Arama

Kiraz Yetiştiriciliği

Güncelleme: 8 Kasım 2010 Gösterim: 30.752 Cevap: 4
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
16 Kasım 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
kiraz28129wwwresimcitycom kiraz resimlerikiraz2kiraz agaci

Sponsorlu Bağlantılar
Kiraz Yetiştiriciliği

GİRİŞ

Çoğu meyve türlerinde olduğu gibi, kirazında; kültürünün yapıldığı en eski yer Anadolu’dur. Memleketimizde Kuzey Anadolu Dağları ve Doğu Toroslarda yabani tipleri bol miktarda bulunmaktadır.
Dünyada 1500 civarında kiraz çeşidi mevcuttur. Yapılmakta devam eden ıslah çalışmaları ile günden güne bu sayı artmaktadır. Bununla beraber bölgeler itibariyle;aynı çeşit farklı isimlerle,farklı çeşitlerde aynı isimle adlandırılmıştır.
Kiraz dünyada geniş bir yayılım göstermesine rağmen; ticari üretimi A.B.D , Türkiye, Fransa, İtalya, B.D.T’nun Avrupa kısmı önemli üretici ülkelerdendir. Üretim miktarı açısından iklime bağlı olarak A.B.D’den sonra 2. sırada gelmektedir. Memleketimiz üretim miktarı yüksek olmasına rağmen; üretim kalitesi ve ihraç edilebilir miktar yönünden istenilen seviyede değildir.
Kiraz memleketimizin her yöresinde az çok yetiştirilmekle beraber; temel geçim kaynağı olduğu illerimizi Manisa, İzmir, Afyon, Isparta, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Konya, Artvin, Zonguldak, Kastamonu ve Amasya olarak sıralayabiliriz.
Üretim miktarımız sürekli artmaktadır. Ağaç başına verim 25 kg civarındadır. Üretimimizin %10 gibi düşük bir miktarı ihraç edilebilmektedir.
Memleketimizde kiraz taze meyve olarak ihracının yanı sıra; Starks Gold, Gılli, Akçilli ve 0900’ün işlenerek satılması da giderek artmaktadır.
Kısaca ülke olarak kiraz tarımının yayılmasına bir engel yoktur. Fakat uygun arazi seçimi, araziye uygun anaç seçimi, çeşit seçimi, tozlayıcıların dikimde mutlak planlanması, ilk yıllarda şekil verme terbiye, budama, sulama, gübreleme, toprak işleme, yabancı ot kontrolü, hastalık zararlılarla mücadelenin uygun olarak yapılması halinde ihraç vasıflı kiraz üretimimizin artması mümkündür.
Teknik eleman arkadaşlarımız ve değerli üreticilerimiz kiraz üretimi ile ilgili problemleri çözmede birlik ve yardımlaşma gösterilirse, çiftçilerimiz, devamında hepimiz, sonuçta memleketimiz kazanacaktır.

Bahçe Tesisinde Dikkat Edilecek Hususlar

Yeni bahçe tesisi yaparken bazı hususlara dikkat edilirse, ileri ki yıllarda çoğu problemlerle karşılaşılmaz. Bu dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
- - Tesis öncesi toprak numunesi alınıp mutlaka tahlil yaptırılmalıdır.
- - Kiraz soğuklama ihtiyacı yüksek bir meyve olduğu için yüksek yerlere tesis edilmelidir.
- - Don tabanı oluşturan yerlere kurulmalıdır.
- - Taban suyu yüksek yerlere kurulmamalıdır.
- - Şiddetli rüzgarlara açık yerler olmamalıdır. (Bilhassa kuzey rüzgarlarına)
- - Meyilli ve yamaç yerler tercih edilmelidir.

Kışın –20 C’nin altına düşmeyen bölgeler seçilmelidir. Ben düşmeden önce bol yağışlar o yılın ürün kalitesine, hasattan sonraki yağışlarda gelecek yılın ürün kalitesini etkilemektedir. Kiraz, soğuklama ihtiyacı yüksek bir meyvedir. Soğuklama; 7.2 C’nin altında geçen toplam kış dinlenmesinin saat olarak ifadesidir.
Tasviye işlemi yapıldıktan sonra yaklaşık 1 m. aralıklarla baklava dilimi şeklinde sub-soiler ile patlatma yapılmalıdır. Patlatma işlemi en kurak Ağustos-Eylül aylarında yapılmalıdır. Arazi yapısı çok uygun değilse patlatma yapılmalı ayrıca 40-50 m. arayla drenaj kanalları açılmalıdır.

Anaç Seçimi :
1-Kuş Kirazı (Prunus avim ) : Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir anaçtır. Dikine ve kuvvetli büyür, büyük taç yapar. Uygun şartlarda uzun ömürlüdürler. Geçirgen verimli, tınlı, derin, organik maddece zengin yerlerde daha iyi yetişir. Kirece mukavemeti azdır. Göz aşısı ile uyuşması iyidir. Toprak ve arazi yapısı uygun olursa 6*6, 6*5 m. aralıklarla dikilip ilk yıllardan itibaren şekil verilmeli ve budama yapılmalıdır. Terbiye ve budamaya fazla dikkat edilemeyecekse biraz daha geniş dikilebilir.
2-İdris ( Prunus mahalep ) : Sulaması problem olan, daha az su verilebilen arazilerdeki kiraz bahçesi tesisinde önerebileceğimiz bir anaçtır. Daha çok vişneye anaç olarak kullanılır.
- - Taç küçüktür. Kuş kirazının %75-80’i kadar.
- - Kökler daha derine gider.
- - Süzek ve kumlu toprakları sever. Kuş kirazına göre kirece daha dayanıklıdır.
- - Aşı uyuşmazlığı gösterebilir.
- - Yüksek (60-65 cm.) den aşılandığında bodurlaştırıcı etki artar, fakat pratik olmadığından pek uygulanmamaktadır.
Genellikle Prunus mahalep ile kurulan kiraz bahçeleri için 4x5, 5x5 m. dikim mesafeleri uygundur. Vişne bahçeleri için ise 4x4, 4x5 m. gibi aralıklar önerilebilir.
3-Klonal Kiraz Anaçları : Bunlarda 5 çeşit anaç olarak, ülkemize intikal ettirilmiştir. Bu anaçlara temel çeşidimiz olan 0900 Ziraat, dölleyici olarak da Starks Gold ve Bigarreau Gaucher aşılanarak bölgede dikimi 1999-2000 fidan dikim sezonunda bir proje dahilinde yapılmıştır. Seçilen bölgeler Eğirdir, Yalova, Çanakkale, Pozantı, K.Maraş ve Malatya’dır. Bu bölgeler Türkiye genelini yaklaşık temsil etmektedir. Proje sonunda anaçlara uyumu, verime etkileri gibi kriterler değerlendirilip bölgelere göre uygun anaçlar en kısa zamanda üreticilerimize intikal ettirilecektir. Proje dahilindeki bu anaçlar ithal edildikten sonra Enstitümüz bahçesine aşı parsellerine dikilmiş ve aşılamaları da burada yapılmıştır. İlk gözlemlerimiz Tabel Edabriz anacı çöğür olarak dikime müteakip klonal göstermiştir. Tabel Edabriz ve Vleiroot-158 anacı araziye uyumu ve aşıya gelme oranları çok düşük kalmıştır. Bununla beraber SL-64, Maxma,ve Gisela-5 anaçları arazi şartlarına uyumu, aşı uyuşması, fidan haline gelme yönünden projenin daha ilk yıllarında favori görülmüştür. Bu klonal bodur kiraz anaçları çoğaltılma usulleri ve diğer veriler hızla değerlendirilmektedir.
Bahçe Kurulması

Kiraz yetiştiricilinde problemlerin büyük kısmı henüz bahçe kurulurken yapılan hatalara dayanmaktadır. Tek çeşitle bahçe kurulması, genellikle derin dikim ve ilk yıllarda ağaçların terbiye edilmemesi, gövde yaralanmalarının önemsenmemesi başlıca kuruluş hataları olarak ileri ki yılların verim ve ağaç sağlığını etkilemektedir.
İyi bir planlama yapılmalı ve ilk kültürel işlemler iyi yapılmalıdır.
Ülkemizde genellikle eski bahçeler tek çeşitle kurulmuştur. Tek çeşitle bahçe kurulması yetersiz döllenmeye veya hiç döllenmemeye sebep olmaktadır. Ben düşmeden hasada kadar olan sürede yağmur çatlaması zararına karşı tek çeşitle bahçe kurulmaması gerekmektedir. Her kiraz bahçesinde en az 4-5 çeşit bulunmalıdır. Çeşitlerin seçiminde ise birbirlerini dölleyebilir nitelikte olmasına dikkat edilmelidir.

Çeşit Seçimi :
Kiraz bahçelerinin tesisi aşamasında her çiftçinin zaten belirlediği temel bir çeşidi vardır. Bu şekilde bahçede bir çeşidin ağırlıklı olması da tabiidir. Yalnız kirazda yaklaşık bütün çeşitler kendisiyle uyuşmadığı için, grup kısırlığı da söz konusu olabilmektedir. İyi bir verim için birbirini iyi dölleyebilir çeşitlerin bulunması, ekolojik faktörlerden kaynaklanan riskin azaltılması, 1,5 aylık bir süre boyunca pazara kiraz sunulabilmesi, hasatta işçilik v.b. gibi yönlerden dolayı sıkışmamak için iyi bir çeşit planlaması gereklidir.
Türkiye’nin ihracat şansının en yüksek olduğu ve en popüler çeşit 0900 Ziraattir. İhraç eden ülkelerde “Türk Kirazı” diye unvan almış çeşidimizdir. Bu nedenle 0900Ziraat dışında yeni bir çeşit peşinde koşmak şimdilik yersiz görülmektedir.Bununla beraber 0900 Ziraatın dölleyicilerinin kiraz tarımında planlanması zorunludur.Dölleyicilerde genellikle Starks Gold, Lambert ,Vista ,Merton Late,Bigerreau Gauçher,Nnoble,Jübile’dir.
0900 Ziraat değişik bölge isimleriyle ülkemizde yaygındır.Uluborlu Napolyonu,Dereçine Napolyonu,Akşehir Napolyonu,Malatya Dalbastı,Allahdiyen,Salihli ve M.Kemal Paşa Napolyonu gibi değişik adlarla anılmaktadır.Yalnız enstitümüz tarafından değişik enstitüler ve üniversiteler işbirliği ile yürütülen projemiz neticelendiğinde bu bölgesel napolyon işine çözüm bulunacaktır.İlk yapılan çalışmada tüm napolyon diye adlandırılan bu kirazlarımızın aynı olmadığı yalnız sinonim olduğu anlaşılmış fakat kesin neticeler devam etmekte olan çalışmalar neticesinde netleşecektir. Bu konu kapsamında Estitümüz bahçesinde bölgeleri temsilen, Akşehir bölgesinden 6, Uluborlu’dan 3, Honaz’dan 1, Dalbastı, M.Kemalpaşa’dan 3 tip seçilmiş, bunlar yine Enstitümüzde imkanları ile Prunus avium, Prunus mahalep ve klon anacı olan Gisela-5 üzerine aşılanarak bahçe tesisi yapılmıştır. Netice olarak bütün bölgelerin tipleri aynı ekolojik şartlarda ve aynı anaçlar üzerinde performansı izlenerek, gerekli değerlendirmeler neticesinde bu konudaki büyük problem hal edilmiş olacaktır. Dölleyici : Mevcut kiraz bahçelerinde en büyük problemlerden başta geleni döllenme problemidir. Bunun sonucu olarak verim azlığı ve verim düzensizliğidir. Verim azlığı ve verim düzensizliğinin başka sebepleri de olmasına rağmen en önemli doğru dölleyici planlamamasıdır.

Kiraz Yetiştiriciliğinin Sorunları ve Çözüm Önerileri
Yer Seçimi :
Kiraz anaç ne olursa olsun taban arazileri sevmez. Geçirgen organik maddece zengin olan arazileri sever. Don çukurlarından zararlanır. Yüksek yerlerde, güney bölgelerde erken donlardan çiçekler zarar görür. Kışı –20 C’nin üstünde olan bölgelerde dallarda ve köklerde don zararı olabilir. Taban suyu olan bölgelerde kiraz tarımı yapılamaz.
Arazide Kültürel Önlemler :
Kiraz dikiminden önce arazi tasviye edilmelidir. 90 cm. aralıkla dip kazanla baklava dilimi şeklinde Ağustos-Eylül ayında sürdürülmelidir. Kısmi taban suyu veya su birikme gibi problem oluşacak ise 40-50 m. aralıkla hendekler oluşturulmalıdır.
1-Anaç Seçimi : sulama imkanı bulunan ve kireç oranı düşük kısmen taban arazilere mutlak kuş kirazı anacı kullanmalıdır. Kireç bir miktar bulunuyorsa ve sulama imkanı az ise kökü derine daha fazla inen idris anacı kullanmalıdır.
Dikilecek fidanlarda gövde yaralanması olmamalıdır.Kök bölgesi saçak durumu iyi olmalıdır. Fidanlar ismine doğru ve sertifikalı yerlerden temin edilmelidir ki ; ileride fidnla gelebilecek hastalıklar proplem teşkil etmesin, çeşit ve anaç karmaşası yaşanmasın. Çiftcilerimizin Günümüzde en büyük proplemlerinden birisi de çeşit karmaşasıdır.
Arazi yapısına uygun anaçların seçimine müteakip; P.Avium(Kuş kirazı) 6x6 m.,6x5m. aralıklarda, P.Mahalep (İdris) anacı için ise 6x5m.,5x5m. ve 4x5m. gibi aralıklarla dikilmelidir.
2-Fidan Dikimi : Fidanlar erken temin edilip sonbaharda dikimine gayret gösterilmelidir. Fidan dikiminde fidan çukurlarına bir kürek yanmiş ahır gübresi ve/veya her fidan çukuru için 100 gr. Triple Süperfosfat ile 100gr. Amonyum Sülfat da dikim toprağına kaıştırılmalıdır.Sonbahar dikimlerinde don tehlikesi oluşacak olursa malç uygulaması ile gerekli önlem alınmış olacaktır. Dikimlerde dikim tahtası kullanılmalıdır. Köklere fungisit uygulaması yapıldıktan sonra dikim yapılmalıdır. Dikim öncesi yaralı kök kısımları ve uzun yan kökler kesilmelidir. Bu işleme “ kök tuvaleti” denilir. Aşı noktaları toprak seviyesi üzerinde olacaktır.
3-Tepe Kesimi : Tepe kesiminde acele edilmemesi avantajlıdır. Gözler iyice kabardığında yapılırsa yeni oluşacak ilk kat dallarımız daha geniş açılı oluşur. Tepeler şaı gözü takılan tarafın zıt kısmında bulunan uygun bir gözden 70 cm. civarında kesilir.
4-Terbiye ve Budama: Tepeler yaklaşık l m. den vurulur. Yerden 45 cm. lik mesafedeki dalların tamamı çıkarılır. Kiraz ağaçlarının nihai büyümesi sonunda 4 veya 5 kat oluşturulmalıdır.her katta en az 3, en fazla 5 yan dal bırakılmalıdır. Yan dalların gövdeye düşey aralığı 20 cm. olmalıdır. Neticede toplam 17-21 yan dal oluşturulmalıdır.ilk yıllarda yapılan budamalar şekil vermede çok etkilidir. Aynı zamanda erken verimliliği sağlar. Yani genç kısırlık dönemini azaltır. İleriki yıllarda budama ile kalite ve verimi artırır. İhracatçıların istediği çap oluşturulmasında çok faydalı olacaktır. Kış budaması dormant dönemde, yaz budaması ve hastalıklı dalların çıkarılması temmuz sonuna kadar yapılmalıdır.
5-Toprak İşleme : Genel olarak toprağın havalanmasını yabancı ot kontrolünü, gübrelerin toprağa karışmasını, nemin muhafazasını, kış yağışlarından faydalanmasını sağlar. Sonbaharda yüzlek bir toprak işleme yapılmalıdır. Bu işlem kiraz sineği mücadelesi için bir önlemdir. Toprak işleme 10-12 cm. derinlikte olmalıdır.
Son yıllarda maliyetlerin yüksek olması işgücünün azaltılması ve modern tarım uygulamalarında azaltılmış toprak işleme, alttan işleme (Kaz ayağı) yırtarak işleme ve sıfır toprak işleme yaygınlaşmaktadır. Bu durumda yabancı otlar ot ilaçları ile,kiraz sineği mücadelesi ise ilaçlama ile yapılır.
Toprak işlemede derin sürüm köklerin zararı düşünüldüğünden kesinlikle yapılmamalıdır.
6-Ara Tarım : Kiraz tarımı yapılan arazilerde mesafeler genellikle fazladır. Bahçenin ilk yıllarında ara boş kalmasın diye ara tarımı yapılmaktadır.
7-Toprak Örneği Alınması : Bu işlem bahçe tesis edilmeden yapılmalı, daha sonraki yıllarda ara ara yapılmalıdır. Bahçe tesisinden önce toprak burgusu veya belle örnek alınır. Belle V şeklinde açılan kuyularda 0-30cm, 30-60 cm. ve 60-90 cm. den alınır. Örnek 8-10 ayrı yerden alınmalıdır. Her derinlikten alınan örnekler kendi arasında ayrı ayrı harmanlanmalı, taş ve benzeri maddelerden temizlenmelidir. Her derinliği temsilen 1 kg. civarında numune bez torbalara konulmalıdır. İçine ve dışına çiftçi ismi, yer mevki ismi yazılı etiketler kurşun kalemle yazılmalıdır. İleriki yıllarda yalnızca 20 cm. derinlikten alınan numuneler gübreleme için kafidir.
8-Yaprak Örneği Alınması : En uygun yaprak örneği tam çiçeklenmeden 2-3 ay sonra alınır. Ağaçların iyi güneşlenen omuz hizasındaki uç sürgünlerinin orta yaprakları sapı ile birlikte alınır. Örnekler düz bir hat teşkil etmeyen ağaçlardan alınmalıdır. Bu şekilde 20-25 ağaçtan 100’er yaprak alınır.
Toplanan yapraklar bez veya kağıt torbalara etiketlenerek konulur. Bekletilmeden labaratuvara ulaştırılır. Numunelerin bekletilmesi uygun değildir. Fakat bekletilmesi zorunlu ise buzdolabında veya buz kaplarında saklanabilir.
9-Gübreleme : Gübreleme toprakta eksikliği tahlillerle bilinen bitki besin elementlerinin takviyesidir. Önceleri yapılan yanlış gübrelemeler veya besin kilitlenmesi olaylarından kaynaklanan ve toprakta varlığı tahlillerle bilindiği halde ağaçta eksikliği görülen elementler mevcut olabilir. Bunun önlenebilmesi için gübrelemede;
1. - Kullanılacak gübre amaca uygun olmalıdır.
2. - Bitkinin ihtiyacı kadar gübre verilmelidir.
3. - Gübre usulüne uygun verilmelidir.
4. - Gübre uygun zamanda verilmelidir.
5. Kullanılacak gübre miktarlarına pek çok faktör etki yapar. Bu faktörler;
6. - Toprağın yapısı
7. - Ağaçların yaşı
8. - Sulama miktarı ve sulama şekli
9. - Bitkilerin verim miktarı
10. - Anacın cinsi
11. - Ağaçların gelişme durumları
12. - Ahır gübresi uygulamaları, vb.
Gübreleme; sulama, budama ve toprak özellikleri ile çok değişsede ölçü olarak 1 yıllık sürgünlerin uzunluğu bir fikir oluşturmalıdır. Şöyleki meyveye yatmamış ağaçlarda 60-90 cm. arasındaki sürgünler gelişmenin olumlu seyrettiğini gösterir. Sürgünler 90 cm.den fazla ise gereksiz azot uygulamasına veya fazla sulamaya bağlıdır.Sürgünler 60 cm. den kısa ise su ve azot noksanlığındandır.
Yetişkin kiraz ağaçlarında 40-60 cm. arasında sürgünler var ise gelişme normaldır. Sürgünler bu ölçülerden kısa ise yeterli beslenme yoktur.
Dekara 2-3 ton ahır gübrelemesi uygundur. Verimdeki bir ağaca ortalama değer olarak her yıl, 2-3 kg. Amonyum Sülfat, 1 kg. Triple Süper Fosfat , 1 kg.. Potasyum verilmelidir. Verilme zamanı olarak fosfurlu ve potasyumlu gübreler bölgesel iklim ve alışkanlıklara göre Sonbahar veya erken İlkbahar da, azot uygulmaları ise erken İlkbaharda birinci dilimi, çiçek dökümünden sonra ikinci dilim ve hasattan sonra üçüncü dilim uygulanır.
Yaprak gübreleri ağacın bitki besin elementi eksiklikleri de gözönüne alınarak; güvenilir firma ürünleri rahatlıkla kullanılmasında sakınca yoktur. Aksine , ihtiyaç bazende zorunlulu halini almıştır.
Ağaçlarda gübreleme ; İz düşümü gübrelemesi ve bant sistemi gübrelemesi şeklinde uygulanır.
10-Sulama: Kirazlarda sulama , fidan dikimindeki “Cansuyu” ile başlar. Dikimlerein İlkbahar veya Sonbaharda yapılması gözönünüe alınmaksızın cansuyu verilir. Ülkemiz de genellikle ben düşme dönemine kadar İlkbahar yağmurları ile su ihtiyacı karşılanmaktadır. Kurak giden yıllarda sulama müdahalesinde bulunulmalıdır. Kiraz, çok suyu da kuraklığı da sevmez. Bu şartlar gözönünüe alınarak sulama planlanmalıdır. Kurak giden yıllarda çiçeklenme esnasında toprağın yeterince nemli olması sağlanmalıdır. Ben döneminden hasada 4-5 gün kalıncaya kadar kirazlar susuz kalmamalıdır. Bu dönem aralığında toprak hafifçe nemli tutulabilirse , mükemmel irilik ve kalite sağlanır. Yetişkin ağaçlarda kök boğazı çevresi sulanmamalıdır. Sulama düzeni oluştururken, bitki gövdesinden 2-3 m. dışarıda setler yapılır. Bu setlerin içi değil dışına su verilmelidir. Çünkü suyu alabileceği kök bölgesi o kısımdadır. Bu sulama sistemi ile kök dağılımı teşvik de edilmiş olacaktır. Ağır topraklarda su miktarı az ve sulama aralıkları daha uzun olmalıdır. Damlama veya mini spring le sulama yapılmıyorsa , sulama tavaları kısa tutulmalı göllenmeden diğer tavaya geçirilmesi daha uygundur. Fazla su kloroza neden olur.
Hasattan hemen önce çok su meyve iriliğine kısmen etkisi olsada ,meyve eti sertliği ve tadı olumsuz etkilediği gibi ağaç sağlığı açısından da sakıncalıdır. Hasattan sonra da verilecek su yeni oluşan çiçek gözlerinin gelişimine de faydalı olacaktır. Sonbaharda da yağışlar az olursa kısmen sulama yapılmalıdır.
13-Tozlayıcı (Dölleyici): Kiraz üreticilerimiz bu konuda bilinçli değildir. Fidan üreten kuruluşlar ve şahısların çoğu ana çeşidi dölleyebilen çeşitler ait fidan üretimi yapmamaktadır. Bahçe planlanırken 8 ana çeşide 1 adet dölleyici dikilmelidir. Genellikle 0900 Ziraat ana çeşidimiz de şu kiraz çeşitleri dölleyici olarak kullanılabilirMsn Confusedtarks Gold, merton Late, B.Gauçher, Noble, Jübile dir. Verim yaşındaki dölleyici proplemi olan bahçelerde, uygun aralıklarda ağaçların bazı dalları çevirme aşısı ile dölleyici çeşitler aşılanabilir. Böylece propleme kısmen çözüm bulunmuş olur.
14-Kiraz Hastalıkları : Kirazlarda yaygın olarak görülen hastalıklar Bakteriyel kanser, dal yanıklığı ve Monilya dır. Bunşların en tahripkar olanı bakteriyel kanserdir. Buna kesin bir çözüm olmamakla beraber; bazı tedbirler şiddet ve zararını azaltabilir.
Bakteriyel kanser kökün dışında ağacın her yerinde görülebilir. Sancak en zararlı hali gövde ve dallarda görülmesidir. Titiz bir inceleme ile bulaşık yerler tesbit edilebilir. İlk belirtisi, bulaşık yerden itibaren, dalın ucuna doğru yaprakların pörsümesi, sararması şeklinde görülür. Bulaşma yoğun ve etkiliyse dalda giderek kuruma görülür ve bakteri gövdeye doğru ilerler. Meyvede enfeksiyon, içeri çökmüş siyah lekeler halindedir. Dalda bulaşık kısmın kabuğu kaldırılırsa kahverengi renk ve ekşi bir koku hissedilir. Bakteri faaliyeti Sonbaharda başlar. Yazın durur. Yağmur, rüzgar, bıçak, makas, testere gibi alet ve etmenlerle diğer dal ve ağaçlara bulaşır. Mücadelesinde çöğür, aşı gözü ve fidan v.b. materyallerin sağlıklı olması ile başlar. Fidanlıklarda aşı yerinin yüksek tutulması, gövdenin yabaniden teşkil edilmesi pratik önlemlerdendir. Bakteri yazın pasif halde olduğundan hastalıklı dallar bulaşık kısmın 25-30cm. gerisinden hasat sonrasından Ağustos ortalarına kadar kesilip yakılmalıdır. Bulaşma Kasım-Şubat ayları arasında olur. İlaçlı mücadele ise Sonbaharda yaprakların % 75-90 ‘ı dökülünce %3 !lük bordo bulamacı, İlkbaharda gözler uyanmadan önce % 1 ‘ lik bordo bulamacı uygulamaası ile önlem alınabilir.
Kiraz dal yanıklığı ince dallarda ve sürgünlerde, kabukta esmer çökük lekeler görülür. Lekelere tomurcuklarda da rastlanır. Dallarda lekeler kanser görünüşü alırlar. Bir iki yıl geçince zamk meydana gelir. Yapraklarda saçma deliği gibi delikler oluşur. Mücadelesi ve uygulama zamanı bakteriyel kanser için alınan önlemler ile aynıdır.
Monilya hastalığı kirazların çiçek ve meyvelerinde zarar yapar.Çiçeklerin taç yaprakları, dişicik borusu ve erkek organları kahverengileşir. Bu kahverengileşme bütün çiçeğe yayılır. Bu olaya “ Çiçek yanıklığı” denir. Bulaşmış dişi organ meyve oluşturmaz. Kuruyan çiçek demetleri bir miktar sürgünde kalır. Mantar daha sonra çiçek sapından dala geçerek bazen dallarda kanser yaraları oluşturur ve dalı kurutabilir. Ç.çekler sapları üzerine kıvrılır ve dala yapışır. Bu yapışma demet etrafındaki zamk salgısıyla oluşur. Meyvelerde genellikle olgunluğa yakınken enfeksiyon yapar. Meyvelerde çukurlaşma olmaz. Önceleri yumuşak ve kurudur. Bir süre sonra meyve buruşur ve tamamen kurur. Kışı mumyalaşmış meyvelerde ve kanserleşmiş dallarda geçirir. Mücadele için önce erken sonbaharda görülen kanserli ve mumya çiçekli dal ve kurumuş dalcıklar kesilerek yakılır. Önceki yıllarda hastalık görülen ağaçlarda mutlaka ilaçlama yapılmalıdır.İlk ilaçlama çiçeklerin % 5-10 ‘ u açıldığında, ikinci ilaçlama tam çiçeklenmede yapılmalıdır. Etkili maddesi Benomyl 50, Carbendazim 50 olan ilaçları ilgili kurumların tavsiyesi ile uygulanır.
15- Kiraz Zararlıları: Kirazda en çok dikkat edilmesi gerekli zararlı kiraz sineğidir.Kiraz sineği larvaları meyvelerin etli kısmında beslenerek zarar verir. Hava sıcaklığı +20 derece nin üzerinde seyrettiğinde zararı fazla olur. İhracatta toleransı olmadığından, mücadelesi mutlaka yapılmalıdır. Ergin sinek 4-5 mm. Boyundadır. Gözleri yeşilimsi mavi, bacakları siyahtır. Sonbaharda yapılacak yüzlek sürüm oldukça faydalıdır.Kurtlu kirazların gömülmesi gerekir.Mücadele meyveler saman sarısı rengine ulaştığında tarım teşkilatlarının önereceği ilaçlarla mücadele yapılmalıdır
16-Diğer zararlılar ise; kırmızı örümcek, kabuklu bitler, yazıcı böcek ve yaprak bükenler zaman zaman önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak bu zararlılar için kışlık ilaç kullanılmalıdır. Kışlık yağlar;
-Petrol yağı65+DNOC 1,57 7 lt/ 93 lt. su
-Petrol yağı72+DNOC 2,4 3 lt./97lt. su
kullanılmalıdır.
17-Hasat ve Pazarlama :Kiraz meyve özelliği bakımından ne erken ne de geç hasat edilebilir.Erken hasat edildiğinde açık renkli, az tatlı ve küçük meyve elde edilir. Geç kalındığında ise, kirazın dayanıklılığı azalır, meyve yumuşar, kararır ve sapları kurur. Bu yüzden tam zamanında hasat edilmelidir. Bakım şartları iyi ise, hasattan önceki 8-10 gün içinde çok önemli miktarlarda irilik ve miktar artışı sağlanabilir.
Hasat bir sonraki yılın göz teşekkülleri dikkate alınarak yapılmalıdır.Saoları ile hasat edilmelidir. Satış noktasına kadar bahçenin nemli bir bölgesinde bekletilmelidir. İhraç vasıflı kirazlar kısa zaman içerisinde seçilmeli ve ön soğutma ekipmanlarıyla 8 dk. Da 4 derece sıcaklığa indirilmelidir. Soğuk zincirden çıkmadan ambalajlama öncesi son seçim yapılır.Pazar isteklerine göre boylanır ve ambalajlanır.
İhraç vasıflı kirazlarda şu özellikler aranır.
- - Ürün, iri iyi kaliteli ve homojen olmalıdır.
- - Meyveler çeşide has renk ve tatda olmalıdır.
- - (0900 Ziraat çeşidi için) meyve genişliği 22mm. Den fazla olmalıdır.
- - Meyveler tozsuz, kirsiz, yararsız ve saplı olmalıdır.
- - Meyvelerde insan sağlığına zararlı ilaç kalıntısı olmamalıdır.
- - Kirazlar kesinlikle kurtsuz olmalıdır.

kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
16 Kasım 2007       Mesaj #2
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı

1-1. POMOLOJİK SINIFLAMA
Sponsorlu Bağlantılar

Yaklaşık olarak binbeşyüz civarındaki çeşit bazı özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Pomolojik olarak genel anlamda iki ana grup altında toplanmıştır:

I-Bigarreau grubu kirazlar:

Sert ve gevrek etli,genellikle yuvarlak,bazıları kalp şekline yakındır.Nakliyeye dayanıklı ve kaliteli kirazların çoğu bu gruptadır. Meyve ve meyve suyu rengine göre iki alt gruba ayrılırlar:
- Meyve suyu kırmızımtrak olan koyu renkli çeşitler : Bing, Lambert, Early Burlat, 0900 Ziraat
- Meyve suyu açık renkli olanlar: Bigarreau Napoleon, Starks Gold, Bella di Pistoia, Merton Late

II-Heart grubu kirazlar

Yumuşak meyveli,kalp şeklindeki kirazlardır. Nakliyeye uygun olmayıp; mahalli pazar çeşitleridir. Meyve suyu rengine göre iki alt gruba ayrılırlar:
- Meyve suyu koyu renkli olanlar : Turfanda, Elifli, Gılli
- Meyve suyu açık renkli olanlar : Akçıllı, Hacıömer Karası, Siyah Ömeroğlu, Beyaz Ömeroğlu.
Kirazlar olgunluk zamanlarına göre de sıralanabilirler:
- Çok erkenci ( Ç. E. )
- Erkenci ( E )
- Erken orta ( E. O. )
- Orta geç ( O. G. )
- Geç ( G. )
- Çok geç ( Ç. G. )
Ayrı ayrı çeşit özellikleri ileriki bölümlerde daha geniş olarak anlatılacaktır

2 – FİDAN ÜRETİMİ

Kiraz yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı Dereçine, Honaz ve kemalpaşa’da genellikle kalem aşıları kullanılmaktadır. Dereçine , Sultandağı ve Akşehir hattında çiftçiler yarma aşı kullanarak bahçeler kurmaktadır. Bu bölgede son yıllara kadar neredeyse bütün bahçeler yarma aşıyla kurulmuştur. Bu usülle bahçe tesisinin bazı mahzurları vardır ve bu mahzurları hemen hemen her bahçede görmek mümkündür.
- Yarma aşılarda aşı kaynaşması mükemmel değildir. Bu durum aşı yerinde sürekli zamklanmaya, düzensiz gelişme ve verime, dal ve ağaç kurumalarına sebep olabilir.
- Bahçe oldukça düzensizdir ve ağaçlar hem değişik yaşlı hem de değişik büyüklüktedir. Ağaçlar yaşlarına göre değişik isteklerde olduğundan bakım uygulamaları düzenli yapılamaz.
- Anaç genellikle 3-4 yaşlı olduğundan gelişme başlangıçta çok hızlıdır. Bu yüzden terbiye ve şekillendirme oldukça zordur. Oysa erken verime yatırma için terbiye ve şekillendirme çok önemli uygulamalardır.
- Ayrıca bitkilerin hepsi aynı yıl aşılanıp bitirilemediğinden, bahçeleşme uzun yıllar almaktadır. Bu da çiftçi için yorucu ve can sıkıcıdır.
Bol ürün ve kaliteli meyve üretimi ancak düzenli bahçelerden elde edilebilir. Bu yüzden bu bölge çiftçilerinin de yarma aşı yerine göz aşısı ile üretilmiş kaliteli fidanlarla bahçe tesisine hemen geçmeleri kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Kemalpaşa ve Honaz’da ise İngiliz dilcikli aşısı ile yerinde aşılanarak bahçeler kurulmuştur. Yarma aşıda görülen problemler aşağı yukarı buralarda da vardır.
Uluborluda ise aşılı standart fidan kullanılması daha yaygındır.
Bahsedilen bölgelerden Dereçine- sultandağı- Akşehir hattı ile Uluborluda anaç yabani kiraz(kuşkirazı),Kemalpaşada idris,honazda ise eski bahçeler kuşkirazı; sonraki bahçeler ise idris anaçlıdır. Kiraz yetiştiriciliğinin yeni yeni yaygınlaştığı Lapsekide de anaç idristir.
Değişik yörelerde kuşkirazı; delece, acı kiraz, yabani, ayırtma, *** kiraz, acemi gibi isimlerle; idris ise cehil, endülüs, mahlep gibi isimlerle anılmaktadır. Teknik anlamda kuşkirazı= Prunus avium, idris de = Prunus mahalep’dir. Ancak çiftçilerimizin çoğu tarafından kuşkirazı ve idris adları daha yaygın olarak bilinip kullanıldığı için biz de bu isimlerle anmayı uygun bulduk.
Çiftçilerimiz arasında hangi anacın daha iyi olduğu konusunda bazı tereddütler devamlı olmuştur. Burada cevap “ hangi anacın iyi olduğu” değildir. Anaç seçimi için şu sorular sorulup, cevaplandırılmalıdır:
- Arazinin topoğrafyası ( Eğimli, düz, taban, yamaç vs.)
- Toprak yapısı ( Kumlu, killi, tınlı, çakıllı, kumlu-tınlı, killi-tınlı veya ağır-hafif vs.)
- Sulama imkanları ( Devamlı sulanabilir, kısıtlı sulanabilir, sulanamaz vs.)
- Don şiddeti ( En düşük sıcaklık, erken sonbahar donları, geç ilkbahar donları, don derinliği, önceki yıllarda dondan zararlanma görülüp görülmediği vs.)
- Çiftçinin amacı ( İhracata uygun kiraz üretimi, yerel çeşit üretimi, sanayiye uygun kiraz üretimi, erken verimlilik, erken veya geç hasat vs.)

Bu soruların doğru cevapları verildikten sonra ancak anaç seçimi doğru olarak yapılabilir.

2-1. TOHUM ANAÇLARI

KUŞKİRAZI (Prunus avium) :

Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir anaçtır.
1- Dikine ve kuvvetli büyür, büyük taç yapar. Şartları sevdiğinde uzun ömürlüdür.
2- İyi tutunan saçak kök meydana getirir.
3- Geçirgen, verimli, tınlı, derin, organik maddece zengin, hafif alkali toprakları sever.
4- Kirece mukavemeti azdır. Kireçli topraklarda kloroz (sararma ) gösterir.
5- Göz aşılarında aşı uyuşması iyidir.
6- Fazla kumlu ve çakıllı topraklara uygun değildir.
Toprak tipi uygun ve sulama imkanı varsa terbiye edilmek ve budanmak kaydıyla 6x5;6x6 dikim mesafeleriyle dikilebilir. Terbiye ve budama usulünce yapılamayacaksa daha geniş dikilebilir. Gelişme ve verim bakımından şartlar uygunsa idrise göre kirazlar için daha uygun bir anaçtır.
Kuşkirazı anacı kullanılarak kurulan bahçelerde sık görülen bazı problemler kloroz, zamklanma,tepe ve yan dallarda uç kurumaları, dal veya ağaç kurumaları ile verimin geç başlamasıdır. Verimin geç başlaması hariç diğer bütün problemler uygun olmayan topraklarda kiraz yetiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Çevrede kiraz yetişiyor olmakla beraber her arazi kiraz yetiştiriciliğine uygun değildir. Bahçe tesis edilmeden önce toprak analizi mutlaka yapılmalı ve arazi ıslah edilmeli; şartlar uygun değilse kiraz tarımından vazgeçmelidir. Çünkü bahsedilen problemler başladıktan sonra çözüm çok zor,pahalı ve uğraştırıcıdır.

İDRİS (Prunus mahalep)

Sulanamayan veya kıt sulanabilen, yamaç,çakıllı arazilerin değerlendirilmesi amacıyla daha çok vişneye uygun bir anaçtır.
1- Taç küçük ve sık dallanır,büyüme farklılıklar gösterebilir.
2- Kökleri kuşkirazı ve vişneye göre daha derine gider,ince ve yan kök teşekkülü azdır.
3- Süzek ve Kumlu- killi toprakları sever.
4- Kirece mukavemeti kuşkirazından iyidir.
5- Aşı uyuşmazlığı gösterebilir.
6- Süzek olması şartıyla çok konforlu olmayan arazilerde kiraz ve vişne tarımı yapılabilmesini sağlar.
İdris üzerine aşının toprak seviyesinden 60-65 cm.de yapıldığında bodurlaştırıcı etkisinin arttığı bilinmekle beraber bu uygulama pratik olmadığı için fidanlıklarda uygulanmamaktadır. 4x5 ;5x5 dikim mesafeleriyle dikilebilir.
İdris anacı kullanılarak kurulan bahçelerde de kloroz hariç tepe ve uç kurumaları, yan dal ve ağaç kurumaları zamklanma ve erken ağaç ölümleri yaygın olarak görülmektedir.
Kuşkirazı taban arazilere daha tahammüllü gibi bilinirse de drenajı bozuk,taban suyu olan,havalanması zayıf,geçirimsiz,ağır killi ve çok su tutan araziler gerçekte kiraz tarımına uygun değildir. Bu tip arazilerde yukarıda belirtilen problemler er geç ortaya çıkacaktır.

2-1.1. TOHUM ELDE EDİLMESİ

Kuşkirazı ve idristen tohum almak için meyveleri açık renkli olanlar tercih edilmelidir. Tohum alınacak Yabanilerin gövde renklerinin de açık renkli olması daha tercihe değerdir. Sarı,sarı-kırmızı meyveli bitkilerden alınan tohumlardan elde edilen çöğürlerin daha az uyuşmazlık gösterdiği bilinmektedir.
Kuşkirazı için Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından çimlenme ve aşı tutma nispeti yüksek olan “ TİP – 7 “ seçilmiştir.
Ülkemizde fidan üretimi yapan çoğu işletmenin tohum anaçlığı yoktur. Bu yüzden genellikle tabiattaki yabani bitkilerden tohum toplarlar veya bu işi meslek edinmiş kişilerden tohum satın alırlar. Bu usulle elde edilen tohumlar tamamen tabiata bağlıdır. O yılın, hatta daha önceki yılların olumsuz etkileri tohumları etkiler.
- kuraklık ve susuzluk sebebiyle tohumlar iyi gelişmemiş olabilirler.
- Tabiat şartlarında bazı bitki besin maddelerinin eksikliği tohumları olumsuz etkileyebilir.
- Budama, toprak işleme, gübreleme, sulama vb. işlemler yapılmadığı için tohumlar küçük ve cılızdır.
- Kırmızı örümcek ve yaprak biti emgisi veya diğer hastalık ve haşerelerin zararıyla bitkiler ve dolayısıyla tohumları zarar görebilir.
Bahsedilen bu sakıncaları gidermek için fidancılık yapmayı düşünen kişilerin kendi tohum anaçlıklarını kurmaları daha başlamadan yapacakları en gerekli işlerin başındadır.
Yabani bitkilerden tohum toplanırken, ağaçların iyi gelişmiş,sağlıklı,güçlü ve bol verimli olması gözetilmelidir. Meyveler kendine has irilik, renk, ve olgunluklarını kazandığı zaman hasat edilirler. Hasat edilen meyveler bekletilmeden temizlenir. Meyveden çıkarılan tohumlar yıkanır,gölgede kurutulur. Havadar, nemsiz ve fare zararından korunarak küçük bez torbalarda katlama veya ekime kadar muhafaza edilirler.
Rasgele tohum satın almak risklidir. Tohumun kaynağı belli olmalıdır. İşleme artığı ise ,tohumlar zarar görmeden işlenildiğinden emin olunmalıdır. Hangi ağaç ve tiplerden alındığı, nasıl temizlenip kurutulduğu, nasıl muhafaza edildiği soruşturulmalıdır. Güneş altında kurutulması,nemli yerlerde muhafaza edilmesi çimlenmeyi etkiler. iyi olgunlaşmış meyvelerden alınmalı, taze olmalı, hastalık ve zararlılardan etkilenmemiş olmalıdır.

2-1.2. TOHUM EKİMİ

2-1.2.1. Toprağın ekime hazırlanması

I - Yer seçimi:

Çöğür veya fidan yetiştiriciliği her yerde yapılamaz. Hem işin pratiği yönünden hem de yasal yönden dikkate alınması gereken önemli noktalar vardır. Nematotlu ve kanser bulaşık olan arazilerde çöğür ve fidan yetiştirilemez. İlk iş bulunulan yerin il müdürlüğü ile ilişki kurup, daha sonra hüsrana uğramamak için gerekli tahlillerin yapılması ve uygunsa yetiştirici belgesinin alınmasıdır. Sadece kendi arazilerine dikmek için az bir miktar fidan yetiştirecek olanlar bu işlemleri yapmayabilirler.
Hafif tekstürlü, derin, geçirgen, organik maddece zengin topraklar tohum ekimi için uygundur. Fazla su tutan, taban suyu yüksek veya su göllenen, taşlı veya çok kumlu ,fazla meyilli araziler uygun değildir.

I I - Toprağın hazırlanması:

Üretim parselinin tohum ekimi öncesinde boş tutulması veya yeşil gübre elde etmek amacıyla ekilmesi daha faydalıdır. Erken hasat edilebilen baklagillerin ekilmesi de düşünülebilir. Yeşil gübrenin yeterince ayrışması için ekimden en az bir ay önce toprağa karıştırılması gerekir. Boş tutulması yaz boyunca çok yıllık yabancı otların imhasına imkan verir. Boş olan parsel uygun zamanlarda sürülerek yabancı otların azalması sağlanır. Ayrıca toprak tahlili sonuçlarına göre ihtiyaç duyuluyorsa, ıslah edici maddeler usulünce uygulanır. Toprak hazırlığında mevsim yağışları beklenmemeli,yapılacak sulamalarla toprak hazırlığı eylül ayı başlarında bitirilmelidir.
Tohum yatağı hazırlığı için önce derince pulluk sürümü yapılır. Parsel boşsa uygun zamanlarda ikileme ,otlanma durumuna göre üçleme şeklinde sürümler yapılabilir. Yanmış ahır gübresi ile tahlil sonucuna göre ihtiyaç duyulan gübreler en son sürümden önce toprağa verilir. Son pulluk sürümüne rağmen toprak hala kesekliyse rotavatör veya rototiller çekilerek toprak hazırlanır. En son aşamada üzerinde yürünüldüğü zaman ne çok kabarık olup fazlaca göçen,ne de çok sert olup hiç esnemeyen bir yüzey olmamalı,tatlı bir sertlik- gevşeklik sağlanmış olmalıdır.

III- Tohumların ekime hazırlanması:

Kiraz tohumlarının ekimden önce 3-4 gün ıslatılmaları faydalıdır. Islatılan tohumların hemen ekim öncesinde ( 1 ölçü çamaşır suyu + 4 ölçü normal su ) şeklindeki karışımla pratik olarak temizlenmesi önerilebilir. Kuş ve fare zararı ile toprak hastalıklarına karşı da tohum ilaçlaması yapılmalıdır. Nemli tohumlar bahsedilen ilaçlarla iyice karıştırılarak ekime hazırlanır ve bekletilmeden ekilirler.
Isı kontrollü katlama dolabı veya odası yoksa en uygun yol eylül sonu- ekim başlarında toprağa ekilmelidir. Açıkta yapılan katlama da faydalı olmakla beraber ,ilkbaharda toprağın hazır olmaması,henüz ekim yapılamayacakken tohumların çimlenmesi gibi problemlerle karşılaşılmaktadır.

I V- Tohum tavalarına ekim:

Süzek, su göllenmeyen, drenaj problemi olmayan, iyi hazırlanmış parsellere doğrudan ekim yapılabilir. Ancak geçirgenliğinden endişe edilen,su tutma kapasitesi yüksek topraklarda sırta ekim veya masuraya ekim yapmak daha doğrudur. Sırta ekim için düzlenmiş çizi sırtları, masuraya ekimde ise 100, 120 cm. civarında eni olan masuralar hazırlanarak ekim bunların üstüne yapılır. Planlama yapılırken sulama ,gübreleme, ilaçlama gibi uygulamalar düşünülerek boşluk veya yollar bırakılmalıdır.
İyi bir gelişmenin sağlanması ile çapa ve ot alımının kolayca yapılabilmesi için tohum sıraları arasında 25 cm. civarında aralık olmalıdır. Özel olarak hazırlanan çizi tahtaları kullanılarak 8 – 10 cm. derinliğinde çiziler açılır. Az ekilişlerde çiziler çapa ve ip yardımıyla da açılabilir. Açılan çizilere tohumlar bırakılarak ekim yapılır. Tohum sıklığı tohumun kalitesi,tohum yatağı ve arazinin durumu, çiftçinin kendi tecrübeleri ile doğrudan ilgilidir. Ortalama şartlarda 1 m. Uzunlukta en fazla 50 tohum, en az ise 25 tohum bulunması yeterli görülebilir. 1 kg. tohum yaklaşık olarak 4000 adettir. Bu değer tohumun yeknesak olup olmaması,o yılın yağış ve iklim şartları vb. ile değişirse de tohum ihtiyacının tespit edilmesi amacıyla kullanılabilir.
Çiziler kendi toprağıyla kapatılabilir. Ancak imkan varsa 1:1:1 oranında ince kum veya mil,yanmış ahır gübresi,funda toprağı karışımı ile hazırlanan harç ile kapatılırsa daha iyi olur. Kendi toprağıyla kapatıldığında yanmış gübre ile kapak atılmalıdır. Kapatıldıktan sonra orta ağırlıkta bir yuvak ile veya baskı tahtası ile bastırılmalıdır. Bu şekilde ekimi yapılmış parsellerde zaman zaman gezilerek aktif fare ve köstebek yuvası olup olmadığı kontrol edilmelidir. Fare deliği varsa akşamüzeri delikler kapatılır. Ertesi sabah yeni delikler gezilerek yem bırakılır.

V- Doğrudan aşı parsellerine ekim

Tohum ve toprak hazırlığı önceki gibi yapılır. Ancak sıralar arasındaki mesafe ile 1m. uzunluktaki tohum sayısı değişiktir. Çapalama, ilaçlama, aşı işçiliği, sökümün makinayla yapılıp yapılmayacağı gibi konular göz önüne alınarak planlama ve parselasyon yapılır. İyi bir gelişme ve rahat çalışılabilmesi için sıra araları en az 60 cm. olmalıdır. Olumsuz şartlar düşünülerek 1m.deki tohum sayısı da 25 civarında olmalıdır.
Ekim ve kapaklama önceden anlatıldığı gibi yapılır. Fare mücadelesinin dışında bahara kadar başka bir işlem yapılmamakla beraber şiddetli yağışlardan sonra su göllenmeleri kontrol edilerek, göllenmeye izin verilmemelidir.

2-1.2.2. ÇÖĞÜR VE AŞI PARSELLERİNDE BAKIM

Tohumların çıkışından önce otlanma görülür. Ot temizliği geciktirilmeden,otlar iyice köklenmeden yapılır. Ot temizliğinde tohumlar tam sürme aşamasında olduğundan, toprak tavlı iken yapılmasına,tohumların kımıldatılmamasına özen gösterilmelidir. Ot mücadelesi tohumlar toprak yüzeyine çıkmadan önce ot ilaçları kullanılarak da yapılabilir. Ot mücadelesi hafif bir çapalama ile birleştirilirse kış boyunca sertleşen toprak yüzeyi de gevşetilmiş olacağı için daha faydalı olur.
Tohumların çıkış gücü zayıf olduğu için toprak yüzeyi kuru bırakılmamalıdır. Mevsim yağışları yetersizse kısa süreli yağmurlama sulamalarla çıkışa yardım edilmelidir. Çıkıştan sonra bitkiler 10 cm. büyüklüğe geldiklerinde hafif bir seyreltmeye tabi tutulurlar. Bu esnada toprak yüzeyi havadar tutulmalı,ot mücadelesi ve çapalama ihmal edilmemelidir. Asıl seyreltme işi nispî nem düşmeye başladığında tamamlanır. Çöğür parsellerinde 1m. Sıra üzerinde 20-25 bitki,aşı parsellerinde ise 7-8 bitki bırakılması yeterlidir. Seyreltmede eşit mesafeler bırakmaya dikkat etmekle beraber,zayıf gelişen bitkilerin sökülerek iyi gelişenlerin yerinde bırakılması daha doğrudur. İkiz veya çok yakın çıkışlarda iyi gelişmiş olsalar bile seyreltme yapılmalıdır.
Yaz boyunca sulama,çapalama,hastalık ve zararlı kontrolleri ve gerekiyorsa ilaçlama yapılır. Sulamalarda az su verilmeli, göllendirmekten kaçınılmalıdır. İyi bir gelişme için ilk seyreltme ve çapadan önce dekara 25-30 kg. Amonyum sülfat gübresi bitkilerin yapraklarına değdirmeden atılır. Gelişme durumu takip edilerek haziran ayı içerisinde bir miktar azotlu gübre daha verilebilir.
Aşı parsellerindeki çöğürlerde aşıdan 10-15 gün önce toprak seviyesinden itibaren 20- 25 cm. yükseğe kadar olan dal ve yapraklar temizlenir. Bu işlem yapılırken gövde kabuğu fazla yaralanmamalıdır. Aşıdan 4-5 gün önce de hafif bir sulama yapılmalıdır.

2-1.3. AŞI ZAMANI VE AŞILAMA

Kiraz ve idris çöğürleri sürgün ve durgun göz aşılarıyla aşılanabilirler. Kışları çok sert geçmeyen yerlerde az sayılardaki çöğürler sürgün göz aşısıyla aşılanabilir. Ancak en uygun aşı durgun göz aşısıdır. Durgun göz aşısı teorik olarak temmuzun ikinci yarısından itibaren yapılabilirse de hem şaşırtılan çöğürlerde hem de o yılın çöğürlerinde ağustos sonlarına doğru yapılması pratik açıdan daha uygundur. Düzenli bakılan ve verimli parsellerde aşılama için en uygun dönem olan özsu hareketinin yavaşlaması zaten ağustos ayı sonlarını bulur. Çöğürlerin kabuğu da bu tarihlerde yeteri kadar kalınlaşmış ve pişkinleşmiştir. Eğer tutmayan aşılar için “ tamir aşısı “ düşünülüyorsa aşı zamanı eylüle sarkmamalıdır. Göller bölgesinde eylülün birinci yarısı içerisinde bile durgun göz aşısı yapılabilir. Daha sonraki tarihlerde ise ekonomik anlamda aşılama tamamen risklidir.
Parsellerde fazla azotlu gübre ve sulama yapıldığında aşılarda “ atma “ görülebilir. Bu yüzden gübreleme ve sulamada aşırılıktan kaçınarak,kontrollü ve yeteri kadar gübreleme ve sulama yapılmalıdır.

I. AŞI KALEMLERİ:

Aşı kalemlerinin kişilerin kendi bahçesindeki verimli ve adı belli ağaçlardan alınması en uygun yol olmakla beraber, bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bakımlı, düzenli verim veren ve meyve kalitesi mükemmel , hastalık ve zararlılardan korunmuş ağaçlardan kalem alınmalıdır. Kalemler ağaç tacının dış kısımlarından alınır. İç ve alt kısımlardaki sürgünler iyi güneşlenemediği için gözler iyi gelişmemiş ve pişkinleşmemiştir. Çok aşırı gelişip kalınlaşmış sürgünler de uygun değildir. Çeşide has kabuk rengini taşıyan,iyi gelişmiş, orta kalınlık ve uzunluktaki bir yıllık sürgünler iyidir.
Ağaçtan alınan kalemlerin 1/ 3’ lük uç kısmı ile 1/ 3 lük dip kısmının kullanılmaması daha iyidir. Kalemin ortasındaki sağlıklı ve gelişmiş gözler aşıda kullanılmalıdır. Kesilen kalemlerin yaprakları birkaç milimetre sap göz üzerinde kalacak şekilde makas veya bıçakla kesilir. Kalem nakledilecekse dip ve uç kesimi yapılmadan nakledilir. Hazırlanan kalemlerin aşıda hemen kullanılması daha iyi olmakla beraber, bazen kalemlerin bir müddet muhafazası gerekebilir. Bu durumda izoleli kaplar içine ıslak perlit doldurularak kalemler bunun içinde taşınıp korunabilirler. Telis çuval veya uzun süre ıslak kalabilen kaba kalın bez parçalarına sararak sık sık ıslatmak ,çok katlı gazete kağıdına sarıp ıslatmak gibi tedbirlerle kalemleri 1 –2 gün korumak ve nakletmek mümkündür.

II. AŞILAMA VE BAĞLAMA:

Aşı temizliği yapılan ve birkaç gün önce hafifçe sulanan bitkilerde uygun yükseklikte ve düzgün bir yerinden “ T “ açılır. T ‘ nin yerden yüksekliği değişebilirse de 15 cm. civarında olması yeterli bir ölçüdür. Kalemden usulünce çıkarılan göz dikkatlice incelenir. Sürgün taslağını oluşturacak olan “ düğme “ göz kabuğunda olmalıdır. Bu görüldükten sonra göz yerine yerleştirilir.
Eskiden bitkisel rafya kullanılmakla beraber,esnek olmaması ve bağ çözümünde geç kalındığında boğma etkisi göstermesi sebebiyle yerini plastik şeritlere bırakmıştır. Bağ tatlı bir sertlikte yapılmalıdır. Aşılanıp bağlandıktan sonra hafif bir sulama çok faydalıdır. Aşılamadan itibaren 21 gün geçtikten sonra bağlar çözülebilir. Bağ çözümünde istenirse tutmayan bitkilere “ kontrol “ veya “tamamlama “ aşısı yapılabilir. Çok çeşitle çalışılmışsa, kontrolde sadece vişne aşılanarak kolaylık sağlanabilir.

2-2. DİĞER KİRAZ ANAÇLARI

Ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmamakla beraber,ileride yaygınlaşacağı beklenen diğer kiraz anaçlarından da bahsetmek gerekir. Bunlardan bazıları ülkemize çok önceki yıllarda girmiş ancak bazı sebeplerden dolayı yaygınlaşamamış; bazıları ise ön denemeleri yapılmak üzere yeni girmiştir.
1- COLT: Pek çok kaynakta bahsedilmekle birlikte ülkemizde yaygınlaşmamıştır. Avrupa ve Amerikada belirli miktarlarda kullanılmıştır. Kuşkirazı anaçlı ağaçlara göre % 30 - % 40 daha küçük taç yapar. Bütün çeşitlerle iyi aşı uyuşması gösterir. Gençlik kısırlığı dönemi kısa, meyveleri daha iridir. Ülkemizde yaygınlaşamama sebebi colt’un kök kanserine duyarlılığıdır.
2- SL- 64 (sainte Lucie 64 ) : Seleksiyonla elde edilmiş bir idris klonudur. Sert dokulu kirazlara da vişnelere de iyi anaçtır. Kalkerli, kurak topraklara da iyi drene edilmiş ağır topraklara da uyum gösterebilir. Mazzard ve kuşkirazından daha küçük taç yapar. Genel özellikleri bakımından idrise benzemekle beraber, tekdüze ağaçlar meydana getirmesi ,vejetatif olarak çoğaltma imkanı olması iyi özellikleridir. Bu anaç ülkemize eski yıllarda girmekle birlikte halen bu anaçla kurulu bahçelerimiz yoktur. Adi idris yerine bu anacın kullanılmaması büyük bir kayıptır. Önümüzdeki yıllarda özellikle vişne anacı olarak yaygınlaştırılması ile zaten idris anaçlı bahçe tesisini daha çok seven bölgelerde kiraz anacı olarak kullanılması çok faydalı olacaktır.
Biz henüz SL –64’ ü kullanamamışken SL –605 numarasıyla yeni bir klon seçilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Önümüzdeki yıllarda bu klonun da ülkemize girerek yaygınlaşması beklenmelidir.
3- MAZZARD F . 12 / 1: Yabani kirazlardan seleksiyonla elde edilmiştir. Kuvvetli gelişir ve bütün çeşitlerle aşı uyuşması iyidir. Bakteriyel kansere dayanıklı olduğu bildirilmektedir. Mistleme ve yeşil çelikle çoğaltılabilmektedir. Bu anaç da ülkemizde yaygınlaşamamıştır. Tekdüze ağaçlar meydana getirmesi ve seçilmiş bir anaç olması vejetatif olarak çoğaltılabilmesi gibi üstünlükleri olan bu anacın yaygınlaşmaması da bir kayıptır.
Anaçlar konusunda diğer dünya ülkelerinde çok geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmekte ve yeni yeni anaçlar geliştirilmektedir. Bu çalışmalar dört ana grup altında özetlenebilir
1 - Mazzard anaçları - ( Prunus Avium )
A - Tohum seleksiyonları
- Amerikada sellekte edilenler. Mazzard no= 570 , OCR 1
- Fransada sellekte edilenler. Pontavium ( Fercahun ), Pontaris (Fercadeu )
- Almanyada sellekte edilenler. Gi 81,82,84,90,94
B – Vejetatif üretilebilen mazzardlar
- F 12/1 ve Charger
- Cristimar IAI
2 - Mahalep anaçları ( Prunus Mahaleb )
A - Tohum seleksiyonları
- Amerikada sellekte edilenler .Mahaleb 900
- Fransada sellekte edilenler .SL 405
- Almanyada sellekte edilenler. Alpruma, Heiman 10
B - Vejetatif üretilebilen mahlepler
- SL – 64
- Dunabogdany
3 - Tohum anaçları
- VG – 1 ( VT 1 )
- B - Vejetatif üretilebilen vişne anaçları
- Tabel / edabriz
- Weiroot ( 10,13,14,53,72,158 )
- Vladimir
- Stockton morello
- CAB seleksiyonları (CAB –6 p, CAB 11 E )
- Anaç olarak kullanılan kültür çeşitleri ( Montmorency , Oblacinska )
4 – Prunus hybrid anaçları
lep tipleriyle yarışacak şekilde toleranslıdır. Clon 14,39,60,97’nin kış soğukları ve kansere mazzard ve colt’dan daha dayanıklı olduğuna inanıldı. Bu serinin ağaçları genellikle colttan erken ürünlendiler ve verimli oldular.
M X M 14 ( Brokforest veya maxma delbart 14 )
Serinin pek çoğundan bodurdur. Popülaritesi Fransa ve amerikada pek çok orijin anacı yakalamıştır.Michigan denemelerinde üzerine aşılanan kiraz ve montmorency ağaç bedenlerini küçültmüştür. Ürün fazlalığı sağlamakla beraber montmorency ‘de meyve bedenini küçültmüştür.
M X M 14 üzerindeki ağaçların yapraklarında yaz ortasında stres görülmüştür. Bu stresin sebebinin ileri dönem uyuşmazlığı olduğu düşünülebilir. Fransa’daki denemelerde kloroza iyi dayanım göstermiş, meyve ağırlığı da diğer anaçlarınkiyle aynı olmuştur. Meyve üretiminin başlaması SL-64’den iki yıl daha erkendir. Ağaç büyüklüğü mazzard F 12/ 1 in % 40- 60’ı , SL64’ün % 60- 80’i kadar olup yarı bodurdur. Fransa’da ağaç büyüklüğü ( Burlat çeşidinin ) MXM 14 ve colt’ta aynı olmuş; Michiganda MXM 14 üzerindeki montmorency Colt üzerindekinden daha bodur olmuştur. MXM 14’ün bir miktar *** verdiği bildirilmektedir. Phytophtora ve bakteriyel kansere daha dayanıklıdır.
7- GİSELA ( GİESSEN) SERİSİ:
1965 yılından beri Almanya’da yürütülen çalışmalar sonucu elde edilmiştir. Uygun ortamlarda muhafaza edilen polenler, bir tarafları camekanla kapatılmış ebeveyn ağaçlara elle uygulandılar. Bu usulle birçok ilginç hybrit anaç üretimi mümkün oldu. Bunlar korunarak uygun olanları daldırma, yumuşak çelik,odun ve kök çelikleriyle üretime alındılar. Yapılan testler sonucu başarılı melezlenenler(iyi hybritler) hedelfingen veBüttners Rote Knorpel çeşitleriyle aşılanarak ağaç büyüklüğü ve verimli,ilik yönünden etkili olanlar seçildiler.
Geissende yapılan yoğun çalışmalardan sonra 13 klon tipi Amerika ve Avrupa da test edilmek üzere piyasaya çıkarıldı.
GİSELA –5 ( 148/2 ) : yarıbodurdur. P. Ceracus x P. Canescens hybrididir. Almanya bahçe denemelerinde; 5. Yıldan sonra F 12/1’in %50’si kadar taç genişliği gösterdiği bildirilmiştir. Almanya denemeleri ağır killi ve oksijensiz ortamlara uygun gelmeyeceğini göstermiştir. Phytophtora zararlanması görülmüş fakat PNRSV VE PDV enfeksiyonlarına biraz toleransı görülmüştür.
Parlak bir geleceğe sahip olan bu bodur klon anacıyla ilgili daha yoğun testler yapılmalıdır.
8- GEMBLOUX SERİSİ
Belçika’da süs amacıyla kullanılan 220 tip içerisinden 1963 den beri yapılan çalışmalarla seçildiler. Orijinleri Japon yadır. Kolay vejatatif üretilme, kiraz ve vişnelerle aşı uyuşması, kültür çeşidinin verim ve büyüklüğüne etkisi, bakteriyel kanser ve diğer hastalıklara dayanımı, *** verme eğilimi, toprak ve iklim şartlarına uyumu yönünden uzun yıllar denendikten sonra GM 8, GM 9, GM 61/1, GM 79 klonları olumlu bulunarak Avrupa ve Amerika’da daha yaygın testler için sunuldular.
GM klonları yumuşak odun çeliğiyle çoğaltılabilir. GM 79 en iyi Haziran başında; GM 9 ile GM 61/1 daha geç büyüme sezonunda daha başarılı üretilirler.
GM 9 (İNMİL) : Hibrid bir anaçtır. Bodurluk sağladığı görülerek seçilmiştir. Bölgelere ve çeşide bağlı olarak ağaç bedeni F 12/1’in 2/3’ü veya ¾ ‘ü kadar olmuştur. Belçika’da uzmanlar hektara 740 bitki sıklığıyla bahçeler kurmuşlardır. Üzerine montmorency vişne çeşidi aşılandığında verimli topraklarda F12/1’in 2/3’ü veya ¾’ü kadar büyümüş, fakir topraklarda ise sadece % 30’u kadar gelişme göstermiştir. Tecrübeli çiftçilerin sulama, budama ve bakım tedbirleriyle ağaç bedeni büyüklüğü kontrol edilebilir.
İnmil üzerindeki ağaçların temel problemi seyrek dallanma ve dik büyüme habitusudur. Genellikle uyuşma iyi, ancak Early Rivers ile uyuşmadığı bildirilmiştir. Belçika denemelerinde erken ürünlenme, verimlilik, ortalama verimin yüksekliğini gösterdiysede; Amerikadaki denemelerde diğer yeni anaçlara göre verime yatmanın geç olduğu gözlenmiştir.
İnmil, kirecin sebep olduğu kloroza orta derecede hassas; kış soğuklarına Damil ve Camil’den daha hassastır. Islak topraklarda iyi büyümez ve Phytophtora’ya çok hassastır.Aynı güçte büyüme istenirse düzenli budama ve kazığa ihtiyaç duyarlar.
GM 61/1 ( DAMİL): Orta güçte anaçlardır. F 12/1’in yarısı veya 2/3’ü kadar büyürler. Dikim yoğunluğu olarak hektara 370 – 570 adet bitki önerilmektedir.
Yumuşak çelikle üretilebilmektedir. Fransadaki denemeler bu anaç üzerinde erken ürünlenmenin iyi olduğunu göstermekle beraber her nasılsa Amerika’daki gözlemlerde diğer bodur anaçlara göre,erken ürünlenmeme, zayıf ürünlenme,yıllık verimin azlığı görülmüştür.
Damil toprağa yeterli tutunmakla beraber ilk birkaç yıl kazık ister. *** çıkarma eğilimindedir. Yüksek pH’ya orta hassas,fakat Phytophtora’ya yeterli (orta-ılımlı) dayanıklıdır. Crown gal ve kumlu topraklara hassastır. Kış soğuklarına dayanımı iyidir.
GM 79 (CAMİL ) : Belçika denemelerinde F 12/ 1’in 1/3’ü veya 2/3!ü kadar büyüklükte ağaçlar oluşturmuştur. Camil üzerindeki ağaçlar budama yönünden f 12/1 gibi davrandılar. Amerika denemelerinde F12/1’in % 70’i kadar büyüdüler. Belçikalı araştırıcılar dikim sıklığı olarak hektara 300-450 bitki önerdiler.
Kiraz çeşitleriyle uyuşması iyi ise de Kanada çeşidi Summit ile uyuşmazlık bildirilmiştir. Erken ürünlenme ve verimlilik çok iyidir. Ancak ıslak topraklara tahammülsüzdür ve Phytoptora’nın neden olduğu ölümler görülmüştür. Kış soğuklarına mukavemeti iyidir ve kazık istemez. Fazla *** çıkarması da problemdir.
Gerek Ülkemizde gerekse diğer dünya ülkelerinde araştırma ve ıslah çalışmaları çok hızlı bir şekilde sürüp gitmektedir. Her an yeni anaçlar ve çeşitler elde edilebilir.

kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
16 Kasım 2007       Mesaj #3
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
3 - BAHÇE KURULMASI

Kiraz yetiştiriciliğinde problemlerin büyük kısmı henüz bahçe kurulurken yapılan hatalara dayanmaktadır. Tek çeşitle bahçe kurulması, genellikle derin dikim ve ilk yıllarda ağaçların terbiye edilmemesi , gövde yaralanmalarının önemsenmemesi başlıca kuruluş hataları olarak ileriki yılların verim ve ağaç sağlığını etkilemektedir.
Kiraz bahçesi kuruluş aşamasında iyi bir planlama yapılmalı ve ilk yıllarda gerekli kültürel tedbirler ihmal edilmemelidir.
Ülkemizde genellikle eski bahçeler tek çeşitle kurulmuştur. Tek çeşitle bahçe kurulması yetersiz döllenme ve/veya hiç döllememeye sebep olduğu gibi , pazara kiraz arzı da kısa bir döneme inmektedir. Hasada yakın dönemde dolu veya yağmur yağışları olursa üreticiler büyük zarar görmektedir. Bu yüzden hiçbir yetiştirici tek çeşitle kiraz bahçesi kurmamalıdır. Her bahçede en azından 4-5 çeşit yer almalı; bu çeşitlerde birbiri ile uyuşur ( birbirini döller ) çeşitler olmalıdır.

3-1. ÇEŞİT SEÇİMİ

Kiraz bahçesi kurulurken her çiftçinin gönlünde zaten bir temel çeşit bulunmaktadır. Bu yüzden bahçede bir çeşidin ağırlıklı olarak yer alması doğaldır. Ancak kiraz çeşitlerinin hemen hemen hepsi kendisiyle uyuşmadığı gibi; grup kısırlığı da sökonusudur. İyi bir döllenmenin sağlanması, ekolojik faktörlerden kaynaklanan riskin azaltılması, 6 hafta süreyle pazara kiraz arz edilmesi, hasatta işçilik vb. yönden sıkışmamak için iyi bir çeşit planlaması lazımdır. Bu bölümde ülkemizde bulunan çeşitlerin özellikleri anlatılmıştır.
I- EDİRNE : Çok erkencidir. Verimli, yarı dik orta kuvvete büyür. 19 Mayıs civarında olgunlaşır. Şarabi renkli, yuvarlakça, 3-4gr. (3,28gr.) ağırlığında meyveleri vardır. Bütün bölgelere önerilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Kendine kısırdır. Vista, Van, Karabodur, Merton Marvel, B.Gauçher, Noirde Guben, Merton Bigarreaus, Merton Late ile döllenir. Bu yüzden korunmalıdır.
II- TURFANDA : Çok erkencidir. Verimli, dik ve kuvvetli gelişir. 21 Mayıs civarında olgunlaşır. Meyveleri morumsu- şarabi renkte, kalp şeklinde, orta sertlikte , 3-4gr ( 3,72gr ) ağırlığındadır. Bütün bölgelere önerilebilir. Çok erken çiçeklenir. Kendine kısırdır. Early Burlat, Noirde Guben ve Merton Premier ile döllenir. Kuş zararından korunmalıdır.
III- EARLY BURLAT : Çok erkenci grupta yer alan en iri meyveli en kaliteli çeşittir. Bu özellikleriyle bahçelerde en azından birkaç fert bulunması önerilir. Ayrıca düşük rakımlı yerlerde kapama bahçe kurulması da düşünülebilir. 24 Mayıs civarında olgunlaşır. Ağacı yarı dik ve kuvvetli gelişir. Ağacı çok verimlidir. Hatta bazı yıllarda çok sık meyve bağladığı için meyve iriliği azalır. Meyveler sert, parlak kırmızı renkli, iyi kaliteli ve 6-7gr ( 6,38gr ) ağırlığındadır. Çok erken çiçeklenir. Turfanda, Merton Premier, Noir de Guben ile döllenir.
IV- STARKİNG HARDY GİANT : Erken olgunlaşır. ( 27 Mayıs )Meyvesi 5-6gr ( 5,62gr ) ağırlığında, sert, koyu kırmızı, biraz ince uzun şekilli kalitelidir. Ağacı yarı dik ve kuvvetli gelişir, verimlidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Noir de Guben, vista, berryessa ile döllenir.
V- DURANO Dİ CESENA: Ağacı yarı dik- yaygın ve kuvvetli gelişir. 28 Mayıs civarında olgunlaşır. Meyvesi 6-7 gr. Ağırlığındadır. ( 6.10 gr. ) Parlak koyu kırmızı renkli,lezzetli,sert, yuvarlarca-kalp şeklinde ve kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Noir de Guben, vista, B.Gaucher ile döllenir.
VI- VİSTA: Ağacı yaygın ve orta kuvvette gelişir. Mayıs sonunda olgunlaşır. Meyveleri 5-6 ( 5.31 ) gramdır. Sert,parlak koyu kırmızı renkte,geniş kalp şekilli,verimlidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Van, Bing, B.Napolyon, Berryessa ile döllenir. ÜNİVERSAL DONÖR’ dür. (Kendisiyle aynı zamanda çiçeklenen bütün çeşitleri döller.) Bu özelliği nedeniyle bahçelerde bulunması faydalıdır.
VII- MERTON PREMİER: Ağaçları orta kuvvette,yukarı doğru ve yaygın olarak gelişir. Haziran başında olgunlaşır. Meyveleri 5-6 gr.( 5.27 gr. ) ağırlığında,orta sert, koyu kırmızı-mor renkli,kalp şeklindedir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Noir de Guben,Van, Bing ile döllenir.
VIII- CORUM : Ağaçları çok kuvvetli,yukarı doğru ve yaygın olarak gelişir. Haziranın ilk haftasında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 (6.68 gr. ) ağırlığındadır. Sert etli ,donuk sarı zemin üzerine parlak kırmızı renkli,kalp şeklindedir. Orta mevsimde çiçeklenir. Van,B.Napolyon,Bing,Vista ile döllenir.
IX- MERTON BİGARREAU : Ağaçları kuvvetli ve yaygın gelişir. Haziranın ilk haftasında olgunlaşır. Meyveleri iri, 6-7 gr. ( 6.98.gr. ) ağırlığındadır. Sert etli, koyu kırmızı-kahverengi,yuvarlakca, kalp şeklinde çok iyi kalitelidir. Dünyanın en parlak renkli kirazı diye isimlendirilmiştir. Orta mevsim kirazlarının en iyisidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Geç çiçeklenir. B.Gaucher,Lambert,Merton Late,Noble ile döllenir.
X- BERRYESSA : Ağaçları kuvvetli,yukarı doğru ve yaygın gelişir. 7 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 gr. ( 6.84 gr. ) ağırlığındadır. Verimli,sert etli, siyaha yakın koyu renkli,kalp şeklinde ,kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir.Vista,Van , Bing ile döllenir.
XI- NOİR DE GUBEN : Ağaçları orta kuvvette yaygın olarak gelişir. 10 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 5-6 ( 5.65 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimlidir. Sert etli,siyah renkli,yuvarlak meyvelidir. Kendine has bir aromaya sahiptir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Erken çiçeklenir. Stella, Van, Bing ile döllenir. ÜNİVERSAL DONÖRDÜR. Bu sebeple bütün bahçelerde yer alması faydalıdır.
XII- VAN : Bütün dünyada yaygın olarak yetiştirilen bir çeşittir. Ağacı yarı dik,yaygın ve kuvvetli gelişir. 12 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.91 gr. ) ağırlığındadır. Süper verimlidir. Sert, parlak kırmızı, yuvarlak-kalp şeklinde ve çok iyi kalitededir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Bing,Lambert,Noir de Guben ile döllenir.
XIII- BİNG : En çok Amerika’da yetiştirilmekle beraber, bütün dünyada yaygındır. Amerikanın ihraç kirazıdır. Ağacı kuvvetli,dik ve biraz yaygın gelişir. 13 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.28 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimli bir çeşittir. Çok iyi lezzetli ,sert etli, siyaha yakın parlak koyu kırmızı,kalp şeklinde,çok iyi kalitelidir. Orta mevsimde çiçeklenir. Bahçe planlamalarında dikkate alınması gereken bir çeşittir. Vista ,Van, Noir de Guben ile döllenir.
XIV- BİGARREAU NAPOLEON : Ağaçları kuvvetli,yukarı doğru-yaygın gelişir. 13 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 gr. ( 6.27 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimlidir. İyi lezzetli,donuk sarı zemin üzerine canlı karmen kırmızısı renkli, kalp şeklindedir. Aşırı soğuk olmayan bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Van, Vista, Noir de Guben ile döllenir.
XV- BİGARREAU GAUCHER : Ağacı kuvvetli ve dik gelişir. 13 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 gr. ( 6.25 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimlidir. Koyu kırmızı- siyah renkli,yuvarlak kalp şeklindedir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Merton Bigarreau,Lambert, Merton Late, Noble ile döllenir. ÜNİVERSAL DONÖR’dür. Bu sebeple bahçe planlamalarında dikkate alınmalıdır.
XVI- NOBLE : Ağacı zayıf ve yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.41 gr. ) ağırlığındadır. Meyvesi çok iyi lezzetli, çok sert , koyu morumsu – siyah renkli,kalp şeklinde ve çok yüksek kalitelidir. 0900 Ziraat çeşidi ile tesis edilen bahçelerde dölleyici olarak yer alması tavsiye edilir. Geç mevsimde çiçeklenir. B.Gaucher, Lambert, Merton Late ile döllenir.
XVII- BELLA Dİ PİSTOİA : Ağacı kuvvetli, dik ve biraz yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 6-7 gr. ( 6.11 gr. ) ağırlığındadır. İyi lezzetli,sert, parlak sarı zemin üzerine pembemsi-kırmızı renkte,yuvarlakça iyi kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Noir de Guben,Vista, B.Gaucher ile döllenir.
XVIII- KARABODUR : Ağacı çok kuvvetli, dik ve yuvarlak gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyve ağırlığı 7-8 gr. (7.46 gr. ) ağırlığındadır. Orta derecede verimlidir. Sert, parlak, limon sarısı zemin üzerine kırmızı- pembe renkli, genişçe kalp şeklinde, lezzetlidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Geç dönemde çiçeklenir. Van, Merton Late, B.Gaucher ile döllenir.
XIX- MERTON MARVEL : Ağacı zayıf ve yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 6-7 gr. (6.23 gr. ) ağırlığındadır. Verimli bir çeşittir. Lezzetli, sert etlidir. Koyu kırmızı- morumsu renkli,kalp şekilli,kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Geç mevsimde çiçeklenir. B.Gaucher,Merton Late, Noble ile döllenir.
XX- KARAGEVREK : Ağacı kuvvetli,yuvarlak taçlı,yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 7-8 gr. ( 7.78 gr. ) ağırlığındadır. Orta derecede verimlidir. Lezzetli,çok sert etli, siyaha yakın koyu morumsu-kırmızı renkli,fıçı şeklinde,iyi kalitelidir. Geç mevsimde çiçeklenir. Hasada yakın dönemde yağmur almayan yerlere tavsiye edilebilir. B.Gaucher ve Vista ile döllenir.
XXI- LAMBERT : Ağacı kuvvetli ve dik gelişir. 18 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 7-8 gr. ( 7.6 gr. ) ağırlığındadır. Ağacı çok verimlidir. Lezzetli,çok sert,koyu morumsu-kırmızı renkte,kalp şeklindedir. Geç mevsimde çiçeklenir. Hasada yakın dönemde yağmur almayan yerlere tavsiye edilir. 0900 Ziraat ile bahçe tesislerinde mutlaka dikkate alınmalıdır. Van,B.Gaucher,Merton Late ile döllenir.
XXII- MERTON LATE : Ağacı çok kuvvetli,yarı dik-yaygın gelişir. 20 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 5-6 gr. ( 5.76 gr. ) ağırlığındadır. İyi lezzette,sert etli,donuk sarı zemin üzerine parlak pembemsi-kırmızı renkli,yuvarlakça şekilli ,kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. 0900 Ziraat ile bahçe tesisinde dikkate alınmalıdır. B.Gaucher, M.Bigarreau, Lambert ile döllenir.
XXIII- 0900 ZİRAAT : Ülkemizin en popüler kiraz çeşididir. İhracatta “ Türk Kirazı “ Unvanını alan çeşidimizdir. Geçmiş yıllarda hatalı bahçeler kurulması sebebiyle verim düzensizlikleri görülmesine rağmen ihracat şansı çok yüksektir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Kuvvetli ve yaygın dallı gelişir. 0900 Ziraat, Akşehir Napolyonu, Dalbastı, Uluborlu, Salihli, Dereçine Kirazı, Pıs Pıs ve genel olarak Napolyon adıyla biline gelmiştir. Bütün bu isimlerle anılan kirazlar birbirine çok benzemekle beraber, farkları varsa belirlenmesi ve en kaliteli,en verimli, döllenmede müşkülpesent olmayanının seçilmesi amacıyla bir dizi araştırma başlatılmış bulunmaktadır. Bu araştırma en kısa zamanda sonuçlandırılarak “ŞAMPİYON” seçilmiş olacaktır. Gene bu çeşidimizin yeni bodur anaçlarla uyuşması ile ilgili geniş çaplı bir deneme de başlatılmış bulunmaktadır.
Meyvesi 8-9 gr. ( 8.2 gr. ) ağırlığındadır. Parlak koyu kırmızı renkli, meyve eti çok sert, gevrek, sulu, çok lezzetli ve kalitelidir. Çok geç çiçeklenir. Starks Gold, Merton Late, Lambert, Noble, Jübile, B.Gaucher ile döllenir.
XXIV- STARKS GOLD : Ağaçları yarı dik ve kuvvetli gelişir. 15 Hazirandan sonra olgunlaşır. Ereğli’de önemli miktarlarda üretilmekte ve işlenmektedir. Meyveleri 3-4 gr.ı ( 3.4 gr. ) ağırlığındadır. Meyve eti sarı renkli, serttir. Sofralığın yanısıra reçel yapımı ve salamura olarak değerlendirilmektedir. Endüstri çeşidi olarak gittikçe öneminin artacağı düşünülmektedir. 0900 Ziraat ve B.Gaucher ile döllenmektedir
XXV- STELLA : Ülkemizde kısmen yaygınlaşmış tek kendine verimli çeşittir. Ağacı yarı dik,yaygın ve orta kuvvette gelişir. 10 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.2 gr. ) ağırlığındadır. Meyve eti sert,lezzetli,parlak koyu kırmızı renkli,fıçı şeklinde,çok iyi kalitelidir. Yağış endişesi yoksa ,ağacında özelliklerini kaybetmeden bir süre bekletilebilir. Meyve kalitesi ve kendine verimliliği yönünden tavsiyeye değer bir çeşittir. Orta mevsimde çiçeklenir. Ayrıca Vista ve Noir de Guben ile de döllenir.

Çeşitlerin tanıtılmasından sonra 0900 Ziraat ağırlıklı bir bahçede ideal çeşit kompozisyonu ile ilgili bir öneri yapılabilir. Böyle bir bahçede esas çeşit % 60 civarında; diğer çeşitlerin de % 40 civarında olması iyi bir oran olarak kabul edilebilir. Starks Gold, Merton Late, Lambert, Noble, Jübilee, B.Gaucher 0900 Ziraatın dölleyicileri olarak bahçede mutlaka yer almalıdır. Bunun yanında don, dolu,yağmur vb. risklerinin azaltılması amacıyla değişik zamanlarda olgunlaşan ve Pazar değeri yüksek olan Early Burlat,Vista, Merton Bigarreau, Noir de Guben,Stella, Van, Bing, B.Gaucher çeşitleri de bahçede değişik miktarlarda bulundurulmalıdır. Sayılan çeşitlerden Vista, Noir de Guben ve Bigarreau Gaucher kendileriyle aynı zamanda çiçek açan bütün çeşitleri iyi döllediklerinden dolayı ( Üniversal Donör ) zaten bahçede bulunması mutlak faydalı çeşitlerdir.
Kısaca özellikleri tanıtılan çeşitler az veya çok ülkemize girmiş ve bazıları da bazı bölgelerimizde yaygınlaşmıştır. Ancak ıslah çalışmalarıyla son yıllarda geliştirilen ve henüz ülkemizde pek bilinmeyen bazı çeşitler de önümüzdeki yıllarda yeni çeşitler olarak karşımıza çıkacaktır. Bu yüzden onların da kısaca tanıtılması faydalı olacaktır.

