Arama

Buğday (Triticum)

Güncelleme: 1 Şubat 2018 Gösterim: 11.254 Cevap: 4
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Temmuz 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Buğday (Triticum)

Ad:  bugday2.jpg
Gösterim: 1816
Boyut:  41.9 KB

buğday, buğdaygiller (Poaceae ya da Gramineae) familyasının Triticum cinsinden tahıl bitkisi ve bu bitkinin besin maddesi olarak değerlendirilen taneleri.
Sponsorlu Bağlantılar

Buğday, dünyanın en eski ve en önemli tahıl ürünlerinden biridir. Fırat Vadisindeki buğday tarımının başlangıcı İÖ 7000’e değin iner. Anadolu’da ise, Alaca Höyük, Mersin Alata ve Çatal Höyük kazılarında İÖ 4000 ve daha eski dönemden kalma buğday taneleri bulunmuştur. Ortalama 80-160 cm kadar boy atan bitkinin boğumlu ve genellikle içi boş bir gövdesi, ince, uzun yaprakları ve başakçıkların birleşmesiyle oluşmuş başakları vardır. Her başakta 20-100 çiçek, her başakçıkta ise 2-6 çiçek bulunur. Başak- çıklann çoğunda çiçeklerin ikisi ya da üçü döllenerek taneleri (tohum) oluşturur. Genellikle 'kavuzlu olan buğday tanesi 3-10 mm uzunluğunda, 3-5 mm çapındadır ve ortasında uzunlamasına bir yarık bulunur.

Uzun geçmişi olan çok önemli bir tarım bitkisi olduğu için, bilinen buğday türlerinin binlerce çeşidi üretilmiştir. Kromozom sayısına dayanarak üç grupta toplanan başlıca türler şunlardır: Yedi çift kromozomlu grubun yabanıl formu olan Triticum boeoticum ile kültür formu olan kaplıca buğdayı (T. monococcum); 14 çift kromozomlu grubun yabanıl formu olan T. dicoccoides ile kültür formları olan gernik (T. dicoccum), makarnalık buğday ya da sert buğday adıyla da bilinen durum buğdayı (T. durum), turnagagası (T. polonicum), Doğu buğdayı (T. carthlicum), kabatahıl (T. turgidum) ve turnadili (T. turanicum)\ 21 çift kromozomlu grubun kültür formları ekmeklik buğday ya da yumuşak buğday (T. vulgare), topbaş buğday (T. compactum) ve kavuzlu buğdaydır (T. spelta). Bütün dünyada en çok üretilenleri ekmeklik buğday, makarnalık durum buğdayı ve ekmeklik unun yanı sıra kek, bisküvi, kurabiye ve asta unlarının yapımında kullanılan topbaş uğdaydır.

Buğday, Kuzey Kutup Dairesi’nden Ekvator’a, yükseltisi deniz düzeyinin altında olan yerlerden 3.000 m yüksekliğe ve 30 cm’den daha az yağış alan bölgelerden 160 cm’den fazla yağışı olan bölgelere kadar çok çeşitli iklim ve toprak koşullarında yetişebilirse de, en iyi uyum gösterdiği yerler 30-90 cm yağış alan ılıman bölgelerdir.
Buğday tarımında, bölgedeki kış koşullarının şiddetine göre kışlık ve yazlık olmak üzere başlıca iki tip ekim yapılır. Kışlık buğdayın ekim zamanı her yerde güz, özellikle de ekim ve kasım aylarıdır. Yazlık buğday genellikle ilkbaharda, daha çok şubat ve mart aylarında ekilirse de, kışın yumuşak geçtiği yerlerde güz aylarında da ekim yapılabilir. Buğdayın başlıca zararlıları süne, kımıl ve bambul, en önemli hastalıkları ise pas, sürme, külleme ve rastıktır.

Buğdaydan un elde etmek için taneler temizlenir ve iyice parçalanması için ıslatılır. Öğütme işlemiyle taneler kırılır, bir dizi silindirden geçirilir ve küçük parçacıklar elendikçe, üstte kalan iri parçacıklar daha sıkı silindirlere alınarak tanelerin yüzde 72’si beyaz un olarak öğütülür. Tanelerden daha yüksek oranda un çıkarılacak olursa unun rengi koyulaşır (esmer un), ama tanenin kabuk bölümündeki yağ ve vitamin oranı daha yüksek olduğu için unun besin değeri de artar. Kabuğuyla birlikte öğütülmüş tanelerden elde edilen kepekli un, bol miktarda tohumözü yağı içerdiği için uzun süre saklandığında ekşir; besin değeri daha düşük, buna karşılık sindirimi daha kolay olan beyaz un ise daha dayanıklıdır.

Üretilen beyaz unun büyük bölümü ekmek yapımında kullanılır. Kuru iklimlerde yetişen buğdaylar genellikle sert tiptendir ve yüzde 11-15 protein ile dayanıklı glüten (esnek protein) içerir; nemli iklimde yetişen buğdaylar daha yumuşaktır ve yüzde 8-10 protein ile dayanıksız glüten içerir. Buğdaydan, unun dışında, özellikle yumuşak ekmeklik buğdaydan nişasta, sert durum buğdayından ise daha çok makarna yapımında kullanılan irmik elde edilir. Bulgur ve yarma denilen, dış kabuğu soyulup kaba öğütülmüş taneler Türkiye’de pilav ve başka yemeklerin hazırlanmasında çok kullanılır. Üretilen buğdayın büyük bölümü besin olarak tüketilir, yaklaşık yüzde 10’u tohumluk olarak saklanır, az bir bölümü de sanayide nişasta, malt, dekstroz, glüten ve alkol üretiminde kullanılır; düşük kaliteli olanlar ve öğütme artıkları hayvan yemi olarak değerlendirilir.

İnsanların beslenmesinde başlıca enerji kaynağı olan buğday tanesinin bileşimi iklim ve toprak özelliklerine göre büyük farklılıklar gösterir. Genel olarak bir buğday tanesinin ortalama yüzde 12’si su, yüzde 70’i karbonhidrat, yüzde 12’si protein, yüzde 2’si yağ, yüzde 1,8’i mineraller, yüzde 2,2’si kaba liflerdir. Aynca B vitaminleri grubundan tiyamin (Bı vitamini), riboflavin (B2 vitamini) ve niyasin (nikotinik asit) ile az miktarda A vitamini bulunur, ama öğütme sırasında bu vitaminlerin en bol bulunduğu kepek ve tohumözü undan ayrılır. 100 gr buğday, yaklaşık 330 kalori verir.

1990-91’de dünya buğday üretimi 594 milyon tonu bulmuş, bunun yaklaşık 108 milyon tonunu SSCB üretmiştir. Bu en büyük üreticiyi 75 milyon ton ile ABD izliyordu. Öbür önemli buğday üreticisi ülkeler Kanada, Arjantin, Hindistan, Türkiye, Pakistan, Çin, Avustralya, Fransa, İtalya, İspanya ve Almanya’dır.

Türkiye’de kendiliğinden yetişen ve ekimi yapılan 100’ü aşkın buğday çeşidi içinde en büyük pay ekmeklik buğday, durum buğdayı ve topbaş buğdayındır. Türkiye’nin en önemli tarım ürünlerinden biri olan buğdaya ayrılan yaklaşık 9,5 milyon hektarlık ekili alandan 1988 verilerine göre 20,5 milyon ton ürün alınmıştır. Üretilen buğdayın büyük bölümü yurtiçinde tüketilir. 1988’de Türkiye 2 milyon tona yakın buğday ihraç etmiştir. Ancak bu rakamlar, özellikle hava koşullarına bağlı olan üretim miktarındaki değişikliklere koşut bir dalgalanma gösterir. Üretimin önemli bir bölümü İç Anadolu Bölgesi’nden sağlanır; yıllık üretimi en yüksek olan iller sırasıyla Konya, Ankara, Adana, Tekirdağ, Şanlıurfa ve Yozgat’tır. Birçok ilde, ekili alanların en az yarısı buğdaya ayrılmıştır.
kaynak: Ana Britannica
BAKINIZ Buğday Yetiştiriciliği
Son düzenleyen Safi; 1 Şubat 2018 20:11
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
1 Ağustos 2009       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Buğday (Triticum)
Buğday, buğdaygiller (Poaceae) familyasının Triticum cinsinden bütün dünyada ıshahı yapılmış tek yıllık otsu bitki türlerinin ortak adı.
Sponsorlu Bağlantılar
Karasal iklimi tercih eder. Mısır ile birlikte dünya çapında ikinci en fazla ekimi yapılan tahıldır. Bunları pirinç takip eder. Buğday; un, yem üretilmesinde kullanılan temel bir besin maddesidir. Kabuğu ayrılabileceği gibi kabuğu ile de öğütülebilir. Buğday aynı zamanda çiftlik hayvanları için bir yem maddesi olarak da yetiştirilmekdedir. Hasattan sonra atık ürün olarak saman balyası çıkar.


