Ziyaretçi
sayın yorumlayıcı bır ressamın insan resmi yapması günahmıdır bunu bana acıklayarak cevaplarmısınız
İslamın Resim, Müzik ve Heykele Bakışı
İslam dini, resmin tamamını ve hacmi şekillendirmek demek olan heykelciliğin hepsini yasaklamış olmayıp canlı varlıkların resmini yapmayı ve heykel yontmayı men etmiştir. İslami eserlerdeki tezhipler ve minyatürler, cansız varlıkların resmini çizmek ve nakş etmekte bir mahzur bulunmadığının açık delilidir.
Minberlerin yapılmasındaki oymacılık, sütunların ve direk başlıklarının yapılmasında yontma sanatının ve mihraplardaki mukarnasların yapılmış olması, heykelciliğin ancak canlı varlıklara ait olanının yasaklanmış ve geri kalanının serbest bırakılmış olduğunu açıkça göstermektedir. Resim ve heykelcilikteki bu küçük daraltma, nesiller boyunca devam eden puta tapıcılığın önüne set çekmek gayesiyle olmuştur.
İslami ölçüler önünde sanat, sanat için değil, gaye için kullanılacaktır. *Uygarlığın gelişmesine* çalışırken, sanatı başıboş bırakmayan İslam, onu disipline etmiştir. *Bugünün medeni insanları, resme tapmıyor. Bu endişe, geçmiş zamana ait olarak kalmalı, hale müdahale etmemeli değil midir?* diyenlerin bulunduğuna şahit olmaktayız.
Bu iddia tam olarak doğru değildir. Zamanımızın insanları arasında fetişizmin kalıntılarına rastlanmakta ve putperestliğin özentisini taşıyanların bulunduğunu görmekteyiz. Esasen, geçmiş tarihlerde de insanoğlu, resmi yapıp karşısına geçip tapınmaya başlamış değildir. Belki, önce Mabudı hakıykî olan Allahtan (cc) gayrisine tapmaya başlamış ve daha sonra bunların resim ve heykelini yapmaya kalkmıştır.
İslam dini, uygarlığın gelişmesi demek olan sanata karşı çıkmamış; uygarlığın aygırlığa dönüşmesini önlemiştir. Biz Müslümanlar, ilme tapmayız. Müsbet ilmin kanunlarını vaz eden Allaha (cc) iman ederiz.
İslam, müziğin belden aşağısına ve nefse hitap eden çeşidine karşı tavır almış ve bunların bestelenip seslendirilmesine karşı çıkmıştır.
İslam, sanatın aslını değil, yozlaştırılmış vasfını yasaklamış bulunmaktadır. Bu hükmü ile de insanlığın hayrına ve ilim haysiyetinin korunmasına matuf tedbir koymuş bulunmaktadır.
Sponsorlu Baglantilar
Minberlerin yapılmasındaki oymacılık, sütunların ve direk başlıklarının yapılmasında yontma sanatının ve mihraplardaki mukarnasların yapılmış olması, heykelciliğin ancak canlı varlıklara ait olanının yasaklanmış ve geri kalanının serbest bırakılmış olduğunu açıkça göstermektedir. Resim ve heykelcilikteki bu küçük daraltma, nesiller boyunca devam eden puta tapıcılığın önüne set çekmek gayesiyle olmuştur.
İslami ölçüler önünde sanat, sanat için değil, gaye için kullanılacaktır. *Uygarlığın gelişmesine* çalışırken, sanatı başıboş bırakmayan İslam, onu disipline etmiştir. *Bugünün medeni insanları, resme tapmıyor. Bu endişe, geçmiş zamana ait olarak kalmalı, hale müdahale etmemeli değil midir?* diyenlerin bulunduğuna şahit olmaktayız.
Bu iddia tam olarak doğru değildir. Zamanımızın insanları arasında fetişizmin kalıntılarına rastlanmakta ve putperestliğin özentisini taşıyanların bulunduğunu görmekteyiz. Esasen, geçmiş tarihlerde de insanoğlu, resmi yapıp karşısına geçip tapınmaya başlamış değildir. Belki, önce Mabudı hakıykî olan Allahtan (cc) gayrisine tapmaya başlamış ve daha sonra bunların resim ve heykelini yapmaya kalkmıştır.
İslam dini, uygarlığın gelişmesi demek olan sanata karşı çıkmamış; uygarlığın aygırlığa dönüşmesini önlemiştir. Biz Müslümanlar, ilme tapmayız. Müsbet ilmin kanunlarını vaz eden Allaha (cc) iman ederiz.
İslam, müziğin belden aşağısına ve nefse hitap eden çeşidine karşı tavır almış ve bunların bestelenip seslendirilmesine karşı çıkmıştır.
İslam, sanatın aslını değil, yozlaştırılmış vasfını yasaklamış bulunmaktadır. Bu hükmü ile de insanlığın hayrına ve ilim haysiyetinin korunmasına matuf tedbir koymuş bulunmaktadır.
Ç.ve G.M. Fetvalar, Mehmet Emre İcazetli Din Alimi