A- KENDİNE VERİMLİ OLMAYAN ÇEŞİTLER:

Arcina ( Fercer ), Colney ,Kordia, Kristin, Regina, Summit, Sylvia, Chelan, Cashmere, Glacier, Rainier gibi çeşitlerden son yıllarda çok bahsedilir olmuştur. Önümüzdeki yıllarda bu çeşitlerin çoğunun ülkemizde deneme ve üretimlerinin yapılması muhtemeldir.
ARCİNA : Fransada ıslah edilmiştir. Ağaçları çok güçlü,yarı dik gelişir. Dallanma orta sıklıkta,dal açıları iyidir. Ürünlenme erken yıllarda zayıf,olgunlukta iyidir. Çiçeklenme dönemi erken- orta , Burlattan hafifçe öncedir.
Meyve çok iri ve düzgün,meyve üst rengi kırmızı-mor, hafifçe çizgili, et rengi kırmızıdır. Böbreğimsi şekilli ve yağmur çatlamasına hassastır. Olgunlaştıktan sonra ağaçta fazla duramaz. Burlattan 17-18 gün sonra olgunlaşır. Van ve Early Burlat döller.
COLNEY : İngiltere'de ıslah edilmiştir. Ağaçları ılımlı-güçlü büyür. Habitusu yarı dik ancak olgunlukta yaygındır. Bakteriyel kansere dayanıklıdır. Erken ürünlenme ve verimlilik normaldir.
Meyve iri, siyah-mor renkli,sert ve orta lezzettedir. Olgunlaşma geçtir. Üniversal donörlerle ve stella ile döllenir.
KORDİA : Çekoslovakya'da ıslah edilmiştir. Ağaçları gençken çok güçlü ve uzun gelişir,yaşlandıkça yuvarlaklaşır. Geç çiçek açar ve çok verimlidir.
Meyve kalp şekilli,üst rengi karmin kırmızısı ile koyu violet rengindedir. Et rengi kırmızı,pembe çizgilidir. Meyve sert,mükemmeldir. Hafifçe aromalı lezzette,şeker ve asit dengesi iyidir. Burlattan 26-28 gün sonra olgunlaşır, Regina ile döllenir.
KRİSTİN : USA’ da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü ve kış soğuklarına da dayanıklıdır. Orta dönemde çiçeklenir. Meyveleri iri,koyu kırmızı veya mor-siyah çok cazip görünüşlüdür. Meyve eti koyu kırmızı,sert,özlü,sulu,tatlı ve çok iyi yeme kalitesindedir. Küçük çiçek çukuru vardır. Yağmur çatlamasına hafif hassastır. Burlattan 16-18 gün sonra olgunlaşır.
RAİNİER : USA’ da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü yarı yaygın gelişir. Erken dönemde çiçeklenir ve yüksek verimlidir. Meyve iri, olgunlukta çatlamaya hassas, meyve zemin rengi sarı ,yüzü kırmızı-pembedir. Meyve eti sert,beyaz-sarı renkli,suyu renksiz çok iyi lezzettedir. Çekirdek küçük ve hafifçe serbesttir. Burlattan 18-20 gün sonra olgunlaşır. Bing ve Van ile döllenir.
REGİNA : Almanya'da ıslah edilmiştir. Güçlü ve yüksek büyür. Ağaç piramidal formlu,yaygın ve sarkık dallıdır. Mükemmel verimlidir. Meyve irice,bir yüzü basık,düşük çatlama eğilimindedir. Koyu kırmızı-siyah renkli, sertçe, sulu, aromatik, tatlı lezzettedir. Geç veya çok geç dönemde çiçeklenir. Summit ile döllenir.
SUMMİT : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü-çok güçlü gelişir. Gençken dik habitusludur. Orta mevsimde çiçeklenir,orta –geç ürünlenir, verimlilik normaldir. Meyve çok iri ve kalp şekillidir. Çatlamaya hassasiyeti ortadır. Meyve rengi parlak kırmızı,çok cazip parlaklıkta,orta sert,kabuğa yakın eti pembe,çok tatlı,tam olgunluktan önce aromalıdır. Burlattan 16-18 gün sonra olgunlaşır. Van ile döllenir.
SYLVİA : Kanada’da ıslah edilmiştir. Ağaçları yarı kompakt,kararlı verimlidir. Bu yüzden sık dikim sistemleri için de kullanılmıştır. Meyve iri-çok iri,koyu kırmızı renkli,sert dokulu,iyi lezzettedir. İyi depolanabilme kabiliyetindedir. Yaprak dağılımı ve düzeni meyveleri güneş yanmalarından korur. Burlattan 16-20 gün sonra olgunlaşır.
CHELAN : USA’ da ıslah edilmiştir. Kaliforniya ve Washington'da bahçeleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Meyve orta iri ,koyu kırmızı,yüksek kalitelidir. Bing’den birkaç gün sonra çiçeklenir,10 gün önce olgunlaşır. Büyük miktarlarda çiçeklenir ve çiçeklenme uzun sürer. Bu özelliği sebebiyle fazla meyve tuttuğu ve dolayısıyla meyvesinin fazla irileşemediği düşünülmektedir. Yağmur çatlamasına nispeten dayanıklıdır. Van ve Rainier ile döllenir.

B – KENDİNE VERİMLİ ÇEŞİTLER

CASHMERE : Orta irilikte,koyu kırmızı,yüksek kalitelidir. Bingden birkaç gün sonra çiçeklenir ve 8-10 gün önce olgunlaşır. Geç çiçeklenmesi geç ilkbahar donları ve daha uygun döllenme şartları bakımından bir avantaj sağlayabilir. Soğuk zararına da oldukça dayanıklıdır. Ağacı açık ve yaygın gelişir. Bu iyi bir özelliğidir. Yağmur çatlamasına hassas olması,hasatta dökülmesi gibi bazı özellikleri sebebiyle kuşku uyandırdıysa da ,erken olgunlaşma,geç çiçeklenme,soğuğa dayanımı,uygun büyüme habitusu ,self-fertil olması gibi üstün özellikleriyle gelecek vaat etmektedir.
GLACİER : Şimdiye kadar tanıtılan kirazların içerisinde irileşme kabiliyeti bakımından en üstün olanıdır. 15-16 gr. Ağırlık ve 33 mm. Çap Nadir değildir. USA’ da kuzey Pasifik için uygun olduğu belirtilmektedir. Bing’den birkaç gün sonra olgunlaşır,bol verimlidir ve çok iridir. Geç çiçeklenir. Yağmur çatlamasına dayanımı ve soğuklama ihtiyacı bing gibidir.
CELESTE : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağacı güçlü fakat kompakt habitusludur. Erken ürünlenmemekle beraber olgunlukta yüksek verimlidir. Meyve iri kısa saplı, koyu renkli,orta sertlikte,çok iyi lezzetlidir. Kuru maddece zengindir. Burlattan bir hafta sonra olgunlaşır. Sık dikim sistemlerine uygundur.
İSABELLA : İtalya'da ıslah edilmiştir. Orta güçlü gelişir,dik habitusludur. Erken ürünlenir ve bol verimlidir. Meyvesi iri,kalp şeklinde,yağmur çatlamasına orta hassas,rengi parlak koyu kırmızı ve çok çekicidir. Meyve eti orta sert-sert ,kırmızı renkli ve tatlıdır. Burlat’tan 6 gün sonra olgunlaşır.
LAPİNS : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü,çok dik gelişme arzusundadır. Terbiye ile ancak frenlenebilir. Bol ürünlüdür ve erken çiçek açar. Meyve iri-çok iri,basık kalp şekilli, karın tarafı basık şekillidir. Çatlamaya düşük hassas,rengi koyu kırmızı,meyve eti çok sert,tatlı,sulu ve hafifçe asitlidir. Burlat’tan 25-28 gün sonra olgunlaşır.
NEW STAR : Ağaçları orta güçte, kompakt ve yaygın gelişir. Erken çiçek açar. Meyve iri, Van’a benzeyen küresellikte; yağmur çatlamasına oldukça hassastır. Meyve rengi parlak koyu kırmızı siyahımsı, meyve eti çok sert ve koyu kırmızı, tatlı ve aromalıdır. Çekirdek yarı serbesttir. Burlat’tan 13-15 gün sonra olgunlaşır.
SUNBURST : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağaçları orta güçte büyür. Yaygın habitusludur. Orta-orta geç dönemde çiçeklenir. Erken verim verir. Meyve iri, küresel, hafif kalp şeklinde, çatlamaya orta hassastır. Meyve zemin rengi hafif mat, meyve üst rengi parlak kırmızıdır. Yarı sert-sert etli, et rengi kırmızı, sulu, iyi lezzetli ve aromalıdır. Çekirdek oldukça küçük ve ete yapışıktır. Çok erken verime yattığı planlamalarda dikkate alınmalıdır. Burlat’tan 18-20 gün sonra olgunlaşır.
SWEETHEART : Kanada’da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü,oldukça yaygın habitusludur. Erken meyveye yatar ve bol verimlidir. Meyve kırmızı renkli ve orta iridir. Meyve eti kırmızı,sert,iyi lezzette,çatlamaya hassasiyeti düşüktür. Çok geç olgunlaşır. Burlat’tan bir ay sonra olgunlaşır.

3-2. DÖLLENME :

Halihazır bahçelerde en önemli problem verim azlığı ve düzensizliğidir. Bunun başka sebepleri de olmakla beraber en önemli sebep yeterli ve doğru dölleyici çeşit dikilmemesidir. Kiraz havzalarımızdan sadece Kemalpaşa'da bahçelerin çoğunda dölleyici çeşit vardır. Diğer havzalarımızdan Uluborlu'da nispeten dölleyicilere yer verilmiş; öbür havzalarımız bu konuya gereken önemi vermemiştir. Pek çok bahçemizde de dölleyici olarak uygun olmayan çeşitler dikilmiştir.
Döllenme kiraz bahçesi kurulmasında en önemli konudur. Birkaç çeşit hariç,kirazlar kendine kısırdır. Kendine kısırlığın yanısıra bir de grup uyuşmazlığı söz konusudur. Birkaç çeşit hariç kirazlar kendi kendini dölleyemezler. Dölleyici çeşit yoksa genellikle her 100 çiçekten 3-5’i meyveye dönüşür. Ekonomik anlamda her 100 çiçeğin 25’inin meyve bağlaması yeterli görülebilir. % 25-40 iyi verim; % 40’dan fazla meyve bağlaması ise mükemmeldir. Uygun şartlarda meyve tutumu % 70-80 olabilmektedir.
Bir çeşit kirazın yanına başka bir çeşidin dikilivermesi döllenme olacak demek değildir. Mutlaka iyi döllediği bilinen bir çeşit seçilmelidir. Çiçeklenme zamanlarının çakışması önemli olmakla beraber bu da tek başına bir ölçü değildir. Her çeşidin en iyi dölleyicileri çeşitler tanıtılırken belirtilmiş olup, ayrıca çeşit olgunlaşma tablosunda da dölleyici çeşitler numaralı olarak yer almıştır.
Çiftçilerimizin çoğu kendi tecrübelerine dayanarak bazı çeşitlerin 0900’ü döllediğini söylemektedir. Bu konuda çok fazla sayıda görüş olmakla beraber, bu görüşleri reddedecek veya tasdik edecek bilimsel çalışmalar yapılamamıştır. Ayrıca çok yaygın olarak bütün havzalarımızda “Van” dölleyici olarak dikilmiş olmakla beraber bu çeşidin 0900’ü döllemeyeceği bilinmektedir. Bazı yerlerde “kısa sap’ın “ bazı yerlerde “yabani kirazın” bazı yerlerde “gıllinin” bazı yerlerde “ Kara kirazın” bazı yerlerde “vişnenin” bazı yerlerde “Burunlu karanın” dölleme yaptığı söylenilmektedir.
Bu konu çok önemli olduğu için iş rivayet ve şansa bırakılamaz. Dölleyici çeşit seçimi için bazı standart ölçülere uyulması gerekir. Bu ölçüler şöyle sıralanabilir:
- Dölleyici çeşit de iyi bilinen standart bir çeşit olmalıdır.
- Dölleyici çeşit bilimsel çalışmalarla belirlenmiş, ispatlanmış bir çeşit olmalıdır.
- Dölleyici çeşitlerin de ekonomik değeri olmalıdır.
- Dölleyici çeşit bölge şartlarına uygun olmalıdır ( Pazar istekleri,yağmur durumu vs. )
- Bu teknik özelliklerin yanısıra dölleyici çeşitler çiftçi tarafından sevilen ve benimsenen çeşitler olmalıdır.
0900 esas alındığında bir tek dölleyici çeşit dikilmesi uygun değildir. Bazı dölleyici çeşitler daha fazla oranda dikilebilirler. Ancak mümkün olduğu kadar fazla dölleyici çeşidinin dikilmesi daha iyidir. Çünkü ekolojik şartlar (Hava ve çevre şartları) çeşitleri aynı şekilde ve aynı oranda etkilemezler. Bazı şartlarda Lambert daha etkili iken, bazı şartlarda Starks Gold, bazen Noble, bazen de diğerleri daha etkili dölleme sağlayabilirler.
Ağaç sayısı bakımından genel bir oran olarak dölleyici sayısı 1/9 şeklinde düşünülebilir. Ancak bu orana karar vermeyi pek çok faktör etkiler. Bu oran belirlenmeden şu hususlar dikkate alınmalıdır :
- Çevredeki bahçelerin durumu. ( kiraz bahçeleri var mı? dölleyici çeşit var mı? Neler var )
- Çiçeklenme zamanında arı yoğunluğu ve çiftçinin bahçesinde arı olup olmadığı,
- Tam çiçekte iken bölgenin yağmur düzeni
- Tam çiçekte iken bölgenin iklim kararlılığı (arı çalışabilecek mi, çiçeklenme döneminde don,sis, yoğun yağmur, sürekli rüzgar vs. olumlu ve olumsuz şartlar. )
- Çiftçinin genel bakım tedbirlerini mükemmel olarak yapıp yapamayacağı gibi şartlar göz önüne
Alınarak dölleyici oranı belirlenmelidir. Yukarıda sıralanan şartlar olumsuzlaştıkça dölleyici oranı artırılmalıdır.
Kirazlarda döllenmenin çok büyük bir kısmı (hemen hemen tamamına yakını) arılar tarafından sağlanmaktadır. Böyle olunca çiftçinin bahçesinde arı bulundurması bir zorunluluk olmaktadır. Kiraz çiftçisi arıcılıktan anlamıyorsa da çiçeklenme dönemini dikkate alarak her 3-4 dekar için bakımlı ve güçlü bir kovan hesabıyla arı kiralamalı veya arıcılarla anlaşma yoluna gitmelidir. Bazı çiftçiler tarafından arılar “hastalık taşıdığı” gerekçesiyle istenmemektedir. Bu durum sadece bal arıları ile ilgili değildir. Eğer gerçekten hastalık taşıyorlarsa bile bunun çözümü bal arılarına tepki göstermek değil bahçeleri bakımlı tutmak,kültürel uygulamaları zamanında yapmak,diğer zirai mücadele tedbirlerini almaktır. Zaten diğer yabani arıların ve diğer böceklerin ağaçları ziyaret etmesini önleyemediğimize göre sadece bal arılarını bahçeden uzak tutmaya çalışmamız da anlamsız olacaktır.
Tam çiçek dönemi kirazlar için tam anlamıyla bir “balayı” dönemidir. Bu yüzden bu döneme genel anlamda eksiksiz girmek ve strese yol açacak uygulamalardan uzak olmak isterler. Bu dönemde besin maddeleri yönünden dengelenmiş, tam tavında bir toprak ortamı ile hafif ve ılık bir bahar rüzgarı,yoğun bir arı faaliyeti, açık ve güneşli bir hava isterler. Tam çiçeklenme döneminden önce strese yol açabilecek uygulamalar bitirilmeli ve gerçek bir balayı ortamı için yardımcı olunmalıdır. Tam çiçeklenme esnasında sulama,toprak işleme ve monilya yoksa ilaçlama, gübreleme yapılmayacak şekilde planlama ve uygulama yapılmalıdır.
Bazı çiftçilerde döllenme yetersizliklerini kimyasal ilaç veya hormonlarla giderme şeklinde bir çaba görülmektedir. Tam döllenme olmamış çiçeklerden meyve elde edilmesi kirazlarda mümkün değildir. Bu tip uygulamalarla diğer bazı meyvelerde meyve elde edilebilirse de kiraz çiçeklerinin meyve oluşturması için mutlaka tam döllenmenin sağlanması gerekir. Bunu sağlamanın da kimyasal veya hormonal bir yolu olmayıp; dölleyici çeşit dikimi ile sağlanabilir. Bazı hormonların çiçek gözü oluşumunu artırdığı bilinen bir gerçek olmakla beraber, bu döllenme sorununu çözmez. Çünkü sorun az çiçek oluşması değildir. Verimsiz veya az meyve bağlayan ağaçlarda bol miktarda çiçek açmakta,ancak döllenme olamadığı için çiçekler dökülmektedir.
shadowdancer - avatarı
shadowdancer
Ziyaretçi
5 Ağustos 2010       Mesaj #4
shadowdancer - avatarı
Ziyaretçi
EgeÜniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü


Diğer meyve türlerinin yanı sıra kiraz yetiştiriciliğinde de zaman zaman önemli bitki koruma hataları yapılmaktadır. Bu hatalar her ne kadar kiraz tarımı özelinde bu makalede ele alınmış olsa da, aslında meyveciliğin hemen hemen tüm kültürlerinde yaygın ve sık olarak karşılaşılan genel hatalardır. Bu hataların giderilmesi için yapılması gerekenler aşağıda belirtilmiştir.

a) Bahçe tesis edilecek alan, kiraz yetiştiriciliğine uygun olmalıdır
Kiraz üretiminin yapılacağı alan, toprak özellikleri, yükselti, yöney, coğrafi konum ve iklimsel özellikler yönünden kiraz yetiştiriciliğine uygun olmalıdır. Belirtilen konularda ortaya çıkacak bir olumsuzluğun, sonraki yıllarda kiraz üretiminde ciddi sorunlar yaratabileceği unutulmamalıdır. Örneğin tesisin kurulacağı alanda önceki yıllarda yaşanmış böcek ve nematod kaynaklı zararlı veya hastalık sorunlarıyla ilgili ön bilgilerin iyi derlenmesi ve konu uzmanlarıyla birlikte analizlere dayalı olarak değerlendirilmesi, sonraki yıllarda ortaya çıkabilecek pek çok sorunun önlenmesi açısından büyük öneme sahiptir. Bu nedenle bu konuda gerekli titizlik, işin planlama aşamasından itibaren gösterilmeli ve olası sorunlar giderildikten sonra bahçe tesisine geçilmelidir.

b) Sağlıklı bitkisel üretim materyali seçilmelidir
Kiraz tarımında kullanılan tohum, çöğür, fidan, kalem, aşı gözü gibi üretim materyalinin sağlıklılığı son derece önemli olup, bu konuda üretimin ilk basamağında yapılan hatalar sonraki yıllarda giderilmesi olanaksız sorunlar yaratmaktadır. Bu nedenle sağlıklı ağaçlardan elde edilecek tohumlarla çöğür üretimine geçilmelidir. Bulaşıklığından şüphe edilen ağaçlardan kesinlikle tohum, çelik, aşılama materyali alınmamalı ve üretim sürecinde gerekli testler yapılmalıdır.
Fidan üretiminin yapılacağı fidanlıklar 6968 sayılı yasa ve ilgili yönetmeliklerin gereklerine göre tesis edilmeli; toprak ve bitki analiz ve kontrolleri titizlikle yerine getirilmelidir.

c) Budama ve aşılama aletlerinin temizliğine dikkat edilmelidir
Gerek kiraz anaçlarının aşılanmasında kullanılan aşı bıçakları ve gerekse budama sırasında kullanılan testere ve makaslarla değişik hastalık etmenlerinin, kesilen bitkilerin birinden diğerine bulaştırılması yaygın olarak karşılaşılan bir durumdur. Bu durumda hastalıkla bulaşık bir bitkinin kesilmesiyle alete bulaşan mikroorganizmalar, daha sonra yapılacak kesimlerde çok sayıda sağlıklı bitkiye bulaştırılmaktadır.

Yapılan uygulama bir anacın aşılanması ise, bu durumda elde edilen fidan, hastalıkla bulaşık olarak gelişmeye başlamakta ve çoğu zaman da birkaç yıl sonra kurumaktadır.
Budama sırasında bu konuya dikkat edilmemesi durumunda budamadan beklenen yarar ortadan kalktığı gibi, budama sırasında hastalık etmenleri bitki üzerinde veya bitkiden bitkiye hızla yayılmakta ve istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır.

Bunu önlemek için ne yapılmalıdır?
Kullanılan aletlerin temizliğinin sağlanması için gerekli miktarda % 10’luk sodyum hipoklorit çözeltisi hazırlanarak aletler bu çözelti içine daldırıldıktan sonra kullanılmalıdır. Pratikte 1 ölçü sodyum hipoklorit yani çamaşır suyu ile 9 ölçü suyun karıştırılmasıyla elde edilen bu karışım, plastik şişe veya kovalar içine konularak aşılama ve budama işlemleri sırasında uygulamayı yapan kişilerce aletler bu karışım içine daldırıldıktan sonra gerekli işlemler yapılır.

d) Yaralar kapatılmalıdır
Aşılama sırasında oluşan yaralar aşı macunuyla kapatılmasına rağmen, budama sırasında oluşan yaralar çoğu zaman kapatılmamakta ve hastalık etmenleri ile zararlı böceklerin bitkiye girişi için açık kapı görevi görmektedir. Bu sakıncanın giderilmesi için öncelikle kalın dallardaki kesimlerin ardından, kesilen kısımların derhal kapatılması gerekir.

Yaralar nasıl kapatılmalıdır?
Yaraların kapatılmasında 750 gr ardıç katranı + 250 gr göztaşı karışımı kullanılmalıdır. Bu amaçla genellikle aktarlardan satın alınabilen ardıç katranı içine 250 gr toz hale getirilerek elenmiş göztaşı eklenmeli ve bir çubukla iyice karıştırıldıktan sonra fırça ile yara dokusunun üzeri bu karışımla kapatılmalıdır.

e) Budama artıkları bahçelerden uzaklaştırılmalıdır
Budama sırasında hastalık ve zararlılarla bulaşık olduğu için ağaçlardan kesilen dalların bahçelerden uzaklaştırılması gerekirken, bu işlemin yapılmadığı ve bahçe içinde ya da bahçe kenarında biriktirildiği, kimi zaman da bahçeler arası sınırları belirleme amacıyla kullanıldığı görülmektedir.

Bazı durumlarda ise artıklar bahçeden uzaklaştırılmakta fakat bu işlem olması gereken zamandan daha sonra gerçekleşmektedir. Bu durumda bulaşık dallarda bulunan zararlı etmenler sağlıklı ağaçlara yayılmakta ve budamadan beklenen yarar azalmaktadır. Bunun için gerekli önlemler alınarak budama artıkları bahçelerden uzaklaştırılmalı ve söz konusu sakıncaların önüne geçilmelidir.

f) Hasat sonrasında ağaç üzerinde meyve bırakılmamalıdır
Kiraz meyvelerinin hasadı genellikle bir veya iki toplamada tamamlanır. Bu işlem sırasında henüz olgunlaşmadığı için hasat edilmeyen meyveler ağaç üzerinde kalır. Çoğunlukla ek işgücünü gerektiren ve daha sonra olgunlaşan çeşitlerin hasadı geldiği için ağaç üzerinde kalmış olan meyveler ya olgun şekilde toplanır **** çoğunlukla unutulur.

İşte dallar üzerinde kalan bu meyveler, başta Kirazsineği olmak üzere arılar ve diğer böcekler için besin kaynağı oluşturmaktadır. Kirazsinekleri bu olgun meyvelere yumurtalarını bırakır. Bu meyvelerin dalında olgunlaşmasının ardından yere dökülmesi ile meyve içinde gelişmiş olan larvalar da yere düşerek toprağa ulaşır ve toprakta tünel açarak içinde pupa durumuna geçer. Ertesi yıla kadar toprakta kalan pupalar açılarak, sonraki yılın Kirazsineği erginlerini oluşturur ve bu biyolojik döngü devam eder. Bu döngüyü engelleme açısından hasat sonrasında ağaç üzerinde meyve bırakılmamasının büyük önemi vardır.

g) Yere dökülen bulaşık meyveler toplanmalıdır
Çatlamış olan veya Monilya ve Botrytis gibi hastalıklar **** Kirazsineği gibi zararlılarla bulaşık meyveler hasat edilen diğer meyvelerle karıştırılmayarak hasadı yapan kişilerce çoğunlukla yere atılır. Hastalık ve zararlılarla bulaşık olan bu meyveler birer enfeksiyon kaynağı olduğundan bunların ayrı kovalar içinde toplanarak bahçe içinde kazılacak 50-60 cm derinlikteki çukurlara gömülmesi ve aynı işlemin yere dökülen diğer meyveler için de yapılması gereklidir. Bu sayede enfeksiyon kaynaklarının kurutulması ve sonraki yıllardaki olası sorunların azaltılması mümkün olur.

h) Sulamaya özen gösterilmelidir
Sulama bitkinin sağlıklı ve güçlü gelişimi açısından çok önemli bir uygulamadır. Sulamanın zamanı, sulama suyu miktarı ve şekli gibi konular bitki koruma açısından da büyük öneme sahiptir. Bu nedenle, toprak ve bitki de dikkate alınarak gereksiz sulamalardan kaçınılmalıdır. Özellikle erken sulamaların Kirazsineği populasyonunu arttırabileceği göz ardı edilmemelidir. Ayrıca nematodlarla ve diğer etmenlerle bulaşık sulama suyunun kullanımının, bu etmenlerin bahçelere bulaştırılmasında büyük rolünün olabileceği dikkate alınmalıdır. Sulamanın yapılmamasının bitkide yaratacağı stresin, Dipkurtları ve Yazıcıböcekler gibi böcek türlerinin zararını arttırabileceği bilinmeli ve olanak varsa sulama uygulamasına geçilmelidir.

i) Tarımsal savaşı bütünleştirici diğer yöntemlere yeterince yer verilmelidir


Kirazda tarımsal savaş denildiğinde akla neredeyse sadece kimyasal savaş gelmektedir. Kimyasal savaşın, yarattığı riskler nedeniyle en son başvurulması gereken bir savaş yöntemi olduğu ortadadır. Bu nedenle son yıllarda diğer yöntemlerin ön plana çıkarılarak uygulanması üzerinde önemle durulmaktadır.

Kiraz tarımında dikkate alınması gereken ve tarımsal savaşı bütünleştirici nitelikteki yöntemler şunlardır:
  • Kirazsineği ile kimyasal savaşa karar vermede ve savaş uygulamalarında sarı yapışkan görsel tuzaklardan yararlanılmalıdır.
Sarı yapışkan görsel tuzaklar özellikle Kirazsineği ile savaşta gittikçe önem kazanan, genellikle 15 X 20 cm boyutlarında, sarı renkli ve her iki yüzü yapışkan madde ile kaplı olan ve ağaçların güneybatı yönünde yaklaşık 150 cm yüksekliğine iple asılabilen tuzaklardır. Bu tuzakların sarı rengi Kirazsineğini cezbederek, tuzaklara yöneltmekte ve erginler yüzeyindeki yapışkan maddeyle temas ederek tuzak üzerinde yapışarak kalmakta ve meyveler üzerine yumurta bırakması önlendiği için kurtsuz meyve üretimi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu tuzaklar meyvelerin olgunlaşma döneminde dekara iki adet olacak şekilde ağaçlar üzerine asıldığında, o bahçede Kirazsineği bulunup bulunmadığını ortaya koymaktadır. Pratikte Kirazsineğinin bolluğuna göre tuzak sayısı ağaç başına 4 ile 7 tuzağa kadar arttırılarak sinekler kitlesel olarak yakalanıp kurtsuz kiraz üretimi sağlanmaktadır. Gerekli durumlarda bu tuzakların etkinliğini arttırmak için amonyum fosfat, amonyum asetat gibi amonyum bileşiklerinden de yararlanılabilir. Organik kiraz üretiminde sarı yapışkan görsel tuzak yönteminin önemi her geçen gün artmaktadır. Eğer gerekiyorsa sarı yapışkan görsel tuzak sayımları dikkate alınarak yönergesinde bulunan ilaçlarla tekniğine göre ilaçlama yapılması da konvansiyonel ve entegre üretim süreçlerinde mümkündür.
  • Yaprakbüken erginlerinin populasyonlarının azaltılmasında besin tuzaklardan yararlanılmalıdır
Kirazın önemli bir zararlısı olan Yaprakbüken, kışı yumurta döneminde geçiren bir türdür. Çiçeklenme döneminde açılan yumurtalardan çıkan larvalar yaprak, çiçek, meyve gibi kısımlarda beslenerek zarar yapar. Yöreden yöreye değişmekle birlikte mayıs ayının ortasından sonra doğada görülmeye başlayan kelebeklerin besin tuzaklarla yakalanması, bunların yumurta bırakmasını engellediğinden, zararlıyı sonraki yıllarda gittikçe azaltmaktadır.

Bu amaçla 1 lt şarap + 250 ml sirke + 250 gr toz şeker ve 9 lt suyun karıştırılması ve bu karışımdan plastik kapların her birine 1 litre konularak ağaçlara asılmasıyla Yaprakbüken kelebeklerinin ve sonraki yıla ulaşacak yumurtaların azaltılması mümkündür.
  • Çiçek zınnı ergin populasyonlarının azaltılmasında mavi renkli küvetlerden yararlanılmalıdır:
Özellikle Mart-Nisan aylarında orman alanlarına yakın bahçelerde zararlı olan Çiçek zınnı ergin populasyonlarını azaltabilmek için mavi renkli küvetler, içine su konularak ağaç sıraları arasına toprak üzerine yerleştirilmeli ve içine düşen Çiçek zınnı erginleri toprakta açılan çukurlara derince gömülmelidir.
  • Manas erginlerinin populasyonunun azaltılmasında ışık tuzaklardan yararlanılmalıdır
Özellikle alüviyal nitelikteki hafif topraklarda bitki köklerini kemirerek zararlı olan manas larvaları, daha sonra pupa ve ardından da ergin olurlar. Yaz aylarında havanın kararmaya başlamasıyla uçuşa geçen erginlerin ışığa yönelme davranışı nedeniyle, ışık tuzaklarla toplanması mümkündür.

Haziran-Eylül aylarındaki dönemde bu amaçla hazırlanan ışık tuzakların, içinde elektrik bulunan bahçelerde kullanılmasıyla manas erginlerinin populasyonunun azaltılmasına çalışılmalı ve yakalanan erginler öldürülerek yumurta bırakımının önüne geçilmelidir.
  • Toprakaltı zararlılarıyla savaşta toprak işleme yönteminden yararlanılmalıdır
Ağaçların köklerinde zararlı olan etmenlerle savaşta toprak işleme büyük öneme sahiptir. Özellikle etmenlerin toprak yüzeyine yakın olduğu dönemde yapılacak toprak işleme ile bu etmenlerin toprak yüzeyine çıkarılarak populasyonlarının doğal düşmanlarının da desteğiyle azaltılması mümkündür. Bu işlemler aynı zamanda bahçelerdeki hastalıklı bitki artıklarıyla yabancı otların populasyonlarının azaltılması yönünden de önemli olduğundan, gerektiği zamanda uygun aletlerle toprak işleme yöntemlerine başvurulmalıdır.
  • Böceklerin elle toplanmasına olabildiğince fazla yer verilmelidir
Özellikle Dipkurtları ve Tekeböcekleri gibi iri böceklerin erginleri ile Yaprakbüken larvalarının elle toplanıp öldürülmesi,butürlerinin populasyonlarının azaltılması bakımından önemlidir. Sıcaklığın düşük olduğu günün erken saatlerinde Dipkurtları ve Tekeböcekleri daha hareketsiz olduklarından, ağaçların kökboğazı ve gövdelerindeki toplama işleminin bu saatlerde yapılması başarıyı arttırmaktadır. Bu yöntem özellikle küçük bahçelerde başarılı sonuçlar vermektedir.
  • Tuzak dallar asılarak zararlıların populasyonlarının azaltılması hedeflenmelidir
Kesilerek ağaçlar üzerine asılan ve zararlılar ile bulaşık olmayan dallar, Yazıcıböcekler veya Ağustosböcekleri için uygun yumurta bırakma yerleri olabilir. Bu nedenle zararlıların doğada bulunuşları da izlenerek Mayıs-Eylül ayları arasındaki dönemde asılan tuzak dallar, yaklaşık 20 gün sonra toplanarak imha edilmeli ve böylece zararlıların populasyonları azaltılmalıdır.
  • Odun dokusu içinde galeri açan böceklerle savaşta tel ile öldürme yöntemine başvurulmalıdır
Ağaçların gövde ve ana dalları içinde galeri açan ve bu sırada doku dışına talaş çıkaran böceklerle savaşta tel ile öldürme yöntemi başarılı sonuçlar vermektedir.

Bu yöntemin uygulanması için talaş çıkışı olan ağaçlar belirlenip, galeri ağızları açıldıktan sonra, ince bir tel galeriye sokularak doku içi zararlının mekaniksel olarak öldürülmesi hedeflenir. Bu işlemde kullanılan telin kalınlığı, uzunluğu, galerinin genişliği ve derinliği gibi özellikler dikkate alınmalı ve daha sonraki günlerde yapılan talaş çıkış kontrolleriyle uygulamanın etkinliği izlenmelidir.
  • Yaprakbüken’in yumurta kümeleri ezilmelidir
Yaprakbüken kelebekleri yumurtalarını çoğunlukla bitkilerin gövde ve kalın dallarına bıraktığından, özellikle kış aylarında yapılacak kontrollerde parazitlenme durumu da gözetilerek bu yumurta kümelerinin ezilmesi, Yaprakbüken populasyonunu azaltıcı etki gösterecektir. Özellikle dar alanlarda bu yöntemin başarılı sonuçlar verdiği gözlenmektedir.
  • Kuşların bahçelerden uzaklaştırılmasında aynalı kürelerden yararlanılmalıdır
Meyvelerle beslenerek zararlı olan kuşların bahçelerden uzaklaştırılmasında, üzerinde küçük aynalar bulunan kürelerin büyük etkisi olduğu son yıllarda gözlenmektedir. Bu nedenle sorun olan yerlerde bahçelere aynalı küreler asılarak kuşlar kaçırılmalıdır.
  • Biyolojik savaş etmenleri korunmalı ve etkinlikleri arttırılmalıdır
Kiraz bahçelerindeki zararlı etmenleri baskı altına alarak kontrol etme gücüne sahip olan doğal düşmanlara gereksiz ve yanlış tarım ilacı uygulamaları ile zarar verilmemeli ve populasyonlarının korunarak etkin olmasına yönelik destekleyici önlemler alınmalıdır. Gerekirse örtüleme ve yeşil gübreleme

amacıyla kullanılan fiğ ve yonca ile diğer bitkilerden bu amaçla yararlanılmalı ve bu sayede birçok doğal düşmanın ergin besinini bulması ve kiraz bahçelerindeki etkinliklerinin arttırılması sağlanmalıdır.
  • Bitki dokularının tozlanmasının önüne geçilmelidir
Kırmızıörümcekler gibi etmenlerin zararı, yaprak ve dalları tozlu olan bahçelerde arttığından tozlanmanın önüne geçilmelidir. Bu amaçla bahçeler çevresindeki yollar asfaltlanarak veya yanık yağ dökülerek tozlanma önlenmeli ya da suyla pulverizasyon uygulaması ile tozlar ve Kırmızıörümcekler yaprak üzerinden yıkanarak doğal düşmanların tekrar etkin olması sağlanmalıdır.

j) Zorunlu durumlarda başvurulan kimyasal savaş, gereği gibi yapılmalıdır
Başarılı bir kimyasal savaş için doğru ilaç, doğru zamanda ve doğru şekilde uygulanmalıdır.







Farklı çeşitlerden bitkilerle tesis edilme zorunluluğu olan kiraz bahçelerinde bu kurallara uyulması bazı zorlukları beraberinde getirir. Örneğin erkenci çeşitlerde zarar yapma riski düşük olan Kirazsineği için, geçci çeşitler risk altında olabilen çeşitlerdir. Bu nedenle bazı konuların dikkatle göz önüne alınmasında yarar vardır. Bunlar:
  • Bitkinin çeşidi
  • Bitkinin fenolojisi
  • Etmenin özellikleri
  • Pestisitin özellikleri
  • Uygulama dozu
  • Uygulama aletinin özellikleri gibi
konulardır. Bu konular dikkatle incelenerek gerekli değerlendirme ve uygulamalar yapılmalıdır.

