Arama

Türk Nedir?

Güncelleme: 11 Nisan 2016 Gösterim: 13.581 Cevap: 4
NeutralizeR - avatarı
NeutralizeR
ADM Webmaster
24 Kasım 2007       Mesaj #1
NeutralizeR - avatarı
ADM Webmaster
Ad:  türk.jpg
Gösterim: 1103
Boyut:  7.6 KB
Türk

özel, isim
Sponsorlu Bağlantılar

1 .
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse:
"Ne mutlu Türk'üm diyene!"- Atatürk.

2 .
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse:
"Ben bir Türk'üm, dinim, cinsim uludur."- M. E. Yurdakul.

Birleşik Sözler
Türk aksağı Türk biberi Türk Cumhuriyetleri Türk eli Türk kahvesi Türkkâri türkkıyması türkkupası Türk meşesi Göktürk Göktürk harfleri yeni Türk harfleri Ahıska Türkleri Mesket Türkleri
Son düzenleyen Safi; 11 Nisan 2016 22:48
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Son derece gururlu insanlar, susmayı ve yalnızlığı sever.
Fırtına - avatarı
Fırtına
Ziyaretçi
24 Kasım 2007       Mesaj #2
Fırtına - avatarı
Ziyaretçi
"Türk" adı esasen MS 550 yılı dolayında Türk veya Kök Türk Devleti'ni kuran bir boyu veya boylar federasyonunu ifade eder. Türk Devletinin kazandığı büyük güç ve prestijden ötürü, bu devleti kuranlarla aynı dili ve benzer lehçeleri konuşan diğer Orta Asya boyları da daha sonraki yüzyıllarda "Türk" adını benimsemiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
11. yüzyılda divan-ı lugat-it Türk adlı önemli sözlüğü yazan Kaşgarlı Mahmud, "türkçe" (Türk tılı) adını verdiği Orta Asya Yazı Türkçesinin yanısıra, Oğuzca, Kıpçakça, Uygurca, Çiğilce, Arguca, Tatarca gibi farklı diyalektleri konuşan halkların tümünü "Türk" olarak adlandırır.

Selçuklu'ların 11. yüzyılda İran'ı ele geçirmesinden sonra, başta Oğuzlar olmak üzere çeşitli Türk grupları Batı Asya'nın büyük bir bölümüne yayılmıştır. 13. yüzyılda türkçe, anadolu yarımadasının egemen dili olmuş; yanısıra Güney Rusya, Kafkasya, Mezopotamya ve Suriye'de önemli Türk grupları oluşmuş ve siyasi güce kavuşmuştur. 14. yüzyıldan başlayarak Osmanlı Devleti'nin fetihleri sonucunda, Balkan Yarımadası'nda toplam nüfusun %20 ila 35'ini oluşturan Türk toplulukları belirmiştir.

Belirtilen toplulukların ne kadarının Orta Asya'dan göçen Türkler olduğu, ne kadarının dil ve kültür asimilasyonu sonucu "Türkleştiği" sorusu, Tarihçiler arasında Tartışma konusudur. anadolu ve Balkanlarda Türk yayılması İslam dininin yayılması ile özdeşleştiği için, bu yörelerde İslamiyeti benimseyen çoğu topluluk "Türk" kabul edilmiştir. Ancak Tarih çağları boyunca belirleyici ölçüt dil olmuştur. 19. yüzyıl sonlarına kadar "Türk" demek, "anadili türkçe olan kimse" demektir. Dışarıdan adlandırmada (exonym) [1] bu tanım nettir: Avrupalılar ve yerli gayrımüslimler açısından, türkçe konuşan herkes "Türk"tür. Toplumun kendini adlandırışında ise (endonym) daha nüanslı bir yaklaşım geçerlidir. En eski devirlerden beri türkçe konuşan Türkmen ve yörük aşiretleri "Türk" veya "Hakiki Türk" (etrak-ı bi-asl) sayılırken, çoğunluğu etnik köken bakımından karışık olan Osmanlı orta ve üst sınıfları, türkçe konuştukları halde, kendilerini "Türk" değil, "İslam" veya "Osmanlı" olarak adlandırmayı tercih etmişlerdir.

