Shay Mitchell Pretty Little Liars dizisi sayesinde tanınan genç oyuncu Shay Mitchell Teen Vogue dergisinin Nisan 2013 sayısının kapak kızı oldu. Dergiyle şahane bir fotoğraf çekiminin yanında bir de röportaj gerçekleştiren Shay, röportajda yaşadığı zorlukları da anlatıyor.
Teen Vogue: Görünüşe bakılırsa yüksekten korkmuyorsun. Korktuğun bir şey var mı?
Shay: Bir seçmeye gittiğim her zaman dehşete kapılıyorum. Bence bu korkularınızla yüzleşmekten daha fazlası. Ama açıkcası geriye dönüp baktığımda yaptıklarımı görüp benim bile inanamadığım zamanlar oluyor. Örneğin, Vancouver’dan Toronto’ya kendi başına taşınan 18 yaşımdaki halimi düşünüyorum ve “Bu kız da kim?” oluyorum. Kesinlikle çok cesurcaydı ama aynı zamanda çılgıncaydı da.
TV: Bu evi ilk terk edişin miydi?
Shay: Aslında hayır. Önce Bangkok’a gitmiştim, sonra liseye, sonra modelliğe. Orada 3 ay yaşadım, daha sonra da Hong Kong’da 3 ay geçirdim ve sonra Kanada’ya geri döndüm. Modelliğin çok tatmin edici olmadığını fark etmem uzun zamanımı almadı. İnsanlara her zaman şöyle soruyordum; “Bu çekim için sete nasıl gideceğiz?” Ve onlar da şöyle cevap veriyordu; “Kes şunu. Sadece poz ver.” Bu konuda bir sorunum vardı. Bu yüzden Toronta’ya geri döndüğümde 34 farklı ve ünlü ajentaya baş vurdum. Ve bu zorlu zamanda bir restorantta garson olarak çalıştığım bir iş edindim. Bu işi 3 yıl kadar yaptım. Sonunda ajentalardan birisi bana geri döndü. Reklamlarda ve dizilerde küçük rollerde yer almaya başladım, ve sonra da Pretty Little Liars seçmelerine katıldım.
TV: Dizinin uyarlandığı kitapta karakterin soluk ciltli, çilek sarısı saçlı ve çilli olarak tanımlanıyor.
Shay: Doğru. Dizide yer alacağım için çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum, ve sonrasında Twitter üzerinden “Bunun için uygun değilsin” gibi mesajlar almaya başlamıştım. Kadro sorunlarında yapımcılar komşu aradıklarını söylemişlerdi. Aradıkları kız olmadığımı kim söyledi?
TV: Lezbiyen bir karakteri oynamak için herhangi bir terapi aldın mı?
Shay: Hayır. Kadro yönetmenleri bana Emily’nin gay olduğunu, bunun benim için bir sorun olup olmayacağını sormuştu ama 2 kez düşünmek zorunda değildim. Bir sürü gay arkadaşım var; teyzemin bir kız arkadaşı var. Bu çok normal. Ve hayranların Emily betimlemesine karşı tepkileri mükemmeldi; köşede öğle yemeği yiyen tamamen siyahlara bürünmüş gotik bir lezbiyeni oynamıyordum. Postere bakarsanız hangimizin lezbiyen olduğu konusunda bir ipucuna ihtiyaç duymayacaksınız. Bu benim için çok önemli.
TV: Birileri aratır da “Shay Mitchell Gay” yazısı Google’ın öneriler sayfasında çıkarsa bunu kabullenebilir misin?
Shay: Evet. Büyük annem bunu görmüştü ve “Bu ne?” diye sormuştu. İnsanlar bana hep karakterim gibi gay olup olmadığımı soruyor. Ama cevap vermek zorunda değilmişim gibi hissediyorum, çünkü gerçekten önemi yok. Ama birinin “Bu rolü oynadığın için teşekkürler” demesi çok fazla anlam ifade ediyor. Bu insanları eğlendirmenin yolu, ama bu aynı zamanda onların hayatındaki olumlu yönden bir darbe. Ve benim için hayranlarımla tanışmak işte bu yüzden önemli. Ne zaman bir tanışma olsa, ne zaman bir imza günü olsa buna bayılıyorum.
TV: Bu senin ilk elden gördüğün bir şey mi?
Shay: Evet. Thailand’da yaşarken erkek arkadaşım Caucasian’daydı. Ve ne zaman birlikte dışarı çıksak erkekler yaklaşıyor ve “Bundan sonra ne yapıyorsun? Nerede çalışıyorsun?” diye soruyorlardı. Günün birinde “Afedersiniz?” dedim, aksanımı duydular ve şaşırdılar. Ama bu birkaç sefer daha oldu. Yani biri bana yaklaştığında tepkim “Sakın yapma. Sakın sorma bile” oluyor.
TV: Genç kızlara ulaşmayı sevdiğini söyledin. Genç halinle konuşabilseydin vereceğin tavsiye ne olurdu?
Shay: Doğduğun halini benimse derdim. Caucasian’da büyüdüm ve arkadaşlarımın çoğu sarışın ve mavi gözlüydü. Bu yüzden her zaman saçımı garipsiyor, zıt renkli kıyafetler giyiyor ve asla bronzlaşmıyordum. Şimdi büyüdüm ve beni farklı yapan şeylerin beni özel kıldığını fark ettim. Ve bir kız gelip bana “Çok güzelsin. Senin gibi olmak isterdim” dediği zaman “Hayır istemezsin. Kendiniz gibi olmak istersin çünkü siz benzersiz ve güzelsin. ” diyorum. Herhangi birine çekimlerde yanlış kirpiği taktığımı söylemekten çekinmiyorum. Ve biz her zaman makyajlıyız, yeni uyandığımız sahnelerde bile. Ve her zaman bir ışıklandırma adamımız var, iki çeneli gibi görünmediğimizden emin olması için. Hepimiz kendi şeylerimize sahibiz, ama ben kendiminkileri benimsedim. Çünkü mükemmel olan kimseyi tanımıyorum.
ensonneleroldu.org/