Arama

Milli kültürün korunmasında dilin önemi nedir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 7 Kasım 2013 Gösterim: 23.635 Cevap: 16
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Mart 2011       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk Milli Kültürü, Türklerin, tarihi süreç içerisindeki toplumsal yapılarını, dini, iktisadi hayatlarını, edebi kültür, dil ve sanatlarını, düşünce ve ahlak özelliklerini içerisine alan geniş bir konudur. Bu kadar geniş bir konuyu, tüm ayrıntılarıyla ele almak oldukça zor bir iştir. Bu sebeple, yazımızda, Türk Milli Kültür'ünün önemli bir unsuru olarak, Türk Dili üzerinde durulacaktır. Türk Dili'nin tercih edilişinin bir diğer sebebi ise, dilin, bir toplum için, son derece önemli ve etkili bir araç olduğu gerçeğidir. Bize göre, dilini kaybetmiş bir millet, milli benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir. Bir dil, kullanılmazsa ortadan kalkar. Konuşulmayan, yazılmayan bir dilin devam etmesi, kuşaklar boyunca var olması, söz konusu değildir.

Sponsorlu Bağlantılar
Dil, düşünmenin aracıdır. Düşünemeyen insanların fikir üretme gibi bir şansları yoktur. Dil ile düşünme arasındaki bu sıkı bağ, milli hissin oluşmasında da etkilidir. Milli bir his, ancak, o milletin dili ile oluşturulabilir. Şöyle diyelim, İngilizce konuşup, fikirler ortaya koyarak bir Fransız milliyetçiliğinden söz edebilir misiniz? Tabi ki, bu gülünç bir durum olur. Demek ki, dil, bir milletin milli duygularının oluşmasında, bu duyguların geniş kitlelere yayılmasında birinci derecede önemlidir. Her millet, ancak, kendine özgü bir dil ile milli hislerini kuvvetlendirip yayabilir. Bu gerçeği gören büyük önderimiz ATATÜRK, Türk Dili'ne son derece önem vermiş, birçok yabancı kelimenin Türkçe karşılığını aramış, Türkçe'ye hak ettiği değeri göstermiştir. Bugün, matematikte kullandığımız birçok terim ATATÜRK'ün bizzat kendisinin ortaya koyduğu Türkçe kelimelerdir (örneğin; artı, açı, üçgen). Bu konuda ATATÜRK ve ona destek verenlerin yaptıkları tüm çalışmalar, hep bir düşüncenin ürünüdür: Milli bilinci canlandırmak. Milli bilinç, her şeyden önce, dilin ayakta durması, gelişmesi, yabancı kelimelerden arındırılması ile mümkün olabilir. Tabi ki böyle bir milli bilinç sahibi olunabilmesi için de, ortada, bir milletin bulunması gerekir. Atatürkçülükte, milletin tanımında dahi "dil birliği" esastır. Millet, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasi ve toplumsal bir heyettir. Bu sebeple, tüm Atatürkçülerin Türkçe'ye önem vermeleri, bu konuya duyarlı olmaları gerekmektedir.

Tarih bize göstermiştir ki, milli kültürünü kaybeden milletler, daima "güçlü milli duygu"lara sahip olan milletlerin egemenliğine girmişlerdir. Başlangıçta da belirttiğimiz gibi, madem ki dil, milli kültürün ve milli kültür de bağımsızlığın temeli, öyleyse, bize düşen görev, Türkçe'ye gereken önemi vermek; Türkçe konuşmaktan, Türkçe yazmaktan gurur duymaktır. Atatürk dili, milli kurumların en başta geleni sayıyor, milli duygu, düşünce ve yönelişin, milli benlik ve şuurun milli dile bağlı olduğu üzerinde önemle duruyor, uzun vadeli düşünülürse, milli bağımsızlığın, ancak, Türk dili varoldukça, dil bağımsız oldukça mümkün olacağı temelinden yürüyordu. Nasıl olabilir de, Batılılaşmak uğruna güzel Türkçe'den vazgeçilebilir. Böyle bir Batılılaşmayı ne Mustafa Kemal ATATÜRK kabul ederdi, ne de günümüzde herhangi bir Türk vatanseveri kabul edebilir. Türkiye, eğer ki, AB ya da benzeri birtakım örgütlerin içerisinde yer alacaksa, böyle bir durum ancak, Türk Milli Kültürü 'nün tam anlamıyla korunacağı bir ortamda gerçekleşmelidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mart 2011       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk Milli Kültürü, Türklerin, tarihi süreç içerisindeki toplumsal yapılarını, dini, iktisadi hayatlarını, edebi kültür, dil ve sanatlarını, düşünce ve ahlak özelliklerini içerisine alan geniş bir konudur. Bu kadar geniş bir konuyu, tüm ayrıntılarıyla ele almak oldukça zor bir iştir. Bu sebeple, yazımızda, Türk Milli Kültür'ünün önemli bir unsuru olarak, Türk Dili üzerinde durulacaktır. Türk Dili'nin tercih edilişinin bir diğer sebebi ise, dilin, bir toplum için, son derece önemli ve etkili bir araç olduğu gerçeğidir. Bize göre, dilini kaybetmiş bir millet, milli benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir. Bir dil, kullanılmazsa ortadan kalkar. Konuşulmayan, yazılmayan bir dilin devam etmesi, kuşaklar boyunca var olması, söz konusu değildir.

Sponsorlu Bağlantılar
Dil, düşünmenin aracıdır. Düşünemeyen insanların fikir üretme gibi bir şansları yoktur. Dil ile düşünme arasındaki bu sıkı bağ, milli hissin oluşmasında da etkilidir. Milli bir his, ancak, o milletin dili ile oluşturulabilir. Şöyle diyelim, İngilizce konuşup, fikirler ortaya koyarak bir Fransız milliyetçiliğinden söz edebilir misiniz? Tabi ki, bu gülünç bir durum olur. Demek ki, dil, bir milletin milli duygularının oluşmasında, bu duyguların geniş kitlelere yayılmasında birinci derecede önemlidir. Her millet, ancak, kendine özgü bir dil ile milli hislerini kuvvetlendirip yayabilir. Bu gerçeği gören büyük önderimiz ATATÜRK, Türk Dili'ne son derece önem vermiş, birçok yabancı kelimenin Türkçe karşılığını aramış, Türkçe'ye hak ettiği değeri göstermiştir. Bugün, matematikte kullandığımız birçok terim ATATÜRK'ün bizzat kendisinin ortaya koyduğu Türkçe kelimelerdir (örneğin; artı, açı, üçgen). Bu konuda ATATÜRK ve ona destek verenlerin yaptıkları tüm çalışmalar, hep bir düşüncenin ürünüdür: Milli bilinci canlandırmak. Milli bilinç, her şeyden önce, dilin ayakta durması, gelişmesi, yabancı kelimelerden arındırılması ile mümkün olabilir. Tabi ki böyle bir milli bilinç sahibi olunabilmesi için de, ortada, bir milletin bulunması gerekir. Atatürkçülükte, milletin tanımında dahi "dil birliği" esastır. Millet, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasi ve toplumsal bir heyettir. Bu sebeple, tüm Atatürkçülerin Türkçe'ye önem vermeleri, bu konuya duyarlı olmaları gerekmektedir.

Tarih bize göstermiştir ki, milli kültürünü kaybeden milletler, daima "güçlü milli duygu"lara sahip olan milletlerin egemenliğine girmişlerdir. Başlangıçta da belirttiğimiz gibi, madem ki dil, milli kültürün ve milli kültür de bağımsızlığın temeli, öyleyse, bize düşen görev, Türkçe'ye gereken önemi vermek; Türkçe konuşmaktan, Türkçe yazmaktan gurur duymaktır. Atatürk dili, milli kurumların en başta geleni sayıyor, milli duygu, düşünce ve yönelişin, milli benlik ve şuurun milli dile bağlı olduğu üzerinde önemle duruyor, uzun vadeli düşünülürse, milli bağımsızlığın, ancak, Türk dili varoldukça, dil bağımsız oldukça mümkün olacağı temelinden yürüyordu. Nasıl olabilir de, Batılılaşmak uğruna güzel Türkçe'den vazgeçilebilir. Böyle bir Batılılaşmayı ne Mustafa Kemal ATATÜRK kabul ederdi, ne de günümüzde herhangi bir Türk vatanseveri kabul edebilir. Türkiye, eğer ki, AB ya da benzeri birtakım örgütlerin içerisinde yer alacaksa, böyle bir durum ancak, Türk Milli Kültürü 'nün tam anlamıyla korunacağı bir ortamda gerçekleşmelidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mayıs 2011       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir ödevim var acil cevaplamam gerekiyor soru şu: kültürün korunmasındadilin önemini anlatan bir metin yazınız diyor. BANA YARDIM EDER MİSİNİZ???
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2011       Mesaj #14
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk Milli Kültürü, Türklerin, tarihi süreç içerisindeki toplumsal yapılarını, dini, iktisadi hayatlarını, edebi kültür, dil ve sanatlarını, düşünce ve ahlak özelliklerini içerisine alan geniş bir konudur. Bu kadar geniş bir konuyu, tüm ayrıntılarıyla ele almak oldukça zor bir iştir. Bu sebeple, yazımızda, Türk Milli Kültür'ünün önemli bir unsuru olarak, Türk Dili üzerinde durulacaktır. Türk Dili'nin tercih edilişinin bir diğer sebebi ise, dilin, bir toplum için, son derece önemli ve etkili bir araç olduğu gerçeğidir. Bize göre, dilini kaybetmiş bir millet, milli benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir. Bir dil, kullanılmazsa ortadan kalkar. Konuşulmayan, yazılmayan bir dilin devam etmesi, kuşaklar boyunca var olması, söz konusu değildir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2011       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk Milli Kültürü, Türklerin, tarihi süreç içerisindeki toplumsal yapılarını, dini, iktisadi hayatlarını, edebi kültür, dil ve sanatlarını, düşünce ve ahlak özelliklerini içerisine alan geniş bir konudur. Bu kadar geniş bir konuyu, tüm ayrıntılarıyla ele almak oldukça zor bir iştir. Bu sebeple, yazımızda, Türk Milli Kültür'ünün önemli bir unsuru olarak, Türk Dili üzerinde durulacaktır. Türk Dili'nin tercih edilişinin bir diğer sebebi ise, dilin, bir toplum için, son derece önemli ve etkili bir araç olduğu gerçeğidir. Bize göre, dilini kaybetmiş bir millet, milli benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir. Bir dil, kullanılmazsa ortadan kalkar. Konuşulmayan, yazılmayan bir dilin devam etmesi, kuşaklar boyunca var olması, söz konusu değildir.

Dil, düşünmenin aracıdır. Düşünemeyen insanların fikir üretme gibi bir şansları yoktur. Dil ile düşünme arasındaki bu sıkı bağ, milli hissin oluşmasında da etkilidir. Milli bir his, ancak, o milletin dili ile oluşturulabilir. Şöyle diyelim, İngilizce konuşup, fikirler ortaya koyarak bir Fransız milliyetçiliğinden söz edebilir misiniz? Tabi ki, bu gülünç bir durum olur. Demek ki, dil, bir milletin milli duygularının oluşmasında, bu duyguların geniş kitlelere yayılmasında birinci derecede önemlidir. Her millet, ancak, kendine özgü bir dil ile milli hislerini kuvvetlendirip yayabilir. Bu gerçeği gören büyük önderimiz ATATÜRK, Türk Dili'ne son derece önem vermiş, birçok yabancı kelimenin Türkçe karşılığını aramış, Türkçe'ye hak ettiği değeri göstermiştir. Bugün, matematikte kullandığımız birçok terim ATATÜRK'ün bizzat kendisinin ortaya koyduğu Türkçe kelimelerdir (örneğin; artı, açı, üçgen). Bu konuda ATATÜRK ve ona destek verenlerin yaptıkları tüm çalışmalar, hep bir düşüncenin ürünüdür: Milli bilinci canlandırmak. Milli bilinç, her şeyden önce, dilin ayakta durması, gelişmesi, yabancı kelimelerden arındırılması ile mümkün olabilir. Tabi ki böyle bir milli bilinç sahibi olunabilmesi için de, ortada, bir milletin bulunması gerekir. Atatürkçülükte, milletin tanımında dahi "dil birliği" esastır. Millet, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasi ve toplumsal bir heyettir. Bu sebeple, tüm Atatürkçülerin Türkçe'ye önem vermeleri, bu konuya duyarlı olmaları gerekmektedir.

