Arama

12 Eylül 1980 Darbesi - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Eylül harekâtı

Ad:  derbe1.jpg
Gösterim: 2560
Boyut:  67.3 KB

Türk silahlı kuvvetleri'nm emir ve komuta zinciri içinde yönetime elkoyması (12 eylül 1980).

Ülkede giderek büyük boyutlara varan iktisadi, toplumsal ve siyasal sorunlar karşısında siyasal partiler ve önderleri anlaşmaya varamadılar. Anarşi ve terörün nedenleri ve alınacak önlemler konusunda çeşitli görüşler ileri sürüldü. 25 kasım 1979’da iktidara gelen Demirel kabinesi 67 ildeki valileri değiştirdi. Ancak sağ-sol çatışmaları, mezhep kavgaları sürdü. Ördu-Fatsa, Çorum olayları önlenemedi. Bir ay sonra hükümet çaresizlik içinde kalmıştı. Silahlı kuvvetler de hoşnutsuzluğunu belirtti. Aralık 1979'da Genelkurmay başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının imzalarını taşıyan bir "uyarı mektubu" cumhurbaşkanı Korutürk'e veriidi. Mektupta, iki büyük siyasal parti AP ve CHP’nin, ülkenin içinde bulunduğu iktisadı, sosyal ve, siyasal koşullar altında bir uzlaşmaya varması, ülkeyi birlikte yönetmeleri istenmekteydi.

Dar parti çıkarlarının bir tarafa bırakılması, parti önderleri arasındaki çekişmenin sona ermesi gerektiği belirtiliyordu. Bu uyarı kamuoyunda geniş yankı bulurken AP ve CHP önderleri mektuptaki uyarıların kendilerine yönelmediğini ileri sürdüler. AP başkanı Demirel, iktidara yeni geldikleri için bunalımın sorumlusu olamayacaklarını, CHP başkanı Ecevit de kendilerinin öteden beri uzlaşma yanlısı oldukları söyledi. Demirel hükümetinin, enflasyonu azaltmak gerekçesiyle, İMF’ nin önerileri doğrultusunda, aldığı "24 Ocak kararlan" da siyasal gelişmeleri yakından etkiledi Muhalefet önderi Ecevit bu tür önlemlerin G. Amerika’da, ancak askeri yönetimlerce uygulanabildiğini, çoğulcu demokrasiyle bağdaşmadığını hatırlattı. Görev süresi mart ayında dolan Fahri Korutürk'ün yerine cumhurbaşkanı seçilmesi de bir sorun durumuna geldi. Parlamento’daki milletvekillerinin partilere dağılımı, tek parti tarafından desteklenen bir adayın seçilmesini engelliyordu. Partiler ortak bir adayda anlaşamadılar; seçim kilitlendi. Demırel’in bunalımdan çıkmak için önerdiği erken seçim yolu, CHP ve MSP tarafından kabul edilmedi. Kimi çevreler anayasada yapılacak değişimle bu nalımın atlatılacağını savundular. Görevden ayrılan cumhurbaşkanının yerine vekâleten Cumhuriyet Senatosu başkanı, AP'li İhsan Safiri Çağlayangil geçti. Gündemde bulunan ve asayişi ilgilendiren, Devlet güvenlik mahkemeleri ile Olağanüstü hal tasarıları yasalaşamadı.

Dışişleri bakanı Hayrettin Erkmen gensoru önergesiyle düşürüldü. MSP'nin Konya’da düzenlediği mitingde (6 eylül) şeriat düzeni propagandası yapıldı. Anarşik olaylarda çatışmalar hemen hemen bir iç savaş boyutuna ulaştı. Ordunun her an müdahale etmesi bekleniyordu. 12 eylül’de ordu yönetime elkoydu. Genelkurmay başkanı orgeneral Kenan Evren, Kara kuvvetleri komutanı orgeneral Nurettin Ersin, Hava kuvvetleri komutanı orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz kuvvetleri komutanı oramiral Nejat Tümer ve Jandarma genel komutanı orgeneral Sedat Celasun’un oluşturdukları Milli güvenlik konseyi (MGK), ülke yönetimine elkoydu. Demokrasiye son verdi. Yayımlanan bildiride harekâtın amacının "ülke bütünlüğünü koruma, milli birlik ve beraberliği sağlama, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmak" olduğu belirtiliyordu. Parlamento ve hükümet feshedilmiş, parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmış, bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiş, sokağa çıkma yasağı konulmuştu. Bu koşullarda başlayan askeri müdahale dönemi, partilerin kapatılması, siyasal hayata bir süre ara verilmesi, yeni bir anayasa yapılması, sonradan izne tabi yeni partilerin kurulması ve güdümlü bir siyasal hayata izin verilmesi biçiminde 1990Tı yıllara kadar sürdü.

Son düzenleyen Safi; 9 Eylül 2016 16:01