Arama

Balıkçılık - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Ağustos 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BALIKÇILIK
1. Tekne ve ağ kullanarak ya da yalnız ağ kullanarak geniş çapta balık avlama eylemi.
2. Balık satmakla uğraşan esnafın yaptığı iş.
3. Deniz balıkçılığı, denizde ya da deniz kıyılarında yapılan balıkçılık.ll Tatlı su balıkçılığı, akarsularda ve göllerde yapılan balıkçılık.
4. Balık avcılığı sorunlarını içeren ve ele alan bilim ve tekniklerin tümü.

—Balıkç. Aşırı balıkçılık, bir balık alanının olanaklarının üstünde avlanılarak sömürülmesi. (Eşanl. OVERFİSHİNG.)

—Huk. Tatlı su ve göl balıkçılığı - SU ÜRÜNLERİ.

TATLI SULARDA BALIKÇILIK.


1. Olta balıkçılığı. Birkaç türe ayrılır:
a) Yüzer oltayla balık avı.
Bir iğnenin ucuna takılı doğal ya da yapay bir yemi balığa ısırtarak onu tutmak amacıyla yapılır. İğne elde tutulan kamışa bağlı bir ipin ucunda bulunur; olta ipinde yüzdürücü (mantar) olabilir de, olmayabilir de. Yemin takılı olduğu iğnenin hangi düzeyde bulundurulacağı balıkçı tarafından önceden mantarla ayarlanır. Tatlı sularda yaşayan bütün beyaz balıklar, eğer yırtıcı, yani etçil değillerse bu çeşit oltaya gelirler. Yırtıcı balıklar (levrek, turnabalığı, sudak), ucuna canlı bir balık takılı sağlam bir yüzer ol tayla avlanır. Yüzer oltayla balık avı, dip oltasıyla balık avı gibi, "yığınak” denen bazı yerlerde yapılır, balıkları çekmek için buralara önceden yem ekilir.

b) Dip oltasıyla balık avı.
Hareketsiz bir av yöntemidir, dipte, iki su arasında besin arayan beyaz balıkları avlamaya yarar. Olta, kurşunlu ucu ya da herhangi bir yem takılı iğnesi suyun dibinde duracak biçimde yapılmıştır. 3u yöntem iğneye herhangi bir yem takılarak basit bir biçimde yapılabileceği gibi bir balçık topağına saklı bir yem aracılığıyla da yapılabilir. Bu türlüsüne topak yemle balık avı denir.

c) Hareketli oltayla balık avı.
Olta ipinin ucuna oldukça ağır bir yalancı yem ya da ucuna yem takılı 5-10 g ağırlığında ve piramit biçiminde bir nikel parçası yardımıyla yapılır Tam öldürücü bir yöntemdir, özellikle ekim ayından nisan ayına kadar tatlı su levreği ve kızılkanat avlamak için uygulanır. İlk hareketli oltalar basit bir iple, 0-50 cm aralıklı iki kurşun arasına yerleştirilmiş bir zeytin ve bir köke bağlı bir iğneden oluşurdu. Bu düzenek sonra daha geliştirildi, küçük kurşunların yerini fırdöndülü bir çengel ve doğal kökün yerini de 8 ya da 9 numara çift uçlu iğne bağlı çelikten bir kök aldı. Kullanılacak yemler sınırlıdır; küçük canlı bir yem, kırmızı bir yer solucanı, çalı karidesi ve yavru yılan-balığı bu işe elverişlidir. Hareketli oltayla balık avı, balığın iğneden önce yemi yutması olayına dayanır.
Avcılık eylemi yavaştır: olta dibe kadar salınır, sonra çekilir, gene salınır, gene çekilir. Balık çoğu zaman olta yukarı çekilirken saldırır.

d) Kamçı oltayla balık avı.
Oldukça kısa ve esnek bir kamışla yapılır. Oltaya basit bir yapay yem ya da gerçek bir böcek takılır. Oltanın ucundaki yem ya da yalancı yem, iple fırlatılır, suyun yüzünde yüzmeye bırakılır, yüzeye yakın yiyecek aranan balıklar onu yakalamaya gelirler, incibalığı, kepenez ve alabalık bu yöntemle çok iyi tutulur.

