Arama

Türk Nedir? - Tek Mesaj #2

Fırtına - avatarı
Fırtına
Ziyaretçi
24 Kasım 2007       Mesaj #2
Fırtına - avatarı
Ziyaretçi
"Türk" adı esasen MS 550 yılı dolayında Türk veya Kök Türk Devleti'ni kuran bir boyu veya boylar federasyonunu ifade eder. Türk Devletinin kazandığı büyük güç ve prestijden ötürü, bu devleti kuranlarla aynı dili ve benzer lehçeleri konuşan diğer Orta Asya boyları da daha sonraki yüzyıllarda "Türk" adını benimsemiştir.

11. yüzyılda divan-ı lugat-it Türk adlı önemli sözlüğü yazan Kaşgarlı Mahmud, "türkçe" (Türk tılı) adını verdiği Orta Asya Yazı Türkçesinin yanısıra, Oğuzca, Kıpçakça, Uygurca, Çiğilce, Arguca, Tatarca gibi farklı diyalektleri konuşan halkların tümünü "Türk" olarak adlandırır.

Selçuklu'ların 11. yüzyılda İran'ı ele geçirmesinden sonra, başta Oğuzlar olmak üzere çeşitli Türk grupları Batı Asya'nın büyük bir bölümüne yayılmıştır. 13. yüzyılda türkçe, anadolu yarımadasının egemen dili olmuş; yanısıra Güney Rusya, Kafkasya, Mezopotamya ve Suriye'de önemli Türk grupları oluşmuş ve siyasi güce kavuşmuştur. 14. yüzyıldan başlayarak Osmanlı Devleti'nin fetihleri sonucunda, Balkan Yarımadası'nda toplam nüfusun %20 ila 35'ini oluşturan Türk toplulukları belirmiştir.

Belirtilen toplulukların ne kadarının Orta Asya'dan göçen Türkler olduğu, ne kadarının dil ve kültür asimilasyonu sonucu "Türkleştiği" sorusu, Tarihçiler arasında Tartışma konusudur. anadolu ve Balkanlarda Türk yayılması İslam dininin yayılması ile özdeşleştiği için, bu yörelerde İslamiyeti benimseyen çoğu topluluk "Türk" kabul edilmiştir. Ancak Tarih çağları boyunca belirleyici ölçüt dil olmuştur. 19. yüzyıl sonlarına kadar "Türk" demek, "anadili türkçe olan kimse" demektir. Dışarıdan adlandırmada (exonym) [1] bu tanım nettir: Avrupalılar ve yerli gayrımüslimler açısından, türkçe konuşan herkes "Türk"tür. Toplumun kendini adlandırışında ise (endonym) daha nüanslı bir yaklaşım geçerlidir. En eski devirlerden beri türkçe konuşan Türkmen ve yörük aşiretleri "Türk" veya "Hakiki Türk" (etrak-ı bi-asl) sayılırken, çoğunluğu etnik köken bakımından karışık olan Osmanlı orta ve üst sınıfları, türkçe konuştukları halde, kendilerini "Türk" değil, "İslam" veya "Osmanlı" olarak adlandırmayı tercih etmişlerdir.