Nefertiti ve Mumyasının Sırları
Eski Mısır'ın en güçlü, en güzel ve en zeki kadınlarından biri olan Nefertiti, M.Ö. 1653-1336 yılları arasında hüküm süren, Firavun Akheneton'un (IV. Amenhotep) eşi ve çocuk yaşta tahta çıkan Tutankamon'un da üvey annesidir
Ailesi hakkında kesin bulgu olmasa da Mitannilerden gelme Asyalı bir prenses olduğu düşünülüyor. Asıl adı Tadukhepa'ydı, fakat o kadar güzeldi ki, eski Mısır dilinde 'güzel kadın geldi' anlamına gelen Nefertiti olarak anılmaya başlandı. Çok tanrılı dinlere sırtını çevirip sadece Güneş Tanrısı Aten'e tapan Akheneton ve yönetimi paylaştığı eşi Nefertiti'nin tek tanrılı dinlerin öncüsü oldukları sanılıyor. Ama ikisinin de ölümüyle Mısır'da güç yine Amon rahiplerinin eline geçmişti. Akheneton ve Nefertiti'nin adları tarihi kayıtlardan silindi. Bu yüzden haklarında bilinenler hep sis perdesinin altında kaldı.
Uzmanlar, Mısır Kraliçesi Nefertiti'nin mumyasına ulaştıklarını açıkladı. York Üniversitesi'nden, mumya alanında uzman Joann Fletcher yaklaşık 100 yıl önce Mısır'ın Luksor kentindeki Krallar Vadisi'nde KV35 No'lu mezarında gizli bir bölmeden çıkarılan mumyanın, büyük bir olasılıkla arkeologların yıllardır fellik fellik aradığı Nefertiti'ye ait olduğunu söyledi. Discovery Channel tarafından yayımlanan açıklamasında, mumyanın Nefertiti'ye ait olduğunun kesin olmadığını ancak ekibinin elinde güçlü kanıtlar bulunduğunu belirtti.
Nefertiti'ye ait olduğu sanılan mumyayı 1898 yılında Krallar Vadisi'ni kazan Fransız arkeolog Victor Loret bulmuştu. Haziran 2002'de Fletcher'ın dikkatini çeken mezarda iki kadın ve bir erkek mumyasına rastlandı. Mezardaki mumyalardan birinin başının tıraşlı olması ve M.Ö 14'üncü yüzyılda soylu kadınların kullandığına benzer bir peruk takması Fletcher'ın
dikkatini çekti. Yüz hatları geçen 3 bin 400 yılda tamamen silinen mumyanın en dikkat çekici özelliğiyse, kuğuyu andıran boynuydu.
Kulaktaki çift küpe deliği
Fletcher'a göre benzerlikler bununla da sınırlı değil. Mumya'nın kulak memesinde iki de küpe deliği bulundu. Antik Mısır'a ait kayıtlara göre Kraliyet ailesi içinde sadece iki kadın kulaklarına çifte küpe takıyordu ve bunlardan biri de devlet yönetiminde eşi Akheneton kadar güçlü olan Nefertiti'ydi.
Şubat ayında röntgen ışınlarıyla incelenen mumyanın kolunda tıpkı Nefertiti'nin sürekli taktığına benzer bir kolluğun izine rastlandı. Mumya, sağ kolunu kavrayan parmaklarının arasında da hâlâ bir asa taşıyordu. Eski Mısır'da sadece firavun ve kraliçelerin kolları gömülürken bu şekilde kavuşturuluyordu. Şubat ayında yapılan röntgen taramalarındaysa mumyanın göğüs boşluğuna bir mücevher yerleştirildiği görüldü.
Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nin mumyalar konusundaki en yetkin ismi olan Selime İkram, Fletcher'ın bulgularını 'dikkate değer' bulduğunu ancak konunun son derece spekülasyona açık olduğunu belirtti. "Kesin olan tek şey mumyanın 18. hanedan döneminde yaşamış soylu bir Mısır kadınına ait olduğu" diyen Antik Mısır uzmanlarına göreyse DNA testi yapılmadan bu konuda kesin birşey demek olanaksız.
Mısır Nefertiti büstünü geri istiyor
Nefertiti'nin mumyasının bulunduğu haberi, ülkede pek çok gazetenin 'Nefertiti çıplak' manşetiyle Almanya'ya ateş püksürdüğü döneme denk geldi. Mısırlıları kızdıran Nefertiti'nin Berlin'deki Charlottenburg-Mısır Müzesi'nde sergilenen ünlü büstünün çıplak bir bronz kadın heykelinin üzerine kondurulması oldu. Mısır Kültür Bakanı Faruk Hüsnü, büstü geri isteyeceklerini açıkladı. Nefertiti'nin büstünü 1900'lerin başında arkeolog Ludwig Borchadt tarafından bulundu. Borchadt, o dönem yürürlükte olan ve arkeologların bulduklarının yarısını sahiplenmesine izin veren yasaya dayanarak büstü Almanya'ya götürdü. Mısır defalarca Almanya'dan 'kraliçe'yi geri istediyse de büstten çok etkilenen Adolf Hitler'den olumlu cevap alamadılar. Büst Berlin'deki Mısır Müzesi'nde sergileniyor.
Derlemedir