Arama

Org Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
30 Ekim 2018       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ORG
Organol. İ.Ö. III. yy.’da İskenderiyeli Ktesibios tarafından bulunduğu kabul edilen orgun, Batı Avrupa’ya VII. ve VIII. yy.'larda Venedik aracılığıyla girdiği sanılıyor. Org, XV. ve XVI. yy.'larda Güney Amerika’da, XVIII. yfy.’da Kuzey Amerika’ da, XIX. yy.'da Rusya'da, XX. yy.’da Asya ve Afrika’da da kullanılmaya başladı. Orgun tarihi, beş bölüme ayrılabilir:

1. Antikçağ'da, pompaları suyun basıncıyla çalışan hydraulis, körükleri, insan koluyla hareket eden pnömatik orga dönüştü.

2. Ortaçağ'da üç org türü doğdu: kalçada taşınan ve tek elle çalınan portatif; daha büyük olan ve iki elle çalınan pozitif ve büyük tribün orgu. Ortaçağ orgunun, 12 ayaktan 1/2 ayağa kadar, birkaç yüz açık borusu vardı. Büyük bir yenilik olan registerin icadı, Ortaçağ’daki üç org türüne de yeni bir yapı kazandırdı. Her register, bir takıma karşılıktı. Bu register (üzerinde delikler bulunan sürgü çubuğu), somyede, tuşlarla hareket ettirilen ve havanın geçmesini sağlayan supaplar ile, boruların açık ayaklarının girdiği tabla arasına yerleştirilmişti.

3. Klasik dönemde özel boru sıralarını birbirinden ayırmaya yarayan bu buluştan olabildiğince yararlanıldı. Bu sıralardan bazıları, birçok orkestra çalgısını (flüt, trompet, kromorn, obua) taklit etme amacına yönelikti. Körük takımını ıslah eden org yapımcıları, çalgıya flüt ve trompet pedalyesi eklediler; takımlar bundan böyle, ağızlı, açık ya da kapalı ve dilli takımlar diye gruplandırıldı.

4. XVIII. yy.’ın ortalarından başlayarak, Avrupa'da orkestranın genişlemesi karşısında orgu orkestraya yaklaştırma çabalan görüldü. 4 ya da 5 klavyeli anıtsal tipte orgların takım sayısı 60, 80, hatta 90’ı bulabiliyor ve bunlar toplam 4 000 - 5 000 boruyu kapsayabiliyordu.

5. Birinci ve ikinci Dünya savaşları arasında, eski müziğin rağbet görmeye başlaması, org yapımcısını, klasik orgla senfonik orgun bir bireşimini tasarlamaya itti. Org yapımcıları, her tür müziğe, her tür anlayışa hizmet edebilecek bir org yapmayı tasarladılar.

Roma dünyasının çöküşünden sonra, org sirklerde ve tiyatrolarda kullanılmaz olduysa da, evlerde, senyör malikânelerinde, katedral ve manastır kiliselerinde kendisine yer buldu. XI. yy.’dan XVIII. yy.’a kadar ibadet çalgısı olan org, XVIII. yy.'daki dinsel konserlerde yeniden konser salonlarına girdi. XIX. ve XX. yy.’da zaman zaman tiyatrolarda da görüldü. Tarihi boyunca çoksesli bir çalgı olan org için, sanatçılar, cantus planus temalarından yola çıkılarak yazılmış özel ayetler ya da şarkı transkripsiyonları bestelediler. XVII. yy.’da org repertuvarına, operalardan, hatta danslardan alınmış öğeler girdi. Org için konçerto XVIII. yy.’da, senfoni XIX. yy.’da doğdu.

Org, 1930’ların başlarıyla 1960'ların sonları arasında ani bir gelişme gösterdi. 1927'de kurulan Paris derneği’nin ardından, org severler birçok yeni dernekler kurdular Org konserleri ve festivaller, çalgının repertuvarını yaygınlaştırdı; yorum ve doğaçlama yarışmaları, sanatçıların verimini artırdı. II. Vatikan temsilinden sonra, kilise orgu, ayindeki yerini yitirdi, buna karşılık org konserleri yoğunlaştı.
Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM