Ziyaretçi
Refik El-Hariri
Refik Hariri (d. 1 Kasım 1944 – ö. 14 Şubat 2005, (Ar: رفيق بهاءالدين الحريري), eski Lübnan Başbakanı, iş adamı.
Refik Hariri 1944'te Lübnan'ın Sidon şehrinde mütevazı bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Sayda'da tamamladı. Üniversite tahsilini Beyrut Arap Üniversitesi'nde Ticaret bölümünde okudu. Üniversitede öğrenim görürken bir yandan da okul masraflarını karşılamak için gazetelerde redaktör işinde çalışıyordu. Daha sonra buradaki tahsilini keserek 1965'te Suudi Arabistan'a geçti ve orada öğretmen olarak çalışmaya başladı. Arabistan'da Kral Fahd'ın kız kardeşiyle evlendi. 1969’da CICONEST isimli kendi inşaat şirketini kurdu. 1970'li yılların ortalarında büyük petrol şirketleriyle iş anlaşmaları imzaladı. Onun servet dünyasına girmesinden kısa bir süre sonra asıl vatanı olan Lübnan'da iç karışıklıklar yaşanmaya başladı. Bu yüzden ticaret ve sanayi alanındaki faaliyetlerini Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde sürdürdü. Çok kısa bir süre içinde büyük bir servete sahip oldu ve Arap dünyasının hatta dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi.
Servet alemine önce bazı küçük çaplı mukavelelerle girdi. Sonra bir Fransız inşaat şirketini satın alarak büyük ihalelere girmeye başladı. Lüks Taif otelinin ve bazı kraliyet saraylarının inşaatları üstlendiği büyük ihaleler arasında yer alıyordu. Ardından bankacılık işine girip Lübnan ve Suudi Arabistan'da bazı bankaları satın alarak bunların güçlerini birleştirdi. Ardından bilgisayar ve yayın dünyasına girerek işi büyüttü.
Yayın alanında el-Mustakbel televizyonunu satın aldı. Sonra Paris'ten yayın yapan eş-Şark radyosunu satın aldı. Yine aynı dönemde zamanla Arap dünyasının en etkili haftalık yayın organları arasına giren el-Mustakbel dergisini ve Savtu'l-Urube gazetesini satın aldı. Derken kendi girişimleriyle günlük el-Mustakbel gazetesini çıkardı. Çok geçmeden Arap dünyasının en yaygın günlük gazetelerinden olan en-Nehar'ın hisselerini satın alarak ortak oldu. Daha sonra Suudi Arabistan'daki üç dergiyi satın almak ve Suriye'de bu ülkenin şartlarına göre bayağı büyük sayılabilecek 100 milyon dolar sermayeyle bir yayın şirketi kurmak suretiyle medya alanındaki faaliyetlerini bayağı büyüttü. Bu yüzden gerek siyasi çevrelerde ve gerekse ekonomik rakipleri arasında "medya kralı" olarak anılmaya başlanmıştı. Yayın dünyasındaki etkisi ile kendisine zamala kalıcı kitle tabanı kazandı ve bu yolla bir siyasi güç de elde etmiş oldu.
Hariri, 1987'de de Suudi Arabistan'dan vatandaşlık hakkı elde etti.
Finansörlüğünü yaptığı 1988 Taif Anlaşması'nın ardından Lübnan, iç savaş çıkmaya ve yeni bir döneme girmeye başladı. Bu anlaşma gereği birbiriyle çatışma halindeki tüm silahlı grupların ve silahlarının toplanmasına başlandı. Zaman içinde istikrar sürecine girilmeye başlandı. Kamusal, sosyal alanlarda Özelleştirme girişimleri ve kaynakları yabancı sermayeye açmada çok başarılı olmasının yanı sıra, icraatları ile insanların değerlerine saygılı, ülkesini kalkındırma konusunda da gayretli olduğu da görülmeye başlandı ve "Beyrut'u yeniden inşa eden" biri olarak anıldı.
1992'de Lübnan başbakanı oldu. 1995'e kadar bu görevde kaldı. 1996'da Ulaştırma bakanı oldu ve 1998'e kadar bu görevi sürdürdü. 2000 yılında Lübnan halkının desteğiyle ikinci kez başbakanlık koltuğuna oturma imkânı elde etti ve 2004 yılı Ekim'ine kadar da bu görevi sürdürdü. 2002 yılında dünyanın en zengin dördüncü kişisi oldu. Ekim 2004'te bazı konularda, özellikle Suriye çizgisinde bir politika sürdüren cumhurbaşkanı Emil Lahud ile ortaya çıkan ihtilaflardan dolayı istifa etti.
Refik el-Hariri, 14 Şubat 2005'te, Beyrut'taki St George oteli yakınlarındaki bir kavşağın 1 ton TNT ile havaya uçurulması ile öldürülmüştür.
Sponsorlu Bağlantılar
Refik Hariri 1944'te Lübnan'ın Sidon şehrinde mütevazı bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Sayda'da tamamladı. Üniversite tahsilini Beyrut Arap Üniversitesi'nde Ticaret bölümünde okudu. Üniversitede öğrenim görürken bir yandan da okul masraflarını karşılamak için gazetelerde redaktör işinde çalışıyordu. Daha sonra buradaki tahsilini keserek 1965'te Suudi Arabistan'a geçti ve orada öğretmen olarak çalışmaya başladı. Arabistan'da Kral Fahd'ın kız kardeşiyle evlendi. 1969’da CICONEST isimli kendi inşaat şirketini kurdu. 1970'li yılların ortalarında büyük petrol şirketleriyle iş anlaşmaları imzaladı. Onun servet dünyasına girmesinden kısa bir süre sonra asıl vatanı olan Lübnan'da iç karışıklıklar yaşanmaya başladı. Bu yüzden ticaret ve sanayi alanındaki faaliyetlerini Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde sürdürdü. Çok kısa bir süre içinde büyük bir servete sahip oldu ve Arap dünyasının hatta dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi.
Servet alemine önce bazı küçük çaplı mukavelelerle girdi. Sonra bir Fransız inşaat şirketini satın alarak büyük ihalelere girmeye başladı. Lüks Taif otelinin ve bazı kraliyet saraylarının inşaatları üstlendiği büyük ihaleler arasında yer alıyordu. Ardından bankacılık işine girip Lübnan ve Suudi Arabistan'da bazı bankaları satın alarak bunların güçlerini birleştirdi. Ardından bilgisayar ve yayın dünyasına girerek işi büyüttü.
Yayın alanında el-Mustakbel televizyonunu satın aldı. Sonra Paris'ten yayın yapan eş-Şark radyosunu satın aldı. Yine aynı dönemde zamanla Arap dünyasının en etkili haftalık yayın organları arasına giren el-Mustakbel dergisini ve Savtu'l-Urube gazetesini satın aldı. Derken kendi girişimleriyle günlük el-Mustakbel gazetesini çıkardı. Çok geçmeden Arap dünyasının en yaygın günlük gazetelerinden olan en-Nehar'ın hisselerini satın alarak ortak oldu. Daha sonra Suudi Arabistan'daki üç dergiyi satın almak ve Suriye'de bu ülkenin şartlarına göre bayağı büyük sayılabilecek 100 milyon dolar sermayeyle bir yayın şirketi kurmak suretiyle medya alanındaki faaliyetlerini bayağı büyüttü. Bu yüzden gerek siyasi çevrelerde ve gerekse ekonomik rakipleri arasında "medya kralı" olarak anılmaya başlanmıştı. Yayın dünyasındaki etkisi ile kendisine zamala kalıcı kitle tabanı kazandı ve bu yolla bir siyasi güç de elde etmiş oldu.
Hariri, 1987'de de Suudi Arabistan'dan vatandaşlık hakkı elde etti.
Finansörlüğünü yaptığı 1988 Taif Anlaşması'nın ardından Lübnan, iç savaş çıkmaya ve yeni bir döneme girmeye başladı. Bu anlaşma gereği birbiriyle çatışma halindeki tüm silahlı grupların ve silahlarının toplanmasına başlandı. Zaman içinde istikrar sürecine girilmeye başlandı. Kamusal, sosyal alanlarda Özelleştirme girişimleri ve kaynakları yabancı sermayeye açmada çok başarılı olmasının yanı sıra, icraatları ile insanların değerlerine saygılı, ülkesini kalkındırma konusunda da gayretli olduğu da görülmeye başlandı ve "Beyrut'u yeniden inşa eden" biri olarak anıldı.
1992'de Lübnan başbakanı oldu. 1995'e kadar bu görevde kaldı. 1996'da Ulaştırma bakanı oldu ve 1998'e kadar bu görevi sürdürdü. 2000 yılında Lübnan halkının desteğiyle ikinci kez başbakanlık koltuğuna oturma imkânı elde etti ve 2004 yılı Ekim'ine kadar da bu görevi sürdürdü. 2002 yılında dünyanın en zengin dördüncü kişisi oldu. Ekim 2004'te bazı konularda, özellikle Suriye çizgisinde bir politika sürdüren cumhurbaşkanı Emil Lahud ile ortaya çıkan ihtilaflardan dolayı istifa etti.
Refik el-Hariri, 14 Şubat 2005'te, Beyrut'taki St George oteli yakınlarındaki bir kavşağın 1 ton TNT ile havaya uçurulması ile öldürülmüştür.
Biyografi Konusu: Refik El-Hariri nereli hayatı kimdir.