Arama

I. Victoria (Britanya)

Güncelleme: 20 Haziran 2017 Gösterim: 19.231 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
4 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Victoria

Ad:  I. Victoria2.jpg
Gösterim: 3010
Boyut:  43.9 KB

tam adı ALEXANDRİNA VİCTORİA
Sponsorlu Bağlantılar
(d. 24 Mayıs 1819, Kensington Sarayı, Londra - ö. 22 Ocak 1901 Osborne, Cowes yakınları, Wight Adası, İngiltere),
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı kraliçesi (1837-1901) ve Hindistan imparatoriçesi (1876-1901) unvanlarıyla İngiltere tarihinde en uzun süreyle tahtta kalan hükümdar.

İngiltere’de bir tarihsel dönem onun adıyla anılmış, krallık kurumu bugünkü törensel niteliğini onun hükümdarlığı sırasında kazanmıştır. Kral III. George’un torunu, Kent dükü Edward’ın tek çocuğuydu. Babasının ölümünden sonra Kensington Sarayı’nda Alman asıllı annesi ve onun danışmanı Sir John Conroy’un denetiminde, çağdaşlarından ve babasının akrabalarından uzak tutularak yetiştirildi. Ama güçlü iradesi ve mürebbiyesi Louise Lehzen’in (sonradan barones) desteğiyle ezilmemeyi başardı. 1837’de IV. William’ın ardından tahta çıktığında çevresinde yalnız hâlâ etkisinde bulunduğu Lehzen’i bıraktı; sevgili dayısı Leopold’u bile İngiliz siyasetine karışmaması konusunda uyardı. Victoria gibi bir genç kızın taç giymesi halk arasında romantik bir coşku uyandırdı, ama Hannover yasaları kadınların tahta çıkmasına izin vermediğinden bu tarihten sonra Birleşik Krallık ve Hannover tahtları ayrıldı.

Kraliçe olmadan önce kendi odası bile bulunmayan Victoria, Buckingham Sarayı’nda yeni kavuştuğu özgürlüğün tadını çıkarmaya başladı. Başbakan Lord Melbourne’un etkisiyle kendine çok güvenen, toplumsal sorunları önemseyen, hatta meşruti monarşi açısından tehlikeli bir kararla siyasal yan tutarak Whig’leri destekleyen bir hükümdar oldu. Tory’lere karşı tutumu, taç giyme töreninin (28 Haziran 1838) halk arasında yarattığı coşkunun hızla sönmesine yol açtı ve Victoria ancak Saxe-Coburg-Gotha prensi Albert’le evlendikten sonra Melbourne’dan ve Whig’lerden uzaklaştı. Victoria 10 Ekim 1839’da Windsor’a İngiliz sarayını ziyarete gelen kuzeni Albert’e 15 Ekim’de evlilik önerisinde bulundu ve 10 Şubat 1840’ta onunla evlendi. Ömrünün sonuna değin büyük bir tutkuyla bağlı kaldığı Albert’ten dokuz çocuğu oldu. Başlangıçta kocasının ülke yönetimine katılmaması konusunda ısrar ettiyse de zamanla her konuda ona bağımlı duruma geldi. Albert’ in siyasal rolünün önemi gittikçe arttı ve Victoria ülkenin tek hükümdarı olmaktan çıktı.

1842’de Lehzen’in Almanya’ya dönmesinde ve 1845’te Osborne’daki (Wight Adası), 1855’te de Balmoral’daki (İskoçya) kraliyet konutlarının yaptırılmasında da Albert’in etkisi belirleyici oldu. Eskiden balolardan büyük zevk alan Victoria Londra’yı sevmemeye, özellikle Iskoçya’daki evlerinde mutlu aile yaşamı sürmeye başladı. Halkın beğenilerini paylaşan (örn. Dickens’ın romanlarını okuyan) ve yoksul İskoçlar arasında yaşamaktan çok hoşlanan Victoria toplumsal sorunlara hiç ilgi duymadı. Örneğin 1846’da Tahıl Yasalan’ınn kaldırılmasını desteklemekle birlikte daha çok Osborne’la ve dış politikayla ilgilendi; Chartist hareketin bastırılmasını, devrimlerin her zaman ülkeye felaket getirdiğini savundu; ülkesindeki işçilerin mutlu ve kendisine sadık olduğuna inandı. Victoria ve Albert için hükümdarlık dönemlerinin en önemli olayını 1851’de Kristal Saray’da açılan ve ülkenin bütün zenginliğiyle teknolojik başarılarını ortaya koyan 1. Londra Dünya Sergisi oluşturdu.
Ad:  I. Victoria3.jpg
Gösterim: 5102
Boyut:  37.5 KB

Victoria meşruti monarşilerde hükümdarın partilerüstü konumunun önemini, düzenli ve çok çalışmayı, iç politikada hükümetin oluşturulmasına müdahaleyi, dış politikada hükümdar akrabalarına dayanan özel bir haberalma sistemi oluşturmayı Albert’ten öğrendi. Kırım Savaşı (1853-56) sırasında yaralıları hastanelerde ziyaret etti; Florence Nightingale’e yardımcı oldu; Victoria Haçı olarak bilinen kahramanlık madalyasının verilmesi uygulamasını başlattı. Albert’ in ölümünden (1861) sonra ise büyük bir yasa büründü. Törensel görevlerini yerine getirmeyi inatla reddetti, ama siyasette etkili bir rol oynamakta ve sevgili kocasının kendisinden bekleyeceği gibi davranmakta ısrar etti. Bununla birlikte Gladstone ile Disraeli arasındaki ünlü siyasal çekişmede sağlığında Albert’in hiç onaylamadığı Disraeli’yi destekledi.

Victoria’nın Disraeli’yi desteklemesinde yalnızca onun kendisine karşı insanca, acısını paylaşan bir yaklaşım içinde olması değil, Doğu’ya ve imparatorluk düşüncesine yakınlık duyması da rol oynadı. Disraeli’nin toplumsal reform programına ilgisiz kalmakla birlikte iddialı dış politikasını yürekten onayladı; Süveyş Kanalı hisselerinin yarıya yakın bölümünün ele geçirilmesini ve unvanına “Hindistan İmparatoriçesi”nin eklenmesini sevinçle karşıladı. “Doğu Sorumanda Gladstone’a karşı Avrupa’nın “Hasta Adam”ı Osmanlı Devleti’nin yanında yer aldı; hatta 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rusya’ya karşı savaşa katılmak istedi.

1884’te III. Parlamento Reform Yasası’nın kabul edilmesinde Lordlar Kamarası ile Avam Kamarası’nın arasını bulan Victoria yeni sistemle sayıları bir kat kadar artan seçmenlerin parti örgütlenmesi üzerindeki etkilerine hiçbir zaman uyum sağlayamadı. Tahtın artık hükümeti oluşturma işlevini yitirmesine karşın daha sınırlı bir rol üstlenmek istemedi. Ama 1886’da Gladstone’a karşı bir koalisyon oluşturma girişiminde başarısızlığa uğradı. Hiçbir zaman demokratik bir krallığın hükümdarı olmayacağını söylemesine karşın, böyle bir krallığın yaratılmasında bir bakıma en etkili kişi oldu.

Victoria geç de olsa halkının sevgisini kazanmış, öldüğünde ulusun kaybettiği söylenmişti. Hızlı değişimlerin, savaşların, Sanayi Devrimi’nin yaşandığı bir çağda hükümdarlık döneminin uzunluğu simgesel değerini artırmış, efsaneleşen Victoria dönemi sırasında taht siyasal gücünü yitirirken siyasal bir kurum olarak saygınlığa ve süreklilik güvencesine kavuşmuştu. Siyasal iktidardan vazgeçmemeye kararlı olan ve törensel görevlerine ancak Güney Afrika Savaşı (1899-1902) dolayısıyla dönen Victoria son yıllarında tam anlamıyla çağdışı bir hükümdar olmuştu. Hiçbir yeniliği hoş karşılamamış, kadınlara oy hakkı verilmesine karşı çıkmış, işçi sınıfının varlığını kavrayamamış, Albert’in ölümünden sonra düşünsel ve sanatsal gelişmelerin de tümüyle dışında kalmıştı.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2017 02:17
Biyografi Konusu: I. Victoria (Britanya) nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
19 Haziran 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Kraliçe Victoria

Ad:  I. Victoria.jpg
Gösterim: 6152
Boyut:  32.6 KB

(24 Mayıs 1819 – 22 Ocak 1901)
Sponsorlu Bağlantılar
İngiltere'nin 64 yıl boyunca kraliçesi olan Victoria, ülkenin en uzun süre başta kalan hükümdarıdır.

Alexan­dria Victoria, Londra'da Kensington Sarayı'nda dünyaya geldi. Babası, III. George'un dördüncü oğlu Kent Dükü Edward, annesi ise Alman Prensesi Victoria idi. Çocukluğunda Drina adıyla çağrılan Victoria, babasının ölü­münden sonra Kensington Sarayı'nda annesi ve Alman dadısı Louise Lehzen'in gözetimin­de yetiştirildi. Victoria 1837'de, 18 yaşınday­ken IV. William'ın ardından tahta çıktı.

İngiltere'de halk, bir dizi yaşlı ve pek de saygıdeğer bulunmayan kraldan sonra genç bir kraliçenin tahta geçmesini coşkuyla karşı­ladı. Kraliçe Victoria, Başbakan Lord William Melbourne'un da yardımlarıyla devlet iş­leriyle yakından ilgilenmeye başladı. Katı bir disiplin altında geçen çocukluk dönemin­den sonra özgürlüğünün tadını çıkaran Vic­toria, saraya ilişkin konularda dadısı Lehzen'in önerilerini önemsemekle birlikte, annesini tümüyle siyaset dışında tuttu. Victoria 1838'de Westminster Abbey'de görkemli bir törenle taç giydi. Aynı yıl, emekçi sınıfların sorunlannı temel alan Çartistler, parlamento reformunu amaçlayan altı maddelik bir bildir­ge yayımladılar. Kraliçe Victoria'nın bu dö­nemdeki taraflı tutumu halkın ona duyduğu ilginin sönmesine yol açtı. 1840'ta ömrü bo­yunca sevgiyle bağlı kalacağı kuzeni Prens Albert ile evlendi.

Prens Albert, sakin ve çekingen kişiliği nedeniyle ilk başta İngilizler tarafından pek sevilmedi. Ama aslında aydın ve akıllı bir insandı. Zamanla, özellikle de siyasal konu­larda kraliçenin danışmanı ve ülke yönetimin­de en önemli yardımcısı oldu. Kendini siyasal partiler arasında tarafsız kalmaya zorlayan Victoria, sade yaşamı, görev bilinci, ulusal değerlere verdiği önemle halk arasında eski saygınlığını yeniden kazandı.

Aile yaşamına ve kamu görevlerine giderek daha fazla bağlanan Victoia'nın, Prens Albert ile evliliğinden dördü erkek, beşi kız, dokuz çocuğu oldu. İskoçya'nın dağlık bölgelerini çok seven Victoria, tatillerinin çoğunu Prens Albert ile birlikte Balmoral'daki ve Osborne' daki evlerinde geçirdi. Bu yıllar kraliçenin yaşamındaki en mutlu yıllardı. Sanayi Devrimi'nin yol açtığı çok sayıda sorunun gündem­de olduğu bu dönemde, yoksul İskoçyahlar arasında yaşamaktan hoşlanan, Charles Dickens'ın romanlarını okuyan Victoria toplumsal sorunlara karşı ilgisiz kaldı, onu daha çok dış siyaset ilgilendi­riyordu. Prens Albert'in 1861'de, 42 yaşında ölümünden sonra içine kapanan, yalnızca siyah giysiler giyen ve Londra'da oturmayı reddeden kraliçe uzun süre yas tuttu. Halk arasına çıkmadığı ve kraliyet törenlerine ka­tılmayı reddettiği için halkın arasındaki ünü yavaş yavaş azaldı. Gazetelerde hakkında eleştiriler çıkmaya, parlamentonun bazı üye­leri de bir cumhuriyet yönetiminden söz etmeye başladı. Victoria bu uyarı ve eleştirile­re şiddetle karşı çıktı. Siyaset işleriyle çok fazla uğraşmak zorunda olduğunu, bir de sık sık halk arasına çıkarsa sağlığının bozulacağı­nı düşünüyordu.
Ad:  I. Victoria ve albert prince.jpg
Gösterim: 7048
Boyut:  31.2 KB

1874'te Benjamin Disraeli'nin başbakan olması kraliçeyi biraz rahatlattı. Victoria, Disraeli'nin Büyük Britanya İmparatorluğu topraklarını genişletmekten yana olan siyase­tini onaylıyordu. 1876'da Başbakan Disraeli' nin desteğiyle Hindistan İmparatoriçesi ilan edilmesi Victoria'yı çok sevindirdi.

1887'de Victoria' nın tahta geçişinin 50. yılı görkemli törenlerle kutlandı. Victoria, Lon­dra sokaklarında şık siyah giysisi içinde halkı­nı selamlayarak dolaştı. Halk bazı şikâyetleri­ne karşın, Victoria'yı yalnızca kraliçeleri ola­rak değil, aynı zamanda görkemli bir impara­torluğun başı olarak da görmekteydi. 10 yıl sonra 1897'de saltanatının 60. yıl kutlamaları yapıldı.
Victoria artık yaşlanmıştı, ama dünya olay­larıyla yakından ilgilenmeyi sürdürdü. 1900'de, 80 yaşının üzerindeyken, Güney Afrika'da, askeri açıdan büyük zararlara yol açan Güney Afrika Savaşı'nda çarpışan İrlandalılar'a teşekkür etmek için İrlanda'ya gitti. Aynı yıl sağlığı bozulmaya başlayınca Osborne'a geri döndü. Victoria'nın ölmesiyle birlikte bir çağ da kapanmış oldu.

Kraliçe Victoria birçok yönden, özellikle de çocuklarına karşı oldukça sertti. Günü­müzde Victoria dönemi olarak adlandırılan saltanat yıllarında İngiltere'de geçerli birçok özelliği, kraliçenin kişiliğinde de bulmak ola­naklıdır. Bu dönem içtenlik, saygın ve kişilikli davranış, görev sorumluluğu, çalışkanlık, tu­tumluluk gibi erdemlerin yanı sıra, tutuculuk, tartışma özgürlüğünün kısıtlanması, gösteriş düşkünlüğü, gerçekleri görmekten kaçınma gibi olumsuz özellikleri de barındırmıştır.

MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2017 02:18
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
19 Haziran 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Alexanderia Victoria (I. Victoria)

Ad:  I. Victoria1.jpg
Gösterim: 3412
Boyut:  52.0 KB

(1819 Londra-1901 Wight Adası),
İngiltere kraliçesi ve Hindistan imparatoriçesi.

Kent Dükü Edward'ın tek çocuğuydu. 1837'de, amcası IV. William'dan sonra tahta çıktı. Amcası ve Belçika kralı olan I. Leopold'un oğlu Prens Albert ile evlendi (1840). Uzun süren yönetimi boyunca, güçlenen burjuvazi karşısında monarşiye yeniden değer kazandırdı ve yıkılmaktan korudu. Radikal, liberal ve muhafazakâr siyasî akımlara karşı tarafsız bir konumda görünmeye özen gösterdi. Kocasının erken ölümüyle (1861) sarsıldı ve bir süre Londra dışında yaşadı. Başbakan Disraeli'nin çabalarıyla yeniden devlet işlerine döndü ve 1876'da Hindistan imparatoriçesi unvanını aldı. Ömrünün sonuna doğru, özellikle İrlanda sorununun etkisiyle muhafazakârlardan yana tavır aldı.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2017 02:19
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Ocak 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VİCTORİA I
(Londra 1819 - Osporne, Wight adası, 1901),
Büyük Britanya ve İrlanda kraliçesi (1837-1901), Hindistan imparatoriçesi (1876-1901)

George lll’ün 4. oğlu Kent dükü Edward’ın kızı. Amcası William IV'ün yerine geçtiği zaman (1837) saliens yasasının uygulandığı Hannover, Büyük Britanya’dan ayrıldı; bunun üzerine taht, büyük çapta gözden düştü ve 1832’de seçim reformunu elde eden burjuva sınıfı eski soylular düzenini tehdit eder gözüktü. Genç kraliçe, lord Melbourne’un kişiliğinde sağduyulu bir rehber buldu ve Robert Peel’e karşı çıkmasına neden olan (1839), inançlı bir whig gibi düşünmeye başladı. Amcası Belçika kralı Löopold I, ona danışmanlık yapmaya devam etti; bu etki, Victoria’nın, kuzeni Saksonya-Coburg-Gothalı Albert ile evlenmesiyle sonuçlandı (1840).