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
30 Nisan 2009       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Türk
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Türk kelimesi, yazılı tarih kaynaklarında ilk kez Çin kaynaklarında; 丁零 (Pinyin: dīng líng), 丁霊 (dīng líng), 敕勒 (chì lè), 鉄勒 (tiě lè) olarak geçmiştir.
Milattan sonra 552'de kurulan Göktürk Kağanlığı bağlamında 突厥 tū kué sözcüğü kullanılmıştır. "Türk" sözcüğünün etimolojisi, yani kökeni ve özgün anlamı, açık değildir. 10. yüzyıla ait Uygurca metinlerde Türk, "güç, kuvvet" anlamında kullanılmıştır. Ancak Göktürk Kağanlığı'nın çözülmesinden iki yüzyıl sonrasına ait olan bu kullanımın, siyasi/tarihi bir referansa sahip olması olasılığı güçlüdür.
En büyük insan topluluğu (türü) anlamına geldiği de ileri sürülebilir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Türk
  • Türkler, Asya'nın en büyük ve en meşhur milleti olup, Turan milletlerindendir. Türkler en evvel Sibirya ile Çin arasında olan Altın Dağı taraflarında yaşamışlar ve oradan defalarca güney ve batıya doğru yayılarak Çin'de ve Türkistan memleketlerinde fetihler yapmışlardır.Türkler eskiden beri iki şubeye ayrılmış olup; Türkistan'ın doğu tarafında bulunanlar; Uygur; batı tarafındakiler de: Türk ve Türkmen isimleriyle bilinirlerdi.Peygamberimizin (A.S.M.) hicretinden 350 sene sonra Tağ Han neslinden olduğu rivayet edilen Türkmen Hükümdarlarından Salur Han, İslâm dinini kabul ederek Kara Han ismini almış ve kavminin de ekserisine İslâm dinini kabul ettirmişti. O sıralarda Türk ve Türkmen kavimleri İslâm hilâfet merkezi olan Bağdat'a gidip gelmeğe başlamışlardı. Fıtrî cesaret ve kahramanlıkları hasebiyle Abbasi Halifeleri, bunları askerlik hizmetlerine almışlardı. Bu sebeple Türkler, Azerbeycan ve Erzurum taraflarına dolmuşlardı. Türkler, zamanla kumandanlık ve ümeralığa geçmişler, hükümet işlerini de ellerini almışlardı. Bu cihetle bütün İslâm memleketlerinde Türkler büyük bir nüfuz ve iktidara sahip olmuşlardı.Türkler, müslümanlığı kabul ettikten sonra lisanlarını Arap hattıyla yazmağa başlamışlardı. Şark Türkçesinde, yani Uygur lisanında hayli edebiyat vücuda gelmiş, bir takım şair ve edipler yetişmişti. İran'da kurulan Türk Devletleri Farisîyi resmî ve edebî lisan olarak kabul ettikleri halde; Anadolu'da kurulan Selçuklular devrinde resmî lisan Türkçe kabul edilmişti. Daha sonraları Osmanlı Devletinin kuruluşundan sonra bu lisan günden güne kesb-i Türkî etmeğe başlamış, hatta Sultan Mehmed Han, Sultan Selim ve Süleyman devirlerinde mükemmel bir Osmanlı Edebiyatı meydana gelmiş ve birçok edip ve şairler yetişmişti.(Cây-ı dikkat bir hal: Türk milleti anâsır-ı İslâmiye içinde en kesretli olduğu halde, dünyanın her tarafında olan Türkler ise Müslümandır. Sâir unsurlar gibi müslim ve gayr-ı müslim olarak iki kısma inkısam etmemiştir. Nerede Türk tâifesi varsa, Müslümandır. Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmıyan Türkler, Türklükten dahi çıkmışlardır (Macarlar gibi.) Halbuki küçük unsurlarda dahi, hem müslim ve hem de gayr-ı müslim var.Ey Türk Kardeş! Bilhassa sen dikkat et! Senin milliyetin İslâmiyetle imtizaç etmiş, ondan kabil-i tefrik değil. Tefrik etsen, mahvsın! Bütün senin mâzideki mefâhirin İslâmiyet defterine geçmiş. Bu mefâhir; zemin yüzünde hiçbir kuvvetle silinmediği hâlde, sen şeytanların vesveseleriyle, desiseleriyle o mefâhiri kalbinden silme!... R.N.)(İşte ey Ehl-i Kur'ân olan şu vatanın evlâdları; Altıyüz sene değil, belki, Abbasiler zamanından beri bin senedir, Kur'ân-ı Hakîm'in bayraktarı olarak, bütün cihana karşı meydan okuyup, Kur'ânı ilân etmişsiniz. Milliyetinizi, Kur'âna ve İslâmiyet'e kal'a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz, müdhiş tehacümâtı def'ettiniz. Tâ $âyetine güzel bir mâsadak oldunuz. Şimdi Avrupa'nın ve frenk-meşreb münâfıkların desiselerine uyup, şu âyetin evvelindeki hitaba mâsadak olmaktan çekinmelisiniz ve korkmalısınız!..M.)(...Evvelâ Araplar, kavimden kavime bu hizmeti yapmışlar, daha sonra Emeviye'nin son zamanlarında olduğu gibi bu hizmeti, Arap'tan Acem'e doğru geçmiş; hadis-i şerifin de delâlet ettiği üzere Fars milleti manen ve maddeten İslâmiyete pek büyük hizmetler yapmış, sonra bunlar da aynı hale gelmiş; bu defa da Allah Türkleri göndermiş. Arapların, Farslıların, kıymetini bilemeyip zâyi' ettikleri İslâm devletini ele alarak İstanbul'a ve oradan dünyanın her tarafına yaymışlar. Demek ki onlar da bu nimetin kıymetini bilmez, küfr ü küfrâna giderlerse mevkilerini, Allah'ın göndereceği diğer bir kavme terketmeğe mecbur olacaklardır. Ve kim bilir vâsi ve alim olan Allah Teâla, kıyamete kadar daha ne kavimler gönderecektir. Binaenaleyh, ey mü'minler! Dininizin kıymetini biliniz, hiç bir kavme inhisar kabul etmeyen bu vâsi' feyz-i hakkı, bu fazl-ı İlâhîyi, bu yüksek hürriyeti bırakıp da başkalarının muvalâtı arkasına düşmeyiniz. E.T.)
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Türk ingilizcesi

1. (a) Turk.
2. Turkish.
– dili the Turkish language.
– Dil Kurumu the Turkish Language Association, the Turkish Linguistic Society.

– mavisi
1. turquoise (as a color).
2. turquoise-colored, turquoise.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

26 Mayıs 2014 / Misafir Soru-Cevap
11 Temmuz 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
26 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap