Arama

Arkadaşlık nedir?

Güncelleme: 25 Eylül 2012 Gösterim: 11.480 Cevap: 6
gargi - avatarı
gargi
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #1
gargi - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlık nedir
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
arkadaşlık üzerine bir deneme..
Arkadaşlık Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar


Arkadaşlığın tarihsel köküne baktığımızda şöyle bir yaklaşım sergilenir. Savaşlarda insanlar arkadan gelebilecek herhangi bir tehdit ve tehlikeye karşı arkalarını sağlam bir kayaya veya dağa dayarlarmış. İşte arkalarını dayadıkları bu taşa arka taş, diyorlarmış. Arkadaşlıkta buradan ortaya çıkmıştır. Yani güvenebileceğin, arkanı rahatlıkla dönebileceğin, gözün arkada kalmayacak sağlam bir duvardır.
İnsanlar sosyal bir varlık olarak yalnız yaşayamaz. Sürekli olarak etkileşim içinde olacak birilerine ihtiyaç duyar. İşte bu noktada arkadaşlık insanlık için büyük bir sığınaktır. Arkadaşlık nedir sorusu her insanın sahip olduğu kültür, inanç ve yaşadığı duygusal atmosfere göre farklılık arz eder.
İhanete uğrayan birisi için arkadaşlık, sadakattir. Sorunlarının ağırlığı karşısında yalnız bırakılan için, paylaşımdır. Yanlışları gözardı edilerek sürekli pohpohlanan için, yellehçiliktir/yağcılıktır. Sıkıntısının anlaşılmadığına kanaat getiren için empati kurabilmektir. Aranmayan ve sorulmayan birisi için farkında olunmaktır. Bu tanımları çoğaltmamız mümkündür. Bunların hepsinde ortak nokta yanında olmasıdır. Yani arkadaş her zaman yanında olabilendir. Bununla ilgili çok güzel bir yaşam hikâyesi anlatılır;
Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü görür. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu.
' Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?
"Delirdin mi? der gibi baktı teğmen.
' Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma Asker ısrar etti. Teğmen:
' Peki... Git o zaman...
İnanılması güç bir mucize... Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan askere döndü:
' Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bak haklı çıktım. Bu zaten ölmüş dedi teğmen.
"Değdi teğmenim" dedi asker.
- Nasıl değdi?" dedi teğmen.
- Bu adam ölmüş görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak dünyaya bedeldi benim için. Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı teğmene:
- "Geleceğini biliyordum !" demişti arkadaşı... "Geleceğini biliyordum !"
İşte arkadaşlık ölümüne sevmek ve yanında olabilmektir. İnancını yanlış çıkartmamaktır. Bunun yanı sıra arkadaş şemsiye olmalıdır. Yani kötülüklere, olumsuzluklara karşı bizi koruyan ve zararlı alışkanlıkları engelleyen bir şemsiye olmalıdır. Arkadaş, kötü ve zararlı davranışlarda, alışkanlıklarda paylaşım demek değildir. Şayet bizi pozitif düşüncelerden negatif duygulara sürüklüyorsa birisi o bizim arkadaşımız olamaz. Akrepleşmiş insanlar mutlaka zehirini akıtacaktır. O halde akrep arkadaşlardan kaçınmak gerekir. Akrep ve fare arkadaşlık insanı kötülüğe doğru sinsice sürükleyen iki kötü yoldaştır. Çünkü akrep zehirlidir, fare de sinsidir. Nasıl ki fare bir yeri kemirirken orayı uyuşturarak, farkında olmamızı engelliyorsa, fare arkadaşta bizi kötülüğe farkında olmadan yavaş yavaş sürükler.
'İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.' (Kızılderili atasözü) Arkadaşlık ihanete kör, vefaya uyanık olmaktır. Hatırlamadığınız ve hatırlanmadığınız arkadaşlıklar sadece zaman ve şartlarla sınırlı günübirlik birlikteliklerden farksızdır. Çünkü o zaman vefa ölmüş, arkadaşlık bitmiştir. Arkadaş, sadece işimiz düştüğünde aradığımız birisi olursa, pragmatist bir mantığın sahibi olduğumuzu unutmayalım. Çünkü arkadaş sadece iş görücü değildir. İş görendir ama sadece işimiz düştüğünde hatırladığımız olmamalıdır. Vefa, duygularda sadakat ve sevgide devamlılıktır. İşte arkadaşlık, duygularda sadakat, sevgide içtenlik ve bağlılıkta daim olmaktır.
Quo vadis?
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
20 Kasım 2008       Mesaj #3
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
İlave olarak

Buyrun Arkadaş Nedir?
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mayıs 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlar sosyal bir varlık olarak yalnız yaşayamaz. Sürekli olarak etkileşim içinde olacak birilerine ihtiyaç duyar. İşte bu noktada arkadaşlık insanlık için büyük bir sığınaktır. Arkadaşlık nedir sorusu her insanın sahip olduğu kültür, inanç ve yaşadığı duygusal atmosfere göre farklılık arz eder. Arkadaşlık bize verilmiş değerli bir hediyedir. Arkadaş olmak bir şeyleri paylaşmak, beraber gülmek, eğlenmek ve beraber ağlamak, üzülmektir. Arkadaşlar arasında her zaman anlayış, sevgi ve saygı olmalıdır. Tabi zaman zaman tartışmada olur. Ama sonunda illaki bir çözümü bulunur. Arkadaşlık karşılık güven demektir. Destek demektir. Arkadaş yokluğunda yerini doldurulamayandır, sevindiğinde üzüldüğünde ilk akla gelendir. Ona giden yol uzakta olsa hemen varılandır. Arkadaş ekmek gibi, su gibi hayatında olması gerekendir. Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız uçmayı unutunca. arkadaş aradığında sırtına yaslanabileceğin gölgesinde dinlenebileceğin ağaç gibidir.Yağmurda şemsiye sıkıntılarda ana kucağı zaman zamanda gerçekleri üzmeden söyleyebilecek her ne olursa olsun benimle diyebileceğin kişidir.

Arkadaş düşündüğünü, düşündüğü anda söyleyebilen. düşündüğünü düşündüğün anda söyleyebildiğin, düşündüğünde onun da seni düşündüğünü bildiğin kimsedir. Arkadaş hayatımızdaki en güzel anları beraber yaşayabildiğimiz ve bazen de bize hayatımızdaki en berbat anları yaşatan olmazsa olmazımızdır.Birden tüm ışıklar söndüğünde ve tutunacak bir şey bulamadığımızda yanıbaşımızda bizi tutan insandır. Ağlarken omzunu aradığımız, beraber güldüğümüz, ölesiye sevdiğimiz, hani toz kondurmadığımız, laf ettirmeyip hep koruduğumuz, O suçluyken bile suçlamak istemediğimiz, yüzünü asık görsek delicesine üzüldüğümüz, bizi sevdiğinden emin değilken bile karşılıksız dev bir sevgi beslediğimiz, üç cümlede bir adını andığımız, O giderken arkasından ağladığımız, giderken ardımızda kalan, aslında yokken bile hep yanımızda hissettiğimiz, çocukluktan gençliğe hep hatırladığımız, derdini dinlerken çaresizlikten çıldırdığımız, hani en olmadık zamanda telefon açtığımız, ondan haber almayınca oksijensiz kalmış gibi olduğumuz, hakkındaki her şeyi duymazdan gelip sadece ona inandığımız, onun hatalarını bir mantığa uydurmak için kafa yorduğumuz, "Kim?" denince ilk aklımıza gelen, doğum gününü asla unutmadığımız, resmini cüzdanımızdan çıkarmadığımız, adını telefon defterimizin en başına yazdığımız, düşerken yanımızda olup kurtarsın istediğimiz, her düştüğünde tutmaya çalıştığımız...
LeqoLas - avatarı
LeqoLas
Ziyaretçi
13 Mayıs 2010       Mesaj #5
LeqoLas - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlığın tarihsel köküne baktığımızda şöyle bir yaklaşım sergilenir. Savaşlarda insanlar arkadan gelebilecek herhangi bir tehdit ve tehlikeye karşı arkalarını sağlam bir kayaya veya dağa dayarlarmış. İşte arkalarını dayadıkları bu taşa arka taş, diyorlarmış. Arkadaşlıkta buradan ortaya çıkmıştır. Yani güvenebileceğin, arkanı rahatlıkla dönebileceğin, gözün arkada kalmayacak sağlam bir duvardır.
İnsanlar sosyal bir varlık olarak yalnız yaşayamaz. Sürekli olarak etkileşim içinde olacak birilerine ihtiyaç duyar. İşte bu noktada arkadaşlık insanlık için büyük bir sığınaktır. Arkadaşlık nedir sorusu her insanın sahip olduğu kültür, inanç ve yaşadığı duygusal atmosfere göre farklılık arz eder.
İhanete uğrayan birisi için arkadaşlık, sadakattir. Sorunlarının ağırlığı karşısında yalnız bırakılan için, paylaşımdır. Yanlışları gözardı edilerek sürekli pohpohlanan için, yellehçiliktir/yağcılıktır. Sıkıntısının anlaşılmadığına kanaat getiren için empati kurabilmektir. Aranmayan ve sorulmayan birisi için farkında olunmaktır. Bu tanımları çoğaltmamız mümkündür. Bunların hepsinde ortak nokta yanında olmasıdır. Yani arkadaş her zaman yanında olabilendir. Bununla ilgili çok güzel bir yaşam hikâyesi anlatılır;
Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü görür. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu.
— Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?
"Delirdin mi? der gibi baktı teğmen.
— Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma Asker ısrar etti. Teğmen:
— Peki... Git o zaman...
İnanılması güç bir mucize... Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan askere döndü:
— Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bak haklı çıktım. Bu zaten ölmüş dedi teğmen.
"Değdi teğmenim" dedi asker.
- Nasıl değdi?" dedi teğmen.
- Bu adam ölmüş görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak dünyaya bedeldi benim için. Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı teğmene:
- "Geleceğini biliyordum !" demişti arkadaşı... "Geleceğini biliyordum !"
İşte arkadaşlık ölümüne sevmek ve yanında olabilmektir. İnancını yanlış çıkartmamaktır. Bunun yanı sıra arkadaş şemsiye olmalıdır. Yani kötülüklere, olumsuzluklara karşı bizi koruyan ve zararlı alışkanlıkları engelleyen bir şemsiye olmalıdır. Arkadaş, kötü ve zararlı davranışlarda, alışkanlıklarda paylaşım demek değildir. Şayet bizi pozitif düşüncelerden negatif duygulara sürüklüyorsa birisi o bizim arkadaşımız olamaz. Akrepleşmiş insanlar mutlaka zehirini akıtacaktır. O halde akrep arkadaşlardan kaçınmak gerekir. Akrep ve fare arkadaşlık insanı kötülüğe doğru sinsice sürükleyen iki kötü yoldaştır. Çünkü akrep zehirlidir, fare de sinsidir. Nasıl ki fare bir yeri kemirirken orayı uyuşturarak, farkında olmamızı engelliyorsa, fare arkadaşta bizi kötülüğe farkında olmadan yavaş yavaş sürükler.
“İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.” (Kızılderili atasözü) Arkadaşlık ihanete kör, vefaya uyanık olmaktır. Hatırlamadığınız ve hatırlanmadığınız arkadaşlıklar sadece zaman ve şartlarla sınırlı günübirlik birlikteliklerden farksızdır. Çünkü o zaman vefa ölmüş, arkadaşlık bitmiştir. Arkadaş, sadece işimiz düştüğünde aradığımız birisi olursa, pragmatist bir mantığın sahibi olduğumuzu unutmayalım. Çünkü arkadaş sadece iş görücü değildir. İş görendir ama sadece işimiz düştüğünde hatırladığımız olmamalıdır. Vefa, duygularda sadakat ve sevgide devamlılıktır. İşte arkadaşlık, duygularda sadakat, sevgide içtenlik ve bağlılıkta daim olmaktır.
ilayda_iloş - avatarı
ilayda_iloş
Ziyaretçi
25 Şubat 2012       Mesaj #6
ilayda_iloş - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlık ve dostluk diye birşey var mıdır yoksa uydurma mıdır?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Eylül 2012       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yha internetten bakmamış gibi hani kendimiz yazmış gibi bir yazı lazım bana lutfen

Benzer Konular

30 Eylül 2012 / Misafir Soru-Cevap
23 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
30 Haziran 2011 / ThinkerBeLL Taslak Konular
5 Ekim 2015 / Jumong X-Sözlük