Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Şubat 2019       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Pindaros Olimpiyat oyunları’nı Herakles'in kurduğunu ileri sürerken, Pausanias bu oyunların dört giritli arasında yapılan bir yarışmadan doğduğunu düşünür Ancak Olympia’da düzenlenen oyunların, Antikçağ'ın en ünlü oyunları oldukları ve Delphoi, Nemea ve Korinthos'ta düzenlenen oyunları çok gerilerde bıraktıkları kesindir.

İ.Ö. XI. yy.'da savaş, yunan devletlerini altüst etti. Ölympia’nın bulunduğu Eleia'nın kralı iphitos, Delphoi’deki Pythia'ya danışmaya gitti, Pythia da kendisine "tanrıların çok sevdiği oyunlar"; yeniden düzenlemesi öğüdünü verdi. İphitos, Sparta kralı Lykurgos ile görüştü, Lykurgos, Eleia’nın bütün yunan kentleri tarafından tarafsız devlet olarak kabul edilmesini kararlaştırdı. Bunun üzerine iphitos, her dört yılda bir Olympia'da yapılan atletik oyunları başlattı. Yunanlılar Ölimpiyat takvimini ancak 776'dan sonra benimsediler, oyunlar tarihine ancak bundan sonra girildi.

Bu tarih Olympia'daki ilk stadion yarışını kazanan Koroibos’un adının taşa yazıldığı tarihti. Başlangıçta oyunlar bir tek yarışmayı, 192, 27, m uzunluğundaki stadion yarışını (dromos) kapsıyor ve yalnız bir gün sürüyordu; sonra olimpiyatlar birbirini izledikçe ilgi büyüdü, bütün yunan devletleri bu oyunlara katıldılar, böylece birliklerinin bilincine vardılar. Oyunlar yapılırken bir ay süresince savaşlar ve çatışmalar duruyordu, seyirciler Ölympia’ya akın ediyor ve kaynaşma, stadion ve hipodromun atletlere, yargıçlara ve rahiplere ayrılan kutsal yer çevresinde doruğuna varıyordu. İ.Ö. 350’de kesin biçimlerini alan oyunlara yalnız özgür yunanlı yurttaşlar katılabiliyor, köleler, metoikoslar, mahkûmlar ve antlarını bozanlar katılamıyorlardı. Katılanlar, oyunlardan önce Olympioyunları’nın a ya yakın bir kent olan Elis'te on aylık bir açılış töreni alıştırmadan sonra bir aylık bir staj görüyorlardı. Oyun alanına alınmayan kadınları n kendilerine özgü oyunları vardı, genç kızlar oyunlara girebiliyordu.

Oyunların programı, olimpiyatlar boyunca zenginleşti. Yarışlar stadion'dan (192,27 m) çift stadion'a (diaulos), çift stadion'dan 24 stadion'a kadar uzadı. İ.Ö. 708’de beş dalda (koşu, uzun atlama, disk atma, cirit atma ve yumruk dövüşü) yapılan yarışmaları kapsayan pentatlonla birlikte araba yarışı ve pancratium da ortaya çıktı. İ.Ö. 472'de doruk noktalarına varan oyunlar 5 gün sürüyordu. Oyunlar hem Zeus onuruna, hem de öteki tanrı ve kahramanları kutsamak için bazı kurbanlar ve dinsel törenlerden sonra başlıyordu. Yarışmacılar Zeus sunağında, hile yapmayacaklarına ant içiyorlardı. Atletler çıplak olarak ortaya çıkıyor ve bir sunucu, onları adları ve yurtlarıyla tanıtıyordu. Geçiş sırası kurayla belirleniyor, hellanodikesler ya da hakemler galipleri saptıyor, galiplerin adları ilan ediliyor, kendilerine ödül olarak bir zeytin dalı ya da çelengi veriliyordu. Kentlerine dönüşlerinde de bir zafer töreniyle karşılanıyor, Altis alanına heykelleri dikiliyor, şairler onlar için odlar yazıyor ve yaşamları boyunca saygı görüyor, ayrıcalıklardan yararlanıyorlardı.

Oyunların başarısı hızla yozlaşmalarına yol açtı. İ.Ö. 393'te imparator Theodosius I, paganlığın simgesi oldukları gerekçesiyle olimpiyatları yasakladı.

Çağdaş Olimpiyat oyunları.
Olmypia sitini ortaya çıkarmak için ilk ciddi araştırmalar, 1825-1830 yılları arasında yapıldı. 1859-1870 arasında antik oyunları canlandırmak için bazı girişimlerde bulunulduysa da, bunlar tiyatro ve folklor parodilerinden öteye geçemedi. Olimpiyat oyunları’nı yenileştirme düşüncesini, Antik Yunanistan’dan olduğu kadar Thomas Arnold'un İngiltere'deki yeni pedagojik yöntemlerinden de etkilenen ve ülkeler arasında kültür alışverişinin aracı olarak spora uluslararası bir nitelik kazandırılmasını savunan baron Pierre de Courbertin gerçekleştirdi.

Bu yenileştirme 23 haziran 1894'te Sorbonne’un büyük anfisindeki törensel bir oturum sırasında ilan edildi. Yeni çağın ilk oyunları, 1894'te, on beş üyelik ilk Uluslararası olimpiyat komitesi kurulduktan sonra, 1896'da Yunanistan'da, Atina'da düzenlendi. Oyunlar her dört yılda bir yinelendi. Yaz Olimpiyat oyunları, Antikçağ'dakinin tersine, her seferinde bir başka kentte düzenleniyordu. Oyunlar 1896'dan sonra, iki dünya savaşına rastlayan 1916, 1940 ve 1944 tarihleri dışında düzenli bir biçimde gerçekleştirildi. İlk kez 1924'te Chamonix-Mont-Blanc'da düzenlenen Kış Olimpiyat oyunları, o tarihten beri yaz oyunlarıyla aynı yıl içinde düzenlenmektedir.

Oyunların örgütlenmesi, Uluslararası olimpiyat komitesi tarafından bir kente verilmekte ve spor karşılaşmalarının denetimi, uluslararası spor federasyonları tarafından sağlanmaktadır. Bununla birlikte Uluslararası olimpiyat komitesi, oyunların en üst hakemliğini de elinde tutmaktadır. 1896'dan sonra spor dallarının, yarışmaların ve yarışmacıların sayıları arttı. Günümüzde oyunların programında, Uluslararası olimpiyat komitesi tarafından kabul edilen 25 spor dalı yer almaktadır. Bu sayı değişmektedir.

Olimpiyat oyunları XIX. yy.'dan beri Pierre de Courbertin'in öngördüğü ve istediği bir tören ve protokol çerçevesinde düzenlenmektedir. iki hafta süren oyunlar, bir açılış töreniyle başlamakta, bu tören sırasında Olympia'da tutuşturulan olimpiyat ateşi yol boyunca birçok atlet tarafından elden ele taşındıktan sonra oyun alanına getirilirken (bu ateş bütün oyunlar boyunca oyun alanına egemen bir çanak içinde yanmayı sürdürür), beş halkalı olimpiyat bayrağı da en yüksek göndere çekilir, ardından olimpiyat marşı çalınır ve bütün yarışmacılar adına bir atlet ant içer. Oyunlar bir kapanış töreniyle sona erer.

DEVAMI Olimpiyatların Tarihçesi
SİLENTİUM EST AURUM