle geçindiği Türkiye’de Tekel’e bağlı Yaprak Tütün İşletmeleri ve Ticareti Müessesesi tarafından kurulmuş olan 43 kadar tütün bakım işletmesi vardır. Tütün ticareti serbest olan ve önemli bir tütün ihracatçısı olan Türkiye’ de Tekel’den başka tüccarlar tarafından da tütün alımı yapılmaktadır.

Genellikle Ege Bölgesi’nde üretilen tütünler yurtdışına ihraç edilir; öteki bölgelerde elde edilen ürün ise yurtiçinde değerlendirilir. Tütün üretimi, pazarlanması, bakımı, işlenmesi, mayalandırılması, fabrikasyonu ve ihracatı konularında eğitim veren Ege Üniversitesi’nin Ziraat Fakültesi’ne bağlı Akhisar Tütün Eksperleri Yüksekokulu açılmıştır.

Kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.