Arama

Hazar Denizi - Tek Mesaj #5

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Ekim 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
HAZAR denizi
Ad:  hazar-denizi.jpg
Gösterim: 1320
Boyut:  33.2 KB

ya da HAZAR, esk KUZGUN denizi ya da gölü, yerkürenin en geniş kıta içi su örtüsü (yaklaşık 360 000 km2). Rusya, Azerbaycan, İran, Türkmenistan ve Kazakistan arasında yer alır Okyanus düzeyinden 28 m aşağıdadır. Derinlik kuzey bölümünde 25 m'yi aşmaz; oysa, güney çanağında, yüksek Iran sıradağlarının eteğinde diplerin en derin yeri 1 000 m’yi geçer. Suların tuzluluğu (ortalama % 13) K.’den G.'e ve B.'dan D.'ya doğru artar. (En yüksek tuzluluk oranları Karaboğaz-Göl körfezinde [bugün kapanmış ve asıl Hazar denizi'nden ayrılmıştır] ölçülmüştür.) Akarsulardan gelen sular, yöredeki kurak ve karasal iklimin neden olduğu buharlaşmanın yol açtığı su kayıplarını artık karşılamadığından deniz düzeyinde bir alçalma ve kıyı şeridinde değişmeler ortaya çıkmaktadır. Hazar denizi'ne dökülen başlıca ırmak Volga'da gerçekleştirilen düzenlemeler (birikme barajları, sulama tesisleri), Bakü açıklarında petrol çıkarımının gelişmesi, ekoloji dengesini bozmaktadır. Bol bulunan balık türlerinin (kilka) çoğalması, ırmak ya da kıyı sularında yaşayan değerli balıkların (mersinbalığı, tirsibalığı) azalması ve balıklavaların (375 0001) olumsuz etkilenmesi sonucunu doğurmaktadır. Hazar kıyısındaki en etkin limanlar Bakü, Astrakhan, Mahaçkale, Guriev, Krasnovodsk, Bender- Enzeli ve Bender-Türkmen’dir.

—Tar. Çin ve Hindistan’la Yunanistan arasındaki ticaret yolları üstünde oluşu dolayısıyla tarih boyunca büyük bir önem taşıyan Hazar denizi'nin, daha İ.Ö. VIII. yy.'dan başlayarak, Karadeniz kıyılarında kolonileri bulunan Yunanlılar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Strabon'un verdiği bilgilere göre, Karadeniz'den Rion ve Kivirili ırmaklarına giren Yunanlılar, karadan Kura ırmağına ulaştıktan sonra yerli denizcilerin yardımıyla Hazar'ın karşı kıyısına doğru yollarına devam ederlerdi.

Sonraki yüzyıllarda rus korsanları da Kura ırmağından inerek, Bağdat'tan sonra müslümanların en büyük kenti olan Barda’yı (Berzaa) ve kıyılarda yer alan öteki kentleri yağmaladılar. XII. yy.'da Karadeniz'in Kafkasya, Azak ve Kırım kıyılarında bulunan eski yunan kolonilerini ele geçiren Venedikliler ve Cenevizliler, Don ve Idil ırmaklarından Hazar denizi’ne geçtiler ve buradaki bazı limanları ticaret merkezleri haline getirdiler. Böylece Avrupa devletleri de aralarında yaptıkları bir antlaşmayla, kendilerine Anadolu yolunu kapatan Mısır'a karşı, Çin ve Hindistan’dan gelen malları İskenderiye'den almayarak, Hazar denizi üzerinden taşımaya başladılar XVI. yy.’ın sonlarına doğru, Ruslar'ın Hazar denizi’ne açılmak için bazı girişimleri görüldü. Osmanlı-safevi savaşlarının kızıştığı bu dönemde Kırım ve Kafkasya'yı ele geçirerek Karadeniz'de egemenliklerini kabul ettiren OsmanlIlar da buralardaki venedik ve Ceneviz kolonilerini ortadan kaldırdıktan sonra Hazar denizi'ne geçmek için Don ve idil ırmaklarını bir kanalla birleştirmeyi düşündüler. Ancak daha atik davranan ingilizler, Kuzey denizi'nden başlayarak Moskova yoluyla indikleri Hazar kıyılarında ticari üstünlük sağladılar.

1558-1581 yılları arasında Buhara'ya, İran’a ve Şirvan'a birçok seferler yapan ingilizler, Şirvan ve Dağıstan'ın OsmanlIlar tarafından ele geçirilmesi üzerine Hazar'dan çekildiler. Bununla birlikte XVII. yy.'ın ikinci yarısına doğru buralardan geçmiş olan Evliya Çelebi, Seyahatnamesi 'nde deniz ticaretinin hâlâ canlılığını koruduğunu, Şirvan limanlarından birinde bin dolayında gemi gördüğünü, Çin’den ve Rusya'dan Bakü’ye gelen tüccarların buradan tuz, safran, ipek aldıklarını yazmaktadır. XVIII. yy.'da OsmanlIlar, İran'ın Hazar denizi kıyılarındaki eyaletlerini fethetmek isteyen rus çarı Petro l'e karşı harekete geçtilerse de, Fransa’nın araya girmesiyle imzalanan antlaşma sonucu, Gürcistan, Azerbaycan ve Dağıstan’ın bağımsız kalmaları koşuluyla Hazar denizi kıyılarının Ruslar'da kalması kabul edildi. Ne var ki Türkistan ve KafkasTürkleri, Hazar denizi'nin Ruslar’ın denetimi altında bulunmasına uzun yıllar direndiler. Şeyh Şamil'in teslimi (1859), özellikle de Türkistan'ın Çarlık Rusyası tarafından işgal edilmesi üzerine bölgede egemenlik, bütünüyle Ruslar'ın eline geçti. Birinci Dünya savaşı'ndan sonra kısa bir süre Iran, Azerbaycan, Türkistan ve Dağıstan'ın denetimi altına giren, daha sonra güney bölümü dışında SSCB sınırları içinde kalan Hazar denizi, SSCB’nin dağılmasıyla kıyı devletleri arasında bölüşüldü. Kuzey bölümü Rusya'da, güney bölümü İran'da kalırken, orta batısı Azerbaycan, doğu bölümü güneyde Türkmenistan, kuzeyde Kazakistan sınırları içinde kaldı.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM