Arama


we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
21 Aralık 2007       Mesaj #2
we come one - avatarı
Ziyaretçi
SARS NEDİR?

Tanım
Ciddi ani gelişen solunum yetersizliği sendromu.
Etyoloji
Etyolojisi bilinmiyor.
Epidemiyoloji
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından şubat 2003’ten itibaren toplanan bilgilerle tanımlandı. Dokuz ülkede 11 labaratuvar tanı amaçlı çalışıyor. Hastaların yaşları 25-70 arasında değişiyor. Onbeş yaş altı çocuklardada görülmüş. 29 martta Dr. Carlo Urbani Hanoi’de SARS’tan öldü.
Hastalığın görüldüğü ülkeler
Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Çin, Çin Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Çin, Tayvan, Fransa, Almanya, İtalya, İrlanda, Romanya, Singapur, İşviçre, Tayland, İngiltere, ABD, Vietnam.
Sıklık ve Ölüm
3 Nisan itibariyle 2270 olgu 79 ölüm bidirilmiştir. Yüzde 3 olguda ölüm görülür.
Klinik
Kuluçka süresi 2-7 gündür. On güne uzayabilir. Hastalık ateşle başlıyor.
Titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntıs, halsizilik, myalji başlangıç bulgulardır.
Ateşle beraber ishal görülebilir.
Üç ila yedi gün sonra alt solunum yolu fazı başlar.
Kuru öksürük, nefes darlığı, hipoksemi görülür.
Akciğer filmi ateşli dönemde normaldir. Solunumsal fazda yamalı
interstisyel gölge ve konsolidasyon görülür.
Lenfosit azalır. Lökopeni, trombositopeni, kreatinin fosfokinaz yüksekliği, Karaciğer transaminazları artışı görülür.
Hastalığın şiddeti hafiften ağıra kadar değişir.
%80-90 olgu 6-7 günde düzelir.
Olguların %10-20’sinde entübasyon ve mekanik ventilasyon gerekebilir.
Eşlik eden hastalığı olup 40 yaşın üzerinde olanlarda hastalık ağırlaşır.
Bulaşma
Temaslıların çoğunda hastalık gelişmez. Çok azında aynı hastalıkgelişir.
Hastalara bakan sağlık çalışanlarındada hastalık görülmüştür.
Hastalığın bulaşması nasıl azaltılır ?
Şüpheli yada hasta olanlar maske takmalıdır. Öksürürken ağzını örtmelidir.
Hasta eşyalarına ve kullanılan tıbbi aletlere dezenfeksiyon uygulanmalıdır.
Hasta ile temas edenler iyi bir el hijyeni uygulamalıdır.
Eldiven kullanılsa bile eller sabunlu su ile yıkanmalıdır.
El temiz olsa bile alkolle ovulmalıdır.
Hasta ile ilgilenen personel göz koruması, önlük, maske ugulamalı.
Hasta izole edilmelidir. Hastalık düzeldikten sonra 10 günekadar.
Hasta naklinde hasta ve personel maske kullanmalıdır.
Hasta odalarının havası ana sisiteme verilmemelidir. Kapalı
kapılı ve negatif basınçlı odalar olmalı.
Özel bir sistem yoksa havalandırma cam açılarak yapılamalı.
Hastaların bakıldığı yer ve personel ayrılmalıdır.
Tek kullanımlık ekipman kullanılmalıdır.
On gün için hastayla teması olup yukardaki şikayetleri
başlayanlar(Hasta yakınları ve bakan sağlıkçılar) on gün işten ayrılıp toplu temastan uzak tutulmalıdır.
Hasta uçakla nakledildiyse uçuş sonrası dezenfeksiyon uygulanmalıdır. Personel el hijyenine dikkat etmeli.
Hasta materyallerini incelyen laboratuvar personelinede tam koruma uygulamalıdır.
Hastalıklı bölgelerden uçakla gelen yolcular taranmalıdır.
Yolcular bu hastalık konusunda bilgilendirilmeli.
Şüpheli olgular
Sebebi bilinmeyen ateş, öksürük, nefes darlığı, solunum zorluğu, hipoksi, radyolojik pnomoni bulguları, akut solunum sıkıntısı sendromu varlığı olanlarda on gün içinde şüpheli bölgeye seyahat öyküsü bulunması.
Kimler yakın temaslıdır:
Hastayla birlikte yaşayanlar.
Hastanın solunum ve vücut sıvılaruyla teması olanlar.
Hastanın bakımını üstlenen sağlık görevlileri.
Tedavi
Atipik pnomoni antibiotikleri, antiviral ajanlar(oseltamivir, ribavirin) steroit uygulanmıştır. Genel destekleyici tedavi uygulanır.
Aşağıdaki bulgular varsa hastalar hastaneden taburcu edilebilir.
Ateşsiz 48 saat.
Öksürük düzeldiyse.
Beyaz küre, trombosit, CPK, KCFT, Sodyum, CRP normale döndüyse
Akciğer filmi düzeldiyse.
Taburcu olan hastaların takibi
Günde 2 defa ateş ölçülmeli.
Hasta 7 gün evde kalmalıdır. Aşırı temastan kaçınmalı.
Bir hafta sonra laboratuar tetkikleri tekrarlanmalı.
İmmünsüpresse yada filmi bozuk hastalar daha fazla izlenmelidir.
Sık Sorulan Sorular
SARS’ın semptomları nelerdir?
Ateş, kuru öksürük, nefes darlığı, solunum zorluğu.
Akciğer filminde pnomonik gölge koyuluğu.
Baş ağrısı, kas güçsüzlüğü, istah kaybı, düşkünlük, konfüzyon, rash ve diare.
SARS nekadar bulaşıcıdır?
Hastalıklı kişi ile yakın temas gereklidir. Hastanın sekresyonlarıcı bulaşmada önemlidir. Hastalık yakın aile bireyleri ve sağlık personeline bulaşır.
SARS’li hasta nasıl takip edilmelidir?
  • Hasta izole edilir.
  • Şüpheli hastalar tek kişilik odalara alınır.
  • Sağlık personeli maske, gözlük, önlük ve galoş kullanır.
SARS’ın tedavisi nedir?
  • Kesin tedavi ve koruyucu ilacı yok.
  • Antibiotikler etkili değil.
  • Semptomatik tedavi uygulanır.
  • Gereken olgular yoğun bakıma nakledilir.
Hastalık sebebi ne zaman bulunacak?
On ülkede 11 labaratuvar bunun için uğraşıyor. SARS nekadar hızla yayılıyor?
  • Gripten daha az bulaşıcı.
  • İnkübasyon süresi kısa. İki ila yedi gün arasında değişiyor.
  • Uluslararsı seyahatler hastalığı yayabilir.
İlk SARS nerede ve ne zaman bulundu?
Hanoi’de 26 şubatta ateş, kuru öksürük, kas güçsüzlüğü ve boğaz ağrısı olan erkek hasta yatmış. Dört gün sonra mekanik ventilasyon gerektiren erişkin sıkıntılı solunum zorluğu ve trombositopeni ile yoğun bakıma kabul edilmiş. Kaç adet SARS’lı olgu bildirilmiş?
Bir Şubat 2003 ile 24 Mart 2003 arası 456 olgu 17 ölüm bildirilmiş,
1 Kasım 2002 – 3 Nisan 2003 tarihleri arasında 2270 olgu, 79 ölüm bildirilmiştir.
Kaç ülkede SARS olguları bildirildi?
3 Nisan 2003 itibarıyla 18 ülke.
Yayılım Çin'de Guandong şehrindenmiydi?
Kasım 2002’de Guandong’da görülen atipik pnomoninin ilişkisi araştırılıyor.
Bu bir bioterörizim midir?
Böyle bir ispatlama yok.
Endişe duymalımıyız?
  • Hastalık ciddidir. Seyahatle kısa sürede çeşitli ülkelereyayılabilir.
  • Bulaşıcılığı yüksek değildir.
  • Ölüm oranı düşüktür.
  • Onbeş marttan beri sadece izole olgular saptanmıştır.
Seyahat etmek güvenilirmidir?
  • Dünya Sağlık Örgütü seyahat kısıtlaması getirmemiştir.
  • Ama tüm yolcular SARS semptomları konusunda uyarılmıştır.
  • Şikayetleri olanların seyahat etmemleri öğütlenmektedir.
Bu bir grip pandemisi olabilirmi?
SARS etkeni saptanamadı. Dünya Sağlık Örgütü ne öneriyor?
  • Global çalışmalar devam ediyor.
  • Şüpheli olgular bildiriliyor.
  • Olgular izole şartlarda tedavi ediliyor.
Pozitif gelişmeler varmı?
Vietnam’da iyi bir tıbbi bakımla belli sayıda olgu düzelmiştir.
Dünya yeterince bilgil
SARS İle İlgili Yeni Gelişmeler

19 Nisan itibariyle toplam 5 kıtada 25 ülkeden 3461 olgu bildirilmiştir. 17 ve 18 Nisan’da daha önceden olgu bildiriminde bulunmayan Moğolistan (3), Avustralya (3) ve Hindistan’dan da (1) yeni olgu bildirimi yapılmıştır. Şimdiye dek bildirilen ölüm sayısı 170’dir.