Bu evlilikten sonra kraliçenin kişiliği belirlendi. Birçok çocuk sahibi olduğu prens Albert’in etkisiyle kendini partiler arasında tarafsız kalmaya zorladı; keskin görev bilinci ve özeni, sadeliği, yaşantısının ciddiyeti ve saygınlığı, İngiltere’nin orta sınıfının benimsediği idealleri, kraliçesinde bulunmasını sağladı. Cesur ve duygusal gözünde değer kazananların etkisinde kalmasına neden oldu, ulusal zaferlere son derece duyarlı olan bu püriten protestan kadın, halkı ve yaşadığı çağla öylesine özdeşleşti ki, birliğin simgesi olarak kabul edilen tahta, tüm değerini yeniden kazandırdı.

Victoria döneminde İngiltere egemenliğinin gelişme göstermesi ve evrimi genel tarih alanında yer alan bir olgudur. Kraliçe Victoria, anayasal bir monarşinin sınırlarına titizlikle saygı göstermesine rağmen, Britanya politik yaşantısına kişisel damgasını vuran son hükümdar olmaktan da geri kalmadı. Otoriter bir mizaca güçlükle gem vurarak birçok kez ve özellikle güvenini kazanmayı başaran Melbourne, Wellington, Aberdeen’in ölümlerinden sonra, bakanlarıyla zorlu anlar geçirdi.

Tahtın, diplomatik alanda özel bir yükümlülüğü olduğuna inandığı için, dışişleri konusunda her zaman müdahalede bulundu. Bu da, Palmerston ile arasında şiddetli çatışmalara yol açtı. Diğer taraftan resmi Kilise karşısında "koruyuculuk” hakkını da enerjik bir biçimde elinde tuttu. Krallık çiftinin göreli liberalizmi, gelenek saygısını, her çeşit "radikalizm”den nefret etmeyi ve geçerli düzenin kesinlikle yeğ tutulmasını engellemedi. Eşi gibi alman ülkelerine ve özellikle Avusturya’ya karşı büyük iyiniyet besleyen kraliçe, Rusya ve İtalya'ya karşı düşmanca bir tavır takındı, Louis-Philippe dönemi Fransa'sını destekledi (ilk Entente cordiale, 1843 ve 1845); Napolyon III. ve III. Cumhuriyet dönemlerindeyse çok daha az destekleyici bir tutum benimsedi.
1861’de prens Albert'in ölümü, Victoria'nın büyük üzüntü duymasına yol açtı. Buna, veliaht prenste (geleceğin Edward Vll’si) arzuladığı doğrultuya karşıt bir kişiliğin gelişmesini gözlemesi de eklendi. Dul olarak geçirdiği ilk yıllarında, Londra'dan kaçarak Windsor Osborne ve Balmoral şatolarında yarı inziva hayatı yaşadı.

Disraeli’nin sevgi ve övgü dolu saygısı, her şeye rağmen kraliçenin ilgilerini ve hatta hayatiyetini uyandırmayı başardı ve Disraeli onun büyük bir beceriklilikle Hindistan imparatoriçesi yaptı (27 nisan 1876). Bakanın sevecenliği, Victoria’nın kişisel eğilimlerini etkiledi: krallık demokratlaştıkça gelişen hükümdarlık duygusu ve muhafazakârlığı, Gladstone’un liberalizmiyle çatışmasına ve kraliçenin onu İrlanda’da liberal bir politika gütmekle suçlamasına neden oldu. Büyük Britanya’nın gücü buna rağmen artmaya devam etti ve iki jübilesi sırasında (1887 ve 1897) halkın ona gösterdiği büyük ilgi, uyruklarının bağlılığını ne denli kazanmayı başardığını açıkça kanıtladı.

Kaynak: Büyük Larousse
Ad:  Victoria.jpg
Gösterim: 3294
Boyut:  237.4 KB
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2017 02:23

Benzer Konular

24 Haziran 2013 / AndThe_BlackSky Tarih
21 Kasım 2007 / Misafir Edebiyat