Dördüncü yüzyılın son çeyreğinde insanlık büyük bir nüfus hareketine tanık oldu. Kavimler Göçü dediğimiz bu olay ilk çağı değiştirebilecek sonuçlar doğurdu. Balamir, Uldız, Rua ve Karaton gibi liderlerin yönetiminde büyük Hun kütleleri batıya hareket ettiler. Bu yıllarda, Karpat Dağlarının kuzeyinde Lombardlar, Güney Rusya`da Ostrogotlar ve Vizigotlar, Macaristan`da Vandallar Ren ve Elbe arasında Angıllar ve Saksonlar, Yukarı Ren boylarında Franklar Tuna ve Ren`in kesiştiği mıntıkada ise Almanlar yaşamakta idiler. Hun baskısı karşısında bu saydığımız gruplar Roma topraklarına girdiler. Romalılar kendilerinden olmayan bu insanlara barbar diyorlardı. Barbar akınları Roma`da büyük bir yıkıma yol açtı. Cebelitarık`tan Tuna`ya kadar olan geniş olanda Roma barışı (Pax Romana) etkinliğini yitirdi. Atilla`nın önderliğinde sıkı bir disiplin içinde hareket eden Hunlar Germenlerle büyük bir mücadeleye başladılar. Germen şeflerinden Radagais ve Geneserik`e bağlı kuvvetler Hunlar tarafından etkisiz hale getirilerek Kafkaslar ve Avrupa`da Hun barışı egemen kılındı. Bu arada Angıllar ve Saksonlar Büyük Britanya adasına, Franklar Fransa`ya, Gotlar Ispanya`ya, diğer kavimler de uygun yerlere giderek batının bugünkü etnik ve siyasal yapışını oluşturmaya başladılar.
Konusunu Hun Germen savaşlarından alan Almanların ünlü Nibelungen Destanı bu yılların anılarını taşır. Batıdaki bu yapılanma sürecinde Roma İmparatorluğu önce ikiye ayrıldı, sonra da imparatorluğun batı kanadı Germen akınları sonunda yıkılarak tarihe karıştı.
Batıda Roma İmparatorluğu gibi merkezi bir otoritenin bir anda kayboluşu büyük sorunlar doğurdu. Yurt bulmak isteyen büyük nüfus hareketlerinin yarattığı siyasal istikrarsızlık ve terör uzun yıllar etkinliğini sürdürdü. İnsanlığın en uzun dönemi olan İlk Çağ, bu karmaşa içinde sessizce kapanırken tüm Orta Çağ boyunca etkinliğini sürdürecek olan Feodalizm kökleşmeye başladı.
Atilla`nın ölümünden sonra Batı Hun barışı bozuldu. Bizans saldırılarına uğrayan Hunların bir kısmı bulundukları bölgede Hristiyanlığı benimseyerek Macar ve Bulgarların etnik yapısını oluştururken; bir kısmı da Kafkaslara çekilmek zorunda kaldılar.
Hunların sahneden çekilişinden sonra Kafkaslarda uzun bir süre siyasi istikrar kurulamadı. Nihayet 552 yılında Aşina (Asena) soyundan bir kahraman Göktürk elini teşkilatlandırarak Çin`den Kafkaslara kadar geniş bir alanda siyasal birliği yeniden sağladı. Göktürkler, Türk adının resmi devlet adı olarak kullanıldığı ilk devlet olması bakımından Türk Kültür Tarihinde önemli bir konuma sahiptir.
kavimler göçü hakkında kısa bir bilgiye ihtiyacım varrrr.. ve de göktürkler hakkındaa,orhun yazıtları,ve uygurlar hakkında kısa bilgiye ihtiyacım var kısa süre içinde gönderebilir misiniz?