Arama

Yusuf Has Hacib - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
22 Şubat 2007       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Yusuf Has Hacib, BALASAGUNLU YUSUF olarak da bilinir.


(ü. 11. yy)
Kutadgu Bilig adlı yapıtıyla tanınan Türk şair.

Kutadgu Bilig’den anlaşıldığına göre iyi bir öğrenim görmüş, Farsça ve Arapça öğrenmiştir. Yapıtım sunduğu Karahanlı hakam Ebu Ali Haşan bin Süleyman Arslan onu “has hacib” (mabeyinci) yaparak ödüllendirmiştir. Yusuf Has Hacib Türk düşünce tarihinin ilk büyük hümanisti sayılabilir. Aynı zamanda bir tarihçi, toplum bilimci ve ahlakçıdır. Büyük bir bilgi hâzinesi olan Kutadgu Bilig’de bilgeliği, doğruluğu ve yararlı olmayı savunmuş, kaderciliğe ve kötümserliğe karşı çıkmıştır.
Ad:  YusufHasHacib.JPG
Gösterim: 4986
Boyut:  47.2 KB
Balasagunlu Yûsuf, kendini çok iyi yetiştirdi. Elli yaşlarındayken on sekiz ay içerisinde manzum olarak Kutadgu Bilig adlı meşhur eserini yazdı. Bu kitabı, Kaşgar’a gelip, 1070′te Karahanlı hükümdarı, edebiyat meraklısı Uluğ Kara Buğra Hana arz etti. Kara Buğra Han, Türklerin ahlâk hukuk ve devlet idâresi ile törelerini çok güzel olarak dile getiren eseri, Balasagunlu Yûsuf’a, sarayında okuttu. Kutadgu Bilig, Karahanlı Sarayında günlerce okunup, çok beğenildi. ‘Uluğ Has Hâcib’ unvânı ile başvezir yardımcılığı ile taltif edilerek, en yüksek Karahanlı devlet memuriyetlerinden biri verildi. Bu vazifesiyle ‘Yûsuf Has Hâcib’ olarak tanınıp, târih ve edebiyat literatürüne girdi.

Yusuf Has Hâcib bu yapıtında bilimin değerini de tartışır. Ona göre, alimlerin ilmi, halkın yolunu aydınlatır; ilim, bir meşale gibidir; geceleri yanar ve insanlığa doğru yolu gösterir. Bu nedenle alimlere hürmet göstermek ve ilimlerinden yararlanmaya çalışmak gerekir. Eğer dikkat edilirse, bir alimin ilminin diğerinin ilminden farklı olduğu görülür. Mesela hekimler hastaları tedavi ederler; astronomlar ise yılların, ayların ve günlerin hesabını tutarlar. Bu ilimlerin hepsi de halk için faydalıdır. Alimler, koyun sürüsünün önündeki koç gibidirler; başa geçip sürüyü doğru yola sürerler.

Bu muazzam Türkçe eser, 6645 beyit olup aruzun fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün fe’ûl kalıbıyla yazılmıştır. Kutadgu Bilig, eski Türk ah­lâk ve devlet telakkisi ile İslâmî itikadı birleştiren nasihatname ve siyasetname mahiyetinde didaktik bir eserdir. Mesnevî nazım şekliyle yazılan esere Allah‘a hamd ile başlanmış, Hz. Peygamber ve Dört Halife övgüsünden sonra bahar tasviri ve hükümdarın medhine yer verilmiştir. Yedi yıldız ve on iki burç değerlen­dirildikten sonra “bilgi, dil ve iyilik” konulan üzerinde durulmuş ve kitabın adı ve manası açıklanmıştır.

Kutadgu Bilig'i yazdığı sıralarda, Kaşgar yakınlarında, Sıngı-Seli-Tutung Budist sutrası Suvarnaprabhasa'yı Altun Yaruk adı altında Türkçe'ye çevirmekte Kaşgarlı Mahmud ise, meşhur lûgatını kaleme almaktaydı. Yusuf, çevresinde bulunan büyük kültürlere ve bunların dillerine âşina idi ve eserinden anladığımız kadarıyla edebiyata, ilâhiyata, folklora, siyasete, felsefeye ve devrinin tüm pozitif bilimlerine ilişkin ansiklopedik bilgiye de sahipti. Hatta, devrinin bilginlerine Öklid geometrisi bilmeleri gerektiğini tavsiye ediyordu. Yusuf, devlet adamı olma sıfatı ile Budist ve Manihaistlerle de sık sık görüşmüş, bu inanç sistemlerini de yakından tanımıştı. Bütün bunlarla birlikte, Yusuf, Türklüğünün bilincinde olmuş; geçmişine ve diline bağlı kalmıştır. Bu tavrı ile o, Bilge Kağan'lardan beri aktarılan zihniyeti taşıyan hattın bir unsuru olmuştur.

