Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
17 Nisan 2017       Mesaj #6
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

AKARSULAR VE GÖLLER.

Türkiye akarsu açısından zengin bir ülkedir. Bu topraklardan kaynaklanan akarsular altı önemli havza ile bazı kapalı havzalara su taşır. Ülkeninbüyük bir kesimi (yüzeyin yüzde 31,5’i) sularını Karadeniz havzasına gönderir. Genişlik açısından bunu, Basra Körfezine su gönderen alanlar izler (yüzeyin yüzde 23,5’i). Çeşitli kapalı havzalara su gönderen alanların ülke yüzeyindeki payı yüzde 13,5’tir. Bunu Akdeniz’e su gönderen alanlar izler (yüzeyin yüzde 13’ü). Türkiye yüzeyinin yaklaşık onda biri kadarı da sularını Ege Denizine gönderir. Marmara Denizine ulaşan suların toplandığı alanlar ülke yüzeyinin yirmide birini (yüzde 4,5) bile bulmaz. Türkiye sularının ulaştığı havzalar arasında en küçük pay Hazar Denizine aittir (yüzeyin yüzde 3,5’i). Akarsular coğrafyası açısından ülkenin ilginç bir yanı da Atlas Okyanusuna su gönderen alanlarla Hint Okyanusuna su gönderen alanları ayıran su bölümü çizgisinin Türkiye’den geçmesidir.

Ad:  turkiye_akarsulari.jpg
Gösterim: 1015
Boyut:  65.4 KB
Türkiye akarsularının rejimleri düzensizdir. Yıl içinde akarsu yataklarından geçen su miktarı dikkati çekecek ölçüde değişiklikler gösterir. Yazlar Türkiye’nin hemen her yerinde akarsuların en yoksul olduğu mevsimdir. Aylarca süren bu yoksullaşma döneminde bazı akarsular tümüyle kurur. Ancak suyu bol olan karst kaynaklarıyla beslenen akarsularda kuruma görülmez. Sonbahar yağmurlarının başlaması ve buharlaşmanın azalmasıyla akarsuların düzeylerinde yükselmeler belirir. Bu yükselme kıyı bölgelerinde kışın da sürer. Yalnız İç Anadolu Bölgesi’nin doğu kesimi ile Doğu Anadolu Bölgesi önemli miktarda kar yağışı aldığından kışın akarsu düzeylerinde gene bir alçalma görülür. İlkbaharda ülkenin her yanında hem buharlaşmanın henüz artmamış olması, hem de karlann erimesi nedeniyle akarsu düzeyleri yüksektir. İlkbahar kabarmaları ülkenin batısında ve güneyinde daha erken başlar ve çabuk sona erer. Doğuya doğru gidildikçe daha geç başlar ve daha uzun sürer. Buna ilkbaharın geç gelmesiyle yüksek yamaçlardaki karlann erimesindeki gecikme neden olur. Karadeniz Bölgesi’nde her mevsimin yağışlı geçmesi, akarsu rejimlerinin düzenli olmasına yetmez. Çünkü çoğunun yatakları eğimli ve geçtikleri arazi de dağlık olduğundan akarsular yağışlar sırasında sel ölçüsünde kabanr, yağışların kesilmesinden kısa bir süre sonra da yoksullaşır. Bu nedenle Karadeniz Bölgesi’ndeki akarsu düzeylerinde sık sık inme ve çıkmalar görülür.

Türkiye yüzölçümünün yaklaşık 9.000 km2’sini kaplayan 200’den çok doğal göl vardır. Bazı bölgelerde kümelenmiş çok sayıda göle rastlanırken, bazı bölgelerde ise az sayıda göl bulunur. Örneğin Trakya’da kıyı boyunda yalnızca birkaç set gölü vardır. Karadeniz Bölgesi’nin çok büyük bir kesiminde göle rastlanmazken Güneydoğu Anadolu neredeyse golsüz bir bölgedir. Buna karşılık Marmara Bölgesi nin doğu ve güney kesimleri, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri ile özellikle Akdeniz Bölgesi’ndeki Göller Yöresi adıyla anılan kesim göllerin kümelenme gösterdiği alanlardır. Yüzey şekillerinin adlarının gözden geçirilmesi bazı yörelerde haritada görülmeyecek kadar küçük birçok gölün yer aldığını gösterir (Bingöl Dağlan, Yedigöller vb). Türkiye’deki göller, büyüklük ve derinlik açısından oldukça farklıdır. Ülkedeki göl alanlannın yüzde 65’ini yalnızca dört büyük göl kaplar (Van, Tuz, Beyşehir ve Eğirdir gölleri). Büyük sayılabilecek bu göllere karşıhk, yüzölçümleri 5 km2’den küçük olan 100’den fazla göl vardır. Bunlardan Uludağ, Doğu Karadeniz Dağlan, Hakkâri dağlık yöresindeki buzul gölleri gibi bazılan çok küçük boyuttadır.

Türkiye’deki göllerin derinlikleri de birbirinden farklıdır. En derin olanları Van, Çıldır, Burdur, Hazar, İznik ve Sapanca gölleridir. Derinliği en az olan göllerden biri Tuz Gölüdür. Akşehir, Ulubat, Manyas gölleri de oldukça sığdır. Gölleri birbirinden ayıran bir başka özellik de dışa akışları olup olmamasıdır. Tuz Gölü, Van Gölü, Burdur Gölü ve Acıgöl gibileri dışarıya akışı olmayan kapalı havza durumundadır. Buna karşılık Güney Marmara göllerinde olduğu gibi, çoğunun bir gideğenle dışa akışı vardır. Oluşum açısından en yaygın olanlar tektonik göllerdir (Beyşehir, Eğirdir, Manyas ve İznik gölleri). Kalker ve jips gibi eriyebilen kayaçlarda oluşan karst gölleri, buzul gölleri, çeşitli set gölleri öteki göl tipleridir. 1990’da Erzincan yöresinde yapılan bir araştırma sırasında Türk bilim adamları tarafından incelenen Otlukbeli Gölünün, ülkede bir eşi daha olmayan ve dünya göl sınıflandırmasında rastlanmayan traver- ten seti gölü olduğu saptanmıştır.

Türkiye’deki yapay göllerin toplam yüzölçümü 3.000 km2’den fazladır. Enerji, sulama, taşkın önleme, içme, kullanma ve sanayi suyu elde etme amacıyla inşa edilen barajların ardında suların birikmesiyle oluşan bu göllerden en büyüğü 817 km2’lik bir alan kaplayan Atatürk Baraj Gölüdür. Öteki büyük yapay göller Keban, Karakaya ve Hirfanlı baraj gölleridir. Atatürk Baraj Gölü, Van ve Tuz göllerinden sonra Türkiye’nin en büyük üçüncü gölüdür.

İKLİM.

Türkiye orta iklim kuşağı içinde yer alır. Deniz düzeyine göre yükseklik, kıyıya koşut dağ sıralarının uzanışı, denize yakınlık ve uzaklık gibi nedenlerle Türkiye’de iklim, bazı bölgesel değişiklikler gösterir. Bununla birlikte, birbirine benzeyenler bir araya toplanarak üç ana iklim tipi ayırt edilebilir. Bunlar Akdeniz iklimi, her mevsimi yağışh orta kuşak iklimi ve step (bozkır) iklimidir. Akdeniz iklimi, yazların sıcak ve hemen hemen kurak, buna karşılık kışların ılık ve yağışlı geçmesiyle tanınır. Bu iklim tipi, adını aldığı denizin kıyısında egemen olduğu gibi, Anadolu’nun batı kesimindeki Ege ve Marmara bölgelerinde de görülür. Ama Marmara Bölgesi’nde kışlar biraz daha soğuk geçer. Her mevsimi yağışlı orta kuşak iklimi Karadeniz kıyılarında görülür. Burada yazlar pek sıcak geçmediği gibi kışlgr da pek soğuk olmaz. Doğu Karadeniz kıyılarında Kafkaslar’ın siper etkisi yapması nedeniyle kışlar daha ılık geçer. Step iklimi ülkenin tüm iç kesimlerinde egemendir. Kışların soğuk geçtiği bu iklim tipinde yağışlar oldukça kıt, birçok yörede yaz mevsimi kuraktır. Bu iklim İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde birbirinden çok az farklılık gösterir.


MsXLabs.org & Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.