Yapay Zeka sonunda Turing Testini geçti İnternette bir kullanıcının gerçek mi yoksa bilgisayar tarafından üretilen bir yazılım mı olduğunu ortaya çıkarmak için kullanılan Turing testi, ilk kez kandırıldı. 2014 yılında yazılan bir bilgisayar programı, 13 yaşındaki bir çocuğu taklit etmek için hazırlandı ve Turing testi ilk defa geçildi.Yapay zekanın karşısındaki en büyük sınav olarak kabul edilen Turing testi, ilk kez bir yazılım tarafından başarıyla geçildi. 13 yaşındaki bir çocuğun kişiliğini taşıyan yazılım, uzmanlardan oluşan jüriyi insan olduğuna ikna etmeyi başardı. Alan Turing tarafından yapay zekâ için tarihi bir dönüm noktası olan test, sonunda süper bilgisayar Eugene Goostman tarafından ilk kez geçildi. Turing testi verilen test bugüne kadar geçilememişti. Turing testine göre bilgisayar programı 13 yaşındaki bir çocuğu simüle ediyor. Yazılım Rusya, Saint Petersburg’dan Vladimir Veselov ve Eugene Demchenko tarafından geliştirildi. Test, İngiltere'nin Londra şehrinde Reading Üniversitesi tarafından düzenlenen yarışmada geçildi. Bilgisayar mühendisi Rus Vladimir Veselov ve Ukraynaylı meslektaşı Eugene Demchenko tarafından geliştirilen özel bir program, bu testi geçmeyi başardı. İkili tarafından yazılan program, 13 yaşında Eugene Goostman isimli Ukraynalı bir gence hayat verdi. Yazılım tarafından kontrol edilen sanal karakter Turing testini geçmeyi başardı. Turing testini geçen ilk programın, Alan Turing'in 60'ıncı ölüm yıldönümüne denk gelmesi de büyük bir tesadüf olarak belirdi.
Eugene Goostman otuz kişilik jüriye 13 yaşındaki bir Ukraynalı çocuk olarak tanıtıldı ve beş dakikalık sohbet sırasında on jüri üyesini insan olduğuna ikna etti. Ancak yazılımcılar, Goostman’ın İngilizceyi iyi konuşamayan bir çocuk olduğunu söylemiş ve jüri üyelerinin çocuğun bir bilgisayar yazılımı olduğunu gösteren hataları görmezden gelmesini sağlamıştı. Kısacası Goostman jüriyi tek başına kandıramadı ve jürinin insan olduğuna inanması için gerçek insanlardan yardım aldığından Turing Testi’ni geçemedi. Nitekim Eugene Goostman gibi sohbet programları (chatbot’lar) 1970’lerden beri kullanılıyor. Bu programlar son yıllarda güçlü bilgisayarlardan yararlansa da hiçbiri Turing Testi’ni geçecek kabiliyete sahip değil.
“Günümüzden elli yıl sonra 10⁹ depolama kapasitesine sahip olacak bilgisayarları programlayarak bunları taklit oyununa sokabileceğiz ve bu durumda, ortalama bir sorgulayıcının beş dakikalık sorgunun ardından doğru kimlik tespiti yapma olasılığı yüzde 70’ten yüksek olmayacak. Bilgisayarlar taklit oyununda bunu başaracak kadar iyi olacaklar. Böylece yazının başında sorduğumuz ‘Bilgisayarlar düşünebilir mi?’ sorusu da anlamını yitirecek ve bunu tartışmaya bile gerek kalmayacak.”
“Bir bilgisayar rastlantısal sembol akışından yararlanmak yerine insan gibi düşünüp insan gibi hissederek bir sone veya konçerto yazmadıkça o bilgisayarın beyne eşit olduğunu; yani sadece yazmakla kalmayıp aynı zamanda yazdığının farkında olduğunu söyleyemeyiz.”