Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Şubat 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Yeni Türk Harflerinin Kabulü

Ad:  harf.jpg
Gösterim: 8670
Boyut:  68.0 KB

Harf Devrimi, 1928’de çıkarılan bir yasayla Türkiye’de yazıda Arap harflerinin yerine Latin harflerinin kullanılması uygulaması. Cumhuriyet’in ilanından sonra gerçekleştirilen yenileşme hareketlerinin en önemlilerinden biridir.

Cumhuriyet’ten sonra yeni yönetimin yöneldiği ilk alanlardan biri eğitim oldu. 1924’te medrese-mektep ikiliğini yok etmek ve öğretim birliğini sağlamak amacıyla Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı. Bunu Şeriye ve Evkaf Vekâleti’ni kaldıran ve okulların tümünün denetimini Maarif Vekâleti’ne veren bir başka yasa izledi. O dönemde Türkiye’de okuma yazma oranı yüzde 20 gibi oldukça düşük bir düzeydeydi. Türkçe yazıda Arap harflerinin kullanılması, okuryazarlık oranının düşük olmasına yol açtiği gibi, başlatılan eğitim atılımının hızlı sonuç vermesine de engel olacaktı. Çözüm olarak Latin harflerinin kabul edilmesi kararlaştırıldı. Aslında ülkede Latin alfabesinin benimsenmesine ilişkin tartışmalar 1860’tan beri süregelmekteydi. 1926’da Alman eğitimci Kuhne’ye hazırlatılan rapor uyarınca, Mustafa Kemal (Atatürk) Haziran 1927’de Maarif Vekâleti’nden Latin harflerine geçiş için hazırlık yapılmasını istedi.

1 Kasım 1928’de TBMM’de kabul edilen ve 3 Kasım’da Resmî Gazete’dz yayımlanan 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” ile, yasada “Türk harfleri” olarak anılan Latin harfleri Arap harflerinin yerini aldı.

Yasa ile bütün devlet kurumlarında, şirket, dernek ve özel kuruluşlarda yazışmaların Türk harfleri ile yapılması zorunlu kılındı. Bunun için bir geçiş süresi belirlendi. Resmî işlemlerde Türk harflerine geçiş için son tarih 1 Ocak 1929’du. Gene de, aynı yılın haziran başına değin, eski yazı ile verilen dilekçeler işleme konacak, bazı zorunlu işlemler eski yazı ile yapılabilecekti. 1 Aralık 1928’den başlamak üzere, kitap dışındaki yayınların tümü, 1 Ocak 1929’dan sonra ise kitaplar da Türk harfleriyle basılacaktı. Kamu kuruluşlarıyla özel kuruluşlarda bulunan Arap harfli yayınlar 1 Haziran 1930’a değin kullanılabilecek, her türlü kıymetli kâğıt ile özel eski belgeler, yenileri ile değiştirilmediği sürece, geçerli kabul edilecekti. Eski harflerle basılı kitapların eğitimde kullanılması yasaklanmıştı.

Harf Devrimi geniş yığınların hızla okuma yazma öğrenmesini olanaklı kılmanın yanı sıra, Türk dili ve kültürünün Arap ve Doğu kültürünün etkisinden kurtarılmasını amaçlıyordu.

Harf Devrimi’nden sonra açılan millet mektepleri ile okuma yazma bilmeyen geniş yığınların en kısa sürede eğitilmesi için çaba harcandı. 1935’te okuryazarlık oranı yüzde 25’e çıktı. Harf Devrimi’yle birlikte yalnızca eğitim alanında değil, yayıncılık ve buna bağlı başka alanlarda da gözle görülür ilerlemeler oldu.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 8 Ağustos 2016 17:08