bedreddin
birazdan gidecek, bedreddin
susacağız bütün, onu dinleyeceğiz, gittiğini
usul ve kıpırtısız
bir serçe kanat çırpar gibi
bir yaprak düşer gibi dalından
çıkıp gidecek birazdan.
bu erguvan beniz,
bu tertemiz pembe yüz bebe bakışıyla arafta
birazdan kızarır seher yeri sabahta
işte şu kapıdan, şafakla, bedreddin
kurtulup karanlığımızdan
çıkıp gidecek birazdan
birazdan gülecek, açıverecek erguvan…
ben bir tavşan uykusunda, kan ter içinde telaş içinde
rüyalarımdan seni çıkarmaya uğraşıyorum
en dipsiz kuyusundan çekiyorum kara gecenin
koparıp atmaya sesini senin
biraz da yazdıklarını, biraz da küstüklerini
susuyor musun
sus erguvan
sus
ezberledim, biliyorum sustuklarını
gün doğacak birazdan
işte gidiyor, ne dersen
kuruyup kararsın şimdi kızıl asuman
en azılı korkularımla çoğalan
kahır gecelerini zift kusuyor şimdi evren
gidiyor işte
heyhat! gün açmış ha, arz dönmüş?
kış boran zemheride hangi çiçek açacak!
ya sen erguvan, ya sen
hangi iklim nerede ne açacaksın
nereye savrulacak renginin mahur kokusu
ne ağır
kalk bedrettin uyan
bilsen o kalbimin ne muzır bir parçasıdır
her daim hazır,
her daim ah edip kanamaya
işte, gecikmiş bir serçe
göğün kapısında duruyor gibi
duruyor kapımızda tedirgin, tetik.
kanat oynatsa yüreklenecek
bir yüreklense uçacak
az sonra bedreddin
az sonra çıkıp gidecek
bedreddin ah bedreddin!
firak ezberliyoruz firak!
firak ezberliyoruz bedreddin
kahrı, kitab eyliyoruz!
Doğu BARAN