Arama

Dolaşım sistemi hastalıkları nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 21 Şubat 2012 Gösterim: 61.543 Cevap: 6
Gfbist1907 - avatarı
Gfbist1907
Ziyaretçi
22 Kasım 2008       Mesaj #1
Gfbist1907 - avatarı
Ziyaretçi
Dolaşım Sistemi Hastalıkları nelerdir?Belirtileri nelerdir?Tedavi yolları nelerdir?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
  • Göğüs ağrısı (angina pectoris)
  • Miyokart infarktüsü (kalp krizi)
  • Ritim bozuklukları (aritmiler)
  • Kalp yetmezliği
  • Ani ölüm

  • Periferik venöz bozukluklar denince aşağıdakiler anlaşılır:
    Sponsorlu Bağlantılar
    1. Varisler (variköz venler)
    2. Kronik venöz yetmezlik
    3. Tromboflebit




    bunların yanında hipertansiyon,dislipidemi,leo-burger hastalığı sayılabilir



Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
22 Kasım 2008       Mesaj #2
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
Kardiyoloji - Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları inceleyin..
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
25 Kasım 2008       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
  • Göğüs ağrısı (angina pectoris)
  • Miyokart infarktüsü (kalp krizi)
  • Ritim bozuklukları (aritmiler)
  • Kalp yetmezliği
  • Ani ölüm

  • Periferik venöz bozukluklar denince aşağıdakiler anlaşılır:
    1. Varisler (variköz venler)
    2. Kronik venöz yetmezlik
    3. Tromboflebit




    bunların yanında hipertansiyon,dislipidemi,leo-burger hastalığı sayılabilir


Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Ocak 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
ATRİAL SEPTAL DEFECT
Kalpteki kulakçıkların arasındaki duvarda açıklık olmasıdır. Bu yüzden akciğerlerde oksijenlenmiş kanın bir kısmı kısa devre yaparak sağ kalbe geçiş yapar. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak akciğer damarlarında basınç yükselmesine ve kalp kasında hasara ve aritmilere neden olabilir.

asd
Tanı Nasıl Konulabilir ?
Genellikle uzun yıllar hiç bir belirti vermez. Bu tip hastalarda, ancak tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde, dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kuşkulanılır. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur. Doktora ve hastaneye pek gitmemiş kişilerde tanının 30-40 yaşına kadar konulamadığı durumlar vardır. Açıklığın büyük olduğu hastalarda, bu yaşlarda nefes darlığı, ritim bozuklukları (atrial fibrilasyon) ve hatta sağ kalp yetmezliği ortaya çıkar.
Açıklığın kalp içi boşluklarında ve akciğer atardamarında ne kadar basınç yüksekliğine neden olduğunu anlamak için kalp kateterizasyonu gerekebilir.
Tedavide ne yapılabilir ?
İlaç:
Buradaki hastalık mekanik olduğu için açıklığı kapatmada veya tedavi etmede ilaçların bir yararı yoktur. Ancak ritim bozukluğu veya kalp yetmezliği gelişenlerde, şikayetleri azaltmak için ilaçlar kullanılabilir.
Açıklığın büyüklüğü ve akciğer atardamarındaki basıncın yüksekliği tedavinin zamanını belirler. Kendiliğinden kapanmayan, akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesi olan açıklıklar genellikle 4-6 yaşlarında, yani çocuk okula başlamadan kapatılması gerekir.
Cilt yoluyla yerleştirilebilen kapatma cihazları (şemsiye):
Önceleri tek tedavi yolu cerrahi iken son 15 yılda, operasyona gerek kalmadan perkütan olarak (cilt üzerinden) girilip açıklığı kapatan cihazlar (şemsiye) cerrahiye alternatif olarak çıkmıştır Çeşitli marka cihazlar varsa da en yaygın olarak kullanılanlar Amplatzer, (AGA Medical) ve HELEX Septal Occluder (W.L. Gore and Associates, Flagstaff, AZ)'dir.
helex

HELEX Marka kapatma cihazı. Üstte sağ ve solda 2 farklı çapta (15 ve 30 mm) görünüyor. Yerleştirilmeden önceki durum. Kateterden daha ayrılmamış. Alttakinde ise kateter içinden çıkması gösterilmiş.


amp


Amplatzer marka kapatma cihazı. Amerikan İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanmış olan bu cihaz oldukça yaygın olarak kullanılıyor.

Şemsiye kullanımının avantajları:
  • Açıklığı kapatmada başarı oranı cerrahi gibidir.
  • Komplikasyon (istenmeyen olay) oranı cerrahiye göre (%5) daha düşüktür (%2).
  • Hasta kısa zamanda hastaneden çıkar ve 2 gün içinde normal günlük yaşantısına döner. 3-4 hafta içinde de ağır eforları yapabilir.
Şemsiye kullanımının dezavantajları:
  • Komplikasyon oranı %2'dir: Ölüm, felç, kanama, aritmi, cihazın yer değiştirmesi, açıklığın tam kapanmaması, infeksiyon.
asdcihaz
Bununla birlikte bu cihazlar tüm ASD hastalarında kullanılamamaktadır:
  • Eğer ASD cihazla kapatılamayacak kadar büyükse,
  • Hastadaki kalbin anatomik yapısı uygun değilse,
  • Hastanın damar yapısı cihazı taşıyan kateter sistemini taşıyamayacak kadar ince ise,
  • Vücudunun herhangi bir yerinde aktif infeksiyon varsa (infeksiyon tedavi edildikten sonra cihaz takılabilir.)
  • Kalp içi pıhtı varsa,
  • Ameliyat gerektiren başka kalp hastalığı varsa,
  • Aspirin almasına engel durumu veya kanama bozukluğu varsa,
Yukarıda sayılan durumlarda cihaz takılamaz. Eğer ASD kapatılması için şemsiye kullanılamayacak ise doktor cerrahi önerecektir.

Cerrahi:
Operasyon sırasında ise açıklık büyükse yama konularak kapatılır. Küçükse direk olarak dikilip kapatılabilir. Göğüsün orta kısmında ameliyata ait bir iz kalır.
Cerrahi avantajları:
  • Şemsiyenin kapatamayacağı veya başarılı olamayacağı ASD'leri başarı ile kapatır.
Cerrahi dezavantajları:
  • %5 oranında komplikasyon görülür: Ölüm, felç, tekrar ameliyat, kanama, aritmi, sinir hasarı, kalp yetmezliği, infeksiyon
  • Ameliyat için hasta 5-7 gün hastaneden kalır. Tam iyileşme 45 günde olur.
İleriye dönük yapılması gerekenler?
Şemsiye konulan hastalar 3-6 ay civarında aspirin ve plavix gibi kan sulandırıcı ilaç alırlar. 6 ay boyunca diş müdahalelerinden kaçınmak gerekir. 12 ay boyunca ise diş müdahalesi gerekirse antibiyotik verilmelidir.
Hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için yaklaşık 1 yıllık aralıklarla doktor kontrolünde olmaları gerekir. Bu ameliyat olmuş hastalar için de 3-4 yıl süreyle geçerlidir.


VENTRİKULER SEPTAL DEFECT
Kalbin iki karıncığı arasındaki duvarda açıklık (delik) olmasıdır. Bu açıklık vasıtasıyla sol ventriküldeki temiz kan (oksijenlenmiş kan) sağ kalbe, buradan da akciğerlere gider.
Delik değişik çaplarda olabilir. Deliğin büyük olduğu durumlarda geçen kan, bir taraftan akciğer atardamarlarında basınç yükselmesine sebep olur, diğer taraftan artan kan akımı kalbin daha fazla çalışmasına ve daha fazla yorulmasına sebep olur.

vsd
Şikayetler?
Deliğin çapı şikayetlerde önemli rol oynar. Küçük VSD’li hastalarda genellikle hiçbir şikayet görülmez.
Geniş olduğu durumlarda ise bebeklerde hızlı nefes alıp verme, özellikle emerken aşırı terleme, yeterli kilo alamama ve emme sırasında yorulma dikkati çeker.
Tanı nasıl konulur?
Tanı, küçük defektlerde genellikle herhangi bir nedenle doktora gidildiğinde muayene sırasında üfürümün duyulması ile tesadüfen konur.
Büyük defektlerde ise muayene sırasında üfürüm duyulur ve birlikte kalp yetersizliği bulguları vardır. Bu hastalarda sık sık zatürree, bronşit gibi akciğer hastalıkları da sık görülür. Genellikle çocuk doktora hasta olduğunda götürüldüğünden, böyle ağır hasta ve huzursuz bir bebekte diğer bulgular zor fark edilir. Bu hastaların bir kısmı akciğer enfeksiyonu tedavileri ile kısmen düzelmekle birlikte, kesin tanı konulması bu nedenle çok gecikebilmektedir. Erken tanı için ülkemizde sağlıklı çocukların da doktor kontrolüne götürülmesi alışkanlığının kazanılması şarttır. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur.
Tedavide ne yapılabilir?
Küçük defektlerde genellikle tedavi gerekmez. Ancak sünnet, diş çekimi, diş dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler.
Büyük defektlerde ise kalbin çalışma gücü ilaç tedavisi ile arttırılmaya çalışılır. Çocuk büyüdükçe açıklığın küçülüp küçülmediğine bakılır. Düzelme saptanmayan hastalarda bu açıklığın cerrahi olarak kapatılması gerekebilir. Bazı hastalarda cerrahi öncesinde kalp kateterizasyonu yapılması gerekebilir. Cerrahi için uygun zaman genellikle 6 ay civarıdır. Açıklık bir yama ile kapatılıp, kan kaçağı engellenir. Ameliyatın az da olsa risk taşıdığı bilinmelidir.
İleriye dönük yapılması gerekenler?
Sünnet, diş çekimi, diş dolgusu gibi cerrahi girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu antibiyotik tedavisi verilir. Bu, ameliyat olmuş hastalar için de 4-5 yıl süre geçerlidir. Hastaların belli aralıklarla doktor kontrolünde olması gerekir.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
11 Mart 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Stent nedir? ilaçlı mı ilaçsız mı? Stent nedir?
Stentler, kafes yapısında, kücük ****l tüplerdir. Ateroskleroz sonucu damarlarda gelişen darlıklar kan akımını engeller. Stentler bu darlıkların tedavisi için kullanılır. Bazen önce balon ile darlık genişletildikten sonra konabilir, bazen ise direk olarak darlık bölgesine yerleştirilir (bakınız: Balon anjiyoplasti-Stent). Stentler kalp damar hastalıklarının tedavisinde bir devrim olmuştur: Daha önceleri önemli damar darlığı olan hastaların hepsi ameliyata verilirken balon-stent çağından sonra ameliyata verilen hasta sayısı önemli miktarda azalmıştır. Her ne kadar cerrahlar hastaların çoğunu ameliyat etmek taraftarı olsa da ameliyatın, mortalite (ölüm) ve morbidite (işten güçten kalma-sakatlık) oranları ve balon-stentin hasta açışından konforu (hastanede 1 gün kalış, birkaç gün içinde normal hayata geçiş vb) düşünüldüğünde anjiyoplastinin (balon-stent) yararı tartışılmaz.


İlaçlı mı? İlaçsız mı?

Balon tedavisi ilk defa insan üstünde 1977 yılında yapılmıştır (bakınız: kardiyolojide kilometre taşları). Balon ile tedavi edilen hastalarda, balon yapılan darlık bölgesinde ani tıkanma ve yeniden daralma oranları oldukça sık oluyordu ve bu hastaların çoğu bypass cerrahisi için kalp damar cerrahisine veriliyordu. Stentler, balonlardan sonra oluşan yüksek oranda ani tıkanma ve yüksek oranda yeniden daralma problemlerinin üstesinden gelmek için geliştirildi ve büyük oranda da üstesinden geldi. Fakat bazı problemler hala devam ediyordu: [IMG]http://www.ah****lpman.com/images/stentsss.jpg[/IMG]Stentler ilk çıktıkları zaman yalnızca ****l olarak yapılmıştı (çıplak stent, bare stent, BMS). Bu stentler halen de yapılmakta ve kullanılmaktadır. Stent arter bölgesine yerleştirildikten sonra yabancı bir cisim gibi düşünüldüğü için kandaki pıhtılaşmadan sorumlu hücreler (trombositler) stent yüzeyine yapışır ve burada büyüyerek pıhtı oluşturur ve bu olay devam ederse stent, pıhtı ile tıkanır. Bu tahmin edileceği gibi oldukça tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Bu olayın olma oranı %1-2 civarındadır. Bu olayın olmaması için stent takılan hastalara aspirine ek olarak kan sulandırıcı bir ilaç daha (klopidogrel=plavix, karum, pingel vb) verilir. Fakat yine de bu ilaçlara rağmen pıhtı ile ani tıkanma olayı (akut tromboz) oldukça azaltılmasına rağmen sıfıra indirilememiştir. Pıhtı ile tıkanma zamanla azalır, çünkü vücut tarafından stentin iç yüzeyi zamanla endotel denilen ve damarın iç yüzünü örten bir hücre tabakasıyla kaplanır ve böylece stentin iç yüzü kan ile direk temas etmez ve yabancı cisim gibi algılanmaz.
  1. Demek ki stentlerde istenmeyen olaylardan biri: pıhtı ile ani tıkanmadır (akut tromboz)
Stentin iç yüzünü kaplayan endotel bazen kendini durduramaz ve endotel hüceleri çoğalmaya devam eder. Sonuç olarak stent içinde darlık oluşur. Darlık tedavisi için kullanılan stentin kendisi darlık nedeni olur. Bu darlık gelişme oranı ilk 6 ay içinde en fazladır: %20-40. Yani çıplak stent takılan 100 hastanın 20-40'ında 6 ay içinde müdahale gerektirecek önemde darlık oluşmaktadır.
  1. O halde stentlerde istenmeyen olaylardan bir diğeri ise yeniden darlık oluşmasıdır (restenoz).
Çıplak stentlerin istenmeyen bu olumsuz etkilerinden dolayı üzeri daralmayı önleyici bir ilaç ile kaplı (sirolimus, paclitaxel vb) stentler geliştirildi (ilaçlı stent, drug eluting stent, DES). Yapılan çalışmalarda gerçekten de, zamanla stentlerin içlerinde oluşan daralmanın bu stentlerde oldukça az olduğu anlaşıldı (%5-10). Daralmanın az olması, hasta yönünden büyük bir avantaj oluşturuyordu: tekrar müdahale gerekmiyor, hastanın şikayeti olmuyor, ameliyata gerek kalmayabiliyordu.
Fakat bu avantajına karşın ilaçlı stentlerin, büyük problemlerden diğerine olumlu bir etkisinin olmadığı görüldü. Pıhtı ile tıkanma yine oluşuyordu. Hatta stentten salınan ilaç, endotel tabakasının oluşma sürecini geciktirdiği için (bundan dolayı darlık oranı da azalıyor) stentin ****l yüzeyi kanla daha uzun bir süre temas ediyor ve takıldıktan aylarca sonra bile ani pıhtı ile tıkanma oluşabiliyordu.
Bundan dolayı ilaçlı stentlerde aspirinle beraber kullanılan klopidogrel (plavix, karum, pingel vb) çıplak stentlere göre daha uzun süre (9 ay hatta daha fazla) kullanılıyor.
Sonuç
  1. İlaçlı stentler yeniden daralmayı ve dolayısı ile tekrar müdahaleleri oldukça azaltmıştır
  2. Bunun yanı sıra pıhtı ile ani tıkanma, stentlerde hala bir problemdir ve bu oran, ilaçlı ve ilaçsız stentlerde benzerdir.
  3. Yeniden daralma olasılığının yüksek olduğu ve olduğunda da problem çıkma ihtimalinin fazla olduğu durumlarda ilaçlı stentlerin sonuçları çok daha iyidir ve tercih edilmelidir: şeker hastalığı olması, nispeten ince damarlar, damarların başlangıç bölümlerindeki darlıklar, uzun darlıklar, vb.
  4. İlaçlı stentler hala pahalıdır (tüm dünyada) ve çoğu sosyal güvenlik kuruluşu tarafından karşılanmamaktadır.
  5. Problemlerin üstesinden gelmek için çalışmalar devam ediyor (eriyebilen stentler, yeni ilaçlar vb)
kaynak
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
12 Mart 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
KALP PİLİ


Pacemaker (kalp pili)/implantable kardiyak defibrilatör

Kalp pili nedir?
Bir batarya yardımı ile çalışan küçük bir metal cihazdır. Göğüs duvarında cilt ya da kas altına ve bundan çıkan bir elektrod kalp içerisine yerleştirilir. Belirli aralıklarda (istenilen hızda) kalbe elektriksel uyarı göndererek kalbin kasılmasını sağlar. Bu işlem yaklaşık 2 saat kadar sürmektedir. Bir problem olmazsa 1 gün hastanede izlendikten sonra taburcu edilmektedir. Daha kalp hızı ileri derece yavaş hastalara takılmaktdadır.

Implantable kardiyak defibrilatörler (ICD) nedir?
Kalp pilinden biraz daha büyük benzer bir cihazdır. Benzer bir şekilde göğse yerleştirilir. İşlem süresi yaklaşık 2 saattir. Cihaz kalp hızını sürekli olarak izlemekte, kalp hızında belirgin bir yavaşlama olması halinde kalp pili gibi çalışarak kalbin normal hızda kasılmasını sağlar. Eğer kalp hızı tehlikeli olacak şekilde hızlı olursa cihaz kalbe elektrik şoku uygulayarak kalp ritminin normale dönmesini sağlamaktadır. Daha çok ventriküler taşikardi ve fibrilasyonda kullanılmaktadır.

Kalp pili ya da ICD izlemi nasıl yapılmaktadır?
Göğüs duvarındaki kalıcı pil yada ICD üzerine konulan özel bir cihaz ile pil ve ya ICD nin ömrü elektrod dirençleri ve iletkenlikleri, eşik testlerine bakılmaktadır. Hastalar başlangıçta daha kısa sürelerle kontrole çağrılırken cihazın takılmasından sonra 6 ay geçmiş ise ve bir problem yoksa 6 ay aralıklarla kontrole çağrılmaktadırlar. Kontroller poliklinik hasta muayenesinin yapıldığı yerde yapılmaktadır.


kaynak
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2012       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
• Varis : Bacaklardaki toplardamar genişlemesi.
• Hemoroit : Anüsteki toplardamar genişlemesi.
• Bürger : Kol ve bacaklardaki atardamar iltihaplanması ve
tıkanması. (Kangrene yol açar).
• Kansızlık (Anemi) : Kandaki alyuvarlar sayısının azalması.
• Lösemi (Kan Kanseri) : Kandaki akyuvarlar sayısının gereğinden fazla,
kontrolsüz şekilde çoğalması.
(1 mm3 kanda 50 bine kadar çıkar).
• Kalp Romatizması : Kalp kapakçıklarının iltihaplanması.
• Damar Sertliği : Atardamarların yüzeyinin yağ ve tuzlarla
esnekliğini yitirmesi.
• Kalp Yetmezliği : Damarların pıhtıyla tıkanması ve yeterli kanı
taşıyamaması.
• Kalp Krizi : Kalbe kan getiren ve kalpten kan götüren
damarların daralıp tıkanması.
• Tansiyon Yükselmesi : Kan basıncının artması. (Felçlere yol açar).
• Hepatit : Kan yoluyla bulaşarak karaciğere yerleşir.
• AIDS (HIV Virüsü) : Kan veya cinsel yolla bulaşarak bağışıklık
sistemini bozar.
• Hemofili : Kanın pıhtılaşmaması hastalığı.
• Lenfoma : Lenf sistemindeki lenf düğümlerin şişmesi.
• Kan uyuşmazlığı :
• Tetanos :
• Sıtma :
• Kuduz :
• Tifüs :

Benzer Konular

3 Mart 2018 / Misafir Tıp Bilimleri
11 Mayıs 2016 / CrasHofCinneT Tıp Bilimleri
25 Şubat 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
6 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
1 Temmuz 2016 / Misafir Cevaplanmış