Tanımlar:
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) SARS için iki farklı hasta grubu tanımlamaktadır:
1) Şüpheli olgu tanımı:
A) 38 ºC üzerinde ateş ve öksürük veya solunum zorluğu olan ve
  • Semptomların başlangıcından önceki 10 gün içinde
  • SARS olduğu bilinen ya da şüphelenilen bir kişiyle yakın teması olan veya
  • hastalığın bulaştığı bilinen ülkelerden birisine seyahat öyküsü olan veya
  • bu ülkelerden birinde yaşayan hasta kişi
B) 1 Kasım 2002’den sonra nedeni bilinemeyen akut solunum yolu hastalığı nedeniyle ölen, ancak ölüm nedenini ortaya koymak amacıyla otopsi yapılmayan ve semptomların başlangıcından 10 gün öncesine kadar aşağıdaki temas şekillerinden bir ya da daha fazlasına maruz kalan olgu
  • Şüpheli veya olası SARS hastası ile yakın temas*
  • Hastalığın bulunduğu bölgelerden birine seyahat**
  • Hastalığın bulunduğu bölgelerden birinde yaşıyor olma**.
* WHO yakın teması şüpheli veya olası SARS’lı hastanın bakıcısı olma, birlikte yaşama, hasta vücut sıvıları veya sekresyonları ile temas etme olarak tanımlamaktadır.
** Hastalık bölgesi olarak, SARS’ın lokal yayılım gösterdiği ülkeler kastedilmektedir
2) Olası olgu tanımı:
Şüpheli hastalardan birinde akciğer grafisinde pnömoni veya ARDS ile uyumlu infiltrasyon saptanması veya otopside nedeni açıklanamayan ‘respiratuar distres sendromu’ bulunması olgunun olası SARS sınıfına girmesini sağlamaktadır.
Yeni epidemiyolojik veriler:
DSÖ’nün 18 Nisan tarihli raporunda Hong Kong’ta SARS salgının en yoğun şekilde yaşandığı “Amoy Gardens” isimli apartman komplekslerinin bulunduğu bölgede salgının şiddetine yönelik yapılan epidemiyolojik araştırmanın ilk verileri yayınlanmıştır. Daha önceden yapılan spekülasyonlarda bu bölgede hastalığın hamamböcekleri aracılığı ile yayılabileceği söylenmekteydi. Araştırıcıların bulgularına göre, hastalık kanalizasyon sistemindeki defektler aracılığı ile yayılmıştır. Epidemiyolojik araştırma sonucunda, 14 Mart’ta hastalanan ve 14 ve 19 Mart’ta E Blokta yaşayan akrabalarını ziyaret eden 33 yaşında bir erkek hastanın bu sırada ishali olduğu saptanmıştır. Hastanın ziyareti sonrasında apartman kompleksinde, özellikle de E Blok’ta hızla yayılan bir salgın başlamış ve 15 Nisan itibariyle burada oturan 315 kişi hastalığa yakalanmıştır. Epidemiyologlar E Blok’ta kanalizasyon havalandırma sistemlerinde çatlaklar, banyolar içinde suyun direne olduğu borularda defektler olduğunu ve banyo pencerelerinin açıldığı apatman boşluğundaki aerodinamik etkilerle birlikte banyolardaki havalandırma fanlarının salgının bu denli yaygın olmasından sorumlu olduğunu düşünmüşlerdir. SARS’lı hastalardan birinin tuvaletinin içinden SARS virüsü izole edilmiştir. Ancak başka yüzeylerden virüsü saptamak mümkün olmamıştır. DSÖ yetkilileri araştırma sonucunda hastalığın hava, su veya infekte toz aerosolleri ile yayıldığına dair veri bulunmadığını bildirmişlerdir..
Hindistan 17 Nisan’da ilk SARS bildirimini yapmıştır. Batı sahilindeki eyaletlerden biri olan Goa bölgesinde saptanan hastanın iyileştiği, ancak halen evinde izolasyonda tutulduğu bildirilmiştir. Hastanın bulguları ortaya çıkmadan önce Singapur, Hong Kong ve Mumbai’yi ziyaret ettiği saptanmıştır. DSÖ yetkilileri bir süredir korkulanın gerçekleştiğini ve hastalığın Hindistan anakarasına ulaştığını ifade etmekte, bu ülkedeki nüfusun kalabalıklığı ve çevre sanitasyon koşullarının yetersizliğinin hastalığın hızlı yayılımına yol açabileceği endişesini taşıdıklarını belirtmektedirler. Ancak bir hastanın saptanarak bildirimi yapılmasının, sağlık otoriteleri tarafından gerekli önlemlerin alındığına işaret ettiğini ve bu durumun sevindirici olduğunu söylemektedirler.
18 Nisan itibariyle DSÖ, toplam 5 kıtada 25 ülkeden 3461 SARS olgusu bildirildiğini ve 170 ölüm meydana geldiğini duyurmuştur.
SARS etkeni Coronavirüs’e ilişkin gelişmeler: Dünya Sağlık Örgütü 16 Nisan 2003’te SARS etkeninin daha önceden bilinmeyen yeni bir Coronavirüs olduğunu ve bu yeni virüse ‘SARS virüsü’ adı verildiğini açıklamıştır. Yeni virüsün genetik şifresi de çözülmüş ve bilinen Coronavirüs türleriyle sadce %50-60 oranında genetik benzerliği olduğu saptanmıştır. New England Journal of Medicine’ın web sayfasında 15 Mayıs 2003 tarihinde bu konuda yayınlanan iki elektronik makalede, virüsün eldesiyle PCR aracılığıyla hasta materyallerinde virüsün genetik materyalinin saptanabildiği açıklanmıştır. Buna göre araştırıcılar hasta balgamında 100 milyon/ml’ye varabilen oranda viral RNA partikülü saptandığını, hastalığın akut döneminde serumda, nekahat döneminde ise gaitada çok düşük yoğunlukta viral RNA’ya rastlandığını bildirmişlerdir.
Laboratuar tanı yöntemleri:
Halen tam güvenilir ve pratikte uygulanabilir bir tanı testi geliştirilimiş değildir. Ancak değişik laboratuarlar bu türede bir testi geliştirmek için çalışmalarını sürdürmektedirler. Aşağıda halen geliştirilme aşamasında olan bu testler sayılmaktadır:
1) Moleküler testler (PCR):
Bu tetsle çeşitli örnekler (kan, gaita, solunum sekresyonları ve dokular) içinde SARS virüsüne ilişkin genetik materyal araştırılmaktadır. Test için gerekli primerleri “WHO network” laboratuarları sağlamakta olup, halen dünyada pek çok ülkede kullanılmaktadır. Ülkemizde başta Hıfzısıhha olmak üzere çeşitli laboraturalar bu primerleri sağlamak üzere girişimde bulunmuş olup, kısa süre içinde bu testin ülkemizde de yapılabilir hale gelmesi beklenmektedir. Hamburg’da bir Alman biyoteknoloji firması kullanıma hazır PCR test kiti geliştirmiş olup, kit pozitif ve negatif kontrolleri de içermektedir. Halen testin performansını saptamak için çeşitli laboratuarlarda deneyler sürüdürülmektedir. Kullanılmakta olan PCR testleri yüksek özgüllüğe sahip olmakla birlikte, duyarlılıklarının düşük olduğu bildirilmiştir. Dolayısıyla testin negatif bulunduğu kişilerde hala SARS olma olasılığı söz konusudur.
2) Antikor testleri:
ELISA testi ile SARS’lı hastaların serumunda, hastalık semptomlarının başlangıcından itibaren 21. günde antikor saptamak mümkün olmaktadır. Buna karşın immünfloresan yöntemiyle hastalık başlangıcından itibaren 10. günde serumda antikorlar saptanabilmektedir. Ancak bu yöntem fikse edilmiş SARS virüsünü, immünfloresan mikroskobu ile bu mikroskopu kullanabilecek deneyimli bir uzmanı gerektirmektedir.
3) Hücre kültürü:
SARS virüsü başta solunum sekresyonları olmak üzere çeşitli vücut salgı veya çıkartılarının hücre kültürüne ekilmesi sonucu elde edilebilmektedir. Bu yöntem canlı virus varlığına işaret eden tek testtir. Ancak deneyimli viroloji uzmanı ve yeterli altyapı varlığını gerektirmektedir.
Tedavi:
SARS’lı hastalarda gelişen pnömoni ve/veya ARDS için spesifik tedavi yöntemi henüz tanımlanmamıştır. İn vitro koşullarda etkisiz olduğu gösterilmesine karşın Hong Kong’daki hastanelerde tedavi edilen SARS’lı hastalarda ribavirin, ARDS varlığında steroidle beraber yaygın olarak kullanılmaktadır. Uygulanan diğer tedavi yöntemleri semptomatik ve destekleyici niteliktedir. Hastalıktan korunmaya ilişkin daha önce tanımlanan yöntemler halen geçerlidir.