Tarih bize göstermiştir ki, milli kültürünü kaybeden milletler, daima "güçlü milli duygu"lara sahip olan milletlerin egemenliğine girmişlerdir. Başlangıçta da belirttiğimiz gibi, madem ki dil, milli kültürün ve milli kültür de bağımsızlığın temeli, öyleyse, bize düşen görev, Türkçe'ye gereken önemi vermek; Türkçe konuşmaktan, Türkçe yazmaktan gurur duymaktır. Atatürk dili, milli kurumların en başta geleni sayıyor, milli duygu, düşünce ve yönelişin, milli benlik ve şuurun milli dile bağlı olduğu üzerinde önemle duruyor, uzun vadeli düşünülürse, milli bağımsızlığın, ancak, Türk dili varoldukça, dil bağımsız oldukça mümkün olacağı temelinden yürüyordu. Nasıl olabilir de, Batılılaşmak uğruna güzel Türkçe'den vazgeçilebilir. Böyle bir Batılılaşmayı ne Mustafa Kemal ATATÜRK kabul ederdi, ne de günümüzde herhangi bir Türk vatanseveri kabul edebilir. Türkiye, eğer ki, AB ya da benzeri birtakım örgütlerin içerisinde yer alacaksa, böyle bir durum ancak, Türk Milli Kültürü 'nün tam anlamıyla korunacağı bir ortamda gerçekleşmelidir.

--------------------------------------------------------------------------------


Kaynak: Milli kültürün korunmasında dilin önemi nedir?
nessiybe bol - avatarı
nessiybe bol
Ziyaretçi
2 Aralık 2012       Mesaj #16
nessiybe bol - avatarı
Ziyaretçi
dil ve kültür... hayatımızda yer alan ayrılmaz ikili. bazen insanlar, kendilerini büyük ve bilmiş göstermek amacıyla veya sadece özentillik için yabancı terimler kullanıyor ve milli birlik kültür ilişkisini bozuyor. soruyorum sizlere: hangi insan iki kardeşi, etle tırnağı birbirinden ayırabilir ki buna kimin hakkı var? şimdi belki de aklınızdan geçenler "sen hiç yapmadın mı?" şeklinde sorular olacaktır. evet yaptım et ve tırnağı ayırdım ama sonra pişman oldum. hangi insan başka bir millete özenerek yok olmayı, tarihin tozlu sayfalarına gömülmeyi ister ki, ve yine hangi insan kendi memleketinde, kendi ülkesinde olduğu halde yabancı, adeta bir esir gibi olmayı ister ki. işte bize göre basit olan "kanka, pampa" gibi sözcükler bu sonu hazırlıyo. belki de sizin düşünceleriniz bu olaylar gerçekleşene kadar ben ölürüm şeklinde ise dönün ve kendinize bakın, bakın ve utanın. eğer atalarımız kurtuluş savaşı döneminde aynı şeyi düşünselerdi, şu an bu durumda olamazdık. nasıl onlar geçmişte bunu sizlere yapmadıysa sizler de geleceğe aktarılan yol olarak bunu yapma hakkına sahip değilsiniz. şimdi bütün bu yazdıklarımı düşünün ve kendinize sorun. ben memleketimde yabancılık çekip. esirlik mi sürmek istiyorum, yoksa adımı tüm dünyaya duyurup önünde saygı ile eğilinen bir insan mı olmak isyorum? karar biz türk insanına kalmış bir şey artık ama şu bir gerçek ki dili olmayanın ömrü olmaz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2013       Mesaj #17
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
başlık nedir lutfen soyleyin ... Msn Sad

Benzer Konular

23 Mart 2011 / BARIŞ Türkiye Cumhuriyeti
8 Aralık 2013 / misafir Soru-Cevap
17 Kasım 2012 / Ziyaretçi Cevaplanmış
8 Nisan 2010 / YARDIM Soru-Cevap