VAHŞİ DUYGULARIMIZ SÜRÜYOR MU ?
Bazı tarihi filmlerde gladyatörlerin dövüştükleri sahneler vardır.
Ben o sahnelerde görüntülenen seyircilere dikkat ederim.
Herkes kendinden geçercesine arenayı seyretmektedir.
Bazen kendimi filmden sıyırır,bir anda o seyircilerin arasına girerim.
Yani onlarla birlikteymişim gibi düşünürüm.
Gene öyle yapacağım.
Şimdi gösterinin yapıldığı gerçek mekan ve zamandayım.
Arenada birbirleri ile dövüşen gladyatörlerin mücadelesi sürüyor.
Sallanan kılıçlar,savrulan mızraklar,birbirinin açığını kollayan insanlar.
Bunların çoğu köle veya suçlu kişilerdir.
Bir süre sonra ortalığa kanlar saçılır,bazıları yere düşer,bazısının gücü tükenir.
Etrafımdaki kalabalık seyirci topluluğu sosyal bir orgazm içindedir.
Arenadaki kan arttıkça onların zevk göstergesi de yükselmektedir.
Vahşi duygularının ibresi doruk noktasına yaklaşmaktadır.
Şimdi tatmin olmaları için ölüm görmeleri gerekiyor.
Ve arenada yaralı birisinin başında bekleyen ayaktaki gladyatör şeref tribününe bakıyor.
Soylu kişi ayağa kalkıyor,seyircilerden gelecek tepkiyi bekliyor.
Herkes en yabani hayvanı kıskandıran ses ve davranışları ile ölüm istiyor.
Hemen oradan kaçıyorum.
Bu kez kendimi zamanımızın bir spor salonunda buluyorum.
Ortadaki ringde birbirlerine yumruk atan iki boksör var.
Amaç öldürmek değil,çoğu kişi bu dövüşe spor diyor.
Ama boksörlerin birbirlerinin suratlarında patlayan yumrukları ile seyirciler coşuyor.
Daha etkili vurmaları için bağırıyorlar.Oturdukları yerde havaya yumruk sallıyorlar.
Ringdekiler attıkları ve aldıkları darbelerle gittikçe yoruluyorlar.
Seyircilerden memnunsuzluk ifadeleri yükselmekte.
Henüz istedikleri şiddette yumruklaşmayı ve boksörlerden birinin perişanlığını göremediler.
Derken gong sesi ile kısa bir mola.
Oradan da kaçıyorum.
Şimdi İspanya’da bir arenadayım.
Birtakım kişilerin kılıç ve mızrak sapladıkları zavallı bir boğa kanlar içinde koşuşuyor.
O haldeki hayvana bir mızrak daha saplanıyor.Zavallının gücü tükenmektedir.
Seyirciler, sanki bir kutsal ayinin trans noktasında imişler gibi kıvranmaktadırlar.
Bir an kanlar içindeki zavallı yaratığın mı yoksa seyircilerin mi hayvan olduğunu düşünüyorum.
Ve allı pullu elbiseler içindeki matador son bir hamle ile boğayı öldürüyor.
Bütün tribünlerdekiler tatmin edilmiş bir halde avaz avaz bağırıp alkışlıyor.
Hiçbir savunma olanağı olmayan boğa son nefesini vermiştir.
Seyircilerin binlerce yıl boyunca genlerine sinmiş vahşet duyguları artık doyuma ulaşmıştır.
Tekrar seyrettiğim filme dönüyorum.
Birkaç sahne geçmiş.
Önemli değil.Zaten izlemekten vazgeçmiştim.