ÇEKMECE

1. Masa, konsol, dolap vb mobilyanın içine yerleştirilen ve istenildiğinde dışarı çekilebilen, kapaksız, küçük kasa; çekme, göz. 2. içinde mücevherat vb. değerli şeyler saklanan süslü, küçük sandık.
3. Fırtınalı havalarda gemilerin sığınmalarına elverişli koy.

—Ev eşy. Çamaşır ve bulaşık makinesi gibi ev aletlerinde, temizleme ve durulama ürünlerini koymaya yarayan yer.

—Mak. san. Ötelenme hareketi yapan ve bir akışkanın belli bir kurala göre dağıtımını sağlayan mekanik organ.

• Düzlemsel çekmece, yüksek basınçlı buhar makinelerinde kullanılan ve alt kenarları buhar geçişini tamamen önlemek için buhar silindirinin yüzeyine dayanan, dikdörtgen kesitli ters çevrilmiş kutu biçiminde çekmece.
• Walt ya da sızdırmaz halkalı çekmece, alçak basınçlı buhar makinelerinde kullanılan, D kesitli bir silindirden oluşan ve buhar kutusu içindeki salmastralı iki sızdırmazlık halkası arasında devinen çekmece.
• Yuvarlak, silindirsel ya da pistonlu çekmeceler, orta basınçlı buhar makinelerinde kullanılan ve aynı çubuk üstüne bağlanmış, metal segmanlı iki pistondan oluşan çekmece.

—Marangozluk

• Çekmece makarası, kılavuz bir kanal içinde ileri geri hareket edebilen tekerlekli düzenek.
• Çekmece rayı, özellikle büro mobilyalarında kullanılan ve bir kılavuz kanal içinde hareket edebilen plastik ya da metalden yapılmış yaylı düzenek.
• Çekmece yuvası, bir mobilyada çekmecenin yerleştirildiği boşluk. (Çekmecenin çalışmasını kolaylaştıran çerçeve, tabla, iki kanal ya da iki çıtayla donatılır.)

—Oy. Gözbağcının, bir çekmece hareketini andıran bir şekilde, oyun kartlarını kaydırarak karıştırdığı ya da yerlerini değiştirdiği el çabukluğu oyunu.