Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

AVUSTRALYA

Ad:  avustralya1.JPG
Gösterim: 902
Boyut:  14.9 KB

ing Commonwealth of Australia, Okyanusya'da devlet, Büyük Britanya Commonwealth'inin bir üyesidir; kendi de, asıl Avustralya ile Tasmanya'yı kapsayan bir “commonwealth" oluşturur; 7 700 000 km2; 17 300 000 nüf. Başkenti Canberra. Resmi dili İngilizce, Avustralya hem dünyanın en küçük kıtası, hem de dünyanın en büyük adası olarak nitelendirilebilir. Altı eyalet (Yeni Güney Galler, Victoria, Ûueensland, Güney Avustralya, Batı Avustralya, Tasmanya) ile Başkent federal arazisi ve Kuzey arazisi'nden (eskiden federal hükümet tarafından yönetilirken, 1978 temmuzundan bu yana kendi hükümeti vardır) oluşan bir federasyondur. Ayrıca, Hint okyanusu'ndaki Christmas ve Cocos adaları, Mercan denizi'nde bazı adalar (Norfolk), Güney Buz denizi’ndeki bazı ıssız adalar (Macquarie, Heard) ve Antarktika kıtasının üzerinde üç araştırma istasyonu kurulmuş büyük bir parçası (6 100 000 km2) Avustralya’nındır.

COĞRAFYA


doğal çevre


Yüzey şekilleri


Avustralya, bütünüyle ele alındığında, çok yüksek olmayan bir ülkedir: ortalama yükseltisi 210 m'dir ve en yüksek noktası Kosciusko dağında ancak 2 228 m'yi bulur. Büyük dağ bütünleri K.’den G.’e doğru uzanır. York yarımadasından Tasmanya'ya kadar uzanan Avustralya sıradağları, genişliği yer yer değişen bir kıyı ovasının kenarında büyük diklikler biçiminde yükselir. Üzerlerinde, derin vadilerle yarılmış platolar ya da oldukça geniş vadileri ayıran sırtlar (Avustralya Alpleri, Snowy dağları) yer alır Büyük Dördüncü Zaman buzullarının aşındırması sonucu, Tasmanya’da yüzey şekilleri daha belirgindir Carpentaria körfezi ile Adelaide Grindeki bölge arasında yer alan orta çukur iki havzaya bölünür: K.'de, tabanı deniz düzeyinin altına inen (Eyre gölü), Kretase devri arazisiyle örtülü bir çanak olan "büyük artezyen havzası"; G.'de, Üçüncü Zaman oluşuklarıyla dolmuş olan, Murray ırmağı ile kollarının (Darling ırmağı) akaçladığı havza. Bu iki havzayı, yalnızca K.'de yükseltisi belli bir düzeye çıkan (Broken Hills), ama B.’da çevre yüzey şekillerinden kolayca ayırt edilebilen (Flinders dağları) bir tepeler eşiği birbirinden ayırır. Ortalama yükseltisi 200-600 m olan batı platosu, laterit, kumtaşı ve kumlarla örtülü uçsuz bucaksız bir alandır. Birkaç kütlenin (Musgrave ve Macdonnell dağları) yükseltisi 1000 m’yi aşar. G.'de kireç- taşlı Nullarbor platosu, G.-B'da dar Swanland ovası uzanır; Avustralya'nın bu batı kesimi, eski Gondvana kıtasının bir parçası ve yerkabuğunun en eski topraklarından biridir. Bu eski temel yeniden gençleşirken, toptan bir yükselme göstermiş ve kırık diklikleri oluşturan bazı kırılmalar geçirmiştir.

İklim, bitki örtüsü, fauna


Bütünüyle ele alındığında, Oğlak dönencesinin her iki yanında bulunan Avustralya'nın, karasal özellikleri (ülkenin kütlesel biçimi bu özel liği daha da belirginleştirir) sıcak ve kurak bir iklimi vardır. Bol yağış alan bölgeler, doğuda ve güney-batı'da en geniş yeri birkaç km'yi geçmeyen bir şerit oluşturur Ülkede birçok iklim kuşağına rastlanır; en geniş kuşak, iç kesimdeki kurak kuşaktır; sıcaklıklar yüksek (Alice Sprigs’te ortalama 23,3°C), yağışlar çok düşüktür (çok geniş alanlarda, 150 mm'nin altında). Hava son derece kuru, sağanak yağışlar ender ve kısa süreli, günlük sıcaklık değişiklikleri arasındaki fark.yüksektir: gündüzün bunaltıcı sıcağının ardından gece don olayı görülebilir. K. ve KD'daki (Oueensland) tropikal kuşakta, sıcaklıklar yüksektir (Darwin’de ortalama 27°C), sıcak mevsimdeki (aralık) çok bol yağışları, en soğuk mevsimde uzun bir kuraklık dönemi izler. G.D.’daki (Tasmanya, Victoria) ılıman kuşakta sıcaklıklar orta derecededir (Melbourne 14,6°C; Hobart 12,4°C); yağışlar bütün yıl sürer, ama en çok kış mevsimin de görülür. Doğu kıyısı boyunca ilerlen dikçe, yavaş yavaş ılıman iklimden yarı tropikal, Öueensland'da da gerçek tropikal iklime geçilir. K.’e doğru sıcaklıklar yükselir ve en çok yağış yoğunluğu kıştan yaza ka yar. G.B’da (Perth bölgesi) ve G.’de (Adelaide’e doğru) Akdeniz tipi iklim egemendir: sıcak ve kurak yaz (aralık-mart arası), yumuşak ve yağışlı kış. İklim koşulları nedeniyle ülkenin bitki örtüsü genellikle cılızdır. Ge.rçek ormana, yalnızca doğuda ve güney-batı’daki bol yağış alan bölgelerde rastlanır: K.'de, dalları birbirine geçmiş ağaçlar, asalaklar ve sarmaşıklardan olu şan gerçek tropikal orman; daha G.'de görkemli okaliptüs ormanı. Çoğunlukla orman, son derece seyrektir (öpen forest) ve okaliptüs ile akasya kümelerinden oluşur; ormandan savana (grassland ya da toprak tuzlu olduğu zaman saltbush) ya da akasya ağaççıklarından (mülga scrub) ve bodurlaşmış okaliptüslerden oluşan (mallee scrub) bitki topluluklarına geçilir. Sonunda , belirsiz bir geçişle tehlikeli dikenli otların (spinifex) ve yer yer dikenli çalılıkların yer aldığı taş ya da kum çöllerine varılır. Akasya ve okaliptüs türlerinin ağır bastığı bütün bu bitki örtüsünü, Avrupalılaşın yerleşmesi değiştirmiştir; tarım bitkilerinin tümü, denizaşırı ülkelerden gelir.
Ad:  avustralya2.JPG
Gösterim: 1045
Boyut:  27.5 KB

Fauna


ülkenin öbür kıtalara uzaklığı sayesinde bozulmadan korunmuş ve zamanla doğal çevre koşullarına uymuş ilkel türleriyle son derece özgündür: bu nedenle Avustralya'ya canlı fosiller ülkesi denilebilir. Dingo (ülkede insanlar tarafından getirilip sonradan yeniden vahşileştiği sanılan bir köpek türü), birkaç kemirici türü ve yarasalar dışında, Avustralya'da memelilerin üstün yapılı üyeler içeren sınıflarına rastlanmaz. Yalnızca alt yapılı memeliler, tekdelikliler (karıncayiyen, gagalı-memeli), keseliler (kanguru, valabi) vardır. Kuş türleri çeşitlidir: papağan, tepeli devekuşu, yılanlar (çok sayıda ve genellikle zehirli). Bu fauna, günümüzde, insanların isteyerek (koyun, sığır) ya da farkına varmadan (fare, tavşan) getirdikleri hayvanlara karşı yaşama savaşı vermektedir ve bazı türler yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Akarsular


Avustralya'nın toplam yüzölçümünün % 64'ünün denize akışı yoktur. İç kesimdeki ve batı kesimindeki uçsuz bucaksız bölgeler, yalnızca büyük sağanaklar sırasında akan geçici akarsular (creek 1er) tarafından akaçlanır. Öbür bölgelerde düzenli bir su ağı vardır, ama ırmaklar, Eyre gölü gibi iç çanaklara dökülür. Doğu kıyısındaki ırmaklar dışında, tek önemli ırmak Murray'dır; bu ırmağın yukarı kesimi (Avustralya sıradağları) iyi beslenirse de, okyanusa doğru akışı yavaş yavaş cılızlaşır.

nüfus


Avustralya’nın nüfusu azdır: ortalama yoğunluk km2'ye 2 kişiyi bulmaz. Ülkenin ilk halkı olan Avustralya yerlilerinin sayısı hiçbir zaman çok olmamış (Avrupalılaşın yerleşmesinden önce 200 000-400 000), sonra da savaşlar (Tasmanya) ya da beyazların getirdiği hastalıklar sonucu büyük ölçüde azalmıştır; ama son yirmiotuz yıldır yerlilerin nüfusu yeniden artmaktadır (1978'de 140 000). Avustralya yerlilerinin bir bölümü, kendilerine ayrılmış uçsuz bucaksız ''rezervlerde avcılık-toplayıcılık yaparak gezgin bir yaşam sürer, bir bölümü "misyonlaş’ın yakınında ya da hayvancılık merkezlerinde çobanlık yapar; geri kalanlarsa, kentlerin banliyölerinde toplanarak, yararlarına çıkarılmış bazı yasalara rağmen toplumla kaynaşmakta güçlük çeken bir proletarya durumundadır.

Ülke nüfusunun aşağı yukarı tümü beyaz ırktan ve Avrupa kökenlidir. Yerleşmenin çekirdeğini, ülkeye sürgün gönderilip cezaları bitince geri dönmeyenlerle, özellikle 1851'deki "altına hücum” sırasında ve XIX. yy. sonunda gelen birçok göçmen oluşturmuş, i 801'de 5 945 kişi olan Avrupa kökenli nüfus, 1851 'de 438 000'i, 1881'de 2 250 000'i, 1901'de 3 774 000'i bulmuştur, iki dünya savaşı sırasında oldukça azalan göç dalgası, 1945'ten sonra yeniden başlamış ve o tarihten günümüze kadar Avustralya’ya 3,5 milyonu aşkın göçmen gelmiştir. Göçmenlerin büyük bölümü Büyük Britanya kökenlidir ama, ikinci Dünya savaşı’ndan sonra gelen "yeni AvustralyalIların çoğu Orta Avrupa ("yersiz yurtsuzlar") ve Akdeniz ülkeleri (İtalya, Yunanistan ve son yıllarda Türkiye) kökenlidir. AsyalIlar'ın sayısı çok olmamakla birlikte, Avustralya, Çinhindi’nden kaçan 20 000 mülteci yi kabul etmiştir.
Günümüzde nüfus artışının önemli bir bölümü, doğumların ölümlerden çok olmasının sonucudur. Doğum oranı düşmüştür (1960’ta % 22,5'tan 1980’de %15,4’e), ama ölüm oranı da son derece düşüktür (% 8) ve doğumların ölümlere fazlası yılda 110 000 kişiyi bulmaktadır. “Yaş piramidi” hâlâ olumludur ve ortalama ömür yüksektir (erkekler için 68, kadınlar için 75).

Ülkenin az olan nüfusu, üstelik eşitsiz biçimde dağılmıştır. Orta batı kesimlerinde uçsuz bucaksız alanlar, tam anlamıyla ıssızdır. Aşağı yukarı tüm nüfus, yeterince yağışlı iklimin tarıma elverişli olduğu doğu, güney-batı ve güney-doğu bölgelerinde toplanmıştır; bunlar genellikle en kalabalık, dolayısıyla nüfusun en çabuk arttığı bölgelerdir, üstelik bu nüfusun büyük bölümü kentlidir: toplam nüfusun % 85'i kentlerde, yarısından çoğu da altı eyalet merkezinde (toplam nüfusun % 40'ı Sidney va Melbourne'da) yaşar. AvustralyalIların çoğu, konforlu, iyi donatılmış, bağımsız evlerde (ama ölçüsüz biçimde genişlemiş banliyölerde) yaşamayı yeğler; bununla birlikte, toplu konutların sayısı çoğalmaya başlamıştır.
Günümüzde nüfusun büyük bölümü hı- ristiyandır (özellikle de anglikan ve katolik). Yaşama düzeyi, ABD ile Fransa'nın yaşama düzeyi arasında yer alacak kadar yüksektir.

iktisat


Tarım


iktisadi kalkınmanın temeli tarımdır: tarım ve hayvancılık ürünleri uzun süre, birkaç madencilik ürünüyle birlikte, dışsatımın büyük bölümünü sağlamıştı. Günümüzde, tarımın dışsatımdaki oranı, sanayi ürünlerinin gelişmesinden ötürü düşmüştür (yaklş. % 43); ama Avustralya'nın, dünya buğday, şeker, yün ve et ticaretinde çok sağlam bir yeri vardır.
Uçsuz bucaksız toprakları ve çeşitli iklim kuşaklarına yayılmış olması sayesinde Avustralya'da, gerek ılıman kuşak bitkileri, gerek tropikal ve yarıtropikal kuşak bitkileri yetiştirilebilir. Ne var ki ülkenin büyük bir bölümünün kurak olması, önemli bir sakıncadır. Üstelik, nüfus yetersizliği bazı tarımların gelişmesini engellemiştir; tarım işçisi sayısı az, ücretler yüksektir ve birkaç uzmanlaşılmış tarım dışında, toprağın büyük bölümü yaygın yöntemlerle ve makinelerle işlenir. Günümüzde sayısı artan tarım işletmelerinde (yaklaşık 240 000) verimler hâlâ düşüktür. Sulamanın gelişmesine (büyük bölümü Murray havzası'nda olmak üzere sulanan alan 1 milyon hektardır) ve çok sayıda artezyen kuyusunun açılmasına rağmen, su yetersizliği sürekli bir tehdit halindedir. Avustralya, nüfusuna oranla dünyanın en büyük hayvancılık ülkesi sayılabilir. Koyun varlığı (dünyada birinci) 135 milyon baştır. Dörtte üçü ince yünlü merinoslardan, dörtte biri sütü ve eti için yetiştirilen melez ırklardan oluşan bu koyun varlığı yılda 700 000 tonu aşkın (dünya üretiminin % 30’u) yün ve 600 000 ton et (yarısı yurt dışına satılır) sağlar. Flayvancılık, karma tarım (buğday-koyun) alanlarında ve kurak bölgelerdeki (yılda 200-250 mm yağış) çok büyük hayvancılık merkezlerinde çok yaygın tarım yöntemleriyle çok farklı düzeylerde verim alınarak yapılmaktadır.

Sığırcılık da çok önemlidir: Avustralya’ da 30 milyon başı aşkın sığır vardır. Sağ mal inekler özellikle yağışlı güney-doğu kesiminde yetiştirilir, süt üretiminin bir bölümü tereyağı, peynir ve süttozuna dönüştürülür; süt ürünlerinin eski müşterisi Büyük Britanya'nın yerini giderek Doğu Asya ülkeleri almaktadır. Kasaplık sığır özellikle tropikal iklimli Avustralya'da (Oueensland, Kuzey Arazisi), birbirinden uzak, her biri birkaç bin km2'den büyük '‘istasyonlarda yetiştirilir. Sığır ve dana etlerinin (2 milyon tona yakın) yarısı yurt dışına satılmaktadır.
Buğday hâlâ temel ürünlerden biridir ve ortalama olarak, işlenen toprakların (9 Mha kadar) yarısına buğday ekilir. Wheat belt (buğday kuşağı) iki bölümden oluşur: biri Batı Avustralya’dadır; öbürü, Güney Avustralya'da başlar, Victoria'nın kuzey kesiminden ve Yeni Galler'den (başlıca buğday üreticisi eyalet) geçerek Queensland'ın güneyine ulaşan geniş bir yay oluşturur. Sulak bölgelerde, ortalama 200 ha büyüklüğünde çiftliklerde buğday tarımı ve koyunculuk bir arada yürütülür. Kurak bölgelerde makineleşmenin son derece gelişmiş olduğu birkaç bin hektarlık çiftliklerde, buğday tarlaları iki yılda bir nadasa bırakılır. Kamyonlarla ve de- miryoluyla limanlara taşınan buğdayın büyük bölümü yurt dışına satılır: yağmurlara bağlı olarak her yıl değişen ürün miktarı, genel olarak 11 Mt’u aşar (iç tüketimse ancak 3 Mt’dur); buğday dışsatımı SSCB, Çin, Japonya, Mısır'a, vb, yapılır.
Avustralya, çok daha az ölçüde olmakla birlikte, çavdar, arpa ve sorgum da satar. Pirinç (600 000 ton), Murray havzası’nda (Yeni Güney Galler) sulamayla yetiştirilir; buna karşılık, mısır üretimi düşüktür.

Başlıca tropikal bitki, Oueensland'ın kıyı gerisi ovalarında çok elverişli koşullar bulan şekerkamışıdır; şekerkamışı ekimi, son derece makineleşmiş, 40-50 ha'lık aile çiftliklerinde yapılır; verim çok yüksektir ve toplam üretim 3 Mt’u aşar. Şeker kamışının dörtte üçü Japonya’ya, Güneydoğu Asya'daki çeşitli ülkelere ve Kuzey Amerika ülkelerine satılır. Üzüm bağları güney-doğuda, Güney Avustralya, Victoria ve Yeni Güney Galler’de toplanır. Yapılan şarabın (3-4 Mhl) küçük bir bölümüyle kuru üzüm yurt dışına satılır. Son derece çeşitli sebze ve meyveler çoğunlukla Avustralya’da tüketilir.
Bazı ürünler (tütün, pamuk) yetersizdir ve dışalımı gerektirir. Okaliptüs ormanlarına ve yetiştirilen amerikan çamlarına karşın, kereste ve kâğıt hamuru üretimi iç tüketimi karşılayamaz.
Balıkçılık çok önemli değildir (ortalama 120 000 ton balık, kabuklular ve kavkılılar), çünkü AvustralyalIlar balığı pek sevmezler. Az miktarda kerevit, İstakoz ve istiridye dışsatımı yapılır.

Madencilik


Son yirmi otuz yıldır uluslararası şirketler çok önemli yeraltı kaynakları bulup işletmeye başlamışlardır ve günümüzde madencilik ürünleri, toplam dışsatımın % 30’unu bulur.
1851-61 yıllarında Avustralya'nın başlıca gelir kaynağı olan altın’ın önemi günümüzde azalmıştır; başlıca yataklar Batı Avustralya’dadır (yılda 15-20 ton üretim). Avustralya büyük bir kurşun (400 000 ton), çinko (500 000 ton) ve bakır (230 000 ton) üreticisidir. Ayrıca 800 ton da gümüş üretilir. Bu demirsiz madenlerin üretildiği başlıca iki madencilik merkezi Broken Hill ve Mount İsa'dır. Filizler Güney Avustralya’da Oueensland’da (Townsville) ve Tasmanya'da yoğunlaştırılır ve arıtılır. Manganez Kuzey Arazisi’nde, nikel Batı Avustralya’da çıkarılır. Kuzey Arazisi’nde ve ûueensland'daki uranyum yataklarındansa, 1 500 tonu aşkın uranyum elde edilmektedir.
Ad:  avustralya3.JPG
Gösterim: 884
Boyut:  32.4 KB

Weipa (Oueensland), Gove (Kuzey Arazisi) ve BatpAvustralya’daki çok önemli yataklardan elde edilen boksit (28 Mt) ya işlenmeden Japonya'ya satılır ya da ülkede alümine dönüştürülür: alüminyum üreten (300 000 ton) birçok fabrika vardır. Avustralya'da, ayrıca, ender filizler, rütii, zirkon, ilmenit ve değerli taşlar (opal) üretilir.
Ana ülkenin günümüzdeki başlıca yeraltı kaynağı demir filizidir. En eski yataklar, Avustralya demir-çelik sanayisinin ge üşmesini sağlamıştır (Güney Avustralya' da iron Knob; Batı Avustralya’da Yampi Sound ve Koolyanobbing). Pilbara ve Hamersley'deki (Batı Avustralya) yeni işletme merkezlerinden, daha çok, dışsatıma yönelik (öncelikle Japonya’ya) yüksek maden içerikli (% 65’in üstünde) filizler elde edilir. Üretimin maden içeriği 80 Mt'a (ülke, dünyada demir üretiminde ve demir dışsatımında birincidir) yaklaşmaktadır.

Avustralya büyük bir kömür üreticisidir. Nevvcastle ve illavvarra'daki (Port Kem Dia) kömür çıkarma merkezlerine, Collıe’ deki (Perth yakınında) ve özellikle de Bower bölgesindeki (Oueesland'da) yeni merkezler eklenmiş, üretim sürekli artmıştır (günümüzde 85 Mt); ender rastlanan böyle bir artışın nedeni Japonya'nın kok kömürü satın almasıdır. Victoria'da çıkarılan linyit (35 Mt), elektrik ve kimyasal ürünler elde etmede kullanılır. Kömür ve linyit, Avustralya'da tüketilen enerjinin yaklaşık % 40’ını sağlar.
Birçok yerde çıkarılan doğal gaz, ülkedeki beş eyalet merkezini besler. Üretim 9 Gm3'ü aşmaktadır. Petrol (20 Mt), özellikle Avustralya ile Tasmanya arasındaki Bass boğazı’nda bulunan denizaltı yataklarından elde edilir. Eyalet merkezleri yakınlarındaki refinerilerde ülkede çıkarılan ve yurt dışından getirilen (% 29) ham petrol işlenmektedir. Petrol ürünleri, Avustralya'da tüketilen enerjinin yarısın Vakınını karşılar.
Hidroelektrik santralların üretimi (16 TW saat) Avustralya'ya gerekli enerjinin ancak % 2'sini sağlar (hidroelektrik santrallar özellikle Avustralya Alpleri'nde Snowy dağlan ve Tasmanya'dadır). Geri kalan elektrik (toplam üretim 100 TW saat), kömür, mazot ve doğal gazla çalışan termik santrallardan elde edilir (ülkede —deneysel nitelikli — bir nükleer santral [Jervis Bay] da vardır).

Sanayi


Sanayinin gelişmesi, 1945'ten bu yana göz kamaştırıcı boyutlara ulaşmıştır. Bu gelişme, iktisadi refah, nüfus artışı ve dengeli, güvenli bir ülke olması bakımından Avustralya'ya yabancı sermayenin akmasıyla sağlanmıştır. Avustralya, günümüzde, bir sanayi ürünleri dışsatımcısı (toplam dışsatımın dörtte biri) durumuna gelmiştir. Son derece çeşitli olan besin sanayisi tesislerinde (un fabrikaları, mezbahalar, şeker fabrikaları, vb.) tarım ürünleri değerlendirilmekte, metalürji tesislerinde yerel madenler işlenmektedir. Sözgelimi demir-çelik sanayisi tesisleri, ya demir filiz yatakları (Whyalla) ya da kömür havzaları yakınında (Porto Kembla, Newcastle) kurulmuştur. Bütün üretim (8 Mt çelik), avustralya sermayeli büyük Broken Hill Proprietary Company şirketince denetlenmektedir. 130 000 ücretlinin çalıştığı otomobil sanayisinde, şirketler, ABD ya da İngiliz şirketlerinin yan şirketleri ya dajapon, alman, transız şirketlerinin montaj fabrikalarıdır. Üretim (400 000 otomobil) Yeni Zelanda ve Güneydoğu Asya' ya az miktarda dışsatım sağlamaktadır.

Altona’da (Victoria) ve Sydney yakınında Botany Bay'de, rafineriler yakınında bazı petrokimya tesisleri kurulmuştur Kimya sanayilerinin büyük ölçüde geliş tiği (gübre, eczacılık ürünleri, taşıt lastiği yapımı) ülkede, çimento ve kâğıt üretimi de artmakta, buna karşılık dokuma sanayisi, özellikle de pamuklu dokuma sanayisi duraklamakta ve bu yüzden büyük dış alımlar yapma zorunluğu doğmaktadır.

Ulaşım


Önemli ölçüde iyileşmiştir. Bu uçsuz bucaksız ülkede uçak, hem iç, hem uluslararası yolcu taşımacılığında bugün başlıca rolü oynar, iç trafiği aralarında bölüşen iki şirketin yanı sıra, birçok küçük özel şirket ve özel uçaklar hava taşımacı lığı yapar.
Demiryolları ağının uzunluğu 40 000 km'dir. Bu sayı ülke nüfusu göz önüne alındığında çok, yüzölçümü düşünülürse azdır. Araç gereçler yetersizdir ve demir-yollarıyla malların ancak altıda biri taşınır. Kara trafiğinin temel bölümü, karayollarıyla yapılır. 1 300 000'i aşkın ticaret taşıtının yanı sıra, ülkede 6 000 000 özel binek otomobili vardır (2,2 kişiye 1 araç). Karayolları ağı, çok iyi birkaç karayoluyla, yüzbinlerce kilometrelik az ya da çok bozuk yoldan oluşur.
Bazı ağır mallar (kömür, demir filizi, şeker) için denizyolundan yararlanılır; deniz taşımacılığı, yüz kadar Avustralya gemi siyle yapılır. Uluslararası deniz taşımacığındaysa, yabancı gemilerin sayısı çok daha ağır basmaktadır. Büyük eyalet merkezlerinin limanlarında (özellikle Sydney, Fremantle, Melbourne) ve bazı sanayi ve madencilik limanlarında (Port Hedland ve Dampier kömür limanları, Nevvcastle ve Port Kembla demir-çelik ve kömür limanları) trafik oldukça yoğundur.

Ticaret


Avustralya, hızla sanayileşmesine karşın, ticarette henüz yeni sayılabilir: dışsatımı, özellikle tarım ve madencilik ürünleri oluşturur. Ülkenin dışsatım yaptığı başlıca ülkeler, Japonya (dışsatımın üçte biri), ABD (% 10) ve Yem Zelanda’dır (% 5). Büyük Britanya ise dördüncü sırada yer alır.
Dışalım oldukça çeşitlidir: makineler, motorlar ve ulaşım araçları (yaklş.%40), petrol ürünleri (% 10), dokuma ve kimya sanayisi ürünleri, kereste ve kâğıt, tropikal ürünler (kahve, çay. kakao).
Ülkenin dışalım yaptığı başlıca ülkeler ABD (% 20) ve Japonya'dır (% 20). Bunları AET ülkeleri (özellikle Büyük Britanya ve Federal Almanya) izler. Dış ticaret bilançosu genellikle fazlalık gösterir.
Kaynak: Büyük Larousse
BAKINIZ
Avustralya Edebiyatı
Aborjinler (Avustralya Yerlileri)
Son düzenleyen Safi; 8 Aralık 2017 20:47