e) Ağır otlayla balık avı.
Bir ya da iki elle kullanılan ağır bir oltayla yapılır. Kamışın üstünde olta ipinin sağılmasını ve sarılmasını sağlayan bir halka ve bir döner kasnaklı makara düzeneği bulunur. Balıkçı, balığı tutabilmek amacıyla uzaktan suya safralı bir yapay yem atar. Bu yem bir kaşık, bir yapma balık ya da herhangi başka bir şey olabilir. Bu nesne suyun içinde yol alırken, balığı andırdığından etçil balıklar onu kapmak için saldırıya geçer (tur- nabalığı, tatlı su levreği, alabalık, som-balığı).

f) Hafif oltayla balık avı.
Bunun tekniği de önceki gibidir. Sabit kasnaklı makara takılı bir oltayla yapılır. Bu oltayla 3 g'dan hafif yapay yemler kolayca uzak mesafeye atılabilir. Alabalık, tatlı su levreği ve turna-balığı bu çeşit oltaya gelen başlıca balıklardır. Balıkçı yapay yem yerine yemli iğne takarak da bu yöntemi uygulayabilir.

g) Sinekti oltayla balık avı.
ipekten özel ipi, ucunda yapay bir sinek bulunan halkalı ve makaralı bir oltayla yapılır, ipek hafif olduğundan balıkçı, ucuna sinek bağlı iğneyi kamçı gibi fırlatabilir. Yapay sinek suyun yüzünde akıp giderken alabalık kapmak için saldırır. Sombalıkları da bu şekilde, ama iki elle kullanılan daha kuvvetli oltalarla avlanabilir.

2. Ağla ve başka araçlarla balık avı.
Amatörlerden çok meslekten balıkçıların işidir.

3. Özel yöntemlerle balık avı.
Sürütme yönteminde, etçil balıkların, özellikle tur- nabalığının iştahını kabartmak için atılan yapay yemli olta kıyıdan ya da gemiden çekilerek sürüklenir.
Dip oltalarıyla balık avı, ucu yemli durgun oltalarla uygulanır, olta akarsuyun yatağına fırlatılarak beklenir.
Sargılı mantarla balık avı, turnabalığı, yı- lanbalığı ve uzun levrek avlamak için uygulanır. Üstüne birkaç metre İp sarılı yuvarlak, dört köşe ya da silindirimsi bir şamandıraya bağlı olta ipinin ucunda canlı yem bulunur, balık saldırdığı zaman ip çözülerek uzayabilir.
Zıpkınla balık avı, balık zıpkınla vurularak yapılır.
Elle balık avı, daha çok alabalık tutmakta uygulanır. Akarsuyun kenar oyuklarında ve bitki köklerinin arasında bulunan balıklar çıplak elle yakalanır.
Solucanlı oltayla balık avı için yünden bir ipin üzerine bir sürü solucan dizilip ip dibe atılır, yılanbalıkları solucanı ısırınca ba lıkçı ipi hızla çeker, balık dişleriyle yün ipe asılı kalır.
Elektrikle balık avı, balıkların elektrik akımıyla sersemletildikten sonra yakalanmasıdır. Bu yöntemlerin bir kısmı yasaktır, ama denetlenemeyen yerlerde kullanılmaktadır.

DENİZDE BALIKÇILIK.


Deniz balıkçılığı dörde ayrılır:
1. Yaya balıklılık.
Bunu kumlu çakıllı kıyılarda amatör ya da profesyonel balıkçılar yapar Bu balıkçılar çeşitli yöntemler kullanarak kabukluları, kerevitleri, yengeçleri ve kum yılanbalıklarını tutarlar Ağ kullanılarak kumsalda ringa tutulması ya da sürütme ağıyla balık avlanması da bu çeşide girer. Küçük ya da orta boy balıkların (işkine, vatoz, küçük camgözler vb.) oltayla yakalanması da yaya balıkçılık sayılır.

2. Kıyı balıkçılığı.
Kıyıya yakın yerlerde yapılır ve kıyı halkına taze balık ve deniz ürünleri sağlar Kıyı balıkçıları esnaf olarak çalışır Duruma göre iğneli olta (uskumru, pollak, bakalyaro) parakete (camgözler, yassı balıklar), sabit ya da çekmeli ağ: üçlü ağ, trol, sürütme ağ (dilbalığı, kal kan, vatoz, ringa, sardalya), çöten ve yengeç fanyası (ıstakoz, langust, denizörümceği), algarna (denizkestanesi, istiridye, midye ve çeşitli yumuşakçalar), ışıkla birlikte kullanırlar (Akdeniz’de uygulanan atadan kalma bu yönteme göre suyun yüzündeki herhangi bir ışık kaynağı balıkları kendine çeker) [hamsi, sardalya, uskumru]

3. Açık deniz balıkçılığı.
Balıkçılar en çok iki hafta süren seferlere çıkar (İstanbul balıkçılarının Karadeniz'e açılmaları, kalkan avı için sovyet karasuları yakınına gitmeleri), hamsi, kalkan gibi balıkları avlarlar. Bu avcılıkta balığın soğutucularda ya da buzda saklanması gerekir. Karadeniz ile Akdeniz arasında göç eden balıklar da bu yöntemle avlanır. Bu avcılıkta orta ve büyük boy motorlu tekneler kullanılır.

4. Uzak deniz balıkçılığı.
Genellikle kıyılardan çok uzaklarda ve okyanus sularında yapılır. Tutulan balıklar dondurulur ya da tuzlanır. Uzak deniz balıkçılığında kullanılan modern gemiler, haftalarca, hatta aylarca denizde kalabilecek şekilde donatılmış büyük balıkçı gemileridir. Tutulan balıkları konserve yaparak ya da dondurarak depo edebilecek donanımları vardır. Dondurucusu olan büyük gemiler çok büyük trollar (dikey ağız açıklığı 40 m) kullanırlar.

—Coğ. Geniş anlamda balıkçılık, balık tutmaktan başka, çeşitli su ürünlerini, hatta suyosunlarını toplamayı ve suda yaşayan memeli hayvanları avlamayı da içerir. Denizde, gölde ya da akarsuda, hatta havuzlarda balık ve birtakım su ürünleri üretimi de geniş anlamda balıkçılığın kapsamına girer. Suyosunları ve memeli hayvanlar bir yana bırakılacak olursa, dünyada bir yılda tutulan su organizmalarının toplamı yaklaşık olarak 92,6 Mt'u bulur (bunun bir kısmı tatlı sulardan, bir kısmı denizden sağlanır). Denizlerin büyüklüğü ve içindeki biyokütlenin hacmi göz önüne alınırsa, tutulan bu miktar çok önemsiz kalır. Üstelik, bu toplamın üçte biri evcil hayvanlara yem olur (balık unu ve balık yağı); insanların tükettiği yiyeceklerin yalnız % 1-2'si bu kaynaktan sağlanır (hayvansal proteinlerin % 20'si). Bununla birlik te, teknik gelişmeler ve ticari açıdan kullanılabilir türlerin değerlendirilmesi. 1948-1970 arasında balıkçılık üretimini hızla artırma olanağı sağlamış, toplam üretim 19 Mt’dan 69 Mt’a yükselmiştir 1971-1980 arasında 70-72 Mt civarında kalan üretim, 1987 verilerine göre 92,6 Mt’a ulaşmıştır.

Tutulan büyük balık türleri.


Tutulan ürünlerin en büyük bölümü balıktır, onu sırasıyla yumuşakçalar, kabuklular, suyo- sunları ve memeliler izler. Balıkçıların tuttuğu balıklar çok az sayıda familyayı ilgilendirir; ilke olarak en bol olan, en kolay ulaşılan ve en çok beğenilen balıklar tutulur. Avlanan balıkların üçte ikisi 13-15 familyadan ve yarısı sadece 4 familyadandır: mezgitgiller (morina, Melanog- rammus aegletinus, pollak, berlam, vb.), sardalyagiller (ringa, sardalya, vb.), hamsigiller (hamsi) ve Osmeridae (özellikle kapelan). Bu sonuncular arasında en çok avlanan türlerin miktarı (milyonlarca tonu bulur: Alaska berlamı, (Kuzey Büyük okyanusla, yaşayan mezgitgiller ailesinin bir üyesi); kuzey Atlas okyanusu morinası; Kuzey Atlas okyanusu kapelanı; Şili sardalyası; özellikle Batı Büyük okyanusla tutulan, sıcak ve ılık sularda yaşayan İspanyol uskumrusu. Kabuklular ve yumuşakçalar arasında, kerevit, kabuklular ve kafadanbacaklılar c başta gelir. Derin su ve yüzey balıklarısının oranı aşağı yukarı yarı yarıyadır.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 3 Ağustos 2017 20:34
SİLENTİUM EST AURUM