Arama

Jean Paul Sartre - Tek Mesaj #2

_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
3 Ağustos 2007       Mesaj #2
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
SARTRE

Alman filozofu Heidegger ’in bezgin mirasçısı olan bu filozof, felsefesini, esas olarak Varlık ve Hiçlik adlı eserinde sergiler.
Nedir anlattığı orada?
Şu: İnsan, özgürlüğe mahkûmdur ve tek başınadır. İnsanın yaşamı kişinin ona verdiği anlama bağlıdır; ve olaylara gerçeklik ve anlam veren de, yine insan, o "bilinci geçici ve pusulasız insan"dır. Böyle bakıldığında, bilimsel bilgi ile nesnellik değerini yitirmekte ve varlıksal bir degere sahip olmaktadır.

Ancak, bir başka şey daha var Sartre 'ın düşüncesinde: Tarih genel ve nesnel anlamdan yoksundur; ve bu tarihi, gerek geçmişin ve gerek kendi yaşadığının tarihini tanımlamak da insana aittir.

Aslında, Varlık ve Hiçlik'te ortaya konan, felsefi yöntem olarak, diyalektiğin göz alıcı bir biçimde kullanılışıdır: İnsan yalnızdır ve hiçbir zaman yalnız değildir; insan özgürdür, ancak bir "duruma bağlı" ("en situation") olarak özgürdür. Marksist düşüncelerden soyutlanarak yapılmış bu insan ve onun eylemiyle ilgili görüş savaş sonrasının damgasını taşır: İçinde ne olursa olsun hiçbir aşkın (transandantal) ''ya da dinsel öğe yoktur; ne var ki, saçma ve anlamsız karşısında duyulan bunalımın bir umutsuzluğa dönüşüp soysuzlaşmasına da izin verilmez, tersine bunalım, eylem konusunda açık ve seçik bir seçime, kendi yazgısını ve içine atıldığı durumu ele almaya götürür insanı.

Sartre , öte yandan, 60'lı yılların başlarında yayımladığı Diyalektik Aklın Eleştirisi'nde, varoluşçulukla -"çağımız aşılmaz felsefi ufku" dediği- Marksizmi karşılaştıracak ve şunu söylemek dürüstlüğünü gösterecektir: "Tarihte Descartes ile Locke 'un dönemi olmuştur; Kant 'ın ve Hegel 'in dönemi olmuştur. Son olarak, içinde yaşadığımız Marx 'ın dönemi gelmiştir. Bu üç felsefenin üçü de, sırasıyla, bütün bir düşünceyi besleyen tarla ve bütün bir kültürün ufku oluyor. Daha önce söyledim, şimdi de tekrarlıyorum: İnsanlık tarihinin tek geçerli yorumu diyalektik maddeciliktir; ve çünkü, gerçekliğin kendisi Marksisttir ve Marksizm, hiç olmazsa zamanımız için aşılmaz durumdadır".

Yaşamının son yıllarında ise, üstünde hep durduğu bir soruna yeniden dönecektir: Kendi özgürlüğüm kadar başkasının özgürlüğünü de hangi koşullarda isteyebilirim?

Yüzyılların Gerçeği ve Mirası- Cilt VI.- Server Tanilli