Arama

Kutsal Kitaplar - Tevrat - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
5 Mart 2008       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Tevrat

Ad:  Tevrat.JPG
Gösterim: 6592
Boyut:  17.6 KB

Yahudiliğin kutsal kitabı

Hıristiyanlığın kutsal kitabı Kitabı Mukaddes’in Protestanların kanonik saydığı Eski Ahit bölümüyle çakışır. İslam inancına göre Tevrat Hz. Musa’ya vahyedilmiş, ama özgün metni korunamadığı için günümüze ulaşamamıştır. İki bin yılı aşkın süredir Yahudiliğin kutsal saydığı bugünkü Tevrat, Tanrı vahyi olmayan, çok büyük bölümüyle insanlarca kaleme alınmış bir metinler toplamıdır.

Yahudiler ve Hıristiyanlar da Tevrat’ın Hz. Musa ve sonraki peygamberlerce kaleme alındığını kabul etmekle birlikte, özellikle Tutucu ve Gelenekçi Yahudiler ile bazı Protestanlar tümünün ya da en azından ilk beş kitabından oluşan ve Musa’nın Beş kitabı olarak da bilinen Tora’nın her sözcüğünün Tanrı vahyiyle yazıldığına inanırlar. Buna karşılık tarih ve metin araştırmaları Tevrat’ta yer alan en eski metinlerin İÖ 13. yüzyılda biçimlendiğini, bunların ve sonraki metinlerin bir araya getirilerek yazıya aktarılmasının yüzyıllar boyunca sürdüğünü, Tora’nın son biçimini İÖ 5. yüzyılda aldığını, son metinlerin de İÖ 2. yüzyılın sonunda oluştuğunu göstermektedir. Bu metinlerin Tann sözü sayılarak kanonik kabul edilmesi süreci İÖ 621’de Kudüs Tapınağı’nda Tesniye yasalarının bulunmasıyla başlamış, son olarak İS 70’te Kudüs’ün batısındaki Yavne kentinde toplanan hahamlar bugünkü Tevrat metnini bağlayıcı ilan etmişlerdir.

Tevrat’ın geleneksel İbranice metniyse (Masora [İbranice masoreth: “gelenek”] metni) İS 6-10. yüzyıllar arasında Babil ve Filistin’deki Talmud akademilerinde sürdürülen araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Tevrat’ın özgün İbranice metniyle çakıştığı öne sürülen bu metinde her sözcüğün doğru okunuşu ile vurgularını ve duraklamaları belirten özel işaretler kullanılmıştır. Eski metinlerde ünlü harfler bulunmadığı için ayrıca bu sesleri belirten işaretlere yer verilmiştir. Masora metninin, 15. yüzyılda yapılan ilk baskısına değin yazmalar biçiminde büyük ölçüde değişmeden aktarıldığı anlaşılmaktadır. Tanrı vahyinin özünü içerdiğine inanılan Tora’nın parşömen rulolar üstündeki yazmaları bütün sinagoglarda kutsal sandığın içinde saklanır.

Tevrat üç ana bölümden oluşur: Birinci bölüm Tora’nın içerdiği kitaplar Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye’dir. İkinci bölüm Neviim İlk Peygamberler ve Son Peygamberler olmak üzere ikiye ayrılır. İlk Peygamberler Yeşu, Hakimler, Samuel ve Krallar kitaplannı içerir. Son Peygamberleri oluşturan kitaplar ise İşaya, Yeremya, Hezekiel ve On İki Peygamberidir. Üçüncü bölüm Ketuvim’de ise Mezmur- lar, Süleyman’ın Meselleri, Eyub, Neşideler Neşidesi, Rut, Yeremya’nm Mersiyeleri, Vaiz, Ester, Daniel, Ezra Nehemya ve Tarihler kitaplan yer alır. Kitabı Mukaddes’in Eski Ahit bölümünde Samuel, Krallar ve Tarihler ikişer kitap, Ezra-Nehemya ise iki ayrı kitap biçiminde düzenlenmiş, On İki Peygamber ise her peygamberin adını taşıyan 12 ayn kitap olarak sıralanmıştır.

Kuran’da Tevrat’ın Hz. Musa’ya vahyedildiğini bildiren pek çok âyetin yanı sıra bazı âyetlerde (Enbiya 48, Furkan 35, Saffât 117-118) Hz. Musa’yla birlikte kardeşi Harun da anılır. Bir âyette (Maide 44) Hz. Musa’dan sonra Tanrı vahyine “teslim olmuş peygamberlerin, bilgin yöneticilerin (rahbaniyun) ve yüksek bilginlerin (ahbar), Allah’ın kitabını korumakla görevli kılındıkları ve onun üzerine şahit oldukları için, Yahudilere onunla hükmettikleri” bildirilir. Tevrat’ın daha sonra Yahudilerce tahrif edilmesi ise pek çok âyetin konusunu oluşturur. Bu âyetlerde Yahudilerin Allah’ın sözünü “bile bile değiştirdikleri”, “kitabı kendi elleriyle yazdıkları” (Bakara 75, 79), “Allah katından olmayan bir kitabı öyleymiş gibi okudukları” (Âl-i İmran 78), sözcükleri “konuldukları yerlerden” saptırdıkları (Nisa 46, Maide 13, 41) bildirilir.

İslam tarihçileri Hz. Süleyman’dan (İÖ 10. yy) sonra İsrailoğullannın başına geçen hükümdarların Hz. Musa’ya bildirilen dinin dışına çıktığı, savaşlar, Asur boyunduruğu ve sürgünler sırasında Tevrat’ın özgün yazılı nüshalarının yitirildiği kabullerinden yola çıkarlar. Bu tarihçiler de “Hz. Musa dinine dönmüş hükümdarlardan biri” (tarihsel verilere göre Yoşiya) döneminde İÖ 621’de Kudüs’te özgün Tevrat olduğu öne sürülen bir metnin bulunduğunu belirtirler, ama bunun gerçekte Azra (Ezra) adlı bir kâhin tarafından yazıldığını ya da bulunan metne Eşar-ı Hamse (İslam kaynaklannda Tora’ ya verilen ad) dışında pek çok şey eklendiği için Tann Sözü sayılamayacağını savunurlar. Gerçekte İÖ 5-4. yüzyıllarda yaşamış olan Ezra’nın Babil Sürgünü’nden dönen Yahudi toplumunu Tora’ya dayanarak yeniden düzenlediği için Yahudilikte Hz. Musa’ya yakın bir önem kazandığı Batılı tarihçilerce de kabul edilir. Ayrıca bak. Kitabı Mukaddes.

Kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Baturalp; 21 Aralık 2016 13:29
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....