Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2006       Mesaj #35
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
anelka Süper Lig’de mücadele eden üst düzey futbolcuların başında gelen Nicolas Anelka, Türkiye’de her şeye alıştığını; ancak bir tek taraftarların idman ve maç sonu baklava ikram etmelerini çözemediğini itiraf etti. Anelka, sürekli Brezilyalı futbolcularla arasında bir hüsumetin varlığından bahsedilmesine ise anlam veremediğini söyledi.
Yayın hayatına yeni başlayan Four-Four-Two Dergisi’ne konuşan Fransız futbolcu, Fenerbahçe’ye ve İstanbul’a çabuk adapte olduğunu belirterek, “Baklava servisi bana garip geliyor. Özellikle maçlara giderken sık rastlıyoruz bu görüntülere. Seyirciler yolu kesiyor, tüm futbolcular otobüsten iniyor, baklava yiyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Baklava güzel; ama bana komik geliyor bu davranış. O işi çözmüş değilim. Bir de selamlaşma var. Onu da çok garipsiyorum. Amerika’daki gibi selamlaşma yok; kimi kafaları vuruyor, kimi de öpüyor.” diyor.
‘Türkiye’ye gelmemde Müslümanlığın etkisi yoktu.’ diyen Anelka, “Allah vardır ve her yerde birdir. Manchester’de de, Barcelona’da da, Paris’te de... Manchester’den ayrılmak kolay değildi. Ama bir seçim yapmak zorundaydım. Orada beni seven çok arkadaşım vardı. Güzel günler geçirmiştim. İngiltere’yi ve futbolunu çok seviyorum. Arsenal’de veya Chelsea’de oynasaydım gelir miydim; bilmiyorum.” ifadelerini kullanıyor. Danimarka’daki karikatür krizini Anelka da kendince şöyle yorumluyor: “Çok saygısızca bir davranış. Peygamberimiz’in nasıl göründüğü bile bilinmezken; onu çizmek, hem de aşağılarcasına çizmek saygısızca bir davranış.” Anelka, İslam coğrafyası üzerindeki savaşlarla ilgili de, “Azınlığın yaptığının çoğunluğa mal edilmesinden rahatsızım. Birkaç Müslüman’ın yaptıklarıyla karalanıyoruz. Olayların arkasında Müslümanlar olduğu zaman her şey çok abartılıyor. Bence dünyayı kaosa sürükleyen başkaları.” diyor.
Ben Tuncay Şanlı gibi sevinemem Gol sevinçlerinde herkesin kendisinden Tuncay Şanlı gibi reklam panolarını dövmesini beklememesi gerektiğini vurgulayan Anelka, “Benim yapım bu. İçimde mutlu oluyorum. Suratsız değilim. Duygularımı gizli yaşıyorum. Mutluluk öncelikle sahada olmaktır. Bu olmadıktan sonra huzur imkansız. Maçları kazanmak, gol atmak... Bunlar benim için çok önemli. ‘10 dakika oynayıp, durduğum’ sözleri de enteresan. Futbol konuşarak oynanmıyor. Sonuçta topla 90 dakika oynayamam. Bazen futbolcu sahada durur; defans oyuncularının kendisini unutmasını bekler.” diye konuşuyor. Başarılı oyuncu, en büyük fantezisinin orta sahadan gol atmak olduğunu açıklarken, bunu henüz başaramadığını söylüyor. Türkiye’de teknik oyunun ön plana çıktığına değinen Anelka, beraberinde şu cümleleri kullanıyor: “Akılcı ve zeki bir oyun oynanıyor; ama bazen çok yavaş. Biz Şampiyonlar Ligi maçlarında daha hızlı oynuyoruz. Geriye kalanlarda, Süper Lig’de, F.Bahçe’ye karşı oynayan rakiplerin çoğu katı defans yapıyor. Neredeyse 11 futbolcu defansa çakılıyor.” Nicolas Anelka, son olarak Türkiye ile ilgili düşünceleriyle konuşmasını tamamlıyor: “Bana burayı üçüncü dünya ülkesi gibi, gelişmemiş, geri kalmış bir biçimde anlattılar. Öyle değil. Ülkenin genel durumu, ne de futbolu... Bence burası sanıldığının çok ötesinde her yönüyle iyi bir ülke.”