Arama

Trablusgarp Savaşı - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ocak 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

TRABLUSGARP


ar Tarabulus ül-Garb, esk. Barbarlatan Trabluagarbı, Libya'nın başkenti
(1987'de başkentin Trablusgarp'tan Cofra’ya taşınması yolunda bir karar alınmıştır), 1 200 000 nüf. (1990). Kent, kayalık bir çıkıntı ve bir eşikler çizgisiyle batı ve kuzey-batı rüzgârlarına karşı korunan çok elverişli bir limanda kurulmuştur. Trablusgarp, oldukça çeşitli bir dizi hafif sanayisiyle Libya'nın en önemli ekonomik merkezidir.

—lar. Trablusgarp, eski bir fenike, kartaca, daha sonra roma (Oea) kolonisiydi. Oea'dan geriye Marcus Aurelius kemeri kalmıştır. Vandallar, sonra BizanslIlar tarafından ele geçirilen kent 634’te müslüman Araplar'ın eline geçti. Abbasi halifeliğinin siyasal birliğinin çözülmeye başlaması (IX. yy.) üzerine Kuzey Afrika’da kurulan çeşitli arap ve berberi devletlerinin (Ziriler, Hammadiler, Murabıtlar, Muvahhitler, Hafsiler) egemenliğinde kaldı, ispanyollar tarafından alındı (1510) ve Malta şövalyelerinin yönetimine bırakıldı (1530).
Hadım Murat Ağa ve özellikle Turgut Reis’in yardımlarıyla kaptanıderya Sinan Paşa tarafından fethedildi (1551) ve Trablus beylerbeyliğinin merkezi olarak osmanlı topraklarına katıldı, ilk Trablus beylerbeyi Hadım Murat Paşa'nın ölümü üzerine (1554) buranın beylerbeyliğine atanan Turgut Reis'in onarımına büyük özen gösterdiği kent, kısa sürede Kuzey Afrika'nın en bayındır şehirlerinden biri oldu. Önceleri merkezden gönderilen beylerbeylerince yönetilen Trablusgarp'ta da, Cezayir ve Tunus'ta olduğu gibi, leventlerle yeniçerilerden oluşan Garp ocakları'nın kurulmasıyla XVII. yy. başlarında burada "dayılar" egemenliği başladı.
Ad:  Trablusgarp Savaşı 2.jpg
Gösterim: 1900
Boyut:  51.2 KB

Bunlardan biri olan ve osmanlı yönetimine kafa tutan Sefer Dayı, donanmanın Malta seferi sırasında (1614) kaptanıderya Halil Paşa tarafından idam edilerek cezalandırıldı. Dayılar yönetimi, karamanlı Ahmet Paşa sülalesi burada egemenliği ele geçirene (1711) kadar sürdü. Mahmut II döneminde İstanbul'dan gönderilen bir deniz kuvveti, başına buyruk kesilen Karamanlılar'ın egemenliğine son verip Trablusgarp'ı eyalet merkezi olarak doğrudan osmanlı yönetimine bağladı (1835). Tanzimat'tan sonra yapılan yeni yönetsel düzenleme sırasında vilayet merkezi olan kentte ıslahat hareketlerine girişildi (1874). Trablusgarp'ta öteden beri gözü olan İtalyanlar, karaya asker çıkararak kenti işgal ettiler (1911). Trablusgarp savaşı'na (1911-1912) son veren Uşi (Ouchy) antlaşması'yla (1912) italyanlar’a bırakılan Trablusgarp türk yönetiminden çıktı. Modern bir limanın inşa edilmesiyle yeni bir gelişme dönemine giren kent 1941-1943'te Libya seferi sırasında Mihver devletleri'ne bağlı birliklerin geri üssüydü. Ocak 1943'te, Montgomery'nin komutasındaki 8. Ordu tarafından işgal edildi.

Ttablusgarp savaşı, 1911-1912


Türk -Italyan savaşı'nın, özellikle kara harekâtını içeren evresi.
Sadrazamlığa Roma büyükelçiliğinden getirilmiş olan Hakkı Paşa'nın Harbiye nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın da onayını alarak Trablus'taki kuvvetleri Yemen'e kaydırması, Trablusgarp vali ve komutanı müşir İbrahim Paşa'yı azlederek başsız kalan vilayeti tüm savunma olanaklarından yoksun bırakması, Trablusgarp ve Bingazi'ye öteden beri göz dikmiş olan İtalya'yı harekete geçirdi. BabIâli'ye Trablusgarp ve Bingazi'nin boşaltılarak kendilerine teslimini isteyen 24 saatlik bir ültimatom veren italyanlar (28 eylül 1911), ertesi gün de Osmanlı devletine savaş ilan ettiler.

Önce kıyı boylarını ablukaya alan İtalyan donanması (1 ekim), şiddetli bir top ateşine tuttuğu Trablusgarp'taki yetersiz türk garnizonu burasını boşaltıp içerlere çekilince, karaya asker çıkartarak kenti işgal etti (5 ekim), sonra da İtalya'dan general Caneva komutasında gönderilen 40 bin kişilik bir orduyla Tobruk (14 ekim), Hums (18 ekim) ve Bingazi (19 ekim) limanları ele geçirildi. Böylece donanmasının desteğiyle kıyı şeridinde tutunmayı başaran italyanlar'a karşı Tunus ve Mısır'ı önceden yitirmiş olan Osmanlı devleti buraya karadan, donanması da yetersiz olduğu için denizden yardım kuvveti gönderemedi. Sadece yurtsever subaylar (kolağası Mustafa Kemal, binbaşı Enver ve Fethi [Okyar] beyler, miralay Neşet Bey vb.) gönüllü olarak ve kılık değitirerek gizli yollardan ulaştıkları Trablus'ta bu savaşa katıldılar. İçerlere çekilen bu bölgelerin yerli halkı, özellikle Sünusiler'le güçbirliği yapan bir avuç türk Libya'nın başkenti dan askeri, her tür zorluğa göğüs gererek, kentin kıyı kesiminden bir görünüm Derne'de, üstün İtalyan ordusuna karşı bir "savunma" cephesi oluşturmayı başardı.

Ancak, anayurttan hiç yardım alamayan türk kuvvetleri, sürekli destek gören İtalyan birliklerini Trablusgarp ve Bingazi'den söküp atamadılar. Ûte yandan, Balkan savaşı'nın çıkması üzerine burada bulunan subaylar yurda geri çağrıldı. İki devlet arasında imzalanan Uşi (Ouchy) antlaşması'yla (1912) Trablusgarp savaşı son bulurken, italyanlar’a bırakılan Trablusgarp ve Bingazi de böylece osmanlı yönetiminden çıktı.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 9 Temmuz 2016 12:45