Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ocak 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  İnebahtı (Lepanto) Deniz Savaşı2.jpg
Gösterim: 1331
Boyut:  109.7 KB

inebahtı deniz savaşı


Selim II, Kıbrıs'ın fethine başladığında Papa Pius V’in girişimiyle Türkler'e karşı Papalık, Venedik ve Ispanya arasında bir ittifak antlaşması imzalandı (20 mayıs 1571). Öte yandan OsmanlI devleti, Magosa kuşatması sürerken Venedik yardımını engellemek amacıyla donanmayı İstanbul’dan yola çıkarmıştı (23 mart 1571). Donanma Kıbrıs'a yardım ettikten ve Ege ile Adriya denizi sularında faaliyet gösterdikten sonra kuvvetlerine çekidüzen vermek üzere inebahtı’ ya gitti.

Bu arada Kıbrıs’a yardım için geç kalan hıristiyan donanması Messinia'da toplanarak Doğu Akdeniz'e açıldı. 177 kadırga, 30 kalyon, 6 galezza ve öteki gemilerle birlikte 295 parçadan oluşan hıristiyan donanmasına Kari V’in evilikdışı oğlu Don Juan d'Austria komuta ediyordu, inebahtı'da yatan türk donanmasının sayısı kesinlikle bilinmemektedir (180 ile 250 gemi arasında). Bütün bir mevsim boyunca yıpratıcı savaşlar veren ve donanımı eksik olan türk donanması hıristiyan donanmasına göre daha zayıf olmakla birlikte konumu açısından çok elverişli durumdaydı. Korinthos körfezinin çıkışında, en dar yerinde yatan donanmayı güneyde Rhion (Kastel Mora) kalesinin, kuzeyde de Antirrhion (Kastel Rumeli) ve körfezin biraz içerisinde kalan müstahkem inebahtı kalelerinin topları destekleyebiliyordu.

Türk donanması, Donanmayı hümayun serdarı Pertev ve kaptanıderya Müezzinzade Ali paşaların komutasındaydı (ikisi de kara ordusunda yetişmişlerdi ve denizcilikle ilgileri yoktu). Donanmada ayrıca Cezayir beylerbeyi Uluç Ali Paşa, Barbaroszade Haşan Paşa, Eğriboz sancakbeyi Salihpaşazade Mehmet Bey, Trablusgarp beylerbeyi Cafer Paşa gibi denizciler de bulunuyordu. Toplanan savaş meclisinde Uluç Ali ve Pertev paşalar donanmadaki eksiklikler dolayısıyla İnebahtı limanında savunma düzeni alınmasını ve saldırı karşısında savunma savaşı yapılmasını önerdiler. Ancak Müezzinzade Ali Paşa'nın İstanbul'dan düşmanla mutlaka savaşılması yolunda emir aldığını ileri sürmesi üzerine saldırı kararı alındı. Uluç Ali Paşa'nın savaşın açık denizde kabul edilmesi yolundaki önerisi de kaptanıderya tarafından kabul edilmedi.

7 ekim 1571’de Patrai körfezi ağzında karaya 10-12 mil uzaklıkta savaş düzenine giren türk donanmasının merkezinde Müezzinzade Ali ve Pertev paşalar, sağ kanatta İskenderiye beyi Şoluk Mehmet Bey, sol kanatta da Uluç Ali Paşa bulunuyordu. Hıristiyan donanmasının merkezinde Don Juan, papalık gemileri amirali Marcantonio Colonna, Venedik amirali Sebastiani Veniero; sağ kanadında Ceneviz amirali Giovanni Doria; sol kanadında Venedikli Agostino Barbarigo yer alıyordu. Ayrıca Santa Cruz markisi Don Alvaro komutasında 30 gemilik bir yedek filo bulunuyordu.

Müezzinzade Ali Paşanın müttefik donanmasının merkezine saldırısıyla başlayan savaşta, iki taraf da acımasızca ve yiğitçe döğüştü. Savaşın sonucunu belirleyen çarpışmaların cereyan ettiği merkezde ve hıristiyan donanmasının sol kanadında müttefikler şiddetli çarpışmalar sonunda duruma hâkim oldular. Birçok türk kadırgası batırıldı ya da ele geçirildi. Bu arada Müezzinzade Ali Paşa ve Şoluk Mehmet Bey şehit düştü.

Türk donanmasının sol kanadına komuta eden Uluç Ali Paşa ustalıklı manevralarla karşısındaki Giovanni Doria'yı merkezden uzaklaştırmayı başardı. Hıristiyan donanmasının merkezi ile sağ kanadı arasında bir boşluk doğduğunu görünce bu gedikten merkez filosunun sağına, Malta ve Savoia gemilerine saldırıya geçti. Malta amiral gemisini ve daha birkaç gemiyi ele geçirdi. Ancak, türk merkez ve sağ kanadı çok zaiyat vermişti. Tam savaşı kazandığı sırada tehlikeli bir durumun ortaya çıktığını gören Don Juan, yedek filoyu harekete geçirdi. Kendisi de Uluç Ali Paşa’dan tarafa yöneldi. Bu arada manevrasını tamamlayan Giovanni Doria da savaş alanına yetişti. Uluç Ali Paşa bu kendisinden çok üstün kuvvetle savaşı kabul etmedi. Yaklaşık 30 gemi ile savaş alanından ayrılarak Ayamavra adasına doğru yol aldı.

Savaşta Türkler'in gemi kaybı için 60 ile 140 arasında, insan kaybı için de 15 000 ile 30 000 arasında değişen rakamlar verilmektedir. Zafer, müttefikler için de oldukça pahalıya mal olmuştu (15, belki daha fazla gemi, 7 000-8 000 ölü ve bunun iki katı kadar yaralı). Yaralılar arasında daha sonra Don Ouijote yazarı olarak üne kavuşacak olan Miguel de Cervantes Saavedra da bulunuyordu.

Hıristiyan dünyasında coşkuyla kutlanan türk yenilgisi gerçekte fazla yarar sağlamadı. Büyük hasar gören hıristiyan donanması Doğu Akdeniz'de faaliyetini sürdüremedi. Türkler'i Akdeniz'den kovamadığı gibi Kıbrıs'ı da geri alamadı, ispanya'nın Doğu Akdeniz'e yerleşmesini istemeyen Venedik, elverişsiz koşullarda da olsa ayrı bir barış yaptı. Kıbrıs'tan vazgeçmeyi ve savaş tazminatı ödemeyi kabul etti. Öte yandan kaptanıderyalığa atanan Kılıç (Uluç) Ali Paşa kısa sürede yeni bir donanma kurdu.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 9 Temmuz 2016 15:17