Uygulamada çevreye en az zararı olacak pestisitlerin seçimine özen gösterilmelidir. Özellikle son yıllarda daha fazla önem kazanan bitkisel kökenli pestisitler ve mikrobiyal preparatlar üzerinde durulmalı ve mutlaka yönergesinde olan preparatlar seçilmelidir.
snackbloot - avatarı
snackbloot
Ziyaretçi
8 Kasım 2010       Mesaj #5
snackbloot - avatarı
Ziyaretçi
Kiraz Yetiştiriciliğinde Önemli Noktalar ve Tavsiyeler
Kiraz yetiştiriciliği son yıllarda en popüler tarımsal üretim çeşitlerinden birisi. Özellikle doğru yerde yapılan kiraz üretimi üreticisini genel olarak memnun ediyor. Gelin biraz derinlemesine kiraz üretimini irdeleyelim:

Tablo 1: Yıllara Göre Dünya Kiraz Üretimi, ton


2002

2003

2004

2005

2006
İran

220,000.00

222,000.00

174,576.00

224,892.00

224,892.00
İtalya

126,000.00

102,000.00

95,169.00

101,295.00

110,910.00
Romanya

66,300.00

98,500.00

50,988.00

117,859.00

104,791.00
Rusya

85,000.00

90,000.00

100,000.00

90,000.00

47,000.00
İspanya

115,182.00

107,975.00

83,467.00

95,726.00

93,900.00
Türkiye

210,000.00

265,000.00

245,000.00

280,000.00

310,254.00
ABD

164,564.00

160,844.00

220,990.00

253,286.00

253,286.00

Kaynak: Faostat (FAO: FAO Home), [Erişim: 03.03.2008]

Yukarıdaki tablodan rahatça anlaşıldığı gibi Türkiye dünya kiraz üretiminde lider konumdadır. Türkiye’ nin üretim miktarı yıllar geçtikçe hızla artmaktadır. Türkiye’ nin ardından gelen en yüksek üretim kapasitesine sahip iki ülke ABD ve İran’ dır. ABD’ nin üretim miktarının son yıllarda İran’ ı geçtiği görülmektedir.

Tablo 2: Yıllara Göre Dünya Kiraz İhracatı, 1000 $

2001

2002

2003

2004

2005
İran

329.58

285.39

307.39

259.89

613.00
İtalya

15,493.00

14,867.00

24,218.00

10,279.00

36,064.00
Romanya

1,352.00

920.00

1,546.00

1,399.00

1,344.00
Rusya

6.00

25.00

16.07

26.79

0.00
İspanya

15,521.00

20,028.00

28,990.00

32,651.00

39,123.00
Türkiye

48,702.00

49,276.00

76,944.00

117,988.00

92,147.00
ABD

152,096.00

142,547.00

171,619.00

178,189.00

217,872.00

Kaynak: Faostat (FAO: FAO Home), [Erişim: 03.03.2008]
Türkiye üretimdeki liderliğini ihracatta koruyamamıştır ancak ihracatta da ABD’ nin ardından ikinci konumdadır. İhracatta Türkiye’ yi İspanya ve İtalya takip etmektedir. İran, Rusya ve Romanya’ nın ihracat rakamları düşüktür.
Kiraz üretimi nerede yapılmalıdır?

Ülkemizde iyi kiraz yetiştirilen bölgeler: Afyon Sultandağı ve geniş anlamda çevresi (Akşehir, Konya Ereğli, Isparta Uluborlu, Konya Hadim); İzmir Kemalpaşa ve çevresi (Manisa Salihli, Denizli Honaz)

Özellikle Sultandağı ilçesinin Dereçine bölgesinde çok kaliteli kirazlar yetiştiğine şahit oldum. 2005 yılında burada yetiştirilmiş 40 kalibre üzeri kirazları tatma şansına sahip oldum. Hayatımda yediğim en lezzetli kirazlardı. Kirazda kalibre çap anlamına geliyor. 40 kalibre 40 milim demek. Şimdi elinize bir cetvel alın ve çapı 40 milim olan bir kirazın nasıl bir şey olabileceğini tahmin etmeye çalışın lütfen. Ben fotoğraflarını çekip inanmayanlara uzun süre göstermiştim.

Elbette böyle iyi kiraz çok çıkmıyor. Tüm bölgenin üretiminin % 1’ i ancak bu boy olabiliyor. Ancak bölgede (geçen sene,2007 hariç) boylar en az 28 kalibre. Çok güzel kirazlar üretiliyor ve değer fiyattan satılıyor. Geçen sene (2007) yağışlarda ve iklimde yaşanan anormallikler dolayısı ile kalibre çok düşüktü ve birçok bölgede kirazı toplatılmadı bile. Çünkü birçok yerde toplatma masrafı, kiraz satışından elde edilecek paradan fazla idi. Normal yıllarda üreticinin 2-5 YTL’ ye verdiği kiraz geçen sene 0,85 YTL den verebildi. Dekardan alınan verim genel olarak çok yüksekti ancak kalibre düşük olduğu için kiraz para etmedi. Ne var ki damlama sulama sistemi olan bahçelerde bu sorun genel olarak oluşmadı ve kiraz kalibresinden pek kaybetmedi.

İzmir Kemalpaşa, erkenci ve kaliteli kirazı ile meşhur. Burada da erken dönem iyi kalite kiraz üretiliyor.

Açıkçası Türkiye’ yi ortadan ikiye doğu batı olarak ayırsanız, 37 ile 39’ uncu paraleller arası bölgenin batısı kiraz bölgesidir diyebiliriz.

Bu bölgenin civarında da kiraz üretimi yapılabiliyor. Özellikle bu bölge civarında veya rakımı 2000 metreye kadar olan yerlerde geççi kiraz üretiliyor ve burada üretilen kiraz daha yüksek fiyattan satılıyor.

Çeşit seçimi

Türkiye’ de kiraz denince akla hemen "Ziraat 900" çeşidi geliyor. İhracata giden, yüksek fiyatla satılan kiraz bu kiraz. Başka çeşit de düşünmüyor üreticiler. Bu kirazın haricindeki çeşitler iyi gelir sağlamıyorlar.
Bence de "Ziraat 900" ya da Napolyon kirazı denen kiraz harici anaçlarla üretim yapmaya gerek yok.
Bodur mu, klasik mi?

Bodur meyve anaçları son zamanlarda çok konuşuluyor. Bodur kiraz dikimi yaptıktan 3 yıl sonra verim almaya başlıyorsunuz. Bundan sonra da 5-10 yıl boyunca karlı bir üretim gerçekleştirebiliyorsunuz. Daha sonra ağaçların sökülüp yerine yeni fidan dikmek gerekiyor. (Bu konuda 20 yıla süresince ürün alındığı söyleniyor ancak bir bodur kiraz üreticisi kötü ihtimali düşünüp bodur bahçesinden 5-10 yıl kiraz almak üzerine fizibilitesini yapmalı. Bence hasata kadar 3 yıl artı 10 yıl ürün alımı ile beraber bahçelerin 13 yıllık planlanması daha mantıklı olur. Zaten 10-15 yıl sonra kullandığınız çeşit yerine daha verimli çeşitler, daha karlı üretim imkanları geliştirilmiş olacağı için 10-15 yıldan uzun süre üretim planlamaya da gerek olmadığını düşünüyorum. )

Öncelikle bilmek gerekir ki klasik fidan daha ucuz ve dekara daha az fidan dikiyorsunuz. Buna göre fidanın kalitesine göre dekara 150-500 YTL arası bir masraf ile dikimlerinizi yapabilirsiniz.

Oysa bodur fidanda dekara daha fazla fidan dikiyorsunuz hem de bodur fidan daha pahalı. Buna göre dekara 1000-3000 YTL arası bir masrafla dikimlerinizi yapıyorsunuz.

Elbette bodur fidanın bakımı daha kolay, üretilen kirazın kalibresi yüksek ve daha iyi fiyattan satılabiliyor, verimi fazla ve üçüncü yıldan itibaren satılabilir miktar ürün almaya başlıyorsunuz.

Ancak klasik fidanın da avantajları var. Ben 40-50 yaşında ağaçlar olan bahçeler gördüm. Yani klasik anaçlardan oluşturulmuş bahçelerde daha uzun süre ürün alıyorsunuz. Verim de 30 yaşına kadar artıyor. İlk yatırım masrafı düşük.

Bana göre yüksek yatırım bedelini göze alıp, kısa sürede iyi gelir için bodur kirazı; uzun sürede de olsa daha düşük yatırım bedelleri ile uzun dönem verim almak için klasik anacı tercih edebilirsiniz. Sonuçta klasik anaç ile fidan masraflarından tasarruf edilen para ile ek arazi alınıp daha büyük alanda üretim yapmak da mümkün olabilir.

Bodur veya klasik anaç konusunda üretim yapacak kişi mevcut mali durumunu, üretim yapacağı alanda alınabilecek yeni arazi olup olmadığını, bölgenin işgücü imkanlarını değerlendirip kararını vermeli.


Önemli Bir Nokta: Hasat Zaman Planlaması

Kiraz üretiminde üretilecek yer (bölge) seçimi ve karlılık ile ilgili çok önemli bir husus var. Bunu açıklamak istiyorum. Şu çizelgeye bir göz atalım:

kiraz20hasat
Çizelge 1: Türkiye' de kiraz hasat zamanlaması ve hasat miktarı
Çizelge ülkemizde kiraz hasat süresi ve bu süre zarfında rekolte değişimine dair bilgi veriyor.

Bu çizelgeye göre ülkemizde en yoğun kiraz hasadı haziran sonu oluyor. Yani bu dönem kiraz hasadı yapıldığında, arz talep dengesi gereği alımcılar kiraza düşük fiyat verme eğiliminde olabilecekler veya ürünü almak konusunda çok istekli olmayabileceklerdir. Özellikle ürününüzün kalitesi düşük, o yıl da ürün bol ise bu dönemde hasat edilen ürünü satmak zorlaşacaktır.

Oysa Mayıs sonu Haziran başı hasat edilen erkenci kirazlara daha yüksek fiyat ödenecektir çünkü bu dönem kiraz azdır ve son tüketici daha yüksek ücret ödemeye hazırdır. Benzer şekilde Temmuz sonu Ağustos ayı içerisinde hasat edilecek kiraz da daha yüksek fiyat ile alınma eğiliminde olacaktır.

Buna göre erken veya geç dönem hasat edebilme kiraz üretiminde önemli bir husus. Eğer üretime başlamak için Türkiye’ nin çeşitli bölgelerinde arazi arıyor isek daha sıcak ve rakımı düşük yerleri ya da daha soğuk ve rakımı yüksek yerleri düşünmek, yoğun dönem yerine düşük rekoltenin olduğu dönemde üretim yapmak açısından önemli olacaktır.

Yalnız bu konuda dikkat etmemiz gereken bazı hususlar var. Yüksek rakımlı ve soğuk yerlerde kirazlarımızın don zararına uğrama riski artacaktır. Böyle yerlere don zararını önlemek için hava karıştırıcı pervanenler veya nem arttırıcı sisleyiciler koymak ve don zararından korunmaya çalışmak gerekecektir. Damlama sulama sistemine sahip olmak ve don uyarısı öncesi bahçeyi sulamak da kimi zaman işe yarayan bir uygulamadır.
Unutmamak gerekir ki, sıcaklığın sık sık -20 derecenin altına düştüğü bölgelerde kiraz yetiştiriciliği yapılmamalıdır.

Benzer şekilde sıcakların yüksek olduğu bölgelerde de risk vardır. Buna göre kirazlar kış dinlenme döneminden çıkabilmek için 7.2 derecenin altında 1100-1700 saatlik soğuklanma süresine ihtiyaç duyarlar. Bu soğuklanma ihtiyacına bitkisel üretimde vernalizasyon denir. Eğer erkenci üretim yapmak amacı ile ülkemizin sıcak güney bölgelerinde bahçe tesis eder isek burada kiraz yetiştirmek mümkün olmayacaktır.
Dikkat Edilecek Diğer Hususlar

Kiraz üretiminde önemli olduğunu düşündüğüm diğer hususlar şunlardır:

1- Hasat İşçisi Temini

Kirazda ülkemizin başarılı olmasının sebeplerinden birisi de kirazın hasadı sırasında yoğun işgücü gerekmesidir. Eğer işçilik ücretleri yüksek olursa kirazı hasat etmek karlı olmayabilecektir ki bunun örneği kalibrenin düşük olduğu 2007 yılında kısmen görülmüştür. Buna göre karlı üretim için üretimin yapılacağı bölgede uygun işgücü imkanı olabilmelidir.

2- Kirazcılığın Bölgede Genel İş Olması

Üretim yapılacak bölgede kirazcılık genel bir faaliyet değil ise; çok güzel üretim de yapıyor olsanız, büyük üretici değilseniz alımcılar bölgenize gelmeyi pek tercih etmeyeceklerdir. Çünkü bir iki bahçenin ürününü almak için alımcıların bölgenize gelmesi ve fiyat rekabeti oluşturarak sizi memnun edecek fiyatları önermeleri mümkün olmayacaktır. Buna göre üretim yapacağınız bölgede kirazcılık genel bir işkolu değil ve bölge çapında rekolte düşük ise en baştan bu durumun bilincinde olarak ürünü kendiniz tüketiciye ulaştırma yollarını düşünmelisiniz. Eğer başarılı olur iseniz 5-10 yıl içerisinde komşularınızın da kiraz üretimine başlaması ile sizin bölgeniz de bir kiraz bölgesi olabilecektir.

3- Kalite Belgesi

Açıktır ki kiraz üretiminin karlı olmasının sebebi ihracata giden bir ürün olmasıdır. Özellikle ihracatlık ürün para kazandırmaktadır. İhracatlık ürün iç piyasaya girmemektedir lakin bu ürünün fiyatı iç piyasa için hayli yüksektir.

Üreteceğimiz ürünün ihraç edilebilmesi için başta Globalgap olmak üzere kalite belgelerini almamız veya bu belgelere sahip ihracatçılar ile sözleşme yapmamız gerekmektedir.

Günümüzde belgesi olmayan kiraz genel olarak tatminkar bir fiyat ile değerlendirilememektedir.

4- Damlama Sulama

Damlama sulama modern ve karlı kiraz üreticiliği için günümüzde olmazsa olmaz noktasına gelmiştir. Damlama sulama sistemine sahip olan üreticiler kuraklık yıllarında kötü etkilenmez, topraklarının bozulmasını önler, yağışlara bağlı risklerden korunur hatta doğru zamanlama ile don tehlikesinden bile kısmen korunabilirler. Ülkemizde yeni kiraz bahçelerinin hemen hemen tamamında damlama sulama sitemi de kurulmaktadır ve eski bahçe sahipleri, uzun süredir bu sistemin faydalarının farkındadır ve bu sistemi kurabilmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Düşünceler

Türkiye’ nin 5 yıl içerisinde kiraz ihracat rakamlarını arttıracağını ve 2013 yılında kiraz ihracatının en az 200 milyon dolar olacağını tahmin ediyorum.
Bu süreçte “nasıl olursa olsun yeter ki kiraz olsun” mantığı ile bahçe kuran üreticilerin dikkat etmelerini öneriyorum. Lakin ileriki dönemde üretim masrafları yüksek olup, düşük kalitede kiraz üreten; damlama sulaması ve kalite belgesi olmayan üreticilerin bahçelerini bozmak, iflas etmek tehlikesi ile karşı karşıya olacağını düşünüyorum.
Kiraz, üretimin yapıldığı bölgelerin kalkınması için çok önemli bir üründür. Çünkü hasat sırasında işçilik ihtiyacı fazladır. Kiraz üretimi sayesinde kiraz bölgelerinde 2 ay boyunca işsizlik görülmez. Ekonomik olarak refah seviyesi hızla yükselir.
Türkiye’ nin kiraz ihracatında da (gelir olarak) dünya şampiyonluğunu elde edebilmesi için şunları yapması gerekmektedir:
  • Kaliteli, cazip ürün üretmek.
  • İthalat potansiyeli yüksek olan ülkeler ile (örneğin Japonya) kiraza özel ticari işbirliği anlaşmaları yapmak.
  • Kısmen tanınırlığı sağlanmış ancak hala çok tanıtım desteğine ihtiyacı olan “Türk Kirazı” markasının dünya çapında tanıtacak faaliyetler gerçekleştirmek.

Her zaman olduğu gibi bu yazımı da güzel bir deyiş ile noktalamak istiyorum:
Gençliğimde sanırdım ki hayat bir sevinçtir.
Yetiştim ve gördüm ki hayat bir çalışmadır.
Çalıştım ve gördüm ki çalışma bir sevinçtir.
Thomas Caryle
Son düzenleyen asla_asla_deme; 13 Kasım 2010 21:30 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi

Benzer Konular

26 Kasım 2007 / nünü X-Sözlük
16 Haziran 2009 / BrookLyn Rüya Tabirleri
25 Kasım 2014 / _EKSELANS_ Spor tr
21 Nisan 2010 / The Unique Taslak Konular