Arama


ManantiaL - avatarı
ManantiaL
Ziyaretçi
13 Ocak 2007       Mesaj #1
ManantiaL - avatarı
Ziyaretçi

27 Mayıs 1960 Darbesi

Ad:  2.JPG
Gösterim: 2760
Boyut:  29.9 KB

27 Mayıs Hareketi, 27 Mayıs 1960’ta Demokrat Parti (DP) iktidarına son veren askeri müdahale.

DP’nin 10 yıllık iktidarının (1950-60) son döneminde uyguladığı politikaya karşı muhalefetin güçlenmesi karşısında baskı önlemleri artırılmıştı. İktidar ile muhalefet arasında yer yer TBMM dışına taşan sert çatışmalar yaşanıyordu. Halk arasında azalan desteğini yeni yandaşlarla güçlendirmek ve muhalefeti etkisizleştirmek amacıyla Vatan Cephesi’ni kuran DP, bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) etkinliklerini soruşturmak üzere TBMM’de, Tahkikat Komisyonu) olarak bilinen ve olağanüstü yetkilerle donatılmış bir soruşturma kurulu oluşturdu. Basın ve aydın çevrelere yönelik baskıların üniversitelerde de kendini duyurması üzerine, İstanbul ve Ankara’da öğrenciler iktidarı protesto gösterileri düzenlediler. Bu gelişmelerin ardından 27 Mayıs 1960 gecesi bir grup subay, emirleri altındaki askeri birliklerle Ankara ve İstanbul’daki önemli yerleri ele geçirerek yönetime el koydular.

Milli Birlik Komitesi (MBK) adı altında örgütlenen darbeci subaylar her türlü siyasal faaliyeti yasaklayarak TBMM’yi ve hükümeti feshettiler. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, TBMM Başkam Refik Koraltan ile Maliye Bakam Haşan Polatkan başta olmak üzere bütün hükümet üyeleri ve DP’nin önde gelen yöneticileri aynı gün tutuklandı. Birkaç gün içinde hemen hemen bütün DP milletvekilleri ile Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun ve bazı yüksek rütbeli generaller gözetim altına alındı. Öte yandan MBK başkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri başkomutanı Orgeneral Cemal Gürsel imzasıyla 27 Mayıs sabahı radyodan yayınlanan bir bildiriyle müdahalenin neden ve amaçları açıklandı. Buna göre 27 Mayıs Hareketi kardeş kavgasını önlemeyi, demokrasiye geçmeyi ve baskılara son vermeyi amaçlıyordu.

Müdahaleden hemen sonra yeni bir anayasa hazırlanması için girişimlere başlandı. İstanbul Üniversitesi Rektörü Sıddık Sami Onar’m başkanlığında, profesörlerden oluşan bir yüksek bilim ve hukuk kurulu yeni anayasayı hazırlamakla görevlendirildi. Cemal Gürsel MBK başkanlığının yanı sıra devlet ve hükümet başkanlığı ile milli savunma bakanlığını üstlendi. MBK ise yasama yetkisini doğrudan, yürütme yetkisini ise atayacağı bakanlar kurulu eliyle kullanacak bir organ olarak düzenlendi. MBK’nın ilk uluslararası taahhütlerinden biri, Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı (NATO) ve Merkezi Antlaşma Teşkilatı’na (CENTO) bağlı kalınacağını duyurmak oldu.

12 Haziran 1960’ta geçici anayasa metni açıklandı. Geçici anayasada iktidar partisinin anayasayı ihlal ettiği, insan hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırdığı, muhalefetin denetim hakkını işlemez hale getirerek tek parti diktatörlüğü kurmaya çalıştığı belirtiliyor ve bu nedenlerle meşruluğunu yitirdiği öne sürülüyordu. İktidar organı olarak yasal bir statüye kavuşturulan ve üyeleri resmen açıklanan MBK anayasa ve seçim yasası çıktıktan sonra en kısa zamanda demokratik yöntemlerle yapılacak genel seçimle iktidarı sivillere devredecekti. DP iktidarı üyeleri ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar ise, olağanüstü bir mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanacaklardı.

27 Mayıs’tan kısa bir süre sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nde büyük bir tasfiyeye girişildi. 3 Ağustos’ta hükümete 25 görev yılını doldurmuş subayları resen emekli etme hakkını tanıyan yasa kabul edildi. Bunun üzerine 235 general ve amiral ile değişik rütbelerden 4 bin subay emekliye ayrıldı.

Mahkeme kararıyla 29 Eylül’de kapatılan DP’nin önde gelen yöneticileriyle birlikte cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri, 14 Ekim’de Yassıada’da (İstanbul) Yüksek Adalet Divam’nca yargılanmaya başladı. Askeri yönetimin el attığı bir başka alan üniversiteler oldu. 27 Ekim’de kabul edilen bir yasayla, üniversitede geniş bir düzenlemeye gidildi ve hükümet yasanın verdiği yetkiye dayanarak 147 üniversite öğretim üyesini görevinden uzaklaştırdı.
Ad:  1.JPG
Gösterim: 1654
Boyut:  102.1 KB

Bu süreçte MBK içinde de anlaşmazlıklar ve bölünmeler ortaya çıktı. Askeri yönetimin daha uzun bir süre iktidarda kalmasını isteyen ve Ondörtler olarak adlandırılan grup ile iktidarın bir an önce yapılacak seçimler yoluyla sivillere devredilmesini savunan grup arasındaki mücadele 13 Kasım’da Ondörtler’in tasfiyesiyle sonuçlandı. Ardından MBK 7 Aralık’ta Kurucu Meclis’e ilişkin yasayı kabul etti. Kurucu Meclis, MBK ile yeni kurulması öngörülen Temsilciler Meclisi’nden oluşuyordu. İlk toplantısını 6 Ocak 1961’de yapan ve asıl görevi yeni anayasa ile seçim yasasını hazırlamak olan bu kurucu organa olağan yasama yetkisi de verilmişti.

Siyasal partilere yeniden faaliyete geçme izni verilmesine bağlı olarak, 11 Şubat 1961’de genelkurmay eski başkanı Ragıp Gümüşpala’nm başkanlığında Adalet Partisi (AP), 13 Şubat’ta da MBK’nın kurduğu hükümetlerde maliye bakanı olarak görev alan Ekrem Alican başkanlığında Yeni Türkiye Partisi (YTP) kuruldu. Her iki partinin de amacı, kapatılan DP’nin siyasal alanda bıraktığı boşluğu doldurmak, onun oy tabanından yararlanmaktı. Bir grup aydın ve sendikacı da sol eğilimli Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) kurdular. Kurucu Meclis 27 Mayıs 1961’de yeni anayasayı kabul etti. 9 Temmuz’da yapılan halkoylamasmda, 1961 Anayasası yüzde 60,4 kabul oyuyla benimsendi, da Kurucu Meclis genel seçimlerin 15 Ekim’de yapılmasını kararlaştırdı. Seçimlerden önce 15 Eylül’de Yüksek Adalet Divam’mn kararları açıklandı. Başta Celal Bayar ve Adnan Menderes olmak üzere 15 sanık ölüm cezasına çarptırılırken, 32 kişiye de ömür boyu hapis cezası verildi. MBK, Adnan Menderes, Haşan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındaki sanıkların ölüm cezalarını ömür boyu hapse çevirdi. Polatkan ile Zorlu 16 Eylül’de, Menderes ise 17 Eylül’de asılarak idam edildiler. Sivil yönetime dönüşten sonra siyasal rejimin oturması oldukça uzun bir zaman aldı. Öte yandan 27 Mayıs Hareketi’nin açtığı yolda Türkiye iki askeri müdaheleden (12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980) daha geçti.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 26 Mayıs 2017 01:29