Yusuf, İslâmiyet'in etkisiyle değişmekte olan Türk-Uygur toplumunun geleneksel ahlâki ve hukukî telâkkilerini tespit etmiş; yaşadığı çevrenin sosyal ahlâkını, devlet yönetimi hakkındaki esaslarını, hukuk anlayışlarını ve askerlik esaslarını unutulmaktan kurtarmış ve gelecek kuşaklara aktararak, elde edilmiş kültür hazinesinin yaşamasını sağlamıştır. Yusuf'un eseri sadece bu yönüyle değil, İslâmiyet'i kabul etmekle yepyeni bir medeniyet çevresine giren bir toplumun, şiddetle sarsılan eski ve geleneksel değerlerini yeni bir senteze vardırmak endişe ve çabasını yansıtması bakımından da çok önemlidir. Yusuf, bu süreçte kendini gösteren münzevî zahid tipine karşı, şiddetle, insanın toplum içindeki yaşayışını savunuyordu.

Yusuf Has Hâcib'e göre, öteki Dünya'yı kazanmak için bu Dünya'dan el etek çekerek yalnızca ibadetle vakit geçirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir insanın ne kendisine ne de toplumuna bir yararı vardır; oysa başkalarına yararlı olmayanlar ölülere benzer; bir insanın erdemi, ancak başka insanlar arasındayken belli olur. Asıl din yolu, kötüleri iyileştirmek, cefaya karşı vefa göstermek ve yanlışları bağışlamaktan geçer. İnsanlara hizmet etmek suretiyle faydalı olmak, bir kimseyi, hem bu Dünya'da hem de öteki Dünya'da mutlu kılacaktır.

Devrinin seçkin bir bilgin ve yazarı olan Yusuf Has Hacib, İslamî Türk Edebiyatının eseri günümüze ulaşan ilk Türk yazarıdır. Yûsuf Has Hâcib’in vefâtı muhtemelen 1077′dir. Kabri, Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’ın en önemli şehirlerinden birisi olan Kaşgar’da bulunmaktadır.

Kutadgu Bilig'den Seçmeler

  • Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
  • Allâh'a sığın, onun emrine itaatsizlik etme!
  • Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
  • Allah'tan ne gelirse ona râzı ol!
  • Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.
  • Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez düşer.
  • Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..
  • Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti ise birdir. İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.
  • Bütün halka içten gelen merhamet göster.
  • Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
  • Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur; kibirli insanın itibari günden güne azalır.
  • Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
  • Dâima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.
  • Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.
  • Dünya ve âhireti her ikisini birden elde etmek istersen, şu birkaç işi bırakma; muktedirsen bunları mutlaka yerine getir!
  • Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.
  • Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.
  • İşi adaletle yap, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Allah'a kulluk et ve O'nun kapısına yüz sür.
  • Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.
  • Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.
  • Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
  • Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir.
  • Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve heveslerine hakim ol.
  • Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
  • İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.
  • Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Tanrı nimetini artırır.
  • İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.
  • İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir. Mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebalı altında kalır.
  • Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.
  • Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
  • Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse, kötülüğün inadına iyilik yap.
  • Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
  • Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir. Fakat tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
  • Gönlünü ve dilini doğru tut!
  • Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.
  • Halka faydalı ol, onlara zarar verme!
  • Her mahlûk kendi nasibini alır. Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.
  • Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
  • Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.
  • Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
  • İşe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir.
  • İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.
  • İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.
  • İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.
  • İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.
  • İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.
  • İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
  • İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır!"
  • Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.
  • Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
  • Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.
  • Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
  • Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
  • Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.
  • Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.

BAKINIZ

Kutadgu Bilig - Yusuf Has Hacib


Derlemedir.
Son düzenleyen Baturalp; 8 Aralık 2016 16:29
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....