Arama

Çocuk Resmi - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Aralık 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sanat eğitiminin temel amacı çocuğun, gencin ve yetişkinin sanatsal eğitimini sağlamak, yetenek ve becerilerini ortaya çıkarmak ve onun iç dünyasının dışa vurumuna katkıda bulunmaktır. Okullar ve öğretmenlerin görevi bu işlevi yerine getirmektir. Bu nedenle eğitimcinin ilk görevi, büyüme ve gelişme evresinde çocuğun sanatsal yeteneklerini ve zihinsel gelişmelerini öğrenmek, ortaya çıkarmak öğretmenin en önemli görevidir.
Çocuk resimlerini bilim adamlarının farklı görüşlerine göre iki grupta incelemek mümkündür. Birincisinde çocuk resimlerine ruhbilimsel ve gelişim evreleri boyutunda, ikincisinde de resimler sanatsal ve estetik açıdan ele alınır.
Çocuğun çok yönlü gelişimi yönündeki yaklaşımların temelinde “ çocuğun kendi başına , nitelikli bir yapıya sahip olduğu” görüşü ağır basar. Burada çocuk ile yetişkin arasında çocukluk döneminin doğal, özgür ve yaratıcı gücünü ortaya koyar. Burada sanatsal bir değer aranmaması ancak kendine özgü güzel şeyler ürettiği gerçeğidir.
Çocuk kendine özgü mantığı devreye sokarak, görünmese bile bir masanın dört ayağını da çizecektir. Çünkü çocuğun belleğinde masa dört ayaklıdır ve dördünü de çizmelidir. Evin duvarlarını şeffaf görerek içini çizer, evin içindeki koltukları ve lambayı da gösterir. Burada çocuğun gördüğünü değil, bildiğini çizdiği ortaya çıkar. Bu durum çocuğun büyümesiyle gelişir, daha sonraki yıllarda gözlem ve incelemeye dayalı çizimlere bırakır. Çocuğun zihinsel ve ruhsal gelişimiyle birlikte kendi gözlemlerine dayalı çizimleri de olgunlaşır. Bu arada kavram elde etmesi ve kavramları kurması, zeka düzeyini de ortaya koyar.
Daha sonraki yaşlarda çocuk yaratıcılık ve kendi deneyimlerini ortaya koyarken aslında kendini ve iç dünyasını, zihinsel, toplumsal, bedensel gelişimini ifade eder.
Çocuğun iç dünyasının anlaşılması, içindeki duygu çatışmalarının ortaya çıkarılması onun çok yönlü gelişiminde önemli bir etkendir. Piaget; “resim yapmak çocuk için simgesel bir oyundur. Çocuğun bu oyunda ortaya koyduğu şey onun duygusal ve zihinsel hayatıyla ilgili imgelerdir. Sevinçleri, üzüntüleri, istekleri, çelişkileriyle bir iç dünyaları vardır” der.
Çocuk resimlerinde onun iç dünyasını, sevgilerini,nefretlerini, sevdiklerini ve sevmediklerini, mutluklarını ve korkularını görmek, zeka seviyesini ve gözlem gücünü görmek her zaman mümkündür.
Bilim çevreleri, çocuğun 10 yaşına kadar zeka seviyesini belirlemede resimleri ölçü olarak kabul ederler. Çocuğun kullandığı renkleri, çizgilerinde ki sakinliği ve hırçınlığı, figürlerindeki sevdiklerini büyük, sevmediklerini küçük çizmeleri gibi simgeler onun ruh halini ve yaşantısını rahatça ortaya çıkarır.
Çocuk resimlerinde yalınlık ve saflık ön plandadır. Bir çok ünlü sanatçı (Kandinsky, Klee ..gibi), çocuk resimlerinden ilham alır ve onun yalın ve saflığından etkilenirler.
Eğitimciler ve yetişkinlerin bazen çocuk resimlerine bakarken fotoğrafik bir benzetme aramaları veya gerçekçi düşünme adına eleştirmeleri, “bu ağaç böyle olmaz, kuş bu kadar büyük mü ve benzeri eleştiriler oldukça yanlıştır.
Çocuk resimlerinde kağıdı dilediği gibi doldurur, yetişkinlere göre hiç olmayacak yerlere hiç olmayacak nesneler koyabilir. Bu durumda biz çocuğa sanatçı gözüyle bakarsak onun azmini ve cesaretini kırmış oluruz. Picasso bir çocuk sergisini gezerken , “Ben bu yaşlardayken Raphael gibi resim yapardım, bu çocuklar gibi resim yapmayı öğrenmek uzun yıllarımı aldı” der.
Çocuk resimlerine bakarken onun anlatmak istediği, keder, sevinç, hüzün, coşku, yücelik gibi duygusal anlatımların yanında çizim ve boyama araç-gereçlerinin nasıl kullanıldığı, çizgi, renk, doku vb. tekniklerindeki zenginliğidir önemli olan.
Çocuk hiçbir zaman sanat yapmak için resim yapmaz, o bu çalışmaları yaparken sonsuz mutluluk duygularına ulaştığı bir davranış sergiler. Bu konuda kimi zaman öğretmenin veya ana-babanın aşırı davranışları, sık sık “o öyle olmaz, böyle olur” gibisinden eleştirileri çocuğun sanata karşı isteklerini engeller.
Çocuğun resim yaparken sergilediği davranışları çoğu zaman sanatçı davranışlarına çok benzer . onun sanata olan eğilimi genellikle bu davranışlarıyla hissedilebilir. Çocuğun sanata olan eğilimleri bu davranışların iyi gözlenmesiyle anlaşılabilir.
Çocuğun veya gencin sanata olan eğilimlerinde eğitimciye bazı ip uçları veren çizgisel gelişim evreleridir.


(kaynaklar: Haluk Yavuzer, Zafer Gençaydın, O.Tekin Kırışoğlu, İnci San, Serap Buyurgan)