ADİLCEVAZ
Bitlis'e bağlı ilçe; Van gölü kuzeyinde; 26 980 nüf. (1990); 812 km2; 1 bucak, 25 köy. Merkezi, Bitlis'in 91 km K.-D.'sunda Adilcevaz (esk. Arcığa, Arçike); 10 103 nüf. (1990).
TARİH
Önemli Urartu merkezlerinden olan Adilcevaz,I.Ö. Vli. yy.’da Asurlular'ın eline geçti. Sırasıyla Pers, Makedonya, Selefki, Parth, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, İlhanlI, Safevi egemenliklerinde kaldı; sonra Osmanlı topraklarına katıldı (1514). Birinci Dünya savaşı'nda Rus işgaline uğradı (1915). Yıkık bir durumda geri alındı (23 mart 1918). Cumhuriyetten sonra Bitlis'in Ahlat ilçesine bağlıyken, 1936'da ilçe oldu.
ARKEOLOJİ ve MİMARLIK
Kentin 6 km kuzeyindeki Kef Kalesi'nde Prof. Emin Bilgiç ve Prof. Baki Öğün başkanlığında yürütülen kazılarda (1964-1972), Urartu devletinin önemli bir ticaret ve yönetim merkezi ortaya çıkarıldı. Bir yazıta göre kale, Rusa II döneminde (I.Ö. 685-645) yaptırılmıştır, içinde çok odalı büyük bir saray, sarayın kimi bölümlerinde iki sıra halinde dizilmiş pek çok küp (pıthos), hayvan, bitki ve çok katlı, kuleli yapı kabartmalarıyla bezeli büyük bazalt bloklar bulundu. Ayrıca tanrı Haldi'yi aslan, tanrıça Teişeba'yı boğa üstünde betimleyen kabartmalar ortaya çıkarıldı. Adilcevaz1 ın Durakbur mahallesinde yapılan kazılarda da (1971), doğal kaya oyuklarından ve kayalara oyulmuş basamaklı odalardan oluşan zengin buluntulu mezarlar ortaya çıkarıldı.
Ahlat yolunda, Van gölüne uzanan kesimde de urartu kale kalıntıları vardır. Adilcevaz'ın batısındaki urartu kalesinin, Selçuklu döneminde onarıldığını gösteren yazıtı bulunmaktadır. Kale surları içindeki Ulu cami (Mescid-i Kebir), yapı özellikleriyle XV. yy.'a tarihlenir. Kale eteklerinde, Van göiü kıyısındaki Paşa camisi (XV. yy.), içten dört sütunla dokuz bölüme ayrılmış, kare planlı bir yapıdır. Birbirine koşut üç şahından oluşan Hüsrevpaşa kervansarayı'nın yalnızca kışlık bölümü sağlamdır. Bu yapıların yanı sıra, bugüne ulaşmayan Hatuniye medresesi ve Celalettinharzemşah türbesi’ nden söz edilebilir.
Kaynak: Büyük Larousse