Arama

Fevzi Çakmak - Tek Mesaj #5

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Kasım 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

ÇAKMAK (Mustafa Fevzi)

Ad:  çakmak1.jpg
Gösterim: 734
Boyut:  46.1 KB

Fevzi Paşa, Müşir Fevzi ya da Mareşal Çakmak da denir
türk asker ve siyaset adamı, cumhuriyet ordularının iki mareşalinden biri —öteki Atatürk'tür
(İstanbul 1876 - ay. y. 1950).

Çakmakoğulları'ndan topçu miralayı Ali Sırrı Bey’in oğlu. Kuleli askeri idadisi'nde okurken (1890), müftü dedesi Hacı Bekir Efendi'den arapça, farsça ve fıkıh konularında ders alarak yetişti. Harbiye’yi (1896) teğmen, Erkânıharbiye mektebi’ni (1898) kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. Önce Erkânıharbiye 4. şubede (1898), sonra (1899) Metroviçe tümeni kurmay kurulunda görev aldı. Kısa aralıklarla terfi ederek 1907'de miralay oldu, Taşlıca (Sırbistan) mutasarrıflığı ve 35. Tugay komutanlığına (1908) atandı. 1909'da osmanlı ordusunda rütbelerin yeniden gözden geçirilip düzenlenmesini öngören yasa (tasfiye-i rütep kanunu) gereğince rütbesi binbaşılığa indirildi, yeni rütbesi tugay komutanlığına yetmediğinden komutanlıktan açığa alındı (1910); ardından Taşlıca mutasarrıflığı kendinde kalmak üzere mürettep Kosova kolordusu kurmayında görevlendirildi (1910), bir süre sonra kurmay başkanı oldu. Aynı yıl yeniden yarbaylığa yükseldi. Erkânıharbiye 5. şube müdürlüğüne getirildi (1911). İtalya’ya karşı Batı Rumeli'yi savunmak için örgütlenen Garp kolordusu kurmay başkanı sıfatıyla 2. Ordu müfettişliği buyruğunda ipek sancağı mutasarrıflığına atandı (6 ekim 1911).

Arnavutluk ve Rumeli'nin ıslahı amacıyla, dahiliye nazırı Hacı Adi! Bey’in başkanlığında oluşturulan kurulda görev aldı (9 mayıs 1912). Balkan savaşı başlangıcında 21. Tümen (Yakova) komutan vekilliğine, sonra (29 eylül 1912) Vardar ordusu komutanlığı harekât şubesi müdürlüğüne, Ankara redif tümeni komutanlığına (2 ağustos 1913), 2. Tümen (6 kasım 1913) komutanlığına, yeniden albay olunca (24 kasım 1913) V. Kolordu komutanlığına atandı (22 Aralık 1913). Rütbesi mirlivalığa (tümgeneral) yükseltildi (2 mart 1915). Çanakkale cephesinde, Anafartalar grup komutanı Mustafa Kemal Paşa'nın önce tümen sonra grup komutanı olarak Müttefik kuvvetleri püskürtmesinin ardından astal; nması üzerine, kolordu komutaniçe kalmak üzere Anafartalar grubu komutan vekilliğine getirildi (1915).

Çanakkale harekâtının sona ermesi üzerine doğu cephesinde II. Kafkas kolordusu komutanı (7 eylül 1916), ertesi yıl önce Diyarbakır’daki 2. Ordu (5 temmuz 1917), sonra da Filistin’deki 7. Ordu komutanı oldu (ekim 1917-ağustos 1918). Filistin’de hastalanarak tedavi için İstanbul’a gitti ve yerine genel karargâh emrinde bulunan mirliva Mustafa Kemal Paşa getir ildi. Fevzi Paşa iyileşince, rütbesi ferikliğe (korgeneral) yükseltilerek erkânı- harbiye reisliğine atandı (24 aralık 1918). Ertesi yıl 1. Ordu müfettişliğine getirildi (1919). Babıâlı hükümetinin aldığı karar gereğince Anadolu’ya gönderilecek nasihat heyetiyle Sivas’a kadar gitti (kasım 1919). Anadolu’daki direnişi yatıştırmak için yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan bu nasihat gezisinden İstanbul'a dönünce Askeri Şûra üyeliğine atandı (aralık 1919). İstanbul’a, Ali Rıza Paşa kabinesinde harbiye nazırı olan Mersinli Cemal Paşa'nın ingilizler'in baskısıyla istifa zorunum kalması üzerine onun yerine nazır .

1 şubat 1920). Sadrazam Ali Rıza Paı u bir ay sonra istifa edince, bu kez ao beş gün sonra kurulan Salih Hulusi Paşa (Kezrak) kabinesinde 26 gün harbiye nazırlığı (savunma bakanlığı) yaptı (8 mart 1920 - 2 nisan 1920). Harbiye nazırı blduğu dönemde İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane gönderilmesini kolaylaştırıcı bir davranış içinde bulundu. İstanbul'un ingilizler'ce zorla işgali sırasında, İngiliz askerlerince savunma bakanlığı odasından süngü zoruyla çıkartıldı (16 Mart 1920). İstanbul'daki pek çok komutan ve politikacı gibi tutuklanıp Malta’ya sürüleceğinden korkarak gizlice Ankara’ya doğru yola çıktı. TBMM reisi Mustafa Kemal Paşa, Anafartalar ve Filistin cephelerinde halef selef olduğu, başlangıçta Anadolu'daki direnişe karşı çıkmış, İstanbul hükümetlerinde nazırlık yapmış, kendinden ve Kurtuluş savaşı'nın öncüsü komuta kademesindeki generallerden (Ali Fuat Paşa, Kâzım Karabekir) daha yaşlı ve kıdemli Fevzi Paşa'yı önce Ankara’ya sokmak istemedi.

Ancak Umum Kuvayı milliye komutanı Ali Fuat Paşa’nın »arıyladır ki bu kararını değiştirdi ve trenle Geyve'den Ankara'ya gelen paşayı istasyonda törenle karşıladı, kucakladı, ondan sonra da Fevzi Paşa Kurtuluş savaşı kadrolarında yer aldı (27 nisan 1920). Bunun üzerine İstanbul hükümeti tarafından milli kuvvetlerin düzenleyici ve özendiricilerinden biri sayılarak rütbesinin kaldırılması, nişanlarının geri alınması ve idam edilmesi hakkında ferman çıkarıldı (26 mayıs 1920). Öte yandan, Ankara'da Kozan milletvekili sıfatıyla TBMM hükümeti tarafından savunma bakanlığına ve vekiller heyeti başkanlığına (başbakan) seçildi (3 mayıs 1920 - 2 temmuz 1922). ikinci İnönü zaferinden sonra rütbesi birinci ferikliğe (orgeneral) yükseltildi (3 nisan 1921).

Sakarya savaşı’ndan önce, aynı zamanda garp cephesi komutanı olduğu için sürekli Ankara'da bulunamayan Er- kânıharbiyei umumiye vekili ismet Paşa’nın vekilliğine getirildi bir süre sonra da bu göreve asaleten atandı, savunma bakanlığından çekildi (5 ağustos 1921). 30 ağustos Başkomutan meydan savaşı’nın zaferle sonuçlanması üzerine, bu savaşın planlarını hazırlayan kurmay başkanı olması nedeniyle, başkomutan müşir gazi Mustafa Kemal'ce Meclis adına kendisine mareşallik rütbesi verildi (31 ağustos 1922) . Cumhuriyetin ilanından sonra Türk silahlı kuvvetlerinin ilk genelkurmay başkanı oldu (1923-1944). Önce Kozan, sonra ikinci dönemde İstanbul milletvekili iken komuta kademesindeki askerlerin politikadan ayrılması kararı uyarınca, milletvekilliğinden çekildi (31 ekim 1924). Yaş haddini doldurması sonucu emekliye ayrıldı (12 ocak 1944).

Bir süre, emekli edilmesinden ötürü küskün olarak köşesine çekildikten, cumhurbaşkanı ismet İnönü'nün milletvekili olması yolundaki tekliflerini geri çevirdikten sonra, 1946'da kurulan DP'yi destekledi. Seçimlerde, Demokrat parti listesinden bağımsız aday olarak İstanbul milletvekili seçildi (1946). Bu partinin yöneticileriyle anlaşmazlığa düşmesi sonucu DP’den ayrılarak (12 temmuz 1947) Millet partisi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı (20 temmuz 1948) ve bu partinin onur başkanı oldu. Teşvikiye sağlık yurdu’nda öldüğü zaman (10 nisan 1950) cenazesi çok büyük bir kalabalık tarafından ulusal yas ilan edilmediği, radyoda şarkılar çalındığı gerekçesiyle CHP karşıtı gösterilerle ve tekbirler getirilerek dini törenle kaldırıldı ve Eyüp mezarlığında toprağa verildi. Halkın, onun ölüsüne duyduğu bu büyük ilgi, CHP’ye karşı gösterilen ilk açık direniş hareketi ve İnönü’nün önemli bir siyasal yenilgisi olarak yorumlandı. Başarılı askerlik yaşamı boyunca çalışkan, alçakgönüllü, sağlam iradeli ve karakterli, dinine bağlı bir komutan olarak sevilen ve sayılan mareşalin, Suret-i ziyat ve Balkan harbinde garp cephesi hakkında konferanslar (1927), Büyük harple şark cephesi hareketleri (1936) adlı iki de kitabı vardır.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM