Arama

Buğday (Triticum) - Tek Mesaj #5

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Şubat 2018       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BUĞDAY
Ad:  images.jpg
Gösterim: 1335
Boyut:  14.7 KB

1. Tohumu insan beslenmesinde, özellikle un ve ekmek yapımında kullanılan triticum cinsinden bir tahılın genel adı.
2. Aynı bitkinin başağından ayrılmış tanesi.
3. Eski bir ağırlık ölçüsü. (Miskalin yetmiş ikide biri, yaklaşık olarak gramın beşte biri.)
4. Buğday benizli, tenli, sarımtırak, açık esmer tenli kimse İçin kullanılır.

—ANSİKL. Buğdayın çiçekleri, çokçiçekli ve sapsız başakçıklardan oluşan bir başak halinde topludur. Meyvesi biraz uzunca, iki ucu yuvarlakça ve ortası uzunlamasına derin çizgili bir tanedir. Tanenin besidokusu unludur; embriyonu bir yanda diptedir. Kökleri saçak gibidir, içi boş ya da dolu uzun bir sapı ve sapın ucunda bir başağı vardır; yapraklar sapın üstündeki boğumlardan çıkar, sapı kın gibi sarar ve güdük bir dilcik taşır. Buğdaylar ılıman iklimi seven biryıllık bitkilerdir. Triticum cinsinden olan buğday türleri kromozom sayılarına göre üç katagoriye ayrılır:
  • 14 kromozomlular Triticum monococcum (kaplıca) ve T. spontaneum;
  • 28 kromozomlular T. dicoccoides (yabani gernik), T. dicoccum (gernik), T. durum (sert buğday), T. turgidum, T. polonicum (polonya buğdayı), vb.;
  • 42 kromozomlular T. vulgare (yumuşak buğday), T. spelta (kırmızı buğday), vb.
  • T. sativum (T. vulgare) 14 kromozomlu 3 yabani buğday türünün birçok aşamadan geçerek melezleşmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.

Buğday tarımı


T. vulgare (ekmek yapımında kullanılan yumuşak buğday) ve T. durum (özellikle irmik ve makarna yapımında kullanılan sert buğday) en çok ekimi yapılan buğday türleridir.
Buğdayın pek çok çeşidi vardır. Bunlar gelişme koşullarına özellikle almaşma ölçütüne göre (belli bir miktar soğuk yemeden, yani kış geçirmeden çiçeğe durma yeteneği) sınıflandırılırlar. Almaşma yeteneği çok değişiktir: kışlık buğday çeşitlerinde hiç yoktur, yazlık buğday çeşitlerinde en yüksek düzeydedir. Buğday çeşitlerini belirleyen daha başka ölçütler de vardır: soğuğa ve hastalığa dayanıklık; kardeşlenmeye yatkınlık; başak özellikleri; erken gelişme yeteneği; tane ya da tohum kalitesi (yemlik ya da ekmeklik buğdaylar), vb.

Buğdayın verimi, birim yüzeyde üretilen başak sayısına, her başaktaki tane sayısına ve tanelerin ortalama ağırlığına göre belirlenir. Yüksek bir verim elde etmekte belirleyici rol oynayan bu öğelerin birincisi çok çeşitli etmenlere bağlıdır: tarlaya atılan tohum miktarıyla ve bunların filizlenme koşullarıyla orantılı olan bitki sayısı, kardeşlenme oranı; ekinin olabildiğince erken boylanması, ekim tarihinin ve tohum çeşidinin etkisi ve kardeşlenme evresinde yeterince azot alabilmesi. Hasat edilecek başak sayısı bu birinci öğeye bağlı olarak az çok belli olur. Buna karşılık, her başaktaki tane sayısı büyüme, özellikle tane tutma sırasındaki beslenme koşullarına bağlıdır. Tane ağırlığı buğdayın çeşidine göre değişir, ama dolma evresinde ortaya çıkan ve tane dolgunluğunu zedeleyen afetler de az değildir: bitkinin yeterince su alamaması (iklimden ya da hastalıktan ileri gelir) ya da fotosentez yapamaması (yaprak hastalığı). Verimi etkileyen ve belirleyen bu değişik öğeler birbirini izler ve bazı ödünlemelerle dengelenir, ayrıca çiftçi ekim düzenini o yılki iklim koşullarına ve toprağın durumuna uyarlayabilir: ekime geç başlama halinde fazla tohum atılır; azotlu gübre atılması (atma zamanı) ve miktarı ekinin kıştan çıkış durumuna ve önceki yıl tarlaya ne ekilmiş olduğuna bakılarak ayarlanır; birtakım tarım koruma ilaçları da ekinin yabancı otlardan temizlenmesini sağlar. Son yıllarda asalak mantarlarla mücadele için kullanılan ilaçlar da giderek yaygınlaşmaktadır. Bütün bunların yanında, hastalıklara karşı dayanıklı çeşitlere yönelmek sağlıklı ekin elde etmek bakımından önemini korumaktadır. Ekilecek çeşidin seçimi yanma tehlikesini de azaltır (sap hastalıklarına direnç ve erken başaklanma).

Türkiye'de ve dünyada buğday üretimi
Türkiye'de buğday, tarımsal üretimin ana direklerinden biridir. 1978-1984'te buğday ekim alanı ortalama 9 milyon hektarı geçiyor ve tahıl ekim alanlarının % 70’ini, tüm ekim alanlarının % 46'sını § kapsıyordu. Üretim ise 20 milyon ton dolayındaydı. 1991-1992 rakamlarına göre, S. dünya buğday üretimi 545 milyon tonu buluyor ve başlıca üretici ülkeler şöyle sıralanıyordu: 1990’da eski sovyet ülkeleri 92,3 Mt buğday ürettiler (toplam üretimin % 20'si Ukrayna'ya, % 52 si Rusya Federasyonu’na aittir ); ABD 74,5 Mt, Çin 96 Mt, Hindistan 49 Mt, Fransa 31,9 Mt, Kanada 31 Mt, Avustralya 14,7 Mt, Pakistan 14 Mt, Ingiltere 14 Mt, Arjantin 12 Mt, İtalya 7,4 Mt, Almanya 4,1 Mt, Meksika 3,9 Mt.

Ülkelere ve tarım sistemlerine göre büyük değişiklikler gösteren buğday verimi, son yıllarda daha verimli buğday çeşitlerinin yaygınlaşması ve gübre kullanımının artması sayesinde önemli ölçüde arttı. 1969-1971 yılları arasında yaklaşık 1 520 kg/ha olan dünya ortalaması, 1990’da 2 580 kg/ha'a yükseldi. Bu konuda başı 6 490 kg/ha ile Fransa çekerken, Türkiye'de verim 2 118 kg/ha'a ulaşmıştır. 1989 yılında dünya buğday üretiminde 26 Mt’luk bir artış gözlendi ve üretim 537 300 Mt’a ulaştı. Bu miktarın % 70'lik bölümü (376 Mt) sekiz ülke tarafından karşılanır.

Dünyanın üçte birini oluşturan çok sayıda ülkede buğday açığı vardır; bu ülkeler buğday dışalımı yapmak zorundadır Bununla birlikte, dünyanın en çok buğday satın alan ülkeleri de sanayileşmiş ülkelerdir: 1991-1992 sezonunda eski SSCB cumhuriyetleri 21 Mt, Çin 16 Mt, Mısır 6,2 Mt, Japonya 5,5 Mt, Brezilya 4,2 Mt, Güney Kore 3,9 Mt, Cezayir 3,3 Mt, İran 3 Mt, Endonezya 2,2 Mt, Irak 2,2 Mt, Pakistan 2 Mt, Fas 1,5 Mt, Yemen 1,4 Mt, Küba 1,3 Mt buğday satın aldılar. 1991-1992'de kötü hava koşulları Rusya buğday üretiminde % 40 azalmaya neden oldu. Ayrıca SSCB'nin yerini alan bağımsız devletler yeni bir dengeyi oluştururken, buğday üretimlerinde % 25 (28 Mt) oranında bir düşüş görüldü.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM