Arama


Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
13 Haziran 2017       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı

Dandanakan Savaşının Nedenleri


Türk Devletlerindeki boy teşkilatlanması gereği Selçuklu Beyliği Gazne devletine bağlıydı. Asker veriyor, vergi ödüyor, sınır bekçiliği görevleri üstleniyordu. Giderek güçlenen Selçuklu Beyliğinin hakimiyet sürdüğü coğrafyada iki büyük Türk Devleti bulunuyordu. Karahanlılar ve Gazneliler. Giderek güçlenen Selçuklu Beyliği, 1035 yılında Ceyhun nehrini geçerek Gazne devletinin en önemli şehirlerinden olan Horasan’a izin almadan girerek bir anlamda Gazne Devletine meydan okumuş oldular. Gazne Devletinin başında bulunan Mesut, istila ve yağma gerçekleşmediği için Selçukluların bu göç hareketine önceleri sessiz kalmıştı. Tuğrul ve Çağrı bey, bunun üzerine Nesa ve Merv şehirlerine ilerleyerek hakimiyet alanlarını genişletmeye başladılar.

Bir çeşit yayılma politikasıyla genişleyen Selçuklu beyliği, Gazne hükümdarı Mesut’a mektup yazarak Gazne devletine bağlılıklarının karşılığında izinsiz girdikleri bu şehirlerde oturma ve barınma izni istediler. Gazneli Mesut, Selçukluların niyetini anlamıştı. Yükselen Selçuklu tehdidini ortadan kaldırmak için bir ordu görevlendirerek Selçukluların üzerine sefere gönderdi. Nesa şehrine ulaşan Gazne ordusu Selçuklular ile karşı karşıya geldiler (1035). Bu mücadelede Gazne ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattılar. Bu savaşla Selçuklular artık Gazne Devletine bağlı bir güç olmaktan çıkmış bir düşman haline gelmişti.

Gazneli Mesut, bu yenilginin üzerine Selçuklulara istediği oturma ve barınma iznini vermek zorunda kalmıştı. Selçuklular artık Nesa, Merv ve Ferava şehirlerinde yerleşik duruma geldiler. Selçuklular istediklerini almışlardı ancak bununla yetinmeyerek Çevre illere genişlemeye başladılar. Selçuklular, 3 yıl sonra Gazneli Mesut’a tekrar bir mektup yazarak Üç şehir daha istediler. Gazneli Mesut, Selçukluların bu yayılmacı tavrına karşı teklifi kabul etmeyerek tekrar bir ordu görevlendirip Selçukluların üzerine gönderdi. Gazneli ordusu ile Selçuklu ordusu Sarah şehrinde karşı karşıya geldiler. Selçuklular bu savaşıda kazanarak Gazneli ordusunu yine ağır bir yenilgiye uğrattılar (1038).


DİVİN SAVAŞI


Alparslan'ın 1064 yılındaki ''İlk Rum Seferi” ile alınan yerler bir daha Bizanslılar'ın eline geçmemiştir . Rumlar buralardan atılıp, merkezi Ani'de olan ve Selçuklulara bağlı Ani – Şeddadlılar hükümeti kurulmuştur ki; şimdiki Türkiye'nin yani Küçük Asya'daki Müslüman Türk Devleti'nin temelleri de bu yılda Alparslan'ın eliyle atılmıştır. 1064 yılı fetihleri, milli varlığımız ve dünya tarihi bakımından önemlidir. Alparslan ve oğlu Melikşah döneminde Kars ve civarı barış içinde bir dön yaşamıştır. Yalnız Melikşah'ın oğulları arasında taht için yapılan mücadele Kars yöresinde de düzensizliğin baş göstermesine neden oldu.
Selçuklu tahtı için Muhammed Tapar, Berkyaruk ve Sencer çekişiyorlardı. Muhammed Tapar ile Berkyaruk 1103'te Ani yöresinde karşı karşıya geldiler. Tarihte “ Divin Savaşı” diye anılan savaşta Muhammed Tapar yenildi. Kardeşler arasında yapılan anlaşmayla Kızılözen'in kuzeyi ile Musul ve Şam Muhammed Tapar'a ; Horasan'la Maveraünnehir yöresi Sencer'e ; Hemedan , İsfehan ve Bağdat Berkyaruk'a kaldı. Berkyaruk 1105 te ölünce bölgede yine karışıklıklar çıktı. Muhammed Tapar'ın egemenliğini tanıyan Ani Şeddadlıları Dilmaçoğulları'nın saldırısına uğradı. Dilmaçoğulları Divin üzerine yürüyüp, Divin'i ele geçirdiler. Ani şehrini koruyan Şeddatlılar ise Fadlun'un oğlu Mahmud'un emirliğini tanıdılar.

Bir süre sonra Saltuklular Ani şehrine gelmiş fakat Gürcüler Saltukluları büyük bir bozguna uğratmıştır. Bunun üzerine Ani halkı, Fahrettin Saddad'ı ülkeden kovdu. Gürcü Kralı Dimitri'nin oğlu III. Giyorgi , yerli Ermeni halkı ile anlaşarak şehri ele geçirdi. Ani'nin Hıristiyanların eline geçmesiyle bölgedeki Müslüman beyler bir birlik oluşturdular . Fakat , şehir ele geçiremediler. Ani şehri 1164 yılına dek Gürcü egemenliğinde kaldı. Ancak , Ani şehri 1164'te tümüyle Selçuklular'ın eline geçti.

Bu sırada Selçuklu Devleti yine karışıklıklar içinde idi. Sultan Gıyasseddin Mesud döneminde atabeyliğe yükselen Şemseddin Eldengiz, sultanın ağabeyi Tuğrul Bey'in dul eşi Narinç Hatun'la evlendi. Eldengiz, Selçukluların Azerbaycan Emiri Süleyman Şah'ı tahtından indirerek üvey oğlu Arslan Şah'ı emir ilan etti. Arslan Şah 1163'te Erzen, Ahlat, Erzurum emirliklerinin ordularını, Atabey Eldengiz komutasında Ani ve Divin üzerine gönderdi. Kral III. Giyorgi kesin bir yenilgiye uğrayarak, geri çekildi.
1164'te yöre tümüyle Selçuklular'ın eline geçti. Atabey Eldengiz olası bir Gürcü saldırısına karşı kalenin sur ve burçlarını onarttı. Daha sonra İsfehan'a geri döndü. Bundan sonraki 10 yıl içinde Ani tümüyle onarılarak ekonomik yaşamı canlandıysa da, bu durum uzun sürmedi ve 1174'te III. Giyorgi'nin saldırısıyla yeniden Gürcülerin eline geçti. III. Giyorgi'nin yerine geçen kızı Tamara , Gürcistan'da güçlü bir askeri kuvvet oluşturdu. Bu kuvvetler 1200'de Ani'yi ele geçirerek Şeddadlılar yönetimine son verdiler. Ayrıca Güneydoğu Anadolu'ya dek inerek yayılmacılık siyasetini sürdürdüler.

Gürcistan Başkomutanı Avak Sargis 1231'de Ani ve Kars'ın genel valisi oldu. 1239'da birkaç koldan gelen Moğollar kısa zamanda Tiflis dahil tüm Gürcistan'ı, Ani, Kars ve Sürmari'yi ele geçirdiler. Moğollar 1243 Kösedağ Savaşı'ndan sonra, Anadolu Selçuklularını tümüyle kendilerine bağladılar. 1239-1355 yılları arasında 116 yıl boyunca Kars, Moğollar'ın yönetiminde kaldı. Bunun 1239-1256 arası Cengizli Valilere, 1256‘dan sonrası da İlhanlılar'a bağlı olarak geçmiştir. İlhanlı döneminde Kars ilinin merkezi sayılan Ani bazı vergilerden muaf tutulmuştur.
1356'da Altınordu hükümdarı Canı Bey'in (1339-1357) eline geçen Kars ve yöresinde 1380'de ise Karakoyunlular hakimiyet sağladı. 1387'de Timur'un ele geçirdiği Kars, vergi ödemek koşuluyla Firuz Tiri Baht'a teslim edildi ve Timur Türkistan'a geri döndü. Bu durumdan faydalanan Karakoyunlular bağımsızlıklarını ilan ettilerse de, 1394'de Timur Kars'ı tekrar ele geçirdi. Timur'un 1405'te ölümü ile Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf taht kavgasından yararlanarak Kars'ta tekrar hakimiyet sağladı. Böylece Kars ve yöresi, 1406 -1468 yılları arasında Karakoyunlu egemenliği altında kaldı. Kara Yusuf'un saltanatının son yıllarında ise Sahruh Azerbaycan'ı ele geçirdi. Karakoyunlular Sahruh'u geri çekilmeye zorladı. Karakoyunlu Hükümdarı Cihan Şah , devleti 20 yıl bağımsız olarak yönetti. Bu süre içinde Ardahan, Posof ve Çoruh yöresiyle birlikte , İran'ın büyük bölümünü topraklarına katarak, Karakoyunlu Devleti'nin sınırlarını Umman Denizi'ne kadar genişletti.

1453'te Akkoyunlu tahtına çıkan Uzun Hasan Karakoyunlularla, Osmanlıları ortadan kaldırmak amacıyla önce Karakoyunlulara saldırdı. Uzun savaşlardan sonra 1468'de tüm yöreyi ve bu arada Kars'ı ele geçirdiler. Daha sonra Osmanlı Devleti'ne de saldıran Uzun Hasan Otlukbeli'nde yenilerek (1473) güç kaybetti. Akkoyunlular kısa zamanda çöktüler ve Akkoyunlu Devleti'nin yerine Safevi Devleti kuruldu. Bu devletin egemenliği döneminde Kars ve yöresi büyük yıkım gördü.
1514 Çaldıran Savaşı'nda Şah İsmail'i yenilgiye uğratan Yavuz Sultan Selim Kars'ta konakladı. Ordudaki yorgunluk ve huzursuzluk sebebiyle, Doğu Anadolu'yu tam olarak egemenliğine alamadan İstanbul'a geri döndü.


Bakınız -
Büyük Türk Devletleri - Büyük Selçuklular (Büyük Selçuklu Devleti)
Büyük Türk Devletleri - Anadolu Selçukluları