Bilimsel Sınıflandırma
Ad:  bugday1.jpg
Gösterim: 882
Boyut:  22.6 KB
  • Alem: Plantae (Bitkiler)
    • Bölüm: Magnoliophyta (Kapalı tohumlular)
      • Sınıf: Liliopsida (Bir çenekliler)
        • Takım: Poales
          • Familya: Poaceae (Buğdaygiller)
            • Oymak: Triticeae
              • Cins: Triticum, L.
                • Türler
                  • Ekmeklik buğday (Triticum aestivum)
                  • T. araraticum
                  • T. boeoticum
                  • Doğu buğdayı (Triticum carthlicum)
                  • Topbaş buğday (Triticum compactum)
                  • T. dicoccoides
                  • Gernik (Triticum dicoccon)
                  • Durum buğdayı (Triticum durum)
                  • T. ispahanicum
                  • T. karamyschevii
                  • T. macha
                  • T. militinae
                  • Kaplıca buğdayı (Triticum monococcum)
                  • Polanya buğdayı (Triticum polonicum)
                  • Kavuzlu buğday (Triticum spelta)
                  • T. sphaerococcum
                  • T. timopheevii
                  • Turnadili buğday (T. turanicum)
                  • İngiliz buğday (Triticum turgidum)
                  • T. urartu
                  • T. vavilovii
                  • T. zhukovskyi
Buğday, taneleri öğütülerek un elde edilen bütün tahıllar içinde en önemlisi ve en çok tüketilenidir. Buğday tarımının başlangıcı o kadar eskiçağlara dayanır ki bitkinin doğada­ki ilk biçimi bilinmez bile. Babil ve Eski Mısır uygarlıklarının daha ilk dönemlerinde buğday tarımının yapıldığı kesindir. Anadolu'daki kazılarda ise 6.000 yıllık, hatta daha eski buğday taneleri bulunmuştur.
Bu değerli tarım bitkisi buğdaygiller (Gramineae) familyasının Triticum cinsini oluştu­rur. Aynı familyada yer alan öbür tahıllar ve otsu çayır bitkileri gibi buğdayın da boğumlu ve genellikle içi oyuk, ince uzun bir gövdesi (sapı) ve saçak kökleri vardır. Gövdenin boğumlarından çıkan şerit biçimindeki ince uzun yaprakların dibi her boğumu bir kın gibi sarar. Buğdayın çiçekleri gövdenin ucunda başaklar halinde toplanmıştır. İki ile altı kadar çiçek bir araya toplanarak başakçık denen kümeleri, bu başakçıklar da bir sapın iki yanında birer sıra halinde dizilerek başak­lara oluşturur. Her başakçıktaki çiçeklerden ikisi ya da üçü döllenerek olgun bir tohuma, yani buğday tanesine dönüşür. Çiçeklerin çevresini saran ve kavuz denen kın yaprakçık-larının uçları uzayarak kılçık'l&n oluşturur. Kılçıklar buğdayın türüne göre uzun ya da kısa olabilir. Buğday tanesi uzunca ve dolgun­dur; tam ortasında da uzunlamasına derin bir yarık bulunur. Taneleri beyaz, sarı, kırmızım­sı kahverengi, hatta kırmızı ve morumsu renkte olan yüzlerce buğday çeşidi geliştiril­miştir. Bol karbonhidrat, ayrıca protein, yağ, A ve B vitaminleri içeren bu taneler insanın beslenmesinde çok büyük önem taşır.

Buğdayın Yetiştiği Yerler
Çok nemli tropik iklimler ile Kuzey ve Güney Kutup bölgeleri dışında bugün dünyanın her yerinde buğday yetiştirilir. Ama buğday tarı­mına en elverişli bölgeler kışların soğuk, yazların ise bol güneşli ve oldukça kurak geçtiği iklim kuşaklarıdır. 1984-85 verilerine göre dünyadaki toplam buğday üretimi 514 milyon tondan fazladır. Bu üretimde ilk sırala­rı SSCB, ABD, Çin, Kanada, Arjantin, Hindistan, Türkiye ve Pakistan alır.
Eski Yunanlılar ve Romalılar da Mısır ve Babil'in izinden giderek buğday tarımına bü­yük önem verdiler. Oysa Avrupa'nın kuzeyin­deki ülkelerde buğday ekiminin çavdar ve arpanın yerini alması oldukça geç tarihlere rastlar. Sonraki yüzyıllarda pulluk, biçerdö­ver, biçerbağlar gibi tarım alet ve makineleri­nin geliştirilmesiyle buğday tarımı alanları genişlemiş, üretim artmıştır.
Buğday üretimindeki artışın önemli etken­lerinden biri de belirli toprak ve iklim koşulla­rında daha sağlıklı yetişen, verimi daha yük­sek, hastalıklara ve zararlı böceklere daha dirençli buğday çeşitlerinin çaprazlama yoluy­la üretilmesidir. Buğday bitkisi, mantarlardan ileri gelen ve tane verimini büyük ölçüde düşüren pas, külleme, sürme ya da rastık gibi ekin hastalıklarına çok duyarlıdır. Ayrıca bambul, süne ve kımıl gibi zararlı böcekler de bitkinin köklerini, saplarını ve tanelerini ke-mirerek ekinlere büyük zarar verir.
Hastalıklara ve zararlılara dirençli buğday çeşitleri elde etmek için, istenen nitelikleri taşıyan iki buğday çeşidi, örneğin mantar hastalıklarına dayanıklı bir buğday ile sapı daha sağlam olan başka bir buğday çeşidi arasında çapraz dölleme uygulanır. Bu çaprazlanmış melezlerin tohumları ekilir ve yeti­şen buğdaylar arasından titiz bir seçmeyle istenen nitelikte ürüne ulaşılabilir. Eskiden buğday tarımı yapılamayan İsveç, Finlandiya ve Britanya Adaları gibi oldukça soğuk iklimli yörelerde yetişen buğday çeşitleri bu yöntem­lerle üretilmiştir.

Değişik Nitelikte Buğday Çeşitleri
Buğdaydan elde edilecek unun özellikleri buğday tanelerinin niteliğine bağlıdır. Üstün nitelikli buğday taneleri dolgun, zarı ince ve pürüzsüz, besidokusu da protein açısından zengin olmalıdır. Kırıldığında çakmaktaşı gibi sert bir kesit yüzeyi veren buğday tanelerinin protein miktarı, parmaklar arasında un gibi ufalanabilen yumuşak tanelere oranla daha fazladır. Bu özelliklerine göre buğdaylar sert ve yumuşak buğday olarak ikiye ayrılır.
Bitki geliştirme uzmanlarının ve çiftçilerin bütün uğraşılarına karşın, buğday tanelerinin niteliği temel olarak iklim koşullarına bağlı­dır. Dünyanın en sert taneli buğdayları en kurak ve en güneşli yerlerde, yumuşak buğday­lar ise daha yağışlı ve serince yörelerde yetişir. Don mevsiminin erken başlaması ve ekinlerin yağışlı mevsimde biçilmesi buğday­ların tahıl niteliğini düşürebilir. İklim koşulla­rına bağlı olarak bazı çeşitler ekim ve kasım aylarında (kışlık buğday), bazıları da şubat ve mart aylarında (yazlık buğday) ekilir.
Bütün dünyada en çok ekilen buğday türle­ri ekmeklik yumuşak buğday (Triticum vulgare) ile irmik ve makarna yapımında kullanılan sert buğday ya da durum buğdayıdır (Triticum durum). Bu iki türü topbaş buğday, kaplıca buğdayı, gernik, kavuzlu buğday ve Polonya buğdayı izler. Bütün türler ve çeşitler tanenin dolgunluk, renk, sertlik ve olgunlaşma zama­nı gibi özelliklerine göre daha ayrıntılı biçim­de sınıflandırılarak yeniden derecelendirilir. Bu sınıflandırma ve derecelendirmeler devlet gözetimi altında olduğu için, dünyanın öbür ucundaki bir alıcı istediği nitelikteki buğdayı yerine gidip görmeye gerek kalmadan satın alabilir.
Buğdaydan elde edilen unun büyük bölümü ekmek yapımında kullanılır. Ekmek, pasta ve kurabiye unu ile nişasta üretimine en uygunu yumuşak buğdaydır. Durum buğdayının unundan ise genellikle makarna yapımında kullanılan irmik elde edilir. Kaynatılıp güneş­te kurutulmuş ve kabuğu çıkarılmış buğday tanelerinin kırılmasıyla elde edilen bulgur özellikle Türkiye'de çok tüketilen bir yiyecek­tir. Besin değeri daha düşük olan buğdaylar ve kırma denen öğütme artıkları da evcil hayvanlara yem olarak verilir.
Buğday Türkiye'de yalnız tahıl ekiminin değil, bütün tarımsal üretimin temel direğidir. Buğday tarımının yarıya yakını İç Anadolu Bölgesi'nde yapılır; bu üretimde en büyük pay "Türkiye'nin tahıl ambarı" diye anılan Konya Hinindir. Konya'yı Ankara, Adana, Yozgat ve Tekirdağ izler. Buğday ekimi yapılan 9 milyon hektarlık alandan alınan ürün 15-20 milyon ton arasındadır. Bu üreti­min büyük bölümü yurt içinde tüketilir; yılda 300 bin ton dolayında buğday da dış ülkelere satılır.

MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen Safi; 1 Şubat 2018 20:13
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ağustos 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  bugday5.jpg
Gösterim: 986
Boyut:  63.7 KB
Buğday

Buğday bütün dünyada ıshahı yapılmış tek yıllık otsu bir bitkidir. Karasal iklimi tercih eder. Mısır ile birlikte dünya çapında ikinci en fazla ekimi yapılan tahıldır. Bunları pirinç takip eder. Buğday; un, yem üretilmesinde kullanılan temel bir besin maddesidir. Kabuğu ayrılabileceği gibi kabuğu ile de öğütülebilir. Buğday aynı zamanda çiftlik hayvanları için bir yem maddesi olarak da yetiştirilmekdedir. Hasattan sonra atık ürün olarak saman balyası çıkar.

Buğday, hemen hemen her devirde insanların en önemli gıda maddesini teşkil etmiştir. Beslenme için lüzumlu olan nişasta ve proteinli maddeleri oldukça uygun bir oranda (1/6) ihtiva etmesi, bu bitkinin ziraatte en başta yer almasına sebeb olmuştur.Yeryüzünde ziraate tahsis edilen arazinin yarısından fazlası (% 55) tahıl bitkilerine ayrılmış bulunmaktadır.

Buğdaygiller familyasının çiçek ve tohum yapıları çok karakteristiktir. Çiçekleri genellikle erdişidir. Nadiren mısır (zea mays) da olduğu gibi tek eşeylidir. Tozlaşmaları rüzgar vasıtasıyle olur. Bu yüzden çiçek örtü yapraklarında körelme görülür. Erkek organları (stamen) genellikle 3’tür. Nadiren pirinçte olduğu gibi altıdır. Yumurtalık (ovaryum), 1 karpele (meyve kabuğu) indirgenmiştir. Stigma (kabul organı) iki kollu ve tüylüdür. Çiçekler, küçük başakçıklardan (spikula) meydana gelmiş bileşik başak (spika) veya panikula (bileşik salkım) teşkil ederler. Başakçıkların dibinde Glume denilen hemen hemen karşılıklı iki brakte (taşıyıcı yaprak) bulunur. Başakçık 2-5 çiçek taşır.Her çiçek bir brakterinin koltuğundan çıkar. Buna alt kavuz (Palea inferior) denir. Üstte bir kavuz daha vardır. Bu üst kavuz (palea superior)dur. Üst kavuz ile erkek organlar arasında iki küçük yaprakçık daha görülür. Bunlara lodikula (şişme cisimleri) denir. Bunu, filamentleri (sapçık) uzun ve sarkık üç stamen (erkek organı) takip eder. Ovaryum (yumurtalık) bir gözlü ve üst durumludur. Çiçek yapısı şu şekilde izah edilmektedir. Üst kavuzu birbirine yapışmış iki dış petal (çanak yaprak) temsil etmektedir. Üçüncü dış petal körelmiştir. Şişme cisimleri de iç petal halkasına tekabül eder. Burada da üçüncü petal körleşmiştir. İki satmen halkasından içteki dumura uğramıştır. Karpel sayısı da 3’ten 2 veya bire inmiştir.

Buğday taneleri tohuma benzemekle beraber hakikatte birer meyvedir. Meyve kabuğu (perikarp) tohum kabuğu (testa) ile yapışmış durumdadır. Bu tip meyvelere Karyops denir. Tohum kabuğu altında 1-2 sıralı protein tabakası bulunur. Bunu nişastaca zengin olan endosperma (besi doku) takib eder. Besi dokunun bir ucunda yağ ve protein ihtiva eden embriyo bulunur. Buğdayın bin tanesinin ağırlığı 30-50 gr arasındadır.
Buğday taneleri renk bakımından sarı kırmızı ve beyaza yakın renktedir.

Buğday (triticum) cinsi 8-10 türe ayrılmakla beraber, bu türlerin pekçok çeşitleri vardır. Morfolojik ve fizyolojik vasıflar dikkate alınarak yeryüzünde topyekün 3000 buğday çeşidi tespit edilmiştir. Yalnız Türkiye’de bulunan çeşitlerin sayısı 500’den fazladır.

Buğday türleri


Buğday türleri kromozom sayıları bakımından üç grupta toplanır:
  • Kaplıca serisi (Diploid formlar: Kromozom sayısı=14)
  • Gernik serisi (Tetraploid formlar: Kromozom sayısı=28)
  • Yumuşak buğday serisi (Hexaploid formlar: Kromozom sayısı=42)
1. Kaplıca serisi: Bu serinin mümessilleri yabani kaplıca (Triticum aegilopoides) ve kültür kaplıcası (T. monococcum)dır. Kaplıca buğdaylarının morfolojik husûsiyeti başakçıklarının tek taneli oluşudur. Başaklarının az taneli olması, saplarının kolayca kırılır olması dolayısıyle zirai değeri azdır. Ekim sahaları da gittikçe azalmaktadır. Kaplıca serisinin anavatanı Anadolu ve civar bölgelerdir.

2. Gernik serisi: Bu seriye yabani gernik (Triticum dicoccoides) ve kültür gerniğinden (T. dicoccum) başka, birçok önemli buğday türleri dahildir. Mesela sert buğday (T durum), İngiliz buğdayı (T. turgidum), Polonya buğdayı (T. polnicum) bu türlerden en önemlileridir.
Gernik serisinde başakçıklar iki tanelidir. Taneler kavuz içinde kapalı kalırlar. Başak ekseni zayıf ve gevrektir. Zirai değeri azdır. Memleketimizde Kastamonu ve Sinop bölgelerinde yetiştirilmektedir. Yabani gernik Anadolu, Suriye ve Filistin’de bulunmuştur. Gernik serisine dahil olan sert buğday, İngiliz buğdayı, Polonya buğdayı çıplak buğday tipine dahildir. Yani bunlarda kavuz, taneye yapışık değildir.
Memleketimizde iç bölgeleri sert buğday çeşitleri için uygundur. Trakya ve Orta Anadolu’da yetiştirilmektedir. Sert buğdayda başakçıklar 3-4 taneli, başak ekseni dayanıklıdır. Verimi arttıran vasıfları sayesinde sert buğdayın zirai değeri üstündür. İngiliz ve Polonya buğdayları ancak Marmara ve Karadeniz bölgelerinin bazı yerlerinde ekilmektedir. Tarım değeri daha azdır.

3. Yumuşak buğday serisi:
Kromozom sayısı en yüksek buğday türlerini ihtiva eder. Yumuşak denilmesinin sebebi, besi dokusunun unsu bir halde olmasıdır. Sert buğdayda ise endosprema (besi doku) camsı bir karaktere sahiptir.Yumuşak buğday serisine adi yumuşak buğday (T. vulgare), cüce yumuşak buğday (T. compactum), kızıl buğday (T. spelta) türleri dahildir. Bu grupta kavuzlu ve çıplak taneli tipler vardır. Kızıl buğday kavuzlu, diğer ikisi çıplaktır. Yumuşak buğday en çok ekilen çeşittir. Çünkü bunlar sert buğday gibi fazla yaz sıcağına ihtiyaç göstermez. Bu sebepten ekim sahası Akdeniz bölgesinden Kuzey Avrupa’ya kadar uzanır. Memleketimizde en çok Orta ve Doğu Anadolu’da ekilir.

Buğdayların bazı tiplerinde dış kavuz kılçıklıdır. Başakların kılçıklı veya kılçıksız olması tür tayininde rol oynamaz. Ancak çeşitlerin ayırt edilmesinde faydalanılmaktadır.

Buğdayın yetiştirilmesi


Buğday nisbeten sıcak ve orta iklimleri sever. Fakat buğdayın bol çeşitlerinin bulunması, ona geniş bir yetişme alanı sağlamıştır. Buğday, çimlenmesi için 3-4 derece ısı ister. Toprak ısısı 12-15 derece olduğunda, ekilen buğday 7-10 günde toprağın yüzüne çıkar ve bu ısı altında büyüyerek kardeşlenir. Genel olarak buğdayın kışa dayanması fazladır. Birçok buğday çeşitleri eksi 15-20 derece soğuklara dayanabilir. Kamışlanma zamanında yağan yağmurlar buğdayın verimini artırır. Kireçli-tınlı, kireçli, killi ve humuslu olan tınlı topraklar yetişmesine en uygun topraklardır. Buğday, hafif ve kumsal topraklarda iyi yetişmez. Buğday ekilen tarlalarda, (çapa bitkileri-buğday), (baklagil bitkileri-buğday) veya (nadas-buğday) sırasına göre ekmek en verimli şekildir. Buğdaydan sonra da nadasa bırakmadan tekrar buğday ekilirse verim düşer. Buğday tarlalarına çürümüş çiftlik gübresi verilir. Gübrenin yakma tehlikesini dikkate almalı, onun için çiftlik gübresini çok vermemelidir. Çiftlik gübresi bulunduğu yerlerde, fenni gübrelerden amonyum sülfat vermek gerekir. Yalnız azotlu gübrelerden beklenen neticenin alınabilmesi için yeter miktarda da potaslı ve fosforlu sun’i gübrelerin de verilmesi lazımdır. Toprağın durumuna göre, dönüme 3-10 kilo azotlu, 4-5 kilo potaslı ve 4-5 kilo kadar da fosforlu sun’i gübrelerden verilir.

Buğdayın ekimi


Tohumluk olarak, çimlenme gücü yüksek, iri, dolgun ve temiz tohumların seçilmesi ve bunların ekimden önce ilaçlanması önemlidir. Sürülerek hazırlanmış tarlaya, ekme ya serpme veya tohum ekme makinalarıyla yapılır. Makina ile ekmede sıralar arasında 18-20 cm kadar aralık bırakılır. Ekilen topraklar toprakla kapatılır. Buğday tohumları çimlendikten sonra, gerekli zamanlarda ihtiyaca göre sulama yapılır.Yabancı otlardan temizlenir. Buğday için biçim zamanı "sarı erme" zamanıdır. Yani son yeşillik izleri kaybolduğu zaman biçilir.

Kullanıldığı yerler


Buğday ekmek ve birçok hamurlu yiyecekler için en iyi un veren bir tahıldır. Buğday tanesinde ortalama % 13 su, % 51 nişasta, % 9 protein, % 2 yağ, % 1,8 mineraller bulunur. Buğday nişasta imaline çok elverişlidir.

Ülkemizin yıllık buğday üretimi


Yıldan yıla değişmekle birlikte ortalama yıllık buğday istihsali 20.500.000 ton kadardır. Ülkemizde birkaç il haricinde her yerde yetiştirilmektedir. En çok orta ve Güney-doğu Anadolu bölgelerinde buğday ziraati yapılmakta ve Türkiye’nin buğday üretiminin % 60’ı bu iki bölgeden sağlanmaktadır.

Dünya üretimi


Dünya buğday üretiminin en büyük kısmını, Rusya Federasyonu, ABD ve Çin sağlamaktadır. Başlıca buğday ihracatçı ülkeler ise Arjantin, Avustralya, Kanada ve ABD’dir. 1990 senesinde dünyada toplam buğday üretimi 598.596.000 tona ulaşmıştı Dünya buğday ticareti milletlerarası konferanslarla (1949 ve 1953 Washington Antlaşmaları) buğday fiyatları ayarlanarak pazarları bölüşülmüştür. Dünya nüfûsunun hızla artması, Güney Yarımküre ülkelerinde ve Hindistan’da, ürün alınmasının düzensizliği sebebiyle kolayca çözülemeyen bir beslenme problemi ortaya koymaktadır.
Türkçebilgi Ansiklopedisi sitesinden alınmıştır.
Son düzenleyen Safi; 1 Şubat 2018 20:14
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Mayıs 2013       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

'Süper Buğday'


İngiliz bilim adamları, verimliliği yüzde 30 oranında artırabilen "süper buğday" geliştirdi.
BBC'nin verdiği bilgiye göre, merkezi Cambridge'de bulanan Ulusal Tarım Botaniği Enstitüsü, buğdayın çok eski bir cinsiyle modern bir cinsini birleştirerek yeni bir tür ortaya çıkardı.Yapılan ilk denemelerde, bu yeni tür buğday ürününün, mevcut modern çeşitlerinden daha büyük ve güçlü olmasının yanında "süper buğdayın", çiftçiler tarafından ekilmeden önce en az 5 yıl denenmesi ve ruhsatlandırılması gerekiyor.Dünya üzerinde tüketilen kalorinin beşte biri buğdaydan geliyor.Buğdayın, yaklaşık 10 bin yıl önce sakalotu ve diğer ilkel tahıllardan geliştiği biliniyor.
Kaynak: AA / BBC
Son düzenleyen Safi; 1 Şubat 2018 20:15
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Şubat 2018       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BUĞDAY
Ad:  images.jpg
Gösterim: 1286
Boyut:  14.7 KB

1. Tohumu insan beslenmesinde, özellikle un ve ekmek yapımında kullanılan triticum cinsinden bir tahılın genel adı.
2. Aynı bitkinin başağından ayrılmış tanesi.
3. Eski bir ağırlık ölçüsü. (Miskalin yetmiş ikide biri, yaklaşık olarak gramın beşte biri.)
4. Buğday benizli, tenli, sarımtırak, açık esmer tenli kimse İçin kullanılır.

—ANSİKL. Buğdayın çiçekleri, çokçiçekli ve sapsız başakçıklardan oluşan bir başak halinde topludur. Meyvesi biraz uzunca, iki ucu yuvarlakça ve ortası uzunlamasına derin çizgili bir tanedir. Tanenin besidokusu unludur; embriyonu bir yanda diptedir. Kökleri saçak gibidir, içi boş ya da dolu uzun bir sapı ve sapın ucunda bir başağı vardır; yapraklar sapın üstündeki boğumlardan çıkar, sapı kın gibi sarar ve güdük bir dilcik taşır. Buğdaylar ılıman iklimi seven biryıllık bitkilerdir. Triticum cinsinden olan buğday türleri kromozom sayılarına göre üç katagoriye ayrılır:
  • 14 kromozomlular Triticum monococcum (kaplıca) ve T. spontaneum;
  • 28 kromozomlular T. dicoccoides (yabani gernik), T. dicoccum (gernik), T. durum (sert buğday), T. turgidum, T. polonicum (polonya buğdayı), vb.;
  • 42 kromozomlular T. vulgare (yumuşak buğday), T. spelta (kırmızı buğday), vb.
  • T. sativum (T. vulgare) 14 kromozomlu 3 yabani buğday türünün birçok aşamadan geçerek melezleşmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.

Buğday tarımı


T. vulgare (ekmek yapımında kullanılan yumuşak buğday) ve T. durum (özellikle irmik ve makarna yapımında kullanılan sert buğday) en çok ekimi yapılan buğday türleridir.
Buğdayın pek çok çeşidi vardır. Bunlar gelişme koşullarına özellikle almaşma ölçütüne göre (belli bir miktar soğuk yemeden, yani kış geçirmeden çiçeğe durma yeteneği) sınıflandırılırlar. Almaşma yeteneği çok değişiktir: kışlık buğday çeşitlerinde hiç yoktur, yazlık buğday çeşitlerinde en yüksek düzeydedir. Buğday çeşitlerini belirleyen daha başka ölçütler de vardır: soğuğa ve hastalığa dayanıklık; kardeşlenmeye yatkınlık; başak özellikleri; erken gelişme yeteneği; tane ya da tohum kalitesi (yemlik ya da ekmeklik buğdaylar), vb.

Buğdayın verimi, birim yüzeyde üretilen başak sayısına, her başaktaki tane sayısına ve tanelerin ortalama ağırlığına göre belirlenir. Yüksek bir verim elde etmekte belirleyici rol oynayan bu öğelerin birincisi çok çeşitli etmenlere bağlıdır: tarlaya atılan tohum miktarıyla ve bunların filizlenme koşullarıyla orantılı olan bitki sayısı, kardeşlenme oranı; ekinin olabildiğince erken boylanması, ekim tarihinin ve tohum çeşidinin etkisi ve kardeşlenme evresinde yeterince azot alabilmesi. Hasat edilecek başak sayısı bu birinci öğeye bağlı olarak az çok belli olur. Buna karşılık, her başaktaki tane sayısı büyüme, özellikle tane tutma sırasındaki beslenme koşullarına bağlıdır. Tane ağırlığı buğdayın çeşidine göre değişir, ama dolma evresinde ortaya çıkan ve tane dolgunluğunu zedeleyen afetler de az değildir: bitkinin yeterince su alamaması (iklimden ya da hastalıktan ileri gelir) ya da fotosentez yapamaması (yaprak hastalığı). Verimi etkileyen ve belirleyen bu değişik öğeler birbirini izler ve bazı ödünlemelerle dengelenir, ayrıca çiftçi ekim düzenini o yılki iklim koşullarına ve toprağın durumuna uyarlayabilir: ekime geç başlama halinde fazla tohum atılır; azotlu gübre atılması (atma zamanı) ve miktarı ekinin kıştan çıkış durumuna ve önceki yıl tarlaya ne ekilmiş olduğuna bakılarak ayarlanır; birtakım tarım koruma ilaçları da ekinin yabancı otlardan temizlenmesini sağlar. Son yıllarda asalak mantarlarla mücadele için kullanılan ilaçlar da giderek yaygınlaşmaktadır. Bütün bunların yanında, hastalıklara karşı dayanıklı çeşitlere yönelmek sağlıklı ekin elde etmek bakımından önemini korumaktadır. Ekilecek çeşidin seçimi yanma tehlikesini de azaltır (sap hastalıklarına direnç ve erken başaklanma).

Türkiye'de ve dünyada buğday üretimi
Türkiye'de buğday, tarımsal üretimin ana direklerinden biridir. 1978-1984'te buğday ekim alanı ortalama 9 milyon hektarı geçiyor ve tahıl ekim alanlarının % 70’ini, tüm ekim alanlarının % 46'sını § kapsıyordu. Üretim ise 20 milyon ton dolayındaydı. 1991-1992 rakamlarına göre, S. dünya buğday üretimi 545 milyon tonu buluyor ve başlıca üretici ülkeler şöyle sıralanıyordu: 1990’da eski sovyet ülkeleri 92,3 Mt buğday ürettiler (toplam üretimin % 20'si Ukrayna'ya, % 52 si Rusya Federasyonu’na aittir ); ABD 74,5 Mt, Çin 96 Mt, Hindistan 49 Mt, Fransa 31,9 Mt, Kanada 31 Mt, Avustralya 14,7 Mt, Pakistan 14 Mt, Ingiltere 14 Mt, Arjantin 12 Mt, İtalya 7,4 Mt, Almanya 4,1 Mt, Meksika 3,9 Mt.

Ülkelere ve tarım sistemlerine göre büyük değişiklikler gösteren buğday verimi, son yıllarda daha verimli buğday çeşitlerinin yaygınlaşması ve gübre kullanımının artması sayesinde önemli ölçüde arttı. 1969-1971 yılları arasında yaklaşık 1 520 kg/ha olan dünya ortalaması, 1990’da 2 580 kg/ha'a yükseldi. Bu konuda başı 6 490 kg/ha ile Fransa çekerken, Türkiye'de verim 2 118 kg/ha'a ulaşmıştır. 1989 yılında dünya buğday üretiminde 26 Mt’luk bir artış gözlendi ve üretim 537 300 Mt’a ulaştı. Bu miktarın % 70'lik bölümü (376 Mt) sekiz ülke tarafından karşılanır.

Dünyanın üçte birini oluşturan çok sayıda ülkede buğday açığı vardır; bu ülkeler buğday dışalımı yapmak zorundadır Bununla birlikte, dünyanın en çok buğday satın alan ülkeleri de sanayileşmiş ülkelerdir: 1991-1992 sezonunda eski SSCB cumhuriyetleri 21 Mt, Çin 16 Mt, Mısır 6,2 Mt, Japonya 5,5 Mt, Brezilya 4,2 Mt, Güney Kore 3,9 Mt, Cezayir 3,3 Mt, İran 3 Mt, Endonezya 2,2 Mt, Irak 2,2 Mt, Pakistan 2 Mt, Fas 1,5 Mt, Yemen 1,4 Mt, Küba 1,3 Mt buğday satın aldılar. 1991-1992'de kötü hava koşulları Rusya buğday üretiminde % 40 azalmaya neden oldu. Ayrıca SSCB'nin yerini alan bağımsız devletler yeni bir dengeyi oluştururken, buğday üretimlerinde % 25 (28 Mt) oranında bir düşüş görüldü.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

19 Ocak 2008 / kompetankedi Ziraat
11 Şubat 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
2 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
2 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
29 Temmuz 2016 / Nick_elodeon Şarkı Sözleri