Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Ekim 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ziya Paşa
Ad:  ziyapaşa.jpg
Gösterim: 383
Boyut:  17.2 KB

asıl adı ABDÜLHAMİD ZİYAEDDİN
(d. 1825, İstanbul - ö. 17 Mayıs 1880, Adana)
Türk edebiyatında Batılılaşmanın öncülerinden Osmanlı şair ve yazar.
Galata gümrüğünde kâtiplik yapan Erzurumlu Ferideddin Efendi’nin oğluydu. Bayezid Rüştiyesi’ni bitirdi; özel dersler alarak Farsça ve Arapça öğrendi. Bir süre Sadaret Mektubi Kalemi’nde çalıştıktan sonra 1855’te Mustafa Reşid Paşa’nın aracılığıyla sarayda mabeyn kâtipliğine atandı. Bu dönemde Fransızca öğrendi. Âli Paşa sadrazam olunca saraydan uzaklaştırıldı. Kısa süre Zaptiye Nezareti’nde çalıştıktan sonra, 1861’de Kıbrıs, 1863’te de Amasya mutasarrıfı ve Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye üyesi oldu. 1865’te Yeni Osmanlılar Cemiyeti adlı gizli örgüte katıldı. Yeniden Kıbrıs’a atanınca, 1867’de Mustafa Fazıl Paşa’nın çağrısına uyarak Namık Kemal ile birlikte Paris’e kaçtı. Mustafa Fazıl Paşa’nın mali desteğini sağlayarak Namık Kemal ile birlikte Londra’da Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin yayın organı olarak Hürriyeti gazetesini yayımlamaya başladı (1868). Bir anlaşmazlık nedeniyle Namık Kemal ayrılınca gazetenin yönetimini üstlendi (Eylül 1869). Ertesi yıl, Mustafa Fazıl Paşa’nın Bâbıâli hükümetiyle anlaşıp mali desteğe son vermesi üzerine Cenevre’ye gitti. Ali Paşa’nın ölümünden sonra 1871’de İstanbul’a döndü. 1872-76 arasında Şûrayı Devlet üyeliği ile maarif müsteşarlığı yaptı. Kanun-ı Esasi’yi hazırlayan Kanun-ı Esasi Encümeni adlı kurulda görevlendirildi. I. Meşrutiyet’in ilanından sonra, bunu hazırlayanlar II. Abdülhamid tarafından merkezden uzaklaştırıldılar. Ziya Paşa da önce 1877’de vezir rütbesiyle Suriye valiliğine, ardından da Konya ve Adana valiliklerine atandı.

II. Abdülhamid yönetimine karşı özgürlükleri ve meşrutiyeti savunan Ziya Paşa, Batılılaşma yanlısı, yenilikçi Tanzimat edebiyatının da öncüleri arasında yer aldı. Namık Kemal ve Şinasi ile birlikte çağdaş Türk edebiyatının temelini atan üç yazardan biriydi. Hürriyet gazetesinde 1868’de yazdığı “Şiir ve inşa” adlı makalesinde, Türk edebiyatının kendi geleneğine sahip çıkmasını istedi; şiir ve yazı dilinin halkın dili olması gerektiğini savundu. Şiirlerinde eski divan şiiri biçimlerine bağlı kalmakla birlikte içerik yönünden hak, adalet, uygarlık, hürriyet gibi yeni temaları işledi. Toplumsal sorunları ve yeni bir düzen kurulması. konusunu ele aldı. “Terci-i Bend” ve “Terkib-i Bend” adlı iki şiirinden (Terci-i Bend Terkib-i Bend, 1872, 1928) “Terci-i Bend”de insanın yazgısı ve gerçeği kavramasının olanaksızlığı, Tanrı’nın mutlak egemenliği gibi metafizik konuları işledi. “Terkib-i Bend”de de zulüm, adaletsizlik ve haksızlıkları yergici bir yaklaşımla eleştirdi. Arap, Fars ve Türk divan şairlerinin şiirlerini Harabat (1874-75, 3 cilt) adlı antolojide topladı. Zafername (1868, 1975) adlı koşuk-düzyazı karışımı bir yapıtı da bulunan Ziya Paşa’nın Rüya (1910), Veraset Mektupları (1910) adlı kitapları ölümünden sonra yayımlanmış, şiirleri Eş’ar-ı Ziya’da (1881) toplanmıştır. 1992’de yapıtlarından bazıları Eserlerinden Seçmeler başlığıyla yayımlandı.

kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM