Arama

Kiraz Yetiştiriciliği - Tek Mesaj #2

kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
16 Kasım 2007       Mesaj #2
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı

1-1. POMOLOJİK SINIFLAMA

Yaklaşık olarak binbeşyüz civarındaki çeşit bazı özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Pomolojik olarak genel anlamda iki ana grup altında toplanmıştır:

I-Bigarreau grubu kirazlar:

Sert ve gevrek etli,genellikle yuvarlak,bazıları kalp şekline yakındır.Nakliyeye dayanıklı ve kaliteli kirazların çoğu bu gruptadır. Meyve ve meyve suyu rengine göre iki alt gruba ayrılırlar:
- Meyve suyu kırmızımtrak olan koyu renkli çeşitler : Bing, Lambert, Early Burlat, 0900 Ziraat
- Meyve suyu açık renkli olanlar: Bigarreau Napoleon, Starks Gold, Bella di Pistoia, Merton Late

II-Heart grubu kirazlar

Yumuşak meyveli,kalp şeklindeki kirazlardır. Nakliyeye uygun olmayıp; mahalli pazar çeşitleridir. Meyve suyu rengine göre iki alt gruba ayrılırlar:
- Meyve suyu koyu renkli olanlar : Turfanda, Elifli, Gılli
- Meyve suyu açık renkli olanlar : Akçıllı, Hacıömer Karası, Siyah Ömeroğlu, Beyaz Ömeroğlu.
Kirazlar olgunluk zamanlarına göre de sıralanabilirler:
- Çok erkenci ( Ç. E. )
- Erkenci ( E )
- Erken orta ( E. O. )
- Orta geç ( O. G. )
- Geç ( G. )
- Çok geç ( Ç. G. )
Ayrı ayrı çeşit özellikleri ileriki bölümlerde daha geniş olarak anlatılacaktır

2 – FİDAN ÜRETİMİ

Kiraz yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı Dereçine, Honaz ve kemalpaşa’da genellikle kalem aşıları kullanılmaktadır. Dereçine , Sultandağı ve Akşehir hattında çiftçiler yarma aşı kullanarak bahçeler kurmaktadır. Bu bölgede son yıllara kadar neredeyse bütün bahçeler yarma aşıyla kurulmuştur. Bu usülle bahçe tesisinin bazı mahzurları vardır ve bu mahzurları hemen hemen her bahçede görmek mümkündür.
- Yarma aşılarda aşı kaynaşması mükemmel değildir. Bu durum aşı yerinde sürekli zamklanmaya, düzensiz gelişme ve verime, dal ve ağaç kurumalarına sebep olabilir.
- Bahçe oldukça düzensizdir ve ağaçlar hem değişik yaşlı hem de değişik büyüklüktedir. Ağaçlar yaşlarına göre değişik isteklerde olduğundan bakım uygulamaları düzenli yapılamaz.
- Anaç genellikle 3-4 yaşlı olduğundan gelişme başlangıçta çok hızlıdır. Bu yüzden terbiye ve şekillendirme oldukça zordur. Oysa erken verime yatırma için terbiye ve şekillendirme çok önemli uygulamalardır.
- Ayrıca bitkilerin hepsi aynı yıl aşılanıp bitirilemediğinden, bahçeleşme uzun yıllar almaktadır. Bu da çiftçi için yorucu ve can sıkıcıdır.
Bol ürün ve kaliteli meyve üretimi ancak düzenli bahçelerden elde edilebilir. Bu yüzden bu bölge çiftçilerinin de yarma aşı yerine göz aşısı ile üretilmiş kaliteli fidanlarla bahçe tesisine hemen geçmeleri kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Kemalpaşa ve Honaz’da ise İngiliz dilcikli aşısı ile yerinde aşılanarak bahçeler kurulmuştur. Yarma aşıda görülen problemler aşağı yukarı buralarda da vardır.
Uluborluda ise aşılı standart fidan kullanılması daha yaygındır.
Bahsedilen bölgelerden Dereçine- sultandağı- Akşehir hattı ile Uluborluda anaç yabani kiraz(kuşkirazı),Kemalpaşada idris,honazda ise eski bahçeler kuşkirazı; sonraki bahçeler ise idris anaçlıdır. Kiraz yetiştiriciliğinin yeni yeni yaygınlaştığı Lapsekide de anaç idristir.
Değişik yörelerde kuşkirazı; delece, acı kiraz, yabani, ayırtma, *** kiraz, acemi gibi isimlerle; idris ise cehil, endülüs, mahlep gibi isimlerle anılmaktadır. Teknik anlamda kuşkirazı= Prunus avium, idris de = Prunus mahalep’dir. Ancak çiftçilerimizin çoğu tarafından kuşkirazı ve idris adları daha yaygın olarak bilinip kullanıldığı için biz de bu isimlerle anmayı uygun bulduk.
Çiftçilerimiz arasında hangi anacın daha iyi olduğu konusunda bazı tereddütler devamlı olmuştur. Burada cevap “ hangi anacın iyi olduğu” değildir. Anaç seçimi için şu sorular sorulup, cevaplandırılmalıdır:
- Arazinin topoğrafyası ( Eğimli, düz, taban, yamaç vs.)
- Toprak yapısı ( Kumlu, killi, tınlı, çakıllı, kumlu-tınlı, killi-tınlı veya ağır-hafif vs.)
- Sulama imkanları ( Devamlı sulanabilir, kısıtlı sulanabilir, sulanamaz vs.)
- Don şiddeti ( En düşük sıcaklık, erken sonbahar donları, geç ilkbahar donları, don derinliği, önceki yıllarda dondan zararlanma görülüp görülmediği vs.)
- Çiftçinin amacı ( İhracata uygun kiraz üretimi, yerel çeşit üretimi, sanayiye uygun kiraz üretimi, erken verimlilik, erken veya geç hasat vs.)

Bu soruların doğru cevapları verildikten sonra ancak anaç seçimi doğru olarak yapılabilir.

2-1. TOHUM ANAÇLARI

KUŞKİRAZI (Prunus avium) :

Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir anaçtır.
1- Dikine ve kuvvetli büyür, büyük taç yapar. Şartları sevdiğinde uzun ömürlüdür.
2- İyi tutunan saçak kök meydana getirir.
3- Geçirgen, verimli, tınlı, derin, organik maddece zengin, hafif alkali toprakları sever.
4- Kirece mukavemeti azdır. Kireçli topraklarda kloroz (sararma ) gösterir.
5- Göz aşılarında aşı uyuşması iyidir.
6- Fazla kumlu ve çakıllı topraklara uygun değildir.
Toprak tipi uygun ve sulama imkanı varsa terbiye edilmek ve budanmak kaydıyla 6x5;6x6 dikim mesafeleriyle dikilebilir. Terbiye ve budama usulünce yapılamayacaksa daha geniş dikilebilir. Gelişme ve verim bakımından şartlar uygunsa idrise göre kirazlar için daha uygun bir anaçtır.
Kuşkirazı anacı kullanılarak kurulan bahçelerde sık görülen bazı problemler kloroz, zamklanma,tepe ve yan dallarda uç kurumaları, dal veya ağaç kurumaları ile verimin geç başlamasıdır. Verimin geç başlaması hariç diğer bütün problemler uygun olmayan topraklarda kiraz yetiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Çevrede kiraz yetişiyor olmakla beraber her arazi kiraz yetiştiriciliğine uygun değildir. Bahçe tesis edilmeden önce toprak analizi mutlaka yapılmalı ve arazi ıslah edilmeli; şartlar uygun değilse kiraz tarımından vazgeçmelidir. Çünkü bahsedilen problemler başladıktan sonra çözüm çok zor,pahalı ve uğraştırıcıdır.

İDRİS (Prunus mahalep)

Sulanamayan veya kıt sulanabilen, yamaç,çakıllı arazilerin değerlendirilmesi amacıyla daha çok vişneye uygun bir anaçtır.
1- Taç küçük ve sık dallanır,büyüme farklılıklar gösterebilir.
2- Kökleri kuşkirazı ve vişneye göre daha derine gider,ince ve yan kök teşekkülü azdır.
3- Süzek ve Kumlu- killi toprakları sever.
4- Kirece mukavemeti kuşkirazından iyidir.
5- Aşı uyuşmazlığı gösterebilir.
6- Süzek olması şartıyla çok konforlu olmayan arazilerde kiraz ve vişne tarımı yapılabilmesini sağlar.
İdris üzerine aşının toprak seviyesinden 60-65 cm.de yapıldığında bodurlaştırıcı etkisinin arttığı bilinmekle beraber bu uygulama pratik olmadığı için fidanlıklarda uygulanmamaktadır. 4x5 ;5x5 dikim mesafeleriyle dikilebilir.
İdris anacı kullanılarak kurulan bahçelerde de kloroz hariç tepe ve uç kurumaları, yan dal ve ağaç kurumaları zamklanma ve erken ağaç ölümleri yaygın olarak görülmektedir.
Kuşkirazı taban arazilere daha tahammüllü gibi bilinirse de drenajı bozuk,taban suyu olan,havalanması zayıf,geçirimsiz,ağır killi ve çok su tutan araziler gerçekte kiraz tarımına uygun değildir. Bu tip arazilerde yukarıda belirtilen problemler er geç ortaya çıkacaktır.

2-1.1. TOHUM ELDE EDİLMESİ

Kuşkirazı ve idristen tohum almak için meyveleri açık renkli olanlar tercih edilmelidir. Tohum alınacak Yabanilerin gövde renklerinin de açık renkli olması daha tercihe değerdir. Sarı,sarı-kırmızı meyveli bitkilerden alınan tohumlardan elde edilen çöğürlerin daha az uyuşmazlık gösterdiği bilinmektedir.
Kuşkirazı için Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından çimlenme ve aşı tutma nispeti yüksek olan “ TİP – 7 “ seçilmiştir.
Ülkemizde fidan üretimi yapan çoğu işletmenin tohum anaçlığı yoktur. Bu yüzden genellikle tabiattaki yabani bitkilerden tohum toplarlar veya bu işi meslek edinmiş kişilerden tohum satın alırlar. Bu usulle elde edilen tohumlar tamamen tabiata bağlıdır. O yılın, hatta daha önceki yılların olumsuz etkileri tohumları etkiler.
- kuraklık ve susuzluk sebebiyle tohumlar iyi gelişmemiş olabilirler.
- Tabiat şartlarında bazı bitki besin maddelerinin eksikliği tohumları olumsuz etkileyebilir.
- Budama, toprak işleme, gübreleme, sulama vb. işlemler yapılmadığı için tohumlar küçük ve cılızdır.
- Kırmızı örümcek ve yaprak biti emgisi veya diğer hastalık ve haşerelerin zararıyla bitkiler ve dolayısıyla tohumları zarar görebilir.
Bahsedilen bu sakıncaları gidermek için fidancılık yapmayı düşünen kişilerin kendi tohum anaçlıklarını kurmaları daha başlamadan yapacakları en gerekli işlerin başındadır.
Yabani bitkilerden tohum toplanırken, ağaçların iyi gelişmiş,sağlıklı,güçlü ve bol verimli olması gözetilmelidir. Meyveler kendine has irilik, renk, ve olgunluklarını kazandığı zaman hasat edilirler. Hasat edilen meyveler bekletilmeden temizlenir. Meyveden çıkarılan tohumlar yıkanır,gölgede kurutulur. Havadar, nemsiz ve fare zararından korunarak küçük bez torbalarda katlama veya ekime kadar muhafaza edilirler.
Rasgele tohum satın almak risklidir. Tohumun kaynağı belli olmalıdır. İşleme artığı ise ,tohumlar zarar görmeden işlenildiğinden emin olunmalıdır. Hangi ağaç ve tiplerden alındığı, nasıl temizlenip kurutulduğu, nasıl muhafaza edildiği soruşturulmalıdır. Güneş altında kurutulması,nemli yerlerde muhafaza edilmesi çimlenmeyi etkiler. iyi olgunlaşmış meyvelerden alınmalı, taze olmalı, hastalık ve zararlılardan etkilenmemiş olmalıdır.

2-1.2. TOHUM EKİMİ

2-1.2.1. Toprağın ekime hazırlanması

I - Yer seçimi:

Çöğür veya fidan yetiştiriciliği her yerde yapılamaz. Hem işin pratiği yönünden hem de yasal yönden dikkate alınması gereken önemli noktalar vardır. Nematotlu ve kanser bulaşık olan arazilerde çöğür ve fidan yetiştirilemez. İlk iş bulunulan yerin il müdürlüğü ile ilişki kurup, daha sonra hüsrana uğramamak için gerekli tahlillerin yapılması ve uygunsa yetiştirici belgesinin alınmasıdır. Sadece kendi arazilerine dikmek için az bir miktar fidan yetiştirecek olanlar bu işlemleri yapmayabilirler.
Hafif tekstürlü, derin, geçirgen, organik maddece zengin topraklar tohum ekimi için uygundur. Fazla su tutan, taban suyu yüksek veya su göllenen, taşlı veya çok kumlu ,fazla meyilli araziler uygun değildir.

I I - Toprağın hazırlanması:

Üretim parselinin tohum ekimi öncesinde boş tutulması veya yeşil gübre elde etmek amacıyla ekilmesi daha faydalıdır. Erken hasat edilebilen baklagillerin ekilmesi de düşünülebilir. Yeşil gübrenin yeterince ayrışması için ekimden en az bir ay önce toprağa karıştırılması gerekir. Boş tutulması yaz boyunca çok yıllık yabancı otların imhasına imkan verir. Boş olan parsel uygun zamanlarda sürülerek yabancı otların azalması sağlanır. Ayrıca toprak tahlili sonuçlarına göre ihtiyaç duyuluyorsa, ıslah edici maddeler usulünce uygulanır. Toprak hazırlığında mevsim yağışları beklenmemeli,yapılacak sulamalarla toprak hazırlığı eylül ayı başlarında bitirilmelidir.
Tohum yatağı hazırlığı için önce derince pulluk sürümü yapılır. Parsel boşsa uygun zamanlarda ikileme ,otlanma durumuna göre üçleme şeklinde sürümler yapılabilir. Yanmış ahır gübresi ile tahlil sonucuna göre ihtiyaç duyulan gübreler en son sürümden önce toprağa verilir. Son pulluk sürümüne rağmen toprak hala kesekliyse rotavatör veya rototiller çekilerek toprak hazırlanır. En son aşamada üzerinde yürünüldüğü zaman ne çok kabarık olup fazlaca göçen,ne de çok sert olup hiç esnemeyen bir yüzey olmamalı,tatlı bir sertlik- gevşeklik sağlanmış olmalıdır.

III- Tohumların ekime hazırlanması:

Kiraz tohumlarının ekimden önce 3-4 gün ıslatılmaları faydalıdır. Islatılan tohumların hemen ekim öncesinde ( 1 ölçü çamaşır suyu + 4 ölçü normal su ) şeklindeki karışımla pratik olarak temizlenmesi önerilebilir. Kuş ve fare zararı ile toprak hastalıklarına karşı da tohum ilaçlaması yapılmalıdır. Nemli tohumlar bahsedilen ilaçlarla iyice karıştırılarak ekime hazırlanır ve bekletilmeden ekilirler.
Isı kontrollü katlama dolabı veya odası yoksa en uygun yol eylül sonu- ekim başlarında toprağa ekilmelidir. Açıkta yapılan katlama da faydalı olmakla beraber ,ilkbaharda toprağın hazır olmaması,henüz ekim yapılamayacakken tohumların çimlenmesi gibi problemlerle karşılaşılmaktadır.

I V- Tohum tavalarına ekim:

Süzek, su göllenmeyen, drenaj problemi olmayan, iyi hazırlanmış parsellere doğrudan ekim yapılabilir. Ancak geçirgenliğinden endişe edilen,su tutma kapasitesi yüksek topraklarda sırta ekim veya masuraya ekim yapmak daha doğrudur. Sırta ekim için düzlenmiş çizi sırtları, masuraya ekimde ise 100, 120 cm. civarında eni olan masuralar hazırlanarak ekim bunların üstüne yapılır. Planlama yapılırken sulama ,gübreleme, ilaçlama gibi uygulamalar düşünülerek boşluk veya yollar bırakılmalıdır.
İyi bir gelişmenin sağlanması ile çapa ve ot alımının kolayca yapılabilmesi için tohum sıraları arasında 25 cm. civarında aralık olmalıdır. Özel olarak hazırlanan çizi tahtaları kullanılarak 8 – 10 cm. derinliğinde çiziler açılır. Az ekilişlerde çiziler çapa ve ip yardımıyla da açılabilir. Açılan çizilere tohumlar bırakılarak ekim yapılır. Tohum sıklığı tohumun kalitesi,tohum yatağı ve arazinin durumu, çiftçinin kendi tecrübeleri ile doğrudan ilgilidir. Ortalama şartlarda 1 m. Uzunlukta en fazla 50 tohum, en az ise 25 tohum bulunması yeterli görülebilir. 1 kg. tohum yaklaşık olarak 4000 adettir. Bu değer tohumun yeknesak olup olmaması,o yılın yağış ve iklim şartları vb. ile değişirse de tohum ihtiyacının tespit edilmesi amacıyla kullanılabilir.
Çiziler kendi toprağıyla kapatılabilir. Ancak imkan varsa 1:1:1 oranında ince kum veya mil,yanmış ahır gübresi,funda toprağı karışımı ile hazırlanan harç ile kapatılırsa daha iyi olur. Kendi toprağıyla kapatıldığında yanmış gübre ile kapak atılmalıdır. Kapatıldıktan sonra orta ağırlıkta bir yuvak ile veya baskı tahtası ile bastırılmalıdır. Bu şekilde ekimi yapılmış parsellerde zaman zaman gezilerek aktif fare ve köstebek yuvası olup olmadığı kontrol edilmelidir. Fare deliği varsa akşamüzeri delikler kapatılır. Ertesi sabah yeni delikler gezilerek yem bırakılır.

V- Doğrudan aşı parsellerine ekim

Tohum ve toprak hazırlığı önceki gibi yapılır. Ancak sıralar arasındaki mesafe ile 1m. uzunluktaki tohum sayısı değişiktir. Çapalama, ilaçlama, aşı işçiliği, sökümün makinayla yapılıp yapılmayacağı gibi konular göz önüne alınarak planlama ve parselasyon yapılır. İyi bir gelişme ve rahat çalışılabilmesi için sıra araları en az 60 cm. olmalıdır. Olumsuz şartlar düşünülerek 1m.deki tohum sayısı da 25 civarında olmalıdır.
Ekim ve kapaklama önceden anlatıldığı gibi yapılır. Fare mücadelesinin dışında bahara kadar başka bir işlem yapılmamakla beraber şiddetli yağışlardan sonra su göllenmeleri kontrol edilerek, göllenmeye izin verilmemelidir.

2-1.2.2. ÇÖĞÜR VE AŞI PARSELLERİNDE BAKIM

Tohumların çıkışından önce otlanma görülür. Ot temizliği geciktirilmeden,otlar iyice köklenmeden yapılır. Ot temizliğinde tohumlar tam sürme aşamasında olduğundan, toprak tavlı iken yapılmasına,tohumların kımıldatılmamasına özen gösterilmelidir. Ot mücadelesi tohumlar toprak yüzeyine çıkmadan önce ot ilaçları kullanılarak da yapılabilir. Ot mücadelesi hafif bir çapalama ile birleştirilirse kış boyunca sertleşen toprak yüzeyi de gevşetilmiş olacağı için daha faydalı olur.
Tohumların çıkış gücü zayıf olduğu için toprak yüzeyi kuru bırakılmamalıdır. Mevsim yağışları yetersizse kısa süreli yağmurlama sulamalarla çıkışa yardım edilmelidir. Çıkıştan sonra bitkiler 10 cm. büyüklüğe geldiklerinde hafif bir seyreltmeye tabi tutulurlar. Bu esnada toprak yüzeyi havadar tutulmalı,ot mücadelesi ve çapalama ihmal edilmemelidir. Asıl seyreltme işi nispî nem düşmeye başladığında tamamlanır. Çöğür parsellerinde 1m. Sıra üzerinde 20-25 bitki,aşı parsellerinde ise 7-8 bitki bırakılması yeterlidir. Seyreltmede eşit mesafeler bırakmaya dikkat etmekle beraber,zayıf gelişen bitkilerin sökülerek iyi gelişenlerin yerinde bırakılması daha doğrudur. İkiz veya çok yakın çıkışlarda iyi gelişmiş olsalar bile seyreltme yapılmalıdır.
Yaz boyunca sulama,çapalama,hastalık ve zararlı kontrolleri ve gerekiyorsa ilaçlama yapılır. Sulamalarda az su verilmeli, göllendirmekten kaçınılmalıdır. İyi bir gelişme için ilk seyreltme ve çapadan önce dekara 25-30 kg. Amonyum sülfat gübresi bitkilerin yapraklarına değdirmeden atılır. Gelişme durumu takip edilerek haziran ayı içerisinde bir miktar azotlu gübre daha verilebilir.
Aşı parsellerindeki çöğürlerde aşıdan 10-15 gün önce toprak seviyesinden itibaren 20- 25 cm. yükseğe kadar olan dal ve yapraklar temizlenir. Bu işlem yapılırken gövde kabuğu fazla yaralanmamalıdır. Aşıdan 4-5 gün önce de hafif bir sulama yapılmalıdır.

2-1.3. AŞI ZAMANI VE AŞILAMA

Kiraz ve idris çöğürleri sürgün ve durgun göz aşılarıyla aşılanabilirler. Kışları çok sert geçmeyen yerlerde az sayılardaki çöğürler sürgün göz aşısıyla aşılanabilir. Ancak en uygun aşı durgun göz aşısıdır. Durgun göz aşısı teorik olarak temmuzun ikinci yarısından itibaren yapılabilirse de hem şaşırtılan çöğürlerde hem de o yılın çöğürlerinde ağustos sonlarına doğru yapılması pratik açıdan daha uygundur. Düzenli bakılan ve verimli parsellerde aşılama için en uygun dönem olan özsu hareketinin yavaşlaması zaten ağustos ayı sonlarını bulur. Çöğürlerin kabuğu da bu tarihlerde yeteri kadar kalınlaşmış ve pişkinleşmiştir. Eğer tutmayan aşılar için “ tamir aşısı “ düşünülüyorsa aşı zamanı eylüle sarkmamalıdır. Göller bölgesinde eylülün birinci yarısı içerisinde bile durgun göz aşısı yapılabilir. Daha sonraki tarihlerde ise ekonomik anlamda aşılama tamamen risklidir.
Parsellerde fazla azotlu gübre ve sulama yapıldığında aşılarda “ atma “ görülebilir. Bu yüzden gübreleme ve sulamada aşırılıktan kaçınarak,kontrollü ve yeteri kadar gübreleme ve sulama yapılmalıdır.

I. AŞI KALEMLERİ:

Aşı kalemlerinin kişilerin kendi bahçesindeki verimli ve adı belli ağaçlardan alınması en uygun yol olmakla beraber, bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bakımlı, düzenli verim veren ve meyve kalitesi mükemmel , hastalık ve zararlılardan korunmuş ağaçlardan kalem alınmalıdır. Kalemler ağaç tacının dış kısımlarından alınır. İç ve alt kısımlardaki sürgünler iyi güneşlenemediği için gözler iyi gelişmemiş ve pişkinleşmemiştir. Çok aşırı gelişip kalınlaşmış sürgünler de uygun değildir. Çeşide has kabuk rengini taşıyan,iyi gelişmiş, orta kalınlık ve uzunluktaki bir yıllık sürgünler iyidir.
Ağaçtan alınan kalemlerin 1/ 3’ lük uç kısmı ile 1/ 3 lük dip kısmının kullanılmaması daha iyidir. Kalemin ortasındaki sağlıklı ve gelişmiş gözler aşıda kullanılmalıdır. Kesilen kalemlerin yaprakları birkaç milimetre sap göz üzerinde kalacak şekilde makas veya bıçakla kesilir. Kalem nakledilecekse dip ve uç kesimi yapılmadan nakledilir. Hazırlanan kalemlerin aşıda hemen kullanılması daha iyi olmakla beraber, bazen kalemlerin bir müddet muhafazası gerekebilir. Bu durumda izoleli kaplar içine ıslak perlit doldurularak kalemler bunun içinde taşınıp korunabilirler. Telis çuval veya uzun süre ıslak kalabilen kaba kalın bez parçalarına sararak sık sık ıslatmak ,çok katlı gazete kağıdına sarıp ıslatmak gibi tedbirlerle kalemleri 1 –2 gün korumak ve nakletmek mümkündür.

II. AŞILAMA VE BAĞLAMA:

Aşı temizliği yapılan ve birkaç gün önce hafifçe sulanan bitkilerde uygun yükseklikte ve düzgün bir yerinden “ T “ açılır. T ‘ nin yerden yüksekliği değişebilirse de 15 cm. civarında olması yeterli bir ölçüdür. Kalemden usulünce çıkarılan göz dikkatlice incelenir. Sürgün taslağını oluşturacak olan “ düğme “ göz kabuğunda olmalıdır. Bu görüldükten sonra göz yerine yerleştirilir.
Eskiden bitkisel rafya kullanılmakla beraber,esnek olmaması ve bağ çözümünde geç kalındığında boğma etkisi göstermesi sebebiyle yerini plastik şeritlere bırakmıştır. Bağ tatlı bir sertlikte yapılmalıdır. Aşılanıp bağlandıktan sonra hafif bir sulama çok faydalıdır. Aşılamadan itibaren 21 gün geçtikten sonra bağlar çözülebilir. Bağ çözümünde istenirse tutmayan bitkilere “ kontrol “ veya “tamamlama “ aşısı yapılabilir. Çok çeşitle çalışılmışsa, kontrolde sadece vişne aşılanarak kolaylık sağlanabilir.

2-2. DİĞER KİRAZ ANAÇLARI

Ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmamakla beraber,ileride yaygınlaşacağı beklenen diğer kiraz anaçlarından da bahsetmek gerekir. Bunlardan bazıları ülkemize çok önceki yıllarda girmiş ancak bazı sebeplerden dolayı yaygınlaşamamış; bazıları ise ön denemeleri yapılmak üzere yeni girmiştir.
1- COLT: Pek çok kaynakta bahsedilmekle birlikte ülkemizde yaygınlaşmamıştır. Avrupa ve Amerikada belirli miktarlarda kullanılmıştır. Kuşkirazı anaçlı ağaçlara göre % 30 - % 40 daha küçük taç yapar. Bütün çeşitlerle iyi aşı uyuşması gösterir. Gençlik kısırlığı dönemi kısa, meyveleri daha iridir. Ülkemizde yaygınlaşamama sebebi colt’un kök kanserine duyarlılığıdır.
2- SL- 64 (sainte Lucie 64 ) : Seleksiyonla elde edilmiş bir idris klonudur. Sert dokulu kirazlara da vişnelere de iyi anaçtır. Kalkerli, kurak topraklara da iyi drene edilmiş ağır topraklara da uyum gösterebilir. Mazzard ve kuşkirazından daha küçük taç yapar. Genel özellikleri bakımından idrise benzemekle beraber, tekdüze ağaçlar meydana getirmesi ,vejetatif olarak çoğaltma imkanı olması iyi özellikleridir. Bu anaç ülkemize eski yıllarda girmekle birlikte halen bu anaçla kurulu bahçelerimiz yoktur. Adi idris yerine bu anacın kullanılmaması büyük bir kayıptır. Önümüzdeki yıllarda özellikle vişne anacı olarak yaygınlaştırılması ile zaten idris anaçlı bahçe tesisini daha çok seven bölgelerde kiraz anacı olarak kullanılması çok faydalı olacaktır.
Biz henüz SL –64’ ü kullanamamışken SL –605 numarasıyla yeni bir klon seçilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Önümüzdeki yıllarda bu klonun da ülkemize girerek yaygınlaşması beklenmelidir.
3- MAZZARD F . 12 / 1: Yabani kirazlardan seleksiyonla elde edilmiştir. Kuvvetli gelişir ve bütün çeşitlerle aşı uyuşması iyidir. Bakteriyel kansere dayanıklı olduğu bildirilmektedir. Mistleme ve yeşil çelikle çoğaltılabilmektedir. Bu anaç da ülkemizde yaygınlaşamamıştır. Tekdüze ağaçlar meydana getirmesi ve seçilmiş bir anaç olması vejetatif olarak çoğaltılabilmesi gibi üstünlükleri olan bu anacın yaygınlaşmaması da bir kayıptır.
Anaçlar konusunda diğer dünya ülkelerinde çok geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmekte ve yeni yeni anaçlar geliştirilmektedir. Bu çalışmalar dört ana grup altında özetlenebilir
1 - Mazzard anaçları - ( Prunus Avium )
A - Tohum seleksiyonları
- Amerikada sellekte edilenler. Mazzard no= 570 , OCR 1
- Fransada sellekte edilenler. Pontavium ( Fercahun ), Pontaris (Fercadeu )
- Almanyada sellekte edilenler. Gi 81,82,84,90,94
B – Vejetatif üretilebilen mazzardlar
- F 12/1 ve Charger
- Cristimar IAI
2 - Mahalep anaçları ( Prunus Mahaleb )
A - Tohum seleksiyonları
- Amerikada sellekte edilenler .Mahaleb 900
- Fransada sellekte edilenler .SL 405
- Almanyada sellekte edilenler. Alpruma, Heiman 10
B - Vejetatif üretilebilen mahlepler
- SL – 64
- Dunabogdany
3 - Tohum anaçları
- VG – 1 ( VT 1 )
- B - Vejetatif üretilebilen vişne anaçları
- Tabel / edabriz
- Weiroot ( 10,13,14,53,72,158 )
- Vladimir
- Stockton morello
- CAB seleksiyonları (CAB –6 p, CAB 11 E )
- Anaç olarak kullanılan kültür çeşitleri ( Montmorency , Oblacinska )
4 – Prunus hybrid anaçları
lep tipleriyle yarışacak şekilde toleranslıdır. Clon 14,39,60,97’nin kış soğukları ve kansere mazzard ve colt’dan daha dayanıklı olduğuna inanıldı. Bu serinin ağaçları genellikle colttan erken ürünlendiler ve verimli oldular.
M X M 14 ( Brokforest veya maxma delbart 14 )
Serinin pek çoğundan bodurdur. Popülaritesi Fransa ve amerikada pek çok orijin anacı yakalamıştır.Michigan denemelerinde üzerine aşılanan kiraz ve montmorency ağaç bedenlerini küçültmüştür. Ürün fazlalığı sağlamakla beraber montmorency ‘de meyve bedenini küçültmüştür.
M X M 14 üzerindeki ağaçların yapraklarında yaz ortasında stres görülmüştür. Bu stresin sebebinin ileri dönem uyuşmazlığı olduğu düşünülebilir. Fransa’daki denemelerde kloroza iyi dayanım göstermiş, meyve ağırlığı da diğer anaçlarınkiyle aynı olmuştur. Meyve üretiminin başlaması SL-64’den iki yıl daha erkendir. Ağaç büyüklüğü mazzard F 12/ 1 in % 40- 60’ı , SL64’ün % 60- 80’i kadar olup yarı bodurdur. Fransa’da ağaç büyüklüğü ( Burlat çeşidinin ) MXM 14 ve colt’ta aynı olmuş; Michiganda MXM 14 üzerindeki montmorency Colt üzerindekinden daha bodur olmuştur. MXM 14’ün bir miktar *** verdiği bildirilmektedir. Phytophtora ve bakteriyel kansere daha dayanıklıdır.
