Arama

Çakmak Nedir? - Tek Mesaj #1

MaRCeLLCaT - avatarı
MaRCeLLCaT
Ziyaretçi
9 Mart 2008       Mesaj #1
MaRCeLLCaT - avatarı
Ziyaretçi
çakmak (I) -ğı
isim

1 .
Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası:
"Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı."- B. Felek.
2 .
Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti.
3 .
eskimiş Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni.





çakmak (II) -ğı
isim, tıp (***)
Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı.
çakmak (III) -ar
(-i, -e)

1 .
Vurarak sokup yerleştirmek:
"Çiviyi tahtaya çakmak."- .
2 .
Çivi ile tutturmak:
"İsa'nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı."- F. R. Atay.
3 .
Kazık çakıp hayvan bağlamak:
"Atı çayıra çakmak."- .
4 .
Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak.
5 .
(nsz) Parıldamak, ışık vermek:
"Bütün gözler çakar şimşekler gibi parlıyordu."- A. Ş. Hisar.
6 .
mecaz Saplamak:
"Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim."- A. Gündüz.
7 .
teklifsiz konuşmada Sezinlemek, anlamak, farkına varmak:
"Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü."- S. F. Abasıyanık.
8 .
(nsz), argo İçki içmek.
9 .
(-den), argo Anlamak, bilmek:
"Ay, bu kadın İngilizceden de çakıyor mu?"- N. Araz.
10 .
(-i), argo Vurmak.
11 .
(nsz), argo Sınavda başarısız olmak.
12 .
argo Kabul etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak:
"Kalp parayı birisine çakmak."- .