Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
13:50, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 25 Nisan 2024 - 13:50
Arama
MaviKaranlık Forum
Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
-
Tek Mesaj #1
Misafir
Ziyaretçi
15 Şubat 2007
Mesaj
#1
Ziyaretçi
Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Osmanlı toplum ve eğitim hayatında önemli bir yere sahip olan tekke ve zaviyeler zamanla yozlaşmış ve toplumsal alanda bölünme ve gruplaşmalara sebep olmuştu. [
kaynak belirtilmeli
] Milliyetçilik ideolojisini benimseyen, Türk milletini "ileri" bir millet yapma hedefini batı uygarlığına uyum sağlayarak gerçekleştirmeyi amaçlayan Türkiye Cumhuriyeti için tekke, zaviye, türbe ve tarikat gibi İslam medeniyetine ait kurumların kaldırılması gerekiyordu. Atatürk, Kastamonu’da 30 Ağustos 1925’te söylediği bir nutukta türbedarlıkların, tekkelerin ve zaviyelerin kapatılacağının ve tarikatların kaldırılacağının işaretini verdi: “Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”
30 Kasım 1925 tarihinde yürürlüğe giren 677 sayılı
Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlar ile Bazı Ünvanların Men ve İlgasına Dair Kanun
ile tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilmiş ve bazı geleneksel ünvanların kullanılması yasaklanmıştır. Kanun, bütün tarikatlarla birlikte; şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır.
Tarikatların Türkiye'de yasaklanmasından sonra, çoğu kıymetli tarihsel yapılar olan tekke ve zaviyeler boşaltıldı, içlerindeki bir kısım mallar çalındı, binalar yıkılmaya bırakıldı. Cumhuriyet öncesinde felsefesi, müzik ve süsleme sanatları, mimarisi ve adabıyla şehir hayatının bir parçası haline gelmiş olan tasavvuf ve tarikat kültürü, halkın geniş kesimlerince unutuldu. Tarikatların bir kısmı faaliyetlerini gizlilik içinde günümüze kadar sürdürmeyi başardılar. Bunların bazıları, teşkilatlanma özgürlüğü olan başka ülkelerde (özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika'da) şubeler açtı. Türkiye'nin demokratikleşme eğilimi gösterdiği dönemlerde, tekke ve zaviyelerin açılması için talepler dile getirilse de, kamuoyunun bir kısmı ve bazı kamu kurumları buna şiddetle karşı çıkmaktadır.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 13:50
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...