7- GİSELA ( GİESSEN) SERİSİ:
1965 yılından beri Almanya’da yürütülen çalışmalar sonucu elde edilmiştir. Uygun ortamlarda muhafaza edilen polenler, bir tarafları camekanla kapatılmış ebeveyn ağaçlara elle uygulandılar. Bu usulle birçok ilginç hybrit anaç üretimi mümkün oldu. Bunlar korunarak uygun olanları daldırma, yumuşak çelik,odun ve kök çelikleriyle üretime alındılar. Yapılan testler sonucu başarılı melezlenenler(iyi hybritler) hedelfingen veBüttners Rote Knorpel çeşitleriyle aşılanarak ağaç büyüklüğü ve verimli,ilik yönünden etkili olanlar seçildiler.
Geissende yapılan yoğun çalışmalardan sonra 13 klon tipi Amerika ve Avrupa da test edilmek üzere piyasaya çıkarıldı.
GİSELA –5 ( 148/2 ) : yarıbodurdur. P. Ceracus x P. Canescens hybrididir. Almanya bahçe denemelerinde; 5. Yıldan sonra F 12/1’in %50’si kadar taç genişliği gösterdiği bildirilmiştir. Almanya denemeleri ağır killi ve oksijensiz ortamlara uygun gelmeyeceğini göstermiştir. Phytophtora zararlanması görülmüş fakat PNRSV VE PDV enfeksiyonlarına biraz toleransı görülmüştür.
Parlak bir geleceğe sahip olan bu bodur klon anacıyla ilgili daha yoğun testler yapılmalıdır.
8- GEMBLOUX SERİSİ
Belçika’da süs amacıyla kullanılan 220 tip içerisinden 1963 den beri yapılan çalışmalarla seçildiler. Orijinleri Japon yadır. Kolay vejatatif üretilme, kiraz ve vişnelerle aşı uyuşması, kültür çeşidinin verim ve büyüklüğüne etkisi, bakteriyel kanser ve diğer hastalıklara dayanımı, *** verme eğilimi, toprak ve iklim şartlarına uyumu yönünden uzun yıllar denendikten sonra GM 8, GM 9, GM 61/1, GM 79 klonları olumlu bulunarak Avrupa ve Amerika’da daha yaygın testler için sunuldular.
GM klonları yumuşak odun çeliğiyle çoğaltılabilir. GM 79 en iyi Haziran başında; GM 9 ile GM 61/1 daha geç büyüme sezonunda daha başarılı üretilirler.
GM 9 (İNMİL) : Hibrid bir anaçtır. Bodurluk sağladığı görülerek seçilmiştir. Bölgelere ve çeşide bağlı olarak ağaç bedeni F 12/1’in 2/3’ü veya ¾ ‘ü kadar olmuştur. Belçika’da uzmanlar hektara 740 bitki sıklığıyla bahçeler kurmuşlardır. Üzerine montmorency vişne çeşidi aşılandığında verimli topraklarda F12/1’in 2/3’ü veya ¾’ü kadar büyümüş, fakir topraklarda ise sadece % 30’u kadar gelişme göstermiştir. Tecrübeli çiftçilerin sulama, budama ve bakım tedbirleriyle ağaç bedeni büyüklüğü kontrol edilebilir.
İnmil üzerindeki ağaçların temel problemi seyrek dallanma ve dik büyüme habitusudur. Genellikle uyuşma iyi, ancak Early Rivers ile uyuşmadığı bildirilmiştir. Belçika denemelerinde erken ürünlenme, verimlilik, ortalama verimin yüksekliğini gösterdiysede; Amerikadaki denemelerde diğer yeni anaçlara göre verime yatmanın geç olduğu gözlenmiştir.
İnmil, kirecin sebep olduğu kloroza orta derecede hassas; kış soğuklarına Damil ve Camil’den daha hassastır. Islak topraklarda iyi büyümez ve Phytophtora’ya çok hassastır.Aynı güçte büyüme istenirse düzenli budama ve kazığa ihtiyaç duyarlar.
GM 61/1 ( DAMİL): Orta güçte anaçlardır. F 12/1’in yarısı veya 2/3’ü kadar büyürler. Dikim yoğunluğu olarak hektara 370 – 570 adet bitki önerilmektedir.
Yumuşak çelikle üretilebilmektedir. Fransadaki denemeler bu anaç üzerinde erken ürünlenmenin iyi olduğunu göstermekle beraber her nasılsa Amerika’daki gözlemlerde diğer bodur anaçlara göre,erken ürünlenmeme, zayıf ürünlenme,yıllık verimin azlığı görülmüştür.
Damil toprağa yeterli tutunmakla beraber ilk birkaç yıl kazık ister. *** çıkarma eğilimindedir. Yüksek pH’ya orta hassas,fakat Phytophtora’ya yeterli (orta-ılımlı) dayanıklıdır. Crown gal ve kumlu topraklara hassastır. Kış soğuklarına dayanımı iyidir.
GM 79 (CAMİL ) : Belçika denemelerinde F 12/ 1’in 1/3’ü veya 2/3!ü kadar büyüklükte ağaçlar oluşturmuştur. Camil üzerindeki ağaçlar budama yönünden f 12/1 gibi davrandılar. Amerika denemelerinde F12/1’in % 70’i kadar büyüdüler. Belçikalı araştırıcılar dikim sıklığı olarak hektara 300-450 bitki önerdiler.
Kiraz çeşitleriyle uyuşması iyi ise de Kanada çeşidi Summit ile uyuşmazlık bildirilmiştir. Erken ürünlenme ve verimlilik çok iyidir. Ancak ıslak topraklara tahammülsüzdür ve Phytoptora’nın neden olduğu ölümler görülmüştür. Kış soğuklarına mukavemeti iyidir ve kazık istemez. Fazla *** çıkarması da problemdir.
Gerek Ülkemizde gerekse diğer dünya ülkelerinde araştırma ve ıslah çalışmaları çok hızlı bir şekilde sürüp gitmektedir. Her an yeni anaçlar ve çeşitler elde edilebilir.