Arama

Hüseyin Rauf Orbay

Güncelleme: 8 Haziran 2012 Gösterim: 14.400 Cevap: 3
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Hüseyin Rauf Orbay

Sponsorlu Bağlantılar

200px Rauf Orbay


Hüseyin Rauf Orbay (1881, İstanbul - 1964, İstanbul), Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, Kurtuluş Savaşı'nda ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde önemli görevlerde bulunmuş olan asker kökenli bir bürokrattır.
Trablusgarp Valiliği ve Ayan Meclisi üyeliği yapmış olan, Kafkasya kökenli Aşharuva Mehmet Muzaffer Paşa'nın oğludur. Deniz Harp Okulu'nu ve Mühendishane'yi 1899'da bitirip, Amerika, İngiltere, Almanya gibi dönemin önemli ülkelerinde çeşitli dış görevlerde bulunmuştur.
Trablusgarp ve Balkan Savaşları'na katılmış, deniz savaşlarındaki başarısı nedeniyle "Hamidiye Kahramanı" unvanını kazanmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nda İran ve Irak'ta Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusası'nın bir görevlisi olarak bulunmuştur. Bunun üzerine yarbay rütbesine yükselerek Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı'na atanmıştır. İzzet Paşa kabinesinde Bahriye nazırlığı yapıp, Osmanlı Devleti'nin çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesi'ni imzalayan kişi olmak zorunda kalmıştır.
Malta'ya sürgüne gönderilmiş, 1921'de sürgünden dönerek Milli Mücadele'ye katılmak üzere Anadolu'ya geçmiştir. Kendisine Nafia vekilliği verilmiştir. Bakanlıktan ayrıldığı yıl Meclis ikinci başkanlığına seçilip, 1922-1923 arasında birkaç ay Başbakanlık yapmıştır.
1924'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduğunda Rauf Orbay, daha önce İkinci Grupta başlattığı muhalefetini bu toplulukta sürdürmüştür. Parti, 3 Haziran 1925’de kapatılıp, yönetici kadro, 17 Haziran 1926’daki İzmir Suikasti olayıyla ilgili görülerek yargılandığında, Avrupa’da bulunan Orbay da 10 yıl hapse mahkum edilmiştir. 10. Yıl Affından sonra yurda dönmüştür. 1939 yılında TBMM'nin altıncı döneminde Kastamonu'dan milletvekili seçilmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük bir güven kazanarak 1942'de Londra1944 yılında kendi isteğiyle ayrılmış ve bir daha devlet görevi kabul etmemiştir. 1964 yılında İstanbul'da vefat etmiştir. Büyükelçiliği'ne getirilmiştir. Bu görevden de


Biyografi Konusu: Hüseyin Rauf Orbay nereli hayatı kimdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Nisan 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk asker ve siyâset adamı. Asıl adı Hüseyin Rauf, soyadı Orbay olup, Rauf Orbay diye meşhur olmuştur. 1881 de İstanbul da doğdu. Trablusgarb vâliliği ve Hey et-i âyân üyeliği yapmış olan Muzaffer Paşanın oğludur. İlk tahsilini gördükten sonra Trablusgarb Askerî Rüşdiyesini, Heybeliada Bahriye Mektebini ve Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyununu bitirdi. ABD de, denizcilik eğitimi gördü. Deniz Subayı olarak donanmaya katıldı. 1908 de Yemen harekâtında ve Sisam ayaklanmasının bastırılmasında vazife aldı. 1909 da Tuna Milletlerarası Suyolu Komisyonunda, Osmanlı temsilcisi olarak bulundu. 1911-12 de Osmanlı-İtalyan Savaşında Trablusgarb Cephesinde savaştı. Balkan Savaşı sırasında Hamidiye Kruvazörüyle Karadeniz ve Akdeniz de düzenlediği vur kaç baskınlarında gösterdiği başarılar sebebiyle, Hamidiye Kahramanı unvânıyla meşhur oldu. Birinci Dünyâ Savaşında Afganistan ın Osmanlı Devleti yanında yer alması için, olağanüstü temsilci olarak Kâbil e gönderildi. Bu vazifesini henüz tamamlamamışken, İran Cephesi Genel Komutanlığına tâyin edildi. İstanbul a döndüğünde, yarbaylığa terfi ettirilerek Bahriye Nezâreti Erkân-ı Harbiye reisliğine (Kurmay başkanlığına) getirildi. Türk ve Rus esirlerinin değişimi maksadıyla, 1917 de Danimarka da toplanan komisyonda miralay (albay) rütbesiyle, Türk heyetine başkanlık etti. 1918 de Brest-Litovsk Konferansında Osmanlı temsilcisi olarak bulundu. Osmanlı Devletini bir mâcera uğruna Birinci Dünyâ Savaşına sokan Enver, Cemal ve Talat paşaların yurt dışına kaçmaları üzerine 14 Ekim 1918 de kurulan Ahmed İzzet Paşa hükümetinde, bahriye nâzırı olarak vazife aldı. 30 Ekim 1918 de Mondros Mütârekesini imzâlayan Osmanlı heyetine başkanlık etti. Birinci Dünyâ Savaşından sonra, Türkiye nin düşman işgalinden kurtulması için, Anadolu da millî kurtuluş hareketinin başlatılması gerektiğine inananlar arasında yer aldı. 8 Mayıs 1919 da askerlikten ayrıldı ve Mustafa Kemal in arkasından Anadolu ya geçti. Amasya Tamiminin hazırlanmasında bulundu. Erzurum Kongresinde Heyet-i Temsiliye'ye seçildi. Sivas Kongresinde başkan yardımcılığı vazifesini yürüttü. 12 Ocak 1920 de toplanan son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na, Sivas Mebusu olarak katıldı. Mecliste, Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti adına Felah-ı Vatan Grubunu kurdu. Sivas Kongresi kararlarının ana hatlarıyla yer aldığı Misâk-ı Millî'nin kabul edilmesinde tesirli rol aldı. 16 Mart 1920 de, Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na, İngiliz işgal kuvvetleri tarafından düzenlenen baskın sonrasında, İngilizler tarafından tutuklanarak, Malta ya sürgün edildi. 16 Mart 1921 de Lord Curzon un yeğeni binbaşı Rawlinson la değiştirilerek serbest bırakıldı. 11 Kasım 1921 de Ankara ya gitti ve Sivas milletvekili olarak TBMM ye katıldı. Nâfia Vekili olarak vazifelendirildi. 21 Kasım da, TBMM başkan yardımcılığına seçilerek her iki vazifeyi birlikte yürüttü. 12 Temmuz 1922 de başvekil (başbakan) oldu. Bu vazifedeyken başlayan Lozan Barış Konferansının ön hazırlıklarını yaptı. TBMM de Mustafa Kemâl e karşı muhâlefeti teşkil eden grup içinde yer aldı. Lozan Konferansında Türkiye baştemsilcisi ve Dışişleri Bakanı İsmet Paşayla (İnönü) anlaşmazlığa düşünce, 4 Ağustos 1923 te başbakanlık vazifesinden ayrıldı. Halifeliğin kaldırılmasının gündemde olduğu günlerde, İstanbul da bulunan son halîfe Abdülmecîd Efendiyle görüştüğü için, hilâfet ve saltanat taraftarıdır diye, sert tenkitlere hedef oldu. Halk Fırkasından (Cumhûriyet Halk Partisi) ayrılan milletvekilleriyle birlikte Terakkiperver Cumhûriyet Fırkasını 17 Kasım 1924 te kurdu. Böylece TBMM içinde ilk muhâlefet partisinin kuruluşunda yer almak sûretiyle dikkatleri üzerine topladı.
Kâzım Karabekir in başkanlığını, Ali Fuad Cebesoy un genel sekreterliğini yaptığı Terakkiperver Cumhûriyet Fırkasının genel başkan vekilliğini yürüten Rauf Orbay, TBMM de etkili bir grup meydana getirerek, İsmet Paşayı başvekillikten çekilmeye zorladı. Muhâlefette aktif bir rol üstlenmesinden dolayı, Şeyh Said Ayaklanmasının kışkırtıcıları arasında gösterilen Terakkiperver Cumhûriyet Fırkası, 3 Haziran 1925 te kapatıldı. Baskıların yoğunlaştığı bu dönemde, tedâvi gâyesiyle Avusturya ya giden Hüseyin Rauf Orbay, Haziran 1926 da meydana gelen İzmir Suikastı olayı sebebiyle gıyâbında yargılanarak on yıl hapse mahkûm edildi.
Sponsorlu Bağlantılar
1935 te çıkarılan genel aftan sonra Türkiye ye dönen Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy aracılığıyla Atatürk tarafından Ankara ya çağırıldı. Hakkındaki suçlamanın kaldırılması üzerine, yeniden İstanbul a döndü. Askerî Yargıtay tarafından hakkında beraat kararı verilmesinden sonra, 1939 da Kastamonu milletvekili seçilerek TBMM ye girdi. 1942 de Londra büyükelçiliğine tâyin edildi. İki yıl müddetle bu vazifeyi sürdürdükten sonra, Dışişleri Bakanlığıyla anlaşmazlığa düşerek, 1944 te vazifesinden ve devlet memurluğundan ayrıldı. Bundan sonraki hayâtını siyâsetten uzak olarak geçirdi. 16 Temmuz 1964 târihinde İstanbul da öldü.
Son düzenleyen Daisy-BT; 6 Haziran 2010 20:36 Sebep: Mesaj içeriği.
samil - avatarı
samil
Ziyaretçi
16 Aralık 2007       Mesaj #3
samil - avatarı
Ziyaretçi
Paylaşım için teşekkürler.
Ek bilgi : Atatürk'ün Çerkez kökenli arkadaşıdır.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
8 Haziran 2012       Mesaj #4
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Hüseyin Rauf Orbay
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Ayan Meclisi üyesi Muzaffer Paşa'nın oğlu olan Hüseyin Rauf, Trablusgarp Askerî Rüştiyesi'ni ve Heybeliada Bahriye Mektebi'ni bitirdi ve donanmaya deniz subayı olarak katıldı. Çeşitli kruvazör ve zırhlılarda komutan olarak bulundu; Bahriye Nezareti Erkânıbahriye Reisliği ve Müşir İzzet Paşa Kabinesi'nde Bahriye Nazırlığı yaptı. Birçok kez Osmanlı Devleti'ni dış görüşmelerde temsil etti; İtalya ve Almanya'dan gemi alma, onarım, deneme seferleri ve İstanbul'a getirme işlerini yürüttü. Balkan Savaşı sırasında Hamidiye Kruvazörü'nün komutanı olarak Karadeniz ve Akdeniz'deki savaşlarda büyük yararlıklar gösterdi. Mondros Mütarekesi'ni Bahriye Nazırı olarak Osmanlı Devleti adına imzaladı (1918). I. Dünya Savaşı'ndan sonra Kurtuluş Savaşı düşüncesini destekleyenler arasındaydı; Erzurum ve Sivas kongrelerine katıldı. İstanbul'un işgalinden sonra Malta'ya sürüldü (1920). Sürgün dönüşü Anadolu'ya geçti ve TBMM'ye milletvekili olarak girdi. Nafıa vekilliği (1921-1922), meclis ikinci başkanlığı (1922) ve başvekillik (1922-1923) yaptı. TBMM'nin ikinci döneminde meclise girdi, ancak Lozan Konferansı'nda İsmet Paşa ile anlaşmazlığa düştüğünden ve tutucu görüşlerinden ötürü muhalefet safları arasında yer aldı. Yurt dışında olduğu bir sırada Atatürk'e yapılan İzmir suikastıyla ilgili görülerek gıyaben hapis cezasına çarptırıldı; bu yüzden on yıl Türkiye'ye dönmedi. Dönüşünde, bir süre Londra Büyükelçiliğinde (1942-1944) bulunduktan sonra devlet görevlerinden ve politikadan ayrıldı.
theMira

Benzer Konular

8 Haziran 2012 / KisukE UraharA Asker tr
29 Ocak 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
21 Mayıs 2008 / Gabriella Taslak Konular