Arama

Ingmar Bergman

Güncelleme: 21 Eylül 2008 Gösterim: 5.203 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Temmuz 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ingmar Bergman
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Ingmar_Bergman_Smultronstallet.jpg
Gösterim: 244
Boyut:  17.5 KB
Ingmar Bergman, (d. 14 Temmuz 1918 - ö. 30 Temmuz 2007) İsveçli oyun yazarı ve film yönetmeni.
Bir Protestan papazının oğlu olarak 1918'de İsveç Uppsala'da doğmuştur. Çok sayıda evlilik yapmıştır. Bunların sonuncusu, kült oyuncusu Liv Ullmann’dır. Diğer kült oyuncusu ise Max von Sydow'dur. 30 Temmuz 2007'de sabahın erken saatlerinde İsveç'te Farö adasındaki evinde 89 yaşında ölmüştür. Kızı Eva Bergman tarafından uykusunda öldüğü açıklanmıştır. Bergman 2005 yılında Time dergisi tarafından dünyanın yaşayan en büyük yönetmeni olarak nitelendirilmiştir. 9 defa en iyi yönetmen Oscar’ına aday gösterilen Bergman’ın eserleri, 1960, 1961 ve 1983 yıllarında en iyi yabancı film Oscar’ı ödülünün sahibi oldu.
Birçok filminde karakterleri, sanat çevreleri içine yerleştirmiştir. Kadınlardan yanadır. Filmlerinde tavrını daima kadınlardan yana koyar. Mizahi ve eğlenceli filmler de yapmıştır.
Papazlar, bir 'sorunsal' olarak dahil edilir filme. Aşkımızın Üstüne Yağmur Yağıyordu, Yedinci Mühür ve Cehennemi Karanlıkta Müzik filmlerinde açıkça iticidirler. Bir Aşk DersiBir Yaz Gecesi Gülümsemeleri'nde mizahi bir dille hicvedilirler.

Genel teması
Genel olarak gerçek dünyadan ve toplumsal sorunlardan uzak, melankolik ve kapalı bir sinema yapmakla eleştirilir.

Avrupa'da tanınması
1956 Cannes Film Festivali’nde gösterilen Bir Yaz Gecesi Gülümsemeleri, tam bir olay yarattı. Jüri, çok iyi diğer filmlerin de varlığı nedeniyle, bu filme özgü bir ‘ödül yaratmak’ (Şiirsel Hiciv Ödülü) zorunda kaldı. Böylece Bergman, bu 18. filmiyle birlikte bir anda keşfedildi. Bergman’ın bütün filmleri, Avrupa sinemalarını sardı. 1957 Cannes Film Festivali’nde gösterilen baş yapıt (Yedinci Mühür) bu modanın katlanarak artmasında etkili olmuştu.
Daha önceki yıllardan yalnızca Bergman’ın Monika adlı filmi anımsanıyordu. Çünkü zaten o tarihlerde İsveç denince akla erotik filmler geliyordu. Monika (1952), 1958-1960'lı yıllarda Fransız Yeni Dalgası ile birlikte meydana çıkan büyük tarz değişikliğini daha o yıllarda önceliyordu.
1970’li yıllar Bergman’ın Avrupa’da bir efsane haline geldiği yıllardır.
Mali polisin gelip sahibi olduğu tiyatroyu basması ve gelir bildirimleri ile ilgili olarak Bergman’ı (biraz da hoş olmayan biçimde) sorgulaması üzerine ülkesine küsen sanatçı, 1976 yılında Almanya’nın Münih kentine taşınır. Böylece gönüllü sürgünlük dönemi başlar.

Filmografi

1. Dönem
İkinci Dünya Savaşı sonrasında İsveç’te yükselen bir intihar oranı ve dinsel geleneklere bağlılığın sarsılması söz konusudur. Bergman’ın ilk dönem filmleri de bu umutsuzluktan etkilenir. Filmlerin adları bile bunu kanıtlamaktadır.
Genel olarak kişiler varoluş sıkıntılarına gömülmekte, umutsuz bir yalnızlığın içinde debelenmekte ve kimi zaman da intihar girişimlerinde bulunmaktadırlar. Bu karanlık eğilimin doruk noktası, Zindan adlı filmdir.
  • 1945 - Kris (Bunalım): Melodramatik bir tiyatro oyununun gerçekçi uyarlaması.
  • 1946 - Det regnar pa var Körlek (Aşkımızın Üstüne Yağmur Yağıyordu)
  • 1947 - Skeep till Indialand (Hindistan’a Giden Gemi ya da Kaybolan Kızlar Limanı)
    Musik I mörker (Cehennemi Karanlıkta Müzik)
  • 1948 - Hamnstad (Liman Kenti)
    Fangelse (Zindan)
  • 1949 - Törst (Susuzluk)
2. Dönem
Bu dönem, bu marazi eğilimden kopuşu ifade eder. Birbirini izleyen yenileme ve zenginleştirmelerden oluşan bir dönem başlar. Aşk, sevgi, ayrılık genel temalardır. Kadınlara yönelik eğilim bu dönem filmlerinde ağır basar. Kadınlara açıkça ayrıcalık tanınır; iyi roller verilir, galip gelmeleri sağlanır. Erkekler ise küçümsenir, alaya alınır, aşağılanır.
  • 1949 - Till gladje (Neşeye Doğru)
  • 1950 - Sommarlek (Yaz Oyunları)
    Sant hander inte hër (Burada Yapılmayan Türden Bir Şey)
  • 1952 - Kvinners väntan (Kadınların Bekleyişi)
    Sommaren med Monika (Monika ya da Monika’yla Bir Yaz)
  • 1953 - Gycklarnas afton (Gezgincilerin Gecesi): Bergman’ın deyişiyle bir ‘kurtuluş’ olan bu film, iç kapayıcılığı ile dönemin diğer filmlerinden ayrılır.
  • 1954 - En Lektion I Kärlet (Bir Aşk Dersi)
  • 1955 - Kvinnodröm (Kadın Düşleri)
    Sommarnattes Leende (Bir Yaz Gecesi Gülümsemeleri)
3. Dönem
İlk planlarından itibaren kameranın objektifinin gökyüzüne doğru çevrildiği Yedinci Mühür ile birlikte Bergman’ın Dikey Sineması başlar. (Bu kavram, metafizik simgelerden çok günlük gerçeklere ilgi duyan İsveçli genç sinemacıların Bergman’ın sinemasını küçümsemek için taktıkları addır. Lefevre, bu adı kullanarak bir dönemi adlandırıyor). Yaban Çilekleri’nden itibaren bu metafizik soruşturma varoluşsal bir hal alır ve dönemin daha sonraki filmlerinde giderek metafizik niteliğinden bütünüyle uzaklaşır. Son filmi iyiden iyiye ‘eğlendirici’ bir tarza saplanır.
  • 1956 - Det Sjunde inseglet (Yedinci Mühür)
  • 1957 - Smultronstället (Yaban Çilekleri)
    Nära livet (Yaşamın Eşiğinde)
  • 1958 - Ansiktet (Yüz)
  • 1959 - Jungfrukällen (Kaynak)
  • 1960 - Djävulens Öga (Şeytanın Gözü): İkinci sınıf, eğlendirici bir film.
4. Dönem
Bu dönem, Oda Sineması üçlüsünden ibarettir. Ayrıca bu filmlerde yönetmen, tanrı sorununa son bir kez döner. Hatta İbadet Edenler filminde, tanrının ölümünü ilan eder.
  • 1961 - Säsom i en spegel (Aynadaki Gibi)
  • 1962 - Nattvärdsgâterna (İbadet Edenler)
  • 1963 - Tystnaden (Sessizlik)
Dinlenme: Ara Dönem
  • 1964 - För att inte tala om alla dessa kvinnor (Bütün O Kadınlar ya da Bütün O Kadınlardan Söz Etmeden): İkinci sınıf, eğlendirici bir film. İlk ‘renkli’ kaba güldürüsü.
  • 1965 - Daniel (Daniel): Oğlu Daniel için yaptığı, bir ‘ilan-ı aşk’ niteliğinde, başka bir özellik taşımayan 'ara dönem' filmi.
5. Dönem
Yakın planların hayranlık verici biçimde kullanıldığı yeni bir üçleme ortaya çıkar. Bu filmlerle birlikte Bergman’ın ‘parçalama tekniklerini’ daha fazla kullandığı görülür. Persona’da seyirciye projeksiyon aletinin varlığı anımsatılır. Filmin başlangıcı, küçülen sayıların sıra ile ‘BAŞLA’ kelimesini izleyişini gösterir. Projektörün gürültüsü ses bandının müziğini bastırırken, kamera, cihazın kimi bölümlerinin ayrıntılarını verir. Filmin can alıcı yerinde Bergman filmin kaydığı ve koptuğu izlenimini yaratır. Aynı işlem filmin sonunda da tekrarlanır ve SON yazısı belirmez. Kurtların Saatif
ilminde, filmin adı hiç beklenmedik bir anda görüntüye geliverir. Ayin’de film dokuz parçaya ayrılmıştır. Bir Tutku’nun oyuncuları, görüşme sorularına cevap vermek ve yorumladıkları kişiler hakkındaki kişisel görüşlerini belirtmek üzere oyunun akışını anında keserler. Çığlıklar ve Fısıltılar’da ve Fanny ve Alexandre’da usdışının sınırlarına girilir; seyirci rahatsız edilir. Sonbahar Sonatı’nın papazı seyircilere dolaysız yoldan seslenir. Kuklaların Yaşamından’ın dosyasının aynı sayıdaki bölüme denk düşen piyesleri, hiçbir kronoloji kaygısı olmaksızın sunulur. Öte yandan son filmlerinde Bergman, ‘bilinçsiz güdülenmelere bağlı sorunlara’ giderek daha fazla eğilecektir .
  • 1965 - Persona (Persona)
  • 1967 - Vargtimmen (Kurtların Saati)
  • 1968 - Skammen (Utanç)
Diğerleri
  • 1968 - Riten (Ayin)
  • 1969 - En Passion (Bir Tutku)
  • 1970 - The Touch (Temas)
  • 1972 - Viskningar och rop (Çığlıklar ve Fısıltılar)
  • 1973 - Scener ur ett äktenskap (Evlilik Yaşamından Sahneler)
  • 1974 - Trollflöjten (Sihirli Flüt)
  • 1975 - Ansikte mot ansikte (Yüz Yüze)
  • 1977 - Das Schlangenei (Yılanın Yumurtası)
  • 1978 - Son Bahar Sonatı
  • 1979 - Farö-Doküment 1979 (Farö Adası)
  • 1980 - Aus dem Leben der Marionetten (Kuklaların Yaşamından)
  • 1983 - Fanny och Alexander (Fanny ve Alexandre)

Biyografi Konusu: Ingmar Bergman nereli hayatı kimdir.
RoSSoRoSe - avatarı
RoSSoRoSe
Ziyaretçi
19 Temmuz 2008       Mesaj #2
RoSSoRoSe - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar


IngmarBergmanR 468x490

Son düzenleyen Safi; 30 Ekim 2015 02:41
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
21 Eylül 2008       Mesaj #3
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Ingmar Bergman

İsveçli sinema yönetmeni Ingmar Bergman insanın yalnızlığını, çeşitli nedenlerle çektiği ruhsal acıları, cinsel sorunlarından kaynaklanan bu­nalımlarını konu alan, hemen hemen benzer anlatımlar taşıyan filmleriyle tanınır. İlk iki filmi dışında öteki filmlerinde Tanrı, şeytan, cinsel ve duygusal dünyasıyla kadın, cinsel sorunlar, ölüm, evlilik konuları ağır basar.


Bir papazın oğlu olarak Uppsala'da doğan Bergman dindar bir çevrede yetişti. Düşünce ve ahlak anlayışının biçimlenmesinde çevre­sinin büyük etkisi oldu. Çocukluğunda kilise­de gördüğü dinsel resimler onu büyülüyordu. Bergman'ın duygu ve düşüncelerini görüntüy­le anlatma eğiliminin doğmasında bu resimle­rin önemli payı vardır.

Bergman, Stockholm Üniversitesi'nde sa­nat, tarih ve edebiyat dersleri okudu. Öğren­cilik yıllarında tiyatroyla ilgilendi, oyunlar yazdı ve yönetti. Senaryosunu yazdığı Hets (1944; "Cinnet") filmi büyük ilgi gördü. Bu başarının verdiği güvenle ilk filmi Kris'ı (1945; "Kriz") çekti. Daha sonraki birkaç filminde de gençliğin, değişen topluma uyum, aşk ve askerlik gibi sorunlarını işledi. Berg­man'ın sonraki filmlerinde üzerinde çok duracağı kötülük konusunu işlediği ilk filmi Fangelse (1949; "Zindan") oldu. Kötünün her zaman iyiyi gölgede bıraktığı düşüncesini ele alan film, dünyayı şeytanın yönettiğine ina­nan bir yönetmeni anlatıyordu.


Bergman filmlerinde gösterişten uzak yalın bir anlatım kullanır. İnsanların birbirlerini anlayamamalarındaki çelişkileri çözümleme­ye çalışır. Bergman'ın filmlerinin bir özelliği de, çoğunlukla değişmeyen oyuncu kadrosu­dur. Bunlar Harriet Andersson, Ingrid Thu-lin, Liv Ullmann, Bibi Andersson, Max von Sydovv gibi İsveç sinemasının önde gelen oyuncularıdır.


Bergman, Kvinnors Vantan (1952; "Bekle­yen Kadınlar") gibi güldürü filmleri ve Som-maren med Monika (1953; "Monika'yla Ge­çen Yaz") gibi gençlik aşkını anlattığı iyimser filmler de yaptı. Ama onun sanatını ve tartışmak istediği sorunları en iyi yansıtan, Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet; 1956), Yaban Çilekleri {Smultronstöllet; 1957), Ses­sizlik (Tystnaden; 1963), Temas (Beröringen; 1970), Viskingar och rop (1972; "Çığlıklar ve Fısıltılar"), Yüz Yüze (Ansikte mot ansikte; 1975) gibi filmleridir.


Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Benzer Konular

29 Ağustos 2011 / KisukE UraharA Sinema ww
15 Ekim 2015 / _Yağmur_ Bilim ww
19 Kasım 2015 / BiRuMuT Sinema ww
13 Nisan 2013 / wolfmann Taslak Konular