Arama

Cem Sultan - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

CEM SULTAN


türk şehzade
(Edirne 1459-Napoli 1495).

Mehmet ll'nin (Fatih) Çiçek Hat'un’dan olma küçük oğlu. Öğrenimi için beş yaşında hocaya teslim edildi. Dokuz yaşında Kastamonu sancakbeyliğine atandı ve öğrenimini orada sürdürdü. Babası, Uzun Hasan'a karşı sefere, çıktığında (1473), Edirne’de bırakılarak Rumeli'nin korunmasıyla görevlendirildi. Karaman beylerbeyi olarak gönderildiği (1474) Konya'da, lalası Gedik Ahmet Paşa’nın gözetiminde öğrenimini sürdürdü, iyi yönetimiyle halkın sevgisini kazandı.

Larende'de (Karaman) saray, cami, bedesten ve çarşı yaptırdı. Babası tarafından türk-rodos ilişkilerini düzenlemekle görevlendirildi (1476), yapılan görüşmelerden bir sonuç alamadıysa da Rodos şövalyeleriyle ilk temasını gerçekleştirmiş oldu. Mehmet ll'nin bilinmeyen bir yöne sefer hazırlığı içerisindeyken ansızın ölümü (3 mayıs 1481) 22 yaşındaki genç şehzade için dönüm noktası oldu. Padişahın ölümünü gizleyen sadrazam Karamani Mehmet Paşa, bir yandan Amasya valisi Bayezit'e haber iletirken, bir yandan da güvenilir adamlarından birini kendisini tahtın vârisi sayan Cem'e göndererek onu İstanbul’a çağırdı. Ancak, Cem’e gönderilen haberciyi Anadolu beylerbeyi Sinan Paşa yolda öldürttü. Öte yandan, Bayezit'in tahta çıkmasını isteyen yeniçeriler, Cem yanlısı Karamani Mehmet Paşa’yı öldürdüler. Olayların gelişmesinden zamanında haber alamayan Cem'den önce İstanbul’a varan Bayezit tahta çıktı.

Saltanat hakkından vazgeçmeyen Cem, tahtı ele geçirmek için başkaldırdı: ağabeyi Bayezit ll'nin birliklerini dağıtarak Bursa'ya girdi, hükümdarlığını ilan ederek adına hutbe okuttu, para bastırdı. Bu arada, ağabeyine elçi olarak gönderdiği halaları Selçuk Hatun aracılığıyla Anadolu'nun kendisine bırakılarak imparatorluğun ikiye bölünmesini önerdi. Bu öneriyi geri çeviren Bayezit II, Cem'e karşı harekete geçti, iki kardeşin ordusu Yenişehir ovasında karşılaştı ve savaş öğleye kadar sürdü (1481). Yenilen Cem yaralı olarak Konya'ya kaçtı. Ardından Mısır sultanına sığınmak üzere ailesi ve maiyetiyle birlikte Kahire'ye gitti (1481) ve sultan Kayıtbay tarafından gerçek bir hükümdar gibi karşılandı. Hacca gitti, dönüşünde Anadolu ile bağlantı kurdu. Halkın Bayezit'ten yüz çevirdiğini, tahta geçmek için koşulların uygun olduğunu bildiren Karamanoğlu Kasım Bey'in çağrısı üzerine Anadolu'ya geçti; Adana'da buluştuğu Karamanoğlu Kasım Bey ile bir anlaşma yaptı. Buna göre, Cem tahta çıkınca Kasım Bey'e Karaman bölgesini bırakacak, o da karşılığında Cem'i metbu tanıyacaktı. Hemen harekete geçerek kuvvet topladı ve Kasım bey ile birlikte Konya'yı kuşattı.

Padişaha bağlı kalma andı içen kenti alamayınca, kuşatmayı kaldırarak Ankara üzerine yürüdü, ama orasını da ele geçiremedi. Bayezit II komutasındaki kuvvetlerin hızla yaklaştığını haber alması üzerine Taşeli’ne çekildi çaresizlik içinde Rodos şövalyelerine sığınmak zorunda kaldı. Rodos şövalyeleriyle yaptığı anlaşma uyarınca Rumeli'ye geçerek taht kavgasını sürdürebileceğini sanıyordu, ama gerçekte hıristiyan dünyasının değerli bir esiriydi. Rodos şövalyeleri, onu ellerinde tutma karşılığında her yıl 45 000 duka altını vermeyi kabul eden Bayezit II ile anlaştılar. Cem bir süre sonra Macaristan'a gönderileceği vaadiyle Rodos'tan Fransa'nın Nice kentine götürüldü (1482). Bu arada, Cem yanlılarını ortadan kaldırmakla uğraşan Bayezit II, Gedik Ahmet Paşa'yı öldürttükten (1482) sonra kardeşinin üç yaşındaki oğlu Oğuz Han'ı da boğdurttu. Cem, Nice’te başgösteren veba üzerine Savoia dukalığının merkezi Chambery'ye oradan da Rumilly'ye getirildi, daha sonra Dauphinâ’de Le Pauet şatosunda, ardından Rochechinard şatosunda kaldı.

Burada Baron Jacques de Sassenage'nin kızı Rhillippine-Hölöne'e ilgisi Guy Allard'ın romanına konu oldu (Zizimi, prince ottoman, amoureux de Philippine-Helöne de Sassenage). Rodos şövalyelerinin elindeki malikânelerde dolaştırıldıktan sonra Bourganeuf şatosunda kendisi için yaptırılan kuleye (Grosse Tour ya da Tour de Zizimi) kapatıldı. Papa innocentius Vlll'in Rodos şövalyeleriyle yapmış olduğu anlaşma uyarınca "Hıristiyanlığın çıkarı için", altı yılı aşkın gözaltında yaşadığı Fransa'dan Roma'ya götürüldü (1489). Durumu kaygıyla izleyen Bayezit II, kardeşini gözetim altında tutması karşılığında papaya yılda 40 000 altın vermeyi önererek, üç yıllık ödeneği peşin gönderdi. Papa innocentius Vlll'in yerine geçen papa Alexander VI, bir yandan Cem için Osmanlılar'a güvence verirken, öte yandan da onu elinde tutmakla OsmanlI imparatorluğu'nun hıristiyanlığa karşı hareketini sınırlamayı umuyordu. İtalya'yı istila ederek Roma'ya giren Fransa kralı Charles VIII, Kudüs'e yapacağı haçlı seferi için kendisine teslim edilmesini istediği Cem'i, Napoli seferi'nde yanına aldı (1495).

Yolda hastalanan Cem, Napoli’de öldü (Bayezit H'nin isteği doğrultusunda papa tarafından zehirlendiği ileri sürülür). Cenazesi 1499'da Napoli’den getirilerek Bursa'da büyük ağabeyi Mustafa'nın türbesine gömüldü. Cem Sultan döneminin tanınmış şairlerindendi. Karaman beylerbeyi olduğu sırada çevresine toplanan ve Cem şairleri diye tanınan Sadi, Haydar, Sehai, Ua'li, Kandi, Şahidi gibi sanatçılardan bir kısmı onun yanından ölümüne kadar ayrılmadı. Cem'in sürgündeyken gördüğü yerleri, sürdürdüğü yaşamı anlatan özlem ve acılarını yansıtan başarılı şiirleri türkçe ve farsça D/Van'larındadır. Bir de Cemşid Cı Hurşid mesnevisi vardır. Cem Sultan'ın yaşamı bazı romanlara (Feridun Fazıl Tülbentçi, 1959), tiyatro yapıtlarına (A. Turan Oflazoğlu, 1974) konu oldu. Bulgar tarihçi Vera Mutafçiyeva’nın belgesel romanı Cem Sultan olayı türkçeye de çevrildi.

Kaynak: Büyük Larousse


SİLENTİUM EST AURUM