Ziyaretçi
rekorlar kitabının yazarı?
guiness hakkında alıntı ve eğlenceli bir yazı:)
Guinness Rekorlar Kitabı’nı herkes bir şekilde biliyor; ama bugüne kadar Türkiye’de ne bu kitabı gören oldu, ne de Guinness’in tam anlamıyla ne iş yaptığını bilen! Dünyanın en çok satan kitabının kime ne faydası var? Peki, insanların canlarını tehlikeye atma pahasına rekor denemelerine ne demeli?
Dünyanın en küçük kelebeğini, ağzında en çok çıngıraklı yılan tutan adamını, en ince belli kadınını, göz kapakları ile araba çekme rekorunu, yüzde en fazla salyangoz taşıma rekorunu merak ediyor musunuz?
Sizi bilemeyiz, ama milyonlarca insan bunları merak ediyor. Bu merak da Guinness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en çok satan kitap payesini kazandırıyor.
Guinness Rekorlar Kitabı bugüne kadar 109 milyon adet satılmış. Bu kitaba girmeyi hak eden rekor denemeleri ise 30 binin üzerinde televizyon kanalında haber olarak yayınlanıyor. Milyarlarca insan bu denemelerden herhangi birini izliyor, okuyor ve hayretle birbirine anlatıyor. Oysa her şey 50’li yıllarda Guinness bira fabrikası müdürünün bir av partisinde arkadaşlarıyla “Avrupa’daki en hızlı av kuşu hangisidir?” tartışmasına tutuşmasıyla başlamış.
Bu hararetli tartışma sonrasında 1955 yılında Guinness Rekorlar Kitabı basılmış. Ve bu tarihten sonra çıkan her yeni kitabın satış rakamı katlanarak artmış. Öyle ki Batı’da İncil’den bile daha çok satılan kitap haline gelmiş. Şimdi Guinness bir marka ve dünyanın tek rekor tescil kurumu. Yılda 70 bin insan Guinness’e rekorunu tescillesin diye başvuruda bulunuyor. Sadece bireysel değil belediyeler, hükümetler nezdinde de başvurular yapılıyor. Guinness rekor denemeleri yapılırken yüzlerce basın mensubu hazır bulunuyor.
Basının bu yoğun ilgisi, şehrinin, şirketinin ya da kendisinin tanıtımını yapmak isteyen herkese aptalca ya da tehlikeli rekor denemeleri yaptırıyor. Bu yüzden başta ‘en hızlı, en çok, en büyük’ gibi insan merakını celbeden kavramları içeren kitap, son yıllarda komik, şaşırtıcı, çılgınca ve hatta aptalca rekorları da içine alır oldu. Mesela bir dakikada en fazla birdirbir rekoru İspanya Barcelona’da kırılmış. En büyük çay partisi Japonya’da Nishio ticaret ve sanayi odası tarafından yapılmış… Bitmiyor bu trajikomik rekorlar; en pahalı turta, dünyanın en hızlı masası, 50 ürünü en hızlı şekilde kasadan geçirip poşetleme rekoru… Peki insanlar böyle komik rekor denemelerini neden yapar?
Ve diğer insanlar bunları neden merakla izler? Bu sorunun cevabı duygularda gizli. Rekor denemesi yapanlar; başarmak, ünlü olmak, alkışlanmak isteklerinin; bunları izleyenler ise merak ve hayret duygularının kurbanı oluyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, rekor denemesi yapanların bir kısmının hastalıklı kişiliğe sahip insanlar olabileceğini söylüyor.
Rekor mu, komedi mi?
Guinness Rekorlar Kitabı karışık mizanpajı sebebiyle okunması zor bir kitap. Hele de bazı sayfalardaki şok edici fotoğraflarıyla (dünyanın en kıllı adamı, en uzun tırnaklı kadını ya da sırt derisine takılı kancayla ya da göz kapağıyla araba çeken adamı fotoğraflarıyla) dehşete kapılabilirsiniz.
Bazı sayfalardaki rekorları hayretle okurken, bazı rekorlar için hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz (Çuval yarışı, çay partisi, aynı anda atılan en fazla kağıt uçak, evcil hayvanları en çok seven ülke gibi…) Fotoğrafta rekor uzmanları rekor ölçer aletlerini gösteriyor. Mesafe tekeri, dijital kamera, ses seviyesi ölçer, lazerli menzil belirleme, kamera, telsiz…
Para değil hava vaatediyor!
Dünyada başka hiç kimsenin yapamadığı bir şeyi yapanlar ya da en iyi-en başarılı olmak isteyenler Guinness’e internet ortamında ya da mektup yoluyla başvuruyor. Başvuru için herhangi bir para verilmiyor. Sadece eğer hakem talep edilmişse uçak-otel ve yemek gibi masrafları rekor denemesi yapacak kişi tarafından karşılanıyor. Guinness ise rekortmene hiçbir şekilde para ödemiyor, masraflarını karşılamıyor, sponsor sağlamıyor ve ekipman temin etmiyor. Rekor denemesi yapacak kişinin tek bir avantajı var, eğer başarılı olursa dünyanın en çok satan ve okunan kitabında yer alıyor. Rekortmene meşhur olmaktan başka bir şey vaat etmeyen Guinness ise kitap satışlarından, hakem masraflarından ve televizyon programlarından yüklü miktarda para kazanıyor.
Sponsorlu Bağlantılar
Dünyanın en küçük kelebeğini, ağzında en çok çıngıraklı yılan tutan adamını, en ince belli kadınını, göz kapakları ile araba çekme rekorunu, yüzde en fazla salyangoz taşıma rekorunu merak ediyor musunuz?
Sizi bilemeyiz, ama milyonlarca insan bunları merak ediyor. Bu merak da Guinness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en çok satan kitap payesini kazandırıyor.
Guinness Rekorlar Kitabı bugüne kadar 109 milyon adet satılmış. Bu kitaba girmeyi hak eden rekor denemeleri ise 30 binin üzerinde televizyon kanalında haber olarak yayınlanıyor. Milyarlarca insan bu denemelerden herhangi birini izliyor, okuyor ve hayretle birbirine anlatıyor. Oysa her şey 50’li yıllarda Guinness bira fabrikası müdürünün bir av partisinde arkadaşlarıyla “Avrupa’daki en hızlı av kuşu hangisidir?” tartışmasına tutuşmasıyla başlamış.
Bu hararetli tartışma sonrasında 1955 yılında Guinness Rekorlar Kitabı basılmış. Ve bu tarihten sonra çıkan her yeni kitabın satış rakamı katlanarak artmış. Öyle ki Batı’da İncil’den bile daha çok satılan kitap haline gelmiş. Şimdi Guinness bir marka ve dünyanın tek rekor tescil kurumu. Yılda 70 bin insan Guinness’e rekorunu tescillesin diye başvuruda bulunuyor. Sadece bireysel değil belediyeler, hükümetler nezdinde de başvurular yapılıyor. Guinness rekor denemeleri yapılırken yüzlerce basın mensubu hazır bulunuyor.
Basının bu yoğun ilgisi, şehrinin, şirketinin ya da kendisinin tanıtımını yapmak isteyen herkese aptalca ya da tehlikeli rekor denemeleri yaptırıyor. Bu yüzden başta ‘en hızlı, en çok, en büyük’ gibi insan merakını celbeden kavramları içeren kitap, son yıllarda komik, şaşırtıcı, çılgınca ve hatta aptalca rekorları da içine alır oldu. Mesela bir dakikada en fazla birdirbir rekoru İspanya Barcelona’da kırılmış. En büyük çay partisi Japonya’da Nishio ticaret ve sanayi odası tarafından yapılmış… Bitmiyor bu trajikomik rekorlar; en pahalı turta, dünyanın en hızlı masası, 50 ürünü en hızlı şekilde kasadan geçirip poşetleme rekoru… Peki insanlar böyle komik rekor denemelerini neden yapar?
Ve diğer insanlar bunları neden merakla izler? Bu sorunun cevabı duygularda gizli. Rekor denemesi yapanlar; başarmak, ünlü olmak, alkışlanmak isteklerinin; bunları izleyenler ise merak ve hayret duygularının kurbanı oluyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, rekor denemesi yapanların bir kısmının hastalıklı kişiliğe sahip insanlar olabileceğini söylüyor.
Rekor mu, komedi mi?
Guinness Rekorlar Kitabı karışık mizanpajı sebebiyle okunması zor bir kitap. Hele de bazı sayfalardaki şok edici fotoğraflarıyla (dünyanın en kıllı adamı, en uzun tırnaklı kadını ya da sırt derisine takılı kancayla ya da göz kapağıyla araba çeken adamı fotoğraflarıyla) dehşete kapılabilirsiniz.
Bazı sayfalardaki rekorları hayretle okurken, bazı rekorlar için hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz (Çuval yarışı, çay partisi, aynı anda atılan en fazla kağıt uçak, evcil hayvanları en çok seven ülke gibi…) Fotoğrafta rekor uzmanları rekor ölçer aletlerini gösteriyor. Mesafe tekeri, dijital kamera, ses seviyesi ölçer, lazerli menzil belirleme, kamera, telsiz…
Para değil hava vaatediyor!
Dünyada başka hiç kimsenin yapamadığı bir şeyi yapanlar ya da en iyi-en başarılı olmak isteyenler Guinness’e internet ortamında ya da mektup yoluyla başvuruyor. Başvuru için herhangi bir para verilmiyor. Sadece eğer hakem talep edilmişse uçak-otel ve yemek gibi masrafları rekor denemesi yapacak kişi tarafından karşılanıyor. Guinness ise rekortmene hiçbir şekilde para ödemiyor, masraflarını karşılamıyor, sponsor sağlamıyor ve ekipman temin etmiyor. Rekor denemesi yapacak kişinin tek bir avantajı var, eğer başarılı olursa dünyanın en çok satan ve okunan kitabında yer alıyor. Rekortmene meşhur olmaktan başka bir şey vaat etmeyen Guinness ise kitap satışlarından, hakem masraflarından ve televizyon programlarından yüklü miktarda para kazanıyor.