Asalak ve Çürükçül Canlılar Arasındaki Fark
Başka bir canlının üzerinde ya da içinde, ondan yararlanarak yaşayan bitki ya da hayvana asalak, asalağın birlikte yaşadığı canlıya konak denir. Hayvan leşleri, bitki artıkları gibi ölü ya da çürümüş maddelerle beslenen canlılar ise çürükçül’dür.
Bütün canlıların yaşamı bir başkasına bağlıdır. Ama bazı bitkiler ve hayvanlar başka bir canlıyla birlikte olmadıkça yaşayamazlar. Birlikte yaşayan bu iki canlıdan biri çoğunlukla asalaktır. Asalak, yaşayabilmesi için gerekli şeyleri konaktan alır, ama karşılığında ona hiçbir şey vermez. Bu bir asalaklık ilişkisidir. Konağın üzerinde, örneğin derisine ya da kıllarına tutunarak yaşayan asalaklara dış asalak, iç organlarında yaşayanlara da iç asalak denir.
Bitkisel Asalaklar
Bitkisel asalakların ya da asalak bitkilerin en kalabalık grubu ise spor adı verilen küçük üreme hücreleriyle çoğalan mantarlardır. Pas, külleme, sürme ve yanıklık gibi bitki hastalıklarının çoğu asalak mantarlardan kaynaklanır. Saçkıran denen deri hastalığının etkeni de gene bir asalak mantardır. Mantarlar topluluğu bildiğimiz kır mantarlarını (şapkalı mantarları) da içerir. Kır mantarlarının çok azı asalak, büyük bölümü çürükçüldür ve ölü bitkilerin kalıntılarıyla beslenir.
Tohumlu bitkiler arasında asalak yaşama oldukça az rastlanır. Çünkü bu bitkilerin çoğu güneş ışığının da yardımıyla kendi besinini kendi üretebilir ve yaşamını sürdürmek için başka bir canlıya gerek duymaz. Ama ökse otu gibi bazı bitkiler besinlerinin bir bölümünü kendileri üretir, kalanını da konak bitkiden sağlar. Bunlara yarı asalak denir. Yapraksız bir tırmanıcı bitki olan cinsaçı gibi gerçek asalaklar ise bütün besinini konaktan alır. Asalak bitkilerde, bitkilere yeşil rengini veren madde (klorofil) olmadığı için bunlar özümleme yapamaz ve besinlerini kendileri üretemezler...
Çürükçül Canlılar
Asalak canlıları çürükçül canlılarla karıştırmamak gerekir. Çürükçüller besinlerini canlı bir konaktan değil, ölü bitki ve hayvanlardan ya da canlıların doğaya karışmış artıklarından sağlarlar. Çürükçüllerin en bilinen örnekleri çürükçül bakteriler, kır mantarları, küf mantarları ve süt ile şarabın mayalanmasını sağlayan, peynire tadını ve kokusunu veren bakterilerdir.
Bu canlılar çürümeye yol açtıkları, daha doğrusu artık ve ölü maddeleri canlıların besin olarak kullanabileceği maddelere dönüştürdükleri için çok yararlıdır. Çürükçüller olmasaydı yüksek yapılı bitki ve hayvanlar yeryüzünden silinirdi. Bitki ve hayvan ölülerindeki bileşik maddeleri parçalayarak, bunların element ya da daha basit bileşikler halinde doğadaki çevrime katılmasını sağlayan çürükçül canlılardır.
Ortak yaşama ve Ortakçılık
Bazen bir bitki ya da hayvan başka bir bitki ya da hayvanla işbirliği yaparak birlikte yaşar. Karşılıklı yarar ilişkisine dayanan bu beraberlikte ortaklardan her biri öbürünün gereksinim duyduğu bir şeyi sağlarken karşılığında ondan başka bir şey alır. Bu tür ortaklığa ortak yaşama, canlılardan her birine de ortakyaşar denir. Bazı bakterilerin baklagiller, üçgül ve yonca gibi bitkilerin köklerinde sürdürdükleri yaşam tipik bir ortak yaşama örneğidir.
Bu azot bağlayıcı bakteriler havadaki serbest azotu alır ve bitkinin kendi besinini üretirken kullanabileceği nitratlara dönüştürür. Bunun karşılığında bitki de bakterilere su ve mineral sağlar, şeker ve nişasta üretir, ayrıca korunaklı bir yaşama ortamı sunar.
Ortak yaşama ile ortakçılık arasındaki farkı anlatabilmek pek kolay değildir. Gene de ortakçılık, taraflardan birinin yararlandığı, öbürünün ise ne yararlandığı ne de zarar gördüğü bir ilişki olarak tanımlanabilir. Bu ilişkide asalak canlı konaktan yararlanır, ama karşılığında konağa ne herhangi bir şey sağlar ne de zarar verir. Örneğin çok küçük bazı yengeçler istiridyelerin kabukları altında yaşar ve besinine ortak olur; ama kabuğunun altında barınan bu konaklardan istiridyeye hiçbir